• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Başarı takıntınız çocuğunuza zarar veriyor

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Okulların açılması, yazın ara verdiğimiz birçok problematik konuyu beraberinde getiriyor. Bana kalırsa bunlardan en önemlisi trafik ama bu yazının konusu bu değil. Bu yazı anne babaların çocuğun okul başarısıyla ilgili aşırı beklentilerinin sebep olabileceği sorunlar hakkında. Elbette aklı başında ebeveynler çocuklarını sağlıklı, başarılı, mutlu olmasını ister ve bunun için ellerinden geleni yaparlar; lakin başarı konusuna aşırı takmış olmanın çocuklara zarar verdiği de bir gerçek. Koç Üniversitesi Hastanesi Çocuk Ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Tuba Mutluer ile çocuklara okul başarısı için çok fazla baskı yapılmasının neden olabileceği olumsuz durumları konuştuk.


‘Yeterince iyi değilim algısı’
Çocuğa yüksek beklentilerle yaklaşılması durumunda bu beklenti ve baskıyla baş edemeyebilir. Sınavdan 90 alması beklentisiyle yaklaşılması durumunda, sınavdan 87 bile alsa ‘yeterince iyi değilim’ diye düşünebilir. Bu yaklaşım, ‘başarı mükemmel olmaktır’ algısını yaratır.‘Asla mükemmel olamayacağım’ ve ‘ailem için asla yeterli olamayacağım’ algısına kapılan çocuk, tamamıyla pes edip çalışmayı bırakabilir. Çocuğun çabasını görerek övmek, bir sonraki sınavda eksiklerine eğilmesi için motive etmek işe yarayabilir. Çocuğunuza sıklıkla ne olursa olsun onun yanında olduğunuzu, sınavda alınan bir notun onların kişiliğini veya geleceğini belirlemediğini, notlardan çok daha önemli şeyler olduğunu sık sık hatırlatın.

Koşullu sevgi algısı
Çocuğa iyi not alamadığı için hayal kırıklığına uğradığının söylenmesi, çocuğun ‘seni yalnızca başarılı olduğunda seviyorum’ mesajını almasına neden olabilir. Sıklıkla ailesini hayal kırıklığına uğrattığını düşünen çocuk, ona değer verilmediğini düşünebilir. Her çocuğun, başarısız olsa dahi ailesi tarafından sevildiğini hissetme ve bunu sıklıkla duyma ihtiyacı vardır.

Doğru olmayan davranışlar
Çocuklar, onlara koyulan yüksek beklentileri tutturabilmek için doğru olmayan davranışlara başvurabilir. Örneğin, sınavdan yüksek not alabilmek için kopya çekebilir. Bu süreci saklayarak, yalan söylemeye başvurarak devam edebilir. Aynı zamanda bu stresle başa çıkamayıp alkol ve sigara gibi maddeler kullanabilir. Çocuklara her zaman yüksek not almaktan daha önemli şeyler olduğunu hatırlatılmalı. Eğer stresle başa çıkamadıkları gözlemleniyorsa, çocuklabu konuyu konuşmaya hazır olunduğu, her zaman yanında olunduğuve isterse bir ruh sağlığı çalışanından yardım alabileceği hatırlatılmalı.

Kaygı (anksiyete) problemleri
Aile baskısı hisseden çocuklar, aileyi hayal kırıklığına uğratmaktan çok korkarlar. Dolayısıyla başarılı olmak için kendi motivasyonlarını geliştiremez, yalnızca ailelerini mutlu etmek için çabalarlar. Aileyi hayal kırıklığına uğratma korkusu sonucunda kaygı problemleri yaşayabilir, başarılı olamadıkları için kendilerini suçlayabilirler.


Bu durumların oluşmaması için neler yapalım?

  • Çocuğa başarısız olsa bile sevildiği, iyi not almanın iyi bir insan olmak anlamına gelmediğini sık sık hatırlatılmalı.

  • Sınav sonuçları yerine çabayı ve çalışkanlığı takdir edilmeli.

  • Her çocuğun akademik potansiyelinin aynı olmadığı unutulmamalı. Çocuğa ulaşamayacağı beklentiler koyulmamalı. Hiç ulaşılamayan hedefler, hayal kırıklığı ve kaygı problemleri yaratır.
  • Çocukla özel vakit geçirilmeli, birlikte onun seçtiği aktiviteler yapılmalı. İkili ilişkinin iyi olması durumunda ebeveynlere duygularını daha iyi paylaşabilir, bu da onun hissettiği baskıyı azaltabilir, stresle daha iyi başa çıkmasını sağlar.
  • Çocukla sadece ders konuları konuşulmadığından emin olunmalı ve başka öğrencilerle kıyaslama yapılamamalı.Tüm sınavlardaki notlar çok fazla takip edilmemeli. Çocuğun yaşadığı tek güçlüğün dersler olmadığı, hayatta başka sorunları da olabileceğini unutulmamalı.
  • Sorumluluk duygusu, erken yaşlarda gelişir. Çocuğa 3-4 yaşlarındayken oyuncakları kaldırmak, çamaşırları katlamak gibi küçük görevler vererek oyuncaklarını kaldırmazsa aynı yerde bulayacağı ve oynayamayacağı gibi sonuçlar öğretilmeli.
  • Ders çalışmanın olumlu sonuçlarını vurgulanmalı. Ders çalışmamanın olumsuz sonuçlarını vurgulamak bir tehdit olarak algılanır ve daha fazla kaygı yaratabilir.
  • Aile içi stres ve geçimsizlik, çocuğun ruh sağlığını, dolayısıyla okul başarısını olumsuz etkiler. Aile içi iletişime önem verilmeli ve geçimsizlikleri çocuğun gözlemlemediğinden emin olunmalı.

Damla Çeliktaban
 
Top