Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Kişisel Gelişim
Birçoğumuzun Farkına Varmadan Düştüğü Psikolojik Hata: Aptal Puma Sendromu
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Enda" data-source="post: 964424" data-attributes="member: 123367"><p><span style="font-size: 22px">Aptal Puma Sendromu, zaman zaman birtakım şeyleri düşünürken, konuşurken, tartışırken veya birçok eylemi gerçekleştirirken aklımıza kazımamız gereken oldukça güzel bir deyim.</span></p><p></p><p>Kedilerin uzak atalarından olan pumaları bilirsiniz. Yaklaşık iki metre uzunluğunda benekli bir yırtıcı. Puma birçok özelliği ile ünlüdür ama en çok da hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketleri gerçekten de oldukça estetiktir. Bu ölüm koşuları bazen pumanın, bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır.</p><p></p><p>Yazımınızn konusu olan Aptal Puma Sendromu olarak adlandırılan bu fenomene göre pumalar, avlarını yakalamak için gerçekleştirdikleri eylemin yani koşunun süresini avlarının cüssesine göre ayarlamaktadır. Konuyu biraz daha açmak gerekirse; pumaların bir ceylan avını sonuçlandırmak için harcadığı zaman ile, bir tavşanın peşinde geçirdiği süre aynı değildir. Puma, oldukça akıllı bir hayvandır. Bu nedenle de koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı takdirde koşmaktan vazgeçer ve yenilgiyi kabul ederek başka avlar aramaya girişir. Yani kısacası elde edeceği ödülün verdiği emeğe deyip deymeyeceğini kestirir.</p><p></p><p>İşte “Aptal Puma Sendromu”, bunun tam tersini yapan insanların durumunu ifade etmek için kullanılan bir deyimdir. Bir tavşanın peşinden yıllarca koşan, sonra da yakaladığı avı bir çırpıda bitiren aptalları veya bu tip bir ahmaklığı ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir başka ifade ile; birçok insan, pozisyonları ile bağdaşmayan küçük şeyler peşinde ömür geçiriyor. Ceylan peşinde olması gerekirken, tavşan peşinde telef oluyor. Yani işin özü insanın kendine şu sormasından geçiyor. “Elde edeceğim şey, harcadığım emeğe deyecek mi?”</p><p>Başarı, emek-sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi hesaplamakta gizlidir. Plansız ve hesapsız hedeflerin peşinden ısrarla koştuğumuzda; kaybettiğimiz en büyük gücün zaman olduğunu ve yerine başka hiçbir şey koyamayacağımızı aklımızdan çıkarmamalıyız</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Enda, post: 964424, member: 123367"] [SIZE=6]Aptal Puma Sendromu, zaman zaman birtakım şeyleri düşünürken, konuşurken, tartışırken veya birçok eylemi gerçekleştirirken aklımıza kazımamız gereken oldukça güzel bir deyim.[/SIZE] Kedilerin uzak atalarından olan pumaları bilirsiniz. Yaklaşık iki metre uzunluğunda benekli bir yırtıcı. Puma birçok özelliği ile ünlüdür ama en çok da hızlı ve kıvrak koşusu ile tanınır. Avının peşine düştüğü andan itibaren giderek hızlanan ve vücudunun tüm eklem ve kaslarını ortaya koyan hareketleri gerçekten de oldukça estetiktir. Bu ölüm koşuları bazen pumanın, bazen ise hayatı için koşan kurbanın zaferi ile sonuçlanır. Yazımınızn konusu olan Aptal Puma Sendromu olarak adlandırılan bu fenomene göre pumalar, avlarını yakalamak için gerçekleştirdikleri eylemin yani koşunun süresini avlarının cüssesine göre ayarlamaktadır. Konuyu biraz daha açmak gerekirse; pumaların bir ceylan avını sonuçlandırmak için harcadığı zaman ile, bir tavşanın peşinde geçirdiği süre aynı değildir. Puma, oldukça akıllı bir hayvandır. Bu nedenle de koşarken harcadığı enerji miktarı, avdan elde edeceği potansiyel enerji miktarını aştığı takdirde koşmaktan vazgeçer ve yenilgiyi kabul ederek başka avlar aramaya girişir. Yani kısacası elde edeceği ödülün verdiği emeğe deyip deymeyeceğini kestirir. İşte “Aptal Puma Sendromu”, bunun tam tersini yapan insanların durumunu ifade etmek için kullanılan bir deyimdir. Bir tavşanın peşinden yıllarca koşan, sonra da yakaladığı avı bir çırpıda bitiren aptalları veya bu tip bir ahmaklığı ifade etmek için kullanılmaktadır. Bir başka ifade ile; birçok insan, pozisyonları ile bağdaşmayan küçük şeyler peşinde ömür geçiriyor. Ceylan peşinde olması gerekirken, tavşan peşinde telef oluyor. Yani işin özü insanın kendine şu sormasından geçiyor. “Elde edeceğim şey, harcadığım emeğe deyecek mi?” Başarı, emek-sonuç ilişkisindeki dengeyi iyi hesaplamakta gizlidir. Plansız ve hesapsız hedeflerin peşinden ısrarla koştuğumuzda; kaybettiğimiz en büyük gücün zaman olduğunu ve yerine başka hiçbir şey koyamayacağımızı aklımızdan çıkarmamalıyız [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Kişisel Gelişim
Birçoğumuzun Farkına Varmadan Düştüğü Psikolojik Hata: Aptal Puma Sendromu
Top