Doğru yerden başlayamadık biz...
Beraber yürüyebileceğimiz yolun başlangıç noktasını bulamadık. Ortasından daldık yola, bir anlık bir mutluluk, bütün bir yaşama yetebilecek bir umut yaşadık...
Ama hayat tek bir hamleyle bizi yolun farklı taraflarına atıverdi işte. Sona ulaşamadan; ellerimiz bomboş, dudaklarımızda çocukca bir gülümseme kalakaldık yolun kenarındaki çorak topraklarda. Oysa birbirimize yağmur olabilirdik biliyorum. Çok şey olabilirdik birbirimize; daha az yıkılmış olsaydık, yolun başını bulabilmiş olsaydık...
Şimdi yanımda olsaydın; dudaklarınla silerdin gözlerimdeki yıldızları, ellerinle ay olurdun geceme biliyorum...
Ellerimiz bir daha asla birleşmeyecek, buluşamayacak bir daha gözlerimiz, aynı buruk gülümseyişle aralanamayacak dudaklarımız. Belki de seni tekrar gördüğumde gözlerinde bana ait hiç bir iz kalmamış olacak. Parmakların tenimin tadını unutmuş ve ben de iyice içime gömmüş olacağım dokunuşunun sihrini…
Ayrı taraflarında olacağız yolun, dokunmak bizim gücümüzün dışında bir düş olacak. Engeller olacak aramızda; insanlardan, verilmiş sözlerden, anıların hoyratlığından oluşan engeller. Onları aşmak ya da aşmayı denemek bile acının adı olacak.
Biliyorum; birlikte pek çok şeyi aşabilirdik biz. Her şeye yeni bir yüz giydirip, sesleri müzikle bezeyebilirdik. Çünkü aramızda başka benlikler, kırık dökük başka aşklar olduğu halde dokunabilmiştik birbirimizin özüne yine de...
Bir gün geriye dönüp baktığımda tutunacak tek bir dal, dayanıp güç alabileceğim hiç bir anı göremesem de ellerinin sıcaklığı hala geziniyor olacak saçlarımda. Bir tek işte o dokunuşun büyüsü kaybolmayacak asla... Biliyorum…..
Beraber yürüyebileceğimiz yolun başlangıç noktasını bulamadık. Ortasından daldık yola, bir anlık bir mutluluk, bütün bir yaşama yetebilecek bir umut yaşadık...
Ama hayat tek bir hamleyle bizi yolun farklı taraflarına atıverdi işte. Sona ulaşamadan; ellerimiz bomboş, dudaklarımızda çocukca bir gülümseme kalakaldık yolun kenarındaki çorak topraklarda. Oysa birbirimize yağmur olabilirdik biliyorum. Çok şey olabilirdik birbirimize; daha az yıkılmış olsaydık, yolun başını bulabilmiş olsaydık...
Şimdi yanımda olsaydın; dudaklarınla silerdin gözlerimdeki yıldızları, ellerinle ay olurdun geceme biliyorum...
Ellerimiz bir daha asla birleşmeyecek, buluşamayacak bir daha gözlerimiz, aynı buruk gülümseyişle aralanamayacak dudaklarımız. Belki de seni tekrar gördüğumde gözlerinde bana ait hiç bir iz kalmamış olacak. Parmakların tenimin tadını unutmuş ve ben de iyice içime gömmüş olacağım dokunuşunun sihrini…
Ayrı taraflarında olacağız yolun, dokunmak bizim gücümüzün dışında bir düş olacak. Engeller olacak aramızda; insanlardan, verilmiş sözlerden, anıların hoyratlığından oluşan engeller. Onları aşmak ya da aşmayı denemek bile acının adı olacak.
Biliyorum; birlikte pek çok şeyi aşabilirdik biz. Her şeye yeni bir yüz giydirip, sesleri müzikle bezeyebilirdik. Çünkü aramızda başka benlikler, kırık dökük başka aşklar olduğu halde dokunabilmiştik birbirimizin özüne yine de...
Bir gün geriye dönüp baktığımda tutunacak tek bir dal, dayanıp güç alabileceğim hiç bir anı göremesem de ellerinin sıcaklığı hala geziniyor olacak saçlarımda. Bir tek işte o dokunuşun büyüsü kaybolmayacak asla... Biliyorum…..