Blog Sayfamdan Seçtiklerim

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
'Bir şehri sevmek bir bilnmeyeni, bir muammayı sevmektir' demiş şair...Ve üstad ' Karaltındadır varoşlar, hasretin nazlıdır Ankara' diye koymuş noktayı...Bir Ankara aşığı olarak diyorum ki, Ankaralı'nın o yürekliliği yok mu yeter işte herşeye...Ankara öyle bir şehirdir ki işte, kendine benzetir insanını...Ankaralı Ankara gibi vefalı olmuştur her daim...Hakedene hakettiğini vermiştir...Havasından mıdır suyundan mıdır bilmem, güven vermiştir herhaliyle...Ankaralı Ankarasını memleketini bir sevgili aşkıyla sevmiş, ayrıyken bir sevgiliyi özler gibi özlemiştir hep...Ayrılık hep korku vermiştir hüzün vermiştir Ankaralıya

Masa başında kurulmuştur Ankara.Masa başı adamları yaratmış, masa başı adamları sevmiştir. Masa başı işlerinin kenti olmuştur Ankara. Sokakları cetvelle çizilmiş isimleri bir alfabetik indeksten sırayla seçilmiştir. Bestekar, Bilir, Büklüm Bülten...diye yan yana giderler.
Tarihi, üzerine sonradan dikilmiş elbisedir,yaşanmışlığı değil. Akildir, mantıktır. Ruh ona sonradan biçilmiştir, gerekliliği bilindiği için. Arkasında hayat değil bilgi vardır. Bu yüzden toplamadır ruhu Kültürleri toplamış kendince birleştirerek kendinin yapmıştır bu kent.

Tren garı binasının karşısındaki Hitit aslanına ters binen Nasreddin Hocadır. Sterildir Ankara heterojendir. Fakiriyle zenginin hayatları pek karışmaz birbirine Lalia bile yakınlaştıramaz dünyaları,hayalleri farklı bu insanları. Sıhhiye köprüsü görünmez bir duvardır kuzey ve güney arasında; iki Ankarayı böler.Ve Yenişehirin inadına Sıhhiyedir sittin sene değişmez. Sınırlar nettir Ankarada.Çünkü devlettir Ankara. Devlet sınırları sever.

Ne topraktır ne beton Ankara; ne de ikisi arasında bir şey. İkisine de uzaktır kendine özgüdür Ankara. Denizsizdir. Otobüslerde, minibüslerde, parklarda pastanelerde....insanların yüzlerine bakılarak kurulur hayaller. Çünkü bir denizi yoktur,insanlara sırtınızı dönüp seyredebileceğiniz. Yalnız kalamazsınız denize kaçamazsınız. İnsanların dönüp gelecekleri yer yine birbirlerinin yüzüdür. Bu yüzden insan ilişkileriyle varolur Ankarada. Mekanlarından öte insanlarının yüzleridir bu kente bağımlılığımızın temeli.

Ankara dünya küçüktür tezinin ispatıdır adeta. Üç adımdır çünkü cazibe merkezi Kızılay. Bu yüzden insanları kafalarını dinleyecekleri yerde demlenebilirler ancak. Denizin ruhlara verdiği derinlik Ankarada bulunmaz. Bu nedenledir ki Ankaradan iyi şair çıkmaz. Denizi seyrederken kelimeler uçuşur beyninizde,sınırsızlık duygusu yaşarsınız.Bir kişi ile konuştuğunuzda kelimeler sınırlar sizi. Veya çok az kişinin yüzü sizi uzaklara götürebilir. Kaç kişinin yüzünde yakalanabilir ki o derinlik!
Ankara,Ancyra çapadan anchordan gelir. Denizi kaçalı çok zaman olmuştur ama hala çapadır.

Yazlar sıcak ve kurak,kışlar karlı buzludur. Ankara bunları taşır,bunları yakıştırır kendine. Ancak baharlarda telaşlı ve huzursuzdur; sabırsızdır. İnsana en çok baharlarında yakındır bu yüzden.Değişimi yakıştıramaz gibidir durağanlığına.

Hep geride kalandır, dönülesedir. Evimdir Ankara. Huzurum, huzursuzluğum kürkçü dükkanım....

Üstat Yahya Kemale muhalif olarak; (tüm şehirlerden Ankaraya dönmek güzeldir) .Denizi olmasa bile.

Alıntı....
 

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör


Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya


İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi...
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünüşü çekici, aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı....
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!

İnsanlar vardır; derin bir okyanus...
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu...
Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

İnsanlar vardır; sakin akan bir dere...
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı...

İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir, çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan...

Can Yücel
 

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, aaafimiz bozulmazdı hiç!
Dışarıda kar
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa
Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu
Sucuk lükstü. Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış,
bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş
merkezlerinin restoran katlarında boğucu bir gürültü ve havasızlık
içinde hamburger aaafine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım
Dışarıda kar
İçeride kanaat
İçeride huzur
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, aaafimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara seza mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine,
geniş ve besleyici bir masal dünyası
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret
kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi,
sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı Domates de
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
Dışarıda kar
İçeride huzur
Zam endişesi, doğal gazın kesilme korkusu,
yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi
Kimin umurunda
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk . . .

Alıntı

 

Çağlayağmur

👪
Süper Moderatör
sevgi.jpg
 
Top