Boyun ağrılarının sadece yüzde 10’u fıtık kaynaklı

'katniss'

Üstat
Boyun ağrıları, günümüzde kronik ağrı sıralamasında bel ağrılarından sonra ikinci sırayı oluşturuyor.


Her üç kişiden biri hayatının bir döneminde çeşitli nedenlerle boyun ağrısından şikayet ediyor. Boyun ağrısının sık nedenlerinden boyun fıtığı ise boyun ağrılarının en sık karşılaşılan nedeni değil. Boyun bölgesi ağrılarının ancak yüzde 10-20 kadarı boyun fıtığı kaynaklı. Uzmanlar, omurilik basısı olan santral fıtıklı hastaların zaman kaybetmeden cerrahi tedavi olması gerektiği uyarısında bulunuyor.

Özel Bahar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Hilal Börekçi, en sık karşılaşılan boyun ağrısının kas gerilmesi olduğunu ifade etti. Şiddetli ağrı nedeniyle fıtıkla karıştırıldığını belirten Dr. Börekçi, 50 yaşından sonra ortaya çıkan omurga kireçlenmesinin de sık görülen bir ağrı çeşidi olduğunu vurguladı. Dr. Börekçi, boyun fıtığının belirtilerini şöyle sıraladı:

"Boyun fıtığı eğer dış yan taraftan kola gelen sinire bası yaparsa kolda ağrı yakınması ve etkilediği kolda kuvvet ve duyu kaybı gibi bulgular ortaya çıkar. Bazen fıtık ortadan geriye doğru omuriliğe bası yapabilir. Bu durum, kol ve bacaklarda kuvvetsizlik, duyu kayıpları, yürümede güçlük gibi omurilik hasarı bulguları ile kendini gösterir. Ensede ağrı, kas spazmı, boyun hareketlerinde kısıtlılık, enseden kollara bazen art kafaya, göğse ve sırta yayılabilen ağrı, kollar veya ellerde uyuşma hissi, baş dönmesi, kulak çınlaması, gözlerde sinek uçuşması, bulantı, konsantrasyon bozukluğu gibi semptomlar, kol ve ellerde kas gücü azalması fıtığın belirtileridir."

Ağrının, özellikle gece uykuda arttığına işaret eden Börekçi, boyun fıtığının teşhisinde en iyi yolun MR görüntüleme olduğuna dikkat çekti.

Boyun fıtığında cerrahi tedavi başta olmak üzere bir çok tedavi yöntemi uygulandığını belirten Börekçe, şu bilgileri verdi: "Cerrahi olmayan tedavinin amacı, fıtıklaşmış diskin rahatsız ettiği siniri rahatlatmak, ağrıyı azaltmak ve hastanın fiziksel durumunu geliştirmektir. Bu işlem, bir çok tedavi metodunun birlikte kullanıldığı organize bir bakım programıyla disk hernili hastaların çoğunda başarılı bir şekilde uygulanabilir. Ağrıyı kontrol etmek için ilaç kullanılır. Ayrıca, fizik tedavi yöntemi faydalıdır. Çekme ve germe yöntemi, sıcak uygulama, soğuk uygulama ve elle masaj gibi tedavileri uygulayarak boyun fıtığı ağrısını, kas spazmını azaltabilir. Pek çok hasta cerrahi olmayan medikal tedavi veya konservatif tedavi ile iyiye gidecektir."

Dr. Börekçi, omurilik basısı olan santral fıtıklı hastaların ise zaman kaybetmeden cerrahi tedavi olması gerektiğini dile getirdi. Börekçi, "Sinir kökü basısı yapan yan-dış yerleşimli fıtıklarda 4-6 haftalık ilaç ve fizik tedavisi ile iyileşme sağlanamazsa cerrahi önerilir. Cerrahinin amacı, sinir üzerine bası yapan disk kısmını çıkarmaktır." şeklinde konuştu.
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Kollardaki Uyuşma Boyun Fıtığı Habercisi Olabilir


uyusma_boyun.jpg


Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroşirürji Uzmanı, boyun fıtıklarının ve kireçlenmelerin kolda uyuşma ve kuvvetsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkabildiğini ve ağır fıtıkların tedavisinde geç kalınırsa felç gibi durumların oluşabildiğini vurguluyor.

