Yeryüzündeki canlılardan bazılarının hiç var olmadığını ya da birdenbire yok olduğunu düşündüğünüz tuhaf hayaller kuruyor musunuz? Örneğin köpekler olmasaydı, filler olmasaydı, yılanlar olmasaydı ya da çekirgeler olmasaydı… Ne olurdu diye düşünmüş müydünüz? Peki, şunu düşündünüz mü: Arılar olmasaydı, acaba ne olurdu? “Bal yiyemezdik” mi diyorsunuz sadece? O halde aşağıdaki satırları okuyunca çok şaşıracaksınız!
Herkesin arılarla iyi kötü bir ilişkisi var. Ama arılarla asıl ilişki içinde olanlar elbette çiçekler; daha doğrusu çiçekli bitkiler. Çünkü bitkilerin çoğu tozlaşmayla yani bitkinin erkek organında üretilen çiçek tozunun (polen) çeşitli yollarla dişi organa yapışmasıyla çoğalır. Bitkiler bu iş için hayvanları, özellikle de arıları kullanırlar.
İşte bu nedenle arılar bir anda yok olsaydı yalnızca biz balsız kalmazdık; birçok çiçekli bitki türü de yeryüzünden silinirdi. Bunun sonucunda onlarla beslenen otçul hayvan türleri yok olur, sonra da bunlarla beslenen etçil türlerin soyu tükenmeye başlardı. Bir başka deyişle arılar olmasaydı, besin zincirinin en kritik halkası -yani çiçekli bitkiler- kopmuş olurdu ve bütün zincir kısa sürede dağılırdı. Elma, kavun, karpuz, brokoli, salatalık, havuç, badem ve otları da içeren yüzlerce bitki türü… Ardından bunlarla beslenen kuşlar, sürüngenler ve memeliler…. Ardından onlarla beslenen öteki memeliler ve insanlar… Hepimiz bu sırayla aç kalırdık!
Herkesin arılarla iyi kötü bir ilişkisi var. Ama arılarla asıl ilişki içinde olanlar elbette çiçekler; daha doğrusu çiçekli bitkiler. Çünkü bitkilerin çoğu tozlaşmayla yani bitkinin erkek organında üretilen çiçek tozunun (polen) çeşitli yollarla dişi organa yapışmasıyla çoğalır. Bitkiler bu iş için hayvanları, özellikle de arıları kullanırlar.
Bu resimdeki 3 görüntü Olmasaydi neler Olurdu
Arılar gerçekte balözü (nektar) almak için birbirinden canlı renkler ve güzel kokularla onları kendine çağıran çiçeklere konuk olurlar. Balözünü toplayınca gözlerine kestirdikleri bir başka çiçeğe doğru yola çıkarlar. Ancak beraberlerinde, küçük bedenlerine bulaşmış polenleri de götürürler. İşte, bunların bir bölümünü ziyaret ettikleri başka çiçeklerde bırakırlar. Böylece hem arıların karnı doyar hem de çiçekli bitkilerin üremesi sağlanır. Aslına bakarsanız, insanların karnını doyuran da bal değil, budur. Çünkü dünya nüfusunu besleyen bitkisel ürünlerin her beşinden dördünün tozlaşmasını %90 oranında arılar sağlar.İşte bu nedenle arılar bir anda yok olsaydı yalnızca biz balsız kalmazdık; birçok çiçekli bitki türü de yeryüzünden silinirdi. Bunun sonucunda onlarla beslenen otçul hayvan türleri yok olur, sonra da bunlarla beslenen etçil türlerin soyu tükenmeye başlardı. Bir başka deyişle arılar olmasaydı, besin zincirinin en kritik halkası -yani çiçekli bitkiler- kopmuş olurdu ve bütün zincir kısa sürede dağılırdı. Elma, kavun, karpuz, brokoli, salatalık, havuç, badem ve otları da içeren yüzlerce bitki türü… Ardından bunlarla beslenen kuşlar, sürüngenler ve memeliler…. Ardından onlarla beslenen öteki memeliler ve insanlar… Hepimiz bu sırayla aç kalırdık!