• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

BAHNAME

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
"BIRAK EZİLSİNLER,
ALDATILSIN VE KAHREDİLSİNLER,
BELKİ BİNLERCE ASIRLIK
VE AHMAKÇA UYKULARDAN
BÖYLELİKLE UYANABİLİRLER." DİYEMEDİĞİMDEN;

ZİHNİMDE YARI BELİRGİN YARI DA BULANIK
BİRSÜRÜ KAVRAMIN YANIP SÖNMELERİNE DUR DEYİP,
AKLIMI YOĞUN BİÇİMDE TEK NOKTAYA TOPARLAYARAK
VE BİR KAPLANIN GÜCÜYLE
BİR TİLKİ SİNSİLİĞİNİ DE HARMANLAYARAK;

ÇOK ZENGİN HAYAL GÜÇLERİYLE İŞLENMİŞ,
DEĞİŞİK VE ÇEKİCİ GÖRÜNTÜLERLE
GÖZLERİ KAMAŞTIRABİLEN
BİR MANAV DÜKKANI KURDUM.

YASAK ELMASINI BEDAVAYA ALAN GİTTİ,
GİTTİ VE GÖZLERİ FALTAŞI GİBİ AÇILARAKTAN,
UYKU HERBİRİNİ HEMEN TERKETTİ...



***



DevilofHacker'ı onlarca tehdit eşliğinde sorgulayan özel ajanlardan pala bıyıklı olanı, delici bir biçimde yan gözle süzerken, kaşının birini kaldırıp ağzını çarpıta çarpıta dedi ki;

- Bak teknoloji manyağı! Eminim ki rakamların sulandırdığı o koca beyninde, istersek sana neler yapabileceğimiz konusunda en ufak bir sezgi ya da fikir yoktur!


Onun sözlerini derin bir sükunetle dinleyen DoH, keskin gözlerinin ışıltıları eşliğinde : "- Deliliniz olmadığına göre, sadece "yüksek veri trafiği" yapan bilgisayarımdan dolayı beni burada daha fazla tutamazsınız sanırım. Parmak izlerimi de aldınız ve gerekli açıklamayı da yaptım. Siz de teknik polis olarak iyi biliyorsunuz ki;


bir ağa dahil olan bilgisayarlara kendilerini yayarak, ağ üzerinde çok yüksek miktarda veri trafiği oluşturan SoLucan'lar (WORMS) bile mantıklı bir savunma olabilir benim şu an içinde bulunduğum duruma. Her ne kadar, ADSL yeni bir bağlantı şekli olsa da, solucanlardan birkaç tanesi bilgisayarımın bazı portlarını açıp, buralardan yoğun ve kesintisiz veri transferleri gerçekleştirebilir, ve sizin de peşime düşmenize neden olabilir, hı amirim?"…

Birkaç resmi evrak ve ifade tutanağını imzalatıp, ilgili savcılığa da danışarak serbest bıraktılar DoH'u. Şafak sökerken ansızın gelmişlerdi ellerindeki arama emriyle birlikte. Evde kayda değer birşey bulamasalar da, sorgu için alıp götürdüler Emniyet Müdürlüğüne. Sonrası malum. Atarlar - giderler - psikolojik baskı yöntemleriyle itirafa yönlendirmeler vs. ECHELON'da açılmış olan deliğin failinin izleri Balıkesir gibi bir taşra kentine kadar ulaştırmıştı onları, ama hepsi o kadar.



Çok yüksek veri trafiği olan birkaç kişiyi telekomun Log (İtatistiki kayıtlar) dosyalarından tespit ederek çapraz sorguya alıp, sonra da serbest bırakmaktan öteye gidemediler.

Hele DoH'un sorgu esnasındaki güven saçan tavırları ve sakinliğine, dudaklarındaki olabildiğince yayık ama bir o kadar da "tilkiyi andıran" gülümseyişi eklendiğinde, daha bir çileden çıkmıştı rütbeli - rütbesiz bütün polisler. Fakat 14 saatin sonunda yenilgiyi mecburen kabul ettiler ve Hasan'ı evine gönderdiler…



Türkiye'de güç bela ve çoğu zaman da kendi öz çabalarıyla yetişen beyinlere sahip çıkmaz korumazsan, diğer devletlerin karanlık güçleri öncelikle "beyin göçü", o olmazsa da "beyin imhası" için harekete geçerler. Bu yüzden kıymetlerini bilmek ve koruyup gözetmek aslında şarttır DoH gibi Beyaz Şapkalı'ları.



DoH'un en kızdığı şey; sahip olduğu becerileri ezbere bilmelerine ve sonuca ulaşamayacaklarından emin olmalarına rağmen, devletin üst düzey teknik personelinin onun izini sürmeye çalışması ve bunu başarabilirlerse de "hayatını kurcalamak" istemeleriydi. Tabii ki ütopikti, tabii ki hayaldi.

Çünki DoH'un farklı ülkelerdeki İSS'leri kullanarak (İnternet Servis Sağlayıcısı) izini takip etmemelerini çok kolay biçimde sağlamak gibi bir ayrıcalığı vardı.
Örneğin; İstanbul Maltepe Merkez Camii'nin bahçesine otursa, Pekin - NewYork - Oslo - Shànghǎi üzerinden Maltepe Emniyet Müdürlüğü'ne ulaşarak bir SiberSaldırı gerçekleştirse, İstanbul bilişim suçları amirliği olayı çözmek için, adı geçen şehirlerin polis teşkilatlarıyla iletişime geçmek ve ortak bir operasyon yaparak DoH'a ulaşmaya çalışmak zorunda kalırlardı, ki, bu da neredeyse imkansızdı; ve DoH yine de bıraktığı izleri silebilirdi her aşamada.

Sonuçta, aralarında 10 metre mesafe olmasına rağmen, Maltepe İlçe Emniyet Müdürlüğü DoH'u ele geçiremezdi. :).

Fakat yaşadığı gözaltı ve sorgu süreci DoH'a ECHELON'u vara yoğa kullanmaması gerektiğini işaret etmişti. Yeni bir arayışa girdi...

DoH search edip süzgeçten geçiremeyecekse, ve kurbanı olup da uyarılacak olan SÖ'leri seçemeyecekse, yani DoH onlara gidemeyecekse, çerçeveyi biraz daraltarak da olsa SÖ'ler DoH'a gelmeliydi, ve bunun en kestirme - en etkili yolu bir websitesi kurmaktı.

Yaptığı her işte "derinlik ve özgünlük" olmasına özen gösteren DoH, uzun uzadıya bir araştırma sonucunda özü sekse dayalı olan seks partneri arama tarzında hetero - çift - lezbiyen - gay - biseksüel tercihli herkesin partner bulmak için başvurabileceği, ücretli olduğunda da para kazandırmasının yanısıra, kıymete bineceğinden, taleplerin de artmasıyla birhayli aktif olacağını düşündüğü;

hepsi biryana;

şöhreti ve felsefesi olan bir domain olan bahname’nin boşta olduğunu görünce, Kamasutra kadar bilinmese de, Türk-İslam sentezli Bahname'nin çok yerinde bir fikir olduğuna karar verip hemen satın aldı.

Domain isimleri (Alan adları - Websitesi İsimleri) önemlidir ve özgün olanlarına meraklılarınca çok da para verilir. Domainler ilk kez kayıt altına alınırlarken, "ağların ağı" olan internetin küresel - merkeziyetçi olmayan - sınırsız ve açık - altyapıdan bağımsız - kullanıcı denetimli gibi özelliklerinden doğan, "ilk gelen domaini alır" prensibi uygulanır, ve sırf bu işle milyon $'lar kazanan insanlar vardır.

Örneğin; Amerikalı Jim Burke, "wtccrash" sitesini kaydettirme sebebi olarak; 11 eylül saldırıları esnasında, ilk uçağın çarptığını duyar duymaz domain regist yapan bir siteye girmesine rağmen, kendisinden saniyeler önce "worldtradecentercrash" isimli domain'in birbaşkası tarafından kaydedilmesini gösterir.

İlginç olansa; her iki domainin de, henüz ikinci uçak kulelere çarpmadan kaydedilmiş oluşudur.

Yani konuyla ilgili mühendis veya teknik kişiler çok hızlı olmak zorundadır, çünki internet ortamında domainler çok büyük önem taşır.

Bir diğer ilginç nokta da; ikinci uçağın çarpmasından sonra yaşanan domain kayıt olayında vardır ki; İsviçre'li bir internet kullanıcısı çarpışmanın saniyeler sonrasında, çoğul ifadeyi gösteren "worldtradecentercrasheS ve wtccrasheS" adreslerini kıymeti yükselince satmak ya da kendisi bir websitesi tasarlayarak büyük kitlelere ulaşmak maksadıyla kayıt edip, üstüne almıştır…

Bahname'ye gelince;

İlhanlı hükümdarlarından Gazan Mahmut Han’ın (1271-1304) oğlu Muzaffer, dünyanın en güzel kızlarıyla ilişkide bulunmaktadır ama günün birinde gücünü kaybeder.

Tabipler, hükümdarın oğlunu muayenelerden geçirip, üzerinde türlü türlü ilaç denerlerse de çare bulamazlar. Muzaffer artık hiçbir şeyden zevk alamaz hale gelmiştir. Nasreddin Tusi saraya çağrılır, Muzaffer’in eski “gücüne” kavuşmasının çarelerini içeren hacmi küçük ama yararı büyük bir kitap hazırlaması, cinsel işlevi olan her türlü ilacın formülünü yazması istenir.

Asıl işi gökbilimciliği olan Tus’lu bilgin bu konuda yazılmış tüm eski kitapları inceler, kendi dönemindeki uygulamayı da gözden geçirir ve istenen kitabı hazırlayıp saraya sunar.

Bahname-i Padişah, yıllarca elden ele dolaşmış ve yazılmasından 300 yıl sonra, Osmanlılar döneminde Farsça’dan Türkçe’ye çevrilmiştir. İlhanlı saraylarındakilerin yanı sıra halk tarafından da sıkça kullanılmıştır.

Tus'lu Bilgin Nasıreddin Tusi'nin aynı adlı eserinin domain olarak hiçkimse tarafından kaydedilmemiş olması şanstı. DoH da "cuk oturdu be!" diyerek, ağız tadıyla bahname'yi üzerine alıp, içeriğine koymak için de insanların arkadaş - sevgili - seks partneri arayacağı bir websitesinin kodlarını ASP programlama dili ile çabucak yazdı.

Bu sitenin varlığı DoH'un kurban SÖ bulmasına birçok yönden katkı sağlayacaktı.

Birincisi; dünyanın en tehlikeli insanı "kompleksleri ve bir amacı olan şapşal insan'dır", ki, bunların birkısmını kültürel olarak cinselliğe aç durumdaki erkekler oluştururken, diğer grup da "lamer-hacker" geçinen ama insanlara zarar vermekten başka birşey yapmayan eziklerden oluşur.

Bunların tamamı Bahname'ye doluşacaklardır.

İkinci durumun açıklaması için bir kıssamız var : Zeki bir psikolog, içip içip ya da içmeden de olsa eve gelen kocasının kendisini sürekli dövdüğünü anