BENİ UNUTMA, BEN SENİ BAŞKA SEVDİM İSİMLİ ROMANIMDAN BİR SAYFA.
Bulunduğumuz yerin biraz ilerisinde küçük bir tepecik vardı. Elini bana uzatıp, "Hadi öyleyse cadı gidelim."dedi. Onun bana uzanan elini büyük bir hevesle tuttum ve gülerek " Ben hazırım ağam" dedim. Gözlerime sevgiyle baktı. Bu bakışta; sevgi, aşk, arzu... Ne görmeyi hayal ediyorsam, hepsi vardı. O anda boynuna sarılıp dudaklarından öpmemek için kendimi zor tuttum. O ise içimden geçenleri anlamış mıydı bilmiyorum ama derin bir iç çekip, "Hadi gidelim. Biz dönene kadar hava biraz daha ısınmış olur biraz yüzer suyun keyfini çıkarırız" dedi. "Olur, bugün rehber sensin. Ben ise acemi bir turistim" diyerek güldüm. Tepeye çıkınca gördüğüm güzellik karşısında gözlerime inanamadım. Nutkum tutulmuştu; yeşilin her tonu birbirine karışmış olarak karşımda duruyor, mis gibi çiçek kokuları etrafa yayılıyordu. Ben ise gördüklerime inanamıyordum. Aman Allah’ım hala böyle güzellikler kaldı mı ki! diyerek hayretimi dile getirdim. İçim coşkuyla dolmuş adeta çocuklaşmıştım. Boylu boyunca çimenlerin üzerine uzanıp gözlerimi kapattım. Burnuma dolan hafif tütün kokusu ve yüzüme çarpan ılık nefesinden onunda yanıma uzandığını anladım. Ondan yayılan hafif tütün kokusu ciğerlerime doluyor o güne kadar aklıma gelmeyen duygular tüm bedenimin yanmasına sebep oluyordu. Aklımdan geçenleri anlamasın diye gözlerimi açmaya korkuyordum. "Uyumak istersen uyuyabilirsin korkma buralarda tehlikeli bir şey olmaz hem ben yanındayım rahat ol" dedi. Gözlerimi açmadan, Hayır uyumuyorum sadece biraz gözüm kapalı bu anın tadını çıkarmak istiyorum. Çiçek kokuları ve bu kadar yeşili bir arada görmek başımı döndürdü adeta tabiat sarhoşu oldum" dedim. 'Bunlara bir de sen ve sana olan aşkım eklenince nasıl ayık kalayım' dememek için kendimi zor tuttum. O ise benim içimden taşan duygulardan habersiz yavaşça yanıma sokulup kolunu başımın altına soktu ve "Başın ağrımasın cadı" dedi ve "sakın bunu da alışkanlık yapıp da her uykun geldiğinde kolumda yatmak isteme çünkü her zaman kolumu bulamazsın" diye de ekledi."Aman aman kolunun meraklısı değilim" derken yalan söylüyordum. Bana kalsa bir ömür o kollarda yatmak isterdim. Bir daha konuşmadık, ikimiz de kendi iç dünyamıza dönmüştük. Bu durumda ne kadar kaldık bilmiyorum. Ona iyice sokulmuş, kolumla ona sarılmış olarak uyandım. O ise kolu başımın altında, dönmüş yüzümü seyrediyordu. "Özür dilerim uyuyakalmışım kolun da yorulmuştur " diyerek telaşla kalktım. "O ise gülerek üzülme borcun olsun, bir gün sen de beni kolunda yatırırsın ödeşiriz" diye cevap verdi. Yüzüm kızarmıştı cevap vermedim.BU AŞKIN NASIL SONLANDIĞINI ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ BU MUHTEŞEM ROMANIMI OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM.
