chocolatequeen
Üye
Nick adında bir demiryolu işçisinin öyküsü bu.. Nick, güçlü, sağlıklı bir işçi.. Manevra sahasında çalışıyor... Arkadaşlarıyla ilişkisi iyi ve işini mükemmel yapan güvenilir bir insan.. Ne var ki, kötümser biri O.. Her şeyin en kötüsünü bekler ve başına kötü şeyler geleceğinden hep korkar.. Bir yaz günü, tren isçileri ustabaşının doğum günü nedeniyle bir saat önceden serbest bırakılırlar.. Tamir için gelmiş olan ve manevra alanında bulunan soğutucu bir vagonun içine giren Nick, yanlışlıkla içerden kapıyı kapatır... Kapı yalnızca dışardan açılıp kapandığından içeride kilitli kalır.. Nick, kapıyı tekmeler, bağırır ama sesini kimseye duyuramaz. Nick burada donarak öleceğinden korkmaya başlar. "Eğer buradan çıkamazsam, burada kaskatı donacağım" diye düşünmeye baslar.. İçeride yarısı yırtılmış bir karton kutunun içine girer. Titremeye baslar... Eline geçirdiği bir kağıda, karısına ve ailesine son düşündüklerini yazar: "Çok soğuk! Bedenim hissizleşmeye başladı! Bir uyuyabilsem! Bunlar benim son sözlerim olabilir." Ertesi gün soğutucu vagonun kapısını açan isçiler, Nick'in donmuş bedenini bulurlar. Yapılan otopsi, O'nun donarak oldugunu gösterir! Bu olayı olağanüstü yapan nedir biliyor musunuz?... Soğutucu vagonun soğutma motoru bozuk ve çalışmıyordur aslında!... Vagonun içindeki ısı da 18 santigrat derecede idi. Ve vagonda bol bol hava vardı!.. Nick'in korkusu, kendini gerçekleştiren kehanet olmuştu! Çünkü Nick kendini donacağına hipnozlamıştı adeta!.. İşte bu beynin müthiş gücüdür!
İyi veya kötü.... Her iki durumda da kullanmak, onu programlamak bizim elimizde! Netice olarak insanları müspet manada meselelere motive edebilirsek her şey yapılabilir......
İyi veya kötü.... Her iki durumda da kullanmak, onu programlamak bizim elimizde! Netice olarak insanları müspet manada meselelere motive edebilirsek her şey yapılabilir......