• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Bu resimdeki 3 görüntü Olmasaydi neler Olurdu

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Yeryüzündeki canlılardan bazılarının hiç var olmadığını ya da birdenbire yok olduğunu düşündüğünüz tuhaf hayaller kuruyor musunuz? Örneğin köpekler olmasaydı, filler olmasaydı, yılanlar olmasaydı ya da çekirgeler olmasaydı… Ne olurdu diye düşünmüş müydünüz? Peki, şunu düşündünüz mü: Arılar olmasaydı, acaba ne olurdu? “Bal yiyemezdik” mi diyorsunuz sadece? O halde aşağıdaki satırları okuyunca çok şaşıracaksınız!
Herkesin arılarla iyi kötü bir ilişkisi var. Ama arılarla asıl ilişki içinde olanlar elbette çiçekler; daha doğrusu çiçekli bitkiler. Çünkü bitkilerin çoğu tozlaşmayla yani bitkinin erkek organında üretilen çiçek tozunun (polen) çeşitli yollarla dişi organa yapışmasıyla çoğalır. Bitkiler bu iş için hayvanları, özellikle de arıları kullanırlar.

Bu resimdeki 3 görüntü Olmasaydi neler Olurdu

Arılar gerçekte balözü (nektar) almak için birbirinden canlı renkler ve güzel kokularla onları kendine çağıran çiçeklere konuk olurlar. Balözünü toplayınca gözlerine kestirdikleri bir başka çiçeğe doğru yola çıkarlar. Ancak beraberlerinde, küçük bedenlerine bulaşmış polenleri de götürürler. İşte, bunların bir bölümünü ziyaret ettikleri başka çiçeklerde bırakırlar. Böylece hem arıların karnı doyar hem de çiçekli bitkilerin üremesi sağlanır. Aslına bakarsanız, insanların karnını doyuran da bal değil, budur. Çünkü dünya nüfusunu besleyen bitkisel ürünlerin her beşinden dördünün tozlaşmasını %90 oranında arılar sağlar.
İşte bu nedenle arılar bir anda yok olsaydı yalnızca biz balsız kalmazdık; birçok çiçekli bitki türü de yeryüzünden silinirdi. Bunun sonucunda onlarla beslenen otçul hayvan türleri yok olur, sonra da bunlarla beslenen etçil türlerin soyu tükenmeye başlardı. Bir başka deyişle arılar olmasaydı, besin zincirinin en kritik halkası -yani çiçekli bitkiler- kopmuş olurdu ve bütün zincir kısa sürede dağılırdı. Elma, kavun, karpuz, brokoli, salatalık, havuç, badem ve otları da içeren yüzlerce bitki türü… Ardından bunlarla beslenen kuşlar, sürüngenler ve memeliler…. Ardından onlarla beslenen öteki memeliler ve insanlar… Hepimiz bu sırayla aç kalırdık!

Ağaçlar Olmasaydı ne Olurdu​

Bir düşünsenize dünyadaki tüm ağaçların yok olduğunu . Dünyada ne gibi değişiklikler olurdu

BİR KAÇ GÜN SONRASI​

Güneş panalleri ve Rüzgar Tribünleri gibi enerji kaynakları da yeterli bakım olmadığı için yavaş yavaş bozulmaya başlayacak ve Dünya tam anlamıyla karanlığı yaşayacaktır. Evcil hayvanların çoğu ise ölecektir çünkü uygun bakım koşulları olmadan hayatta kalma yeteneğine sahip değildirler ve zincirlenmiş kafeslenmiş bir şekilde açlık ve susuzluk ile karşı karşıya kalacaklardır. Metro istasyonları ve yer altı hatları gibi bir çok yerde su taşkınları olacaktır çünkü bu gibi yer altı hatlarını kurur tutan pompalar ancak insanlar tarafından çalıştırılabilir.​

BİR KAÇ HAFTA SONRASI​

Terrier, Buldog cinsi köpekler gibi hayvanlar insanlar olamdan doğa koşullarında hayatta kalmaları imkansıza yakındır. Doğada yaşamaya daha elverişli büyük köpekler ise sürüler halinde dolanıp küçük hayvanları avlamaya başlayacaklardır. Hayvanat bahçelerindeki yırtıcı olan hayvanlar açlıkla yüzleşince bulundukları yerlerden kaçımanın yolunu bulup sokoklarda dolaşmaya başlayacaklar ve o sistemin hakimi haline geleceklerdir.​

BİR KAÇ AY SONRASI​

Nükleer santrallerin soğuması için kullanılan sular buharlaşmaya başlayacak ve soğumayan bu santreller aşırı sıcaklık yüzünden nükleer patlamalara yol açacaktır. Bu patlamalardan dolayı milyonlarca hayvan ve bitki telef olacak dünyanın bütün ekosistemi bir anda değişecektir.​

BİR KAÇ YIL SONRASI​

İnsanların etkisi ortadan kaybolunca Dünya kendi kendini tekrardan inşa etmeye başlayacak ve bulunulan duruma göre yeni şartlar oluşacaktır. Olası nükleer patlamar su baskınları gibi felaketlerden hızlıca kurtulmayı başaracaktır. Gün içerisinde bütün işlerimizi halletmemize yarayan plastik eşyalar, elektronik eşyalar gibi maddeler su birikintilerinde ve nehirlerde yüzüyor olacaktır. Bazı basit binalar ve yapılar artık bakımsızlıktan ve korozyon gibi nedenlerden dolayı yıkılmaya başlayacaktır. 25 YIL SONRASI İnsanların genleriyle oyandığı bitkiler ve çiçekler 20 yıl kadar sürecek bir süreç sonrasında kendi doğal hallerine geri dönecek ve dünya üzerindeki en ünlü sokaklar ve yapılar çim ve bitki örtüsü ile kaplancaktır. Bitki örtüsü şehirleri ele geçirince bu bitkileri besin kaynağı olarak kullanan hayvanlarda şehirlere göç etmeye başlayacaktır. Dubai, Vegas gibi çöllere kurulmuş şehirler ise eski doğal haline dönerek kum ve toz ile kaplanmaya başlayacaktır.​

300 YIL SONRASI​

Dünya'yı artık hayvanlar yönetiyor ve insan etkisi olmadığı için kendi doğal yaşam alanlarına geri dönmeye başlıyor olacaklar. Günümüzde asıl yaşam yerleri afrika gibi yerleşim bölgeleri olarak bilinen aslanlar gibi yırtıcılar insanlığın yok olamsıyla birlikte Dünya'nın dört bir yanında krallığını sürdürüyor olacaktır. Devasa büyüklükteki köprüler, binalar, Eifel Kulesi gibi yapılar da artık korozyonun etkisiyle çökmeye başlayacaktır.​

10BİN YIL SONRASI​

Artık birkaç taş yapı dışındaki bütün canlılık göstergesi bulunun yapıalr yok olmuş olacak. İnsanlığın yok oluşundan 10bin yıl sonra sadece Çin Seddi, Piramitler ve MT. Rushmore ulusal parkı gibi dayanıklı yapılar sağlam duruyor olacaktır. Sadece bu yapıalr %100 ayakta kalma şansına sahiptirler ve insanlığın yok oluşundan sorna insan hayatını temsil eden tek yapılar olacaktırlar.​

 

Top