• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Bir Adam Girdi Şehre Koşarak - Tarık Tufan

_nehir_

Schrödinger'in Kedisi ♕
Özel üye
Kısa hikayelerden oluşan bir kitap, satır aralarını sevdim..


Arka Kapak:



Camlardan ölesiye sarkan gündelikçi kadınlar, elindeki eczane poşetleriyle çaresiz bekleyen yaşlı adamlar, pazar yerlerinden artık toplayanlar, eskimiş kıyafetleriyle düğün salonlarında şarkı söyleyenler, sefer tasından utanan genç adam ve diğerleri.
Şehrin ötekileri yani.
Biraz Raif Efendi, biraz Maria Puder, Sartre, Bachelard, Anna ve biraz Kudüs.
Karanlık, rutubetli, çok bağırışlı, çok nefessiz, çok sabahsız, çok aşksız, çok çiçeksiz, çok neşesiz, çok kitapsız bir şehirde hayatta kalabilmek için her şey.
Büyücülerin, haramilerin, borsacıların, reklamcıların, korsanların, işgalcilerin, bankacıların elinden kurtulabilmek için yani.
Tarık Tufan, “Bir Adam Girdi Şehre Koşarak” kitabında her şey hızla akarken, yavaş gidenleri, yorulanları, rekabete güç yetiremeyenleri ve onların mekanlarını anlatıyor.


Kitaptan Alıntılar:


Gidelim buradan.
Senin masumiyetini, bilgelik zamanlarından kalma sırları, dünyanın bütün sabahlarını yanımıza alıp gidelim.
Hesap etmeden, haritaya bakmadan gidelim.
Ölelim diyecektim az kalsın. Ölmeyelim. Hiç ölmeyelim Anna.
Sarılalım diyecektim az kalsın. İçimden böyle şeyler de geçiyor işte. Sarılalım, dudakların…
Tamam sustum.


Sartre’ı bu kadar aceleye sevk eden şey nedir?
Eğer kalbimizde birikmiş cümleler, aklımızı işgal etmiş fikirler kağıda dökülmezse, bir başkasına aktarılmazsa, içten içe sizi çürütmeye başlar.


Anlatmaktan ötürü mutsuzluğumuzu arttıracak şeylere çocukça bir kayıtsızlık hali ne kadar gülünç dursa da üzerimizde, bundan vazgeçebilmek çok da kolay değil.


Sen beni tutarsan hiç düşmem biliyor musun? Sıkı sıkıya sarsan ellerini göğsüme dolayıp, hiç düşmem ben.


Biliyorum epeydir gelmediğimden şikayet ediyorsun. Sıradaki şarkıyı sen seç ödeşelim.
 
Top