Kokusuyla insana mutluluk veren, iştah açıcı kahverengi görüntüsüyle çikolatayı kim sevmez ki! Son zamanlarda yapılan birçok araştırma çikolatanın mutluluk vermek dışında başka birçok faydası da olduğunu gösterdi. İşte geçmişi M.Ö. 1000 yıllarına dayanan çikolatanın vücudumuza faydaları!
Kansere karşı korur.
Çikolata içeriğinde bulunan yüksek antioksidanlar sayesinde vücudu kansere karşı korur. Yapılan bazı araştırmalarda çikolatanın şaraba oranla iki, yeşil çaya oranla üç kat daha fazla antioksidan içerdiği görülmüştür. Antioksidanlar vücudumuzda serbest radikaller ile reaksiyona girerek hücre hasarını ve buna bağlı gelişecek tümörleri engeller.
Kemiklerin güçlenmesini sağlar.
Çikolata zengin bir kalsiyum kaynağıdır. Kalsiyum kemiklerin yapısında bulunan ve kemik dokusunun güçlenmesinde rol oynayan önemli bir mineraldir. Kakao oranı %60 olan bir çikolatanın 100 gramı ortalama 56 miligram kalsiyum içermektedir.
Yüksek tansiyonu düşürür.
2011 yılında Harvard Tıp Akademisi tarafından yapılan bir araştırmada kakaonun yüksek tansiyonu düşürdüğü savunulmuştur. Bunun gerekçesi olarak kakaonun vücutta endorfin salgılatarak sakinleşmeyi sağlaması ve buna bağlı olarak tansiyonun düşmesi gösterilmiştir.
Cilde, damarlara ve dokulara faydalıdır.
Çikolata içeriğinde büyük oranda bakır içermektedir. Bakır ise vücudumuzda demirin kullanımı için gereklidir. Eğer vücudumuzda yeteri miktarda demir minerali yoksa cilt solgunluğu, kansızlık, saçlarda dökülme, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü gibi rahatsızlıklar ortaya çıkıyor
Kalp krizini önler.
2007 yılında Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma çikolatanın kalp krizi riskini azalttığını göstermektedir. Çikolatanın içeriğinde bulunan polifenoller kanın akışkanlığını arttırır, damarları açar ve bireyi kalp hastalıklarına karşı korur.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Çikolata içinde barındırdığı çinko sayesinde bağışıklık sisteminizin de güçlenmesini sağlar. Güçlü bağışıklık sistemine sahip bireylerin hastalıklara yakalanma riski daha düşüktür. Aynı zamanda çinko büyüme ve gelişmeyi desteklediği için özellikle çocuklar için çok önemli bir mineraldir.
Dişleri korur.
Çikolata diğer tatlılara oranla diş sağlığına daha az zarar vermektedir. İçeriğindeki yüksek protein, kalsiyum ve fosfat nedeniyle diş ve diş minesini korur.
Bağırsakları çalıştırır.
Bağırsakları çalıştırır.
İçeriğinde bulunan yoğun lifli yapısı nedeniyle çikolata bağırsakların çalışmasını düzenler. Aynı zamanda böbrek fonksiyonlarını da düzenleyerek kum ve taş oluşumunu engeller, oluşmuş olanların ise atımına yardımcı olur. Özellikle bağırsak kanseri üzerinde oldukça etkili olduğu görülen çikolatayı günde 1 küçük parça tüketmekte fayda var.
Strese karşı korur.
Çikolata yediğimiz zaman vücudumuz yüksek oranda endorfin salgılar. Endorfin ise bireye mutluluk vererek psikolojik açıdan daha iyi hissetmesine neden olur. Çikolata bu çalışma mekanizması sayesinde bireyin kötü düşüncelere dalmasını engeller ve strese karşı etkili bir koruyucu görevi görür.
Görme duyunuzu iyileştirir.
Çikolata retinaya giden kan akışını hızlandırdığı için görme duyusunu iyileştirebileceği düşünülüyor. Fakat bu durumu net olarak kanıtlayan bir çalışma henüz bulunmuyor.
Kansere karşı korur.
Çikolata içeriğinde bulunan yüksek antioksidanlar sayesinde vücudu kansere karşı korur. Yapılan bazı araştırmalarda çikolatanın şaraba oranla iki, yeşil çaya oranla üç kat daha fazla antioksidan içerdiği görülmüştür. Antioksidanlar vücudumuzda serbest radikaller ile reaksiyona girerek hücre hasarını ve buna bağlı gelişecek tümörleri engeller.
Kemiklerin güçlenmesini sağlar.
Çikolata zengin bir kalsiyum kaynağıdır. Kalsiyum kemiklerin yapısında bulunan ve kemik dokusunun güçlenmesinde rol oynayan önemli bir mineraldir. Kakao oranı %60 olan bir çikolatanın 100 gramı ortalama 56 miligram kalsiyum içermektedir.
Yüksek tansiyonu düşürür.
2011 yılında Harvard Tıp Akademisi tarafından yapılan bir araştırmada kakaonun yüksek tansiyonu düşürdüğü savunulmuştur. Bunun gerekçesi olarak kakaonun vücutta endorfin salgılatarak sakinleşmeyi sağlaması ve buna bağlı olarak tansiyonun düşmesi gösterilmiştir.
Cilde, damarlara ve dokulara faydalıdır.
Çikolata içeriğinde büyük oranda bakır içermektedir. Bakır ise vücudumuzda demirin kullanımı için gereklidir. Eğer vücudumuzda yeteri miktarda demir minerali yoksa cilt solgunluğu, kansızlık, saçlarda dökülme, yorgunluk ve konsantrasyon güçlüğü gibi rahatsızlıklar ortaya çıkıyor
Kalp krizini önler.
2007 yılında Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışma çikolatanın kalp krizi riskini azalttığını göstermektedir. Çikolatanın içeriğinde bulunan polifenoller kanın akışkanlığını arttırır, damarları açar ve bireyi kalp hastalıklarına karşı korur.
Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Çikolata içinde barındırdığı çinko sayesinde bağışıklık sisteminizin de güçlenmesini sağlar. Güçlü bağışıklık sistemine sahip bireylerin hastalıklara yakalanma riski daha düşüktür. Aynı zamanda çinko büyüme ve gelişmeyi desteklediği için özellikle çocuklar için çok önemli bir mineraldir.
Dişleri korur.
Çikolata diğer tatlılara oranla diş sağlığına daha az zarar vermektedir. İçeriğindeki yüksek protein, kalsiyum ve fosfat nedeniyle diş ve diş minesini korur.
Bağırsakları çalıştırır.
Bağırsakları çalıştırır.
İçeriğinde bulunan yoğun lifli yapısı nedeniyle çikolata bağırsakların çalışmasını düzenler. Aynı zamanda böbrek fonksiyonlarını da düzenleyerek kum ve taş oluşumunu engeller, oluşmuş olanların ise atımına yardımcı olur. Özellikle bağırsak kanseri üzerinde oldukça etkili olduğu görülen çikolatayı günde 1 küçük parça tüketmekte fayda var.
Strese karşı korur.
Çikolata yediğimiz zaman vücudumuz yüksek oranda endorfin salgılar. Endorfin ise bireye mutluluk vererek psikolojik açıdan daha iyi hissetmesine neden olur. Çikolata bu çalışma mekanizması sayesinde bireyin kötü düşüncelere dalmasını engeller ve strese karşı etkili bir koruyucu görevi görür.
Görme duyunuzu iyileştirir.
Çikolata retinaya giden kan akışını hızlandırdığı için görme duyusunu iyileştirebileceği düşünülüyor. Fakat bu durumu net olarak kanıtlayan bir çalışma henüz bulunmuyor.