Boyun ağrılarının boyun fıtığı ya da kireçlenme belirtisi olabileceğini belirten Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Nöroşirürji Uzmanı boyun kaynaklı ağrıların ihmal edilmemesi gerektiğini vurguluyor. Boyun fıtığını “Boyun omurlarının arasında bulunan kıkırdak yapının çeşitli nedenlerden dolayı omurilik kanalına doğru fıtıklaşıp sinirleri sıkıştırması” şeklinde tanımlayarak boyun fıtığının nasıl oluştuğunu şöyle anlatıyor:

“Boyun fıtığı boyun omurlarının arasındaki kıkırdakların yıpranarak omuriliğe ya da sinirlere baskı yapması nedeniyle oluşur. Boynumuzda 7 tane omur ve bu omurlar arasında disk dediğimiz kıkırdak yapılar vardır. Diskler iki kemik arasında süspansiyon görevi yapıyorlar. Bu yapılar genellikle 35–40 yaşlarından sonra yıpranmaya başlıyor. Yaşlandıkça elastiki özelliklerini kaybediyorlar ve dolayısı ile hareket kaybı ve ağrılara neden oluyorlar. Bu disklerin içinde bir çekirdekçik var aynı arabalardaki amortisör gibi. Bazen ters bir hareket sonrasında veya aşırı yüklenme neticesinde, bunlar yırtılıyorlar. Yırtıldıkları noktada omurilik ve sinir var. Sinir kollara gittiği için kolların duyusunu alıyor. Dolayısı ile bu sinirde bir fonksiyon bozukluğu oluyor. O yüzden hasta ‘çok şiddetli ağrım var; hem boynum ağrıyor, hem de boynumun ağrısı koluma vuruyor’ şeklinde şikayetlerde bulunuyor. Omurilik baskısı varsa veya ileri seviyedeyse kol ve bacaklarda felç durumuna kadar bile gidebiliyor” diyor.

Nöroşirürji Uzmanı “Akut boyun fıtıkları nispeten daha genç olan hastalarda görülüyor. Bunların özelliği şikayetlerin aniden yapılan bir hareket ya da yüklenme sonrasında ortaya çıkması. Çok şiddetli adeta ağlatan boyun ve kol ağrıları oluyor. Hatta akut disklerde ileri seviyede sinir ve omurilik sıkışması oluşabiliyor ve hasta ameliyat ile tedavi olmazsa felç oluşabiliyor. Bu felçler ise kalıcı olabiliyor.

eklem_agrilarinin_nedeni.jpg



Diğer sık görülen ve halk arasında kireçlenme denilen bizim ise spondiloz olarak adlandırdığımız durum ise nispeten daha ileri yaşlarda ortaya çıkıyor. Genellikle yaşlanmanın bir süreci olan spondiloz, vücudumuzdaki kıkırdak ve disk gibi dokuların su kaybetmesi ve yıpranması ile ortaya çıkıyor ve yıpranan kemikler ve kıkırdaklar deforme oluyor. Deforme olup kireçlenen yapılar yine omurilik ve sinirlerde sıkışma yapıyor. Omurilik kanalında daralma oluşabiliyor. Bu hastalığın ileri seviyelerinde yürüme bozukluğu, ellerde beceriksizlik, uyuşma, kuvvetsizlik, denge kaybı, ısı ya da soğuğu hissetmeme, ayağını koyduğu yeri hissetmeme buna bağlı olarak düşmeler ve sık kaza geçirme gibi durumlar ortaya çıkabiliyor. Bazı meslek gruplarında özellikle müzisyen, cerrah, el sanatlarıyla uğraşanlarda ve özellikle elini kullanarak çalışan çoğu meslek grubunda insanlar işini yapamaz hale gelebiliyor.”

Boyun fıtıkları konusunun çok geniş bir yelpazede olduğunu belirten Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı, “Omurilik üzerinde sıkışma yaratan durumlar çok tehlikeli. Fıtığın sıkıştırmasına bağlı boyun bölgesinde omurilik zedelenmesi olabilir. Böyle bir durumda kişinin kollarının yanında yürümesi de etkilenir. Neticede bu durumlarda mutlaka ameliyat gerekir.” diyor.

Ameliyattaki amacın omurilik üzerindeki yıpranmayı gidermek, sıkışmayı ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Nöroşirürji Uzmanı, “Boyun fıtığı ameliyatlarını çok hassas mikrocerrahi yöntemlerle yapıyoruz. Bazı durumlarda saatlerce mikroskop altında 1 mmlik bir alanda çalışıyoruz. Bazen omuriliğe yapışan ve sinir dokusunu kopma noktasına getiren durumlar olabiliyor. Böyle durumlarda çok dikkatli çalışmak ve hastanın ameliyatını iyi planlamak gerekiyor. Hastalar genellikle ağır seviyede olmayan bir boyun fıtığı ameliyatı için sadece bir gün hastanede yatıyor ve hemen ameliyat sonrasında ağrıları da geçiyor. Koldaki kuvvetsizlik ise erken dönemde düzeliyor. Hasta ameliyat sonrasında yürüyebiliyor.”

Bu bölgedeki ameliyatların iyi planlanıp dikkatli yapıldığı takdirde çok riskli olmadığını belirten Nöroşirürji Uzmanı, istenmeyen durumların ve komplikasyonların olma riskinin hastalara iyi açıklanması gerektiğini ancak toplumumuzda kulaktan dolma yetersiz ve yanlış bilgilendirme nedeniyle çoğu hastada tedavinin geciktiğini ve hastaların bu nedenle zarar görebildiğini belirtiyor.
 
Top