Çanakkale Savaşı

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Çanakkale savaşının gerçekleştiği yıllar. Yer Edremit demirci dükkanıyla demir işleriyle uğraşan bir HALİL ONBAŞI var . Oğlunu Çanakkale ye cepheye göndermiş olan HALİL ONBAŞI o sabah evinden çıkarken hanımı HATİCE’ye dedi ki hatun. Bizim oğlan Çanakkale ye gitmeden önce kuru fasulyeyi çok severdi sende çok güzel yapıyorsun. Bu gün benimde canım kuru fasulye istedi.

Akşama şöyle bir kuru fasulye pişir de bir kuru fasulye vur da yiyelim dedi. Ve hanımının hayır dualarını alıp dükkana gitmek üzere evinden çıktı. HALİL ONBAŞI demirci dükkanında işleriyle uğraşırken öğleden sonra saatlerinde. Askerler dükkana Dediler Selamın Aleyküm, Aleyküm Selam dediler ki HALİL ONBAŞI sen sensin evet benim. HALİL ONBAŞI yaşın kırkı geçmiştir ama.

Çanakkale geçilmesin diye senin de gelmen gerek seni götürmeye geldi askerler Çanakkale geçilmesin diye senin gelmen gerek. Evlatlarım dedi kuzularım vatana canım feda ama eğer uygun görürseniz bana izin verin eve gideyim teyzenizle helalleşeyim bir iki saat yok dediler HALİL ONBAŞI Çanakkale beklemiyor sevkiyat var acele edin!

Hemen gitmemiz lazım dükkanını yan komşuya emanet et Halil onbaşı hanımıyla helalleşmeden dükkanını yan komşuya emanet etti ve Çanakkale ye gitti. Hanımı kuru fasulyeyi pişirdi akşam oldu Halil onbaşı gelmedi sonra haber gönderdiler eşin HALİL Çanakkale ye gitti. Ertesi gün tekrar kuru fasulye pişirdi. Ertesi gün tekrar kuru ertesi gün tekrar günler günleri kovaladı hanımı her gün HALİL ONBAŞI’NIN isteği üzerine kuru fasulye pişirdi. Aradan aylar geçti. Oğlu cepheden döndü HALİL ONBAŞI dönemedi belli ki HALİL ONBAŞI şehit olmuş hanımı her gün kuru fasulye pişirmeye devam etti.

Bir gün HALİL im gelir de her gün her gün her gün kuru fasulye pişirmeye devam etti. Aradan yıllar geçti. HALİL onbaşının oğlu evlenmiş onun da çocuğu olmuş adını HALİL koymuşlar o torun HALİL anlatıyor diyor ki babaannem her gün kuru fasulye pişirmeye devam etti ve yaşı 90’ı geçmiş HATİCE nine bir gün hastalığı ağırlaşıp ölüm döşeğinde yatarken evlatlarını torunlarını yanına çağırdı.

Dedi ki oğullarım yavrularım kuzularım.​

Ben şimdi Allaha gidiyorum ben bugüne kadar nikahıma hiç ihanet etmedim babanızın dedenizin son isteği kuru fasulyeydi belki siz bazen anlamsız buldunuz ama ben her gün kuru fasulye pişirdim ve her gün gözlerim kapıda gözlerim pencerelerde HALİL’İ mi bekledim her gün 1 tabak, 1 kaşık fazla koydum sofraya belki HALİL’ gelir diye. Siz bazen anlam veremediniz belki ama eşimin benden son isteğiydi şimdi ben gidiyorum ama siz benden sonra gelinlere söyleyin.

Bu evde kuru fasulye pişmeye devam etsin Annelik hakkım dedi sizi vasiyetim hakkımı helal etmem. Gücünüz mis betinde her gün kuru fasulye pişirin. Her gün 1 tabak, 1 kaşık fazla koyun sofraya bel ki HALİL’İM gelir diye uzak yollardan gelir yorulmuştur gelirse söylersiniz baba dede eşin seni hep beklemişti yolarını hep gözlemişti.

Ömrü boyunca her gün kuru fasulyeni hazırladı pişirdi tabağını kaşını sofraya koydu seni bekledi. Dersiniz ve torun diyor ki babaannem öldü yıllar geçti bizim evde hala imkan mis betinde kuru fasulye pişer. Ve sofraya 1 tabak fazla koyar.

Mekanınız cennet olsun Halil Onbaşı son arzumuz 1 tabak fasulyeyi onu bize bırakıp gittiniz bu vatan geçilmesin diye Türk’üyle, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle, Arap’ıyla, acemiyle, manavıyla Gürcü'sü ile Romen’iyle, tomağıyla, Pomak’ıyla bir oldunuz kol kola koyun koyuna Allah'a yürüdünüz.

Nice şehit evleri bilirim akılarına evlatlarının çok sevdiği bir yemek geldiğinde o yemek pişer hane halkı 1 kaşık almadan konuyu komşuya dağıtılır. Sen ve ben bu bayrağın altında yaşaya bilelim diye gittiler. MEKANINIZ CENNET OLSUN HALİL ONBAŞI, MEKANINIZ CENNET OLSUN… KAHRAMANLAR…
 
Geri
Top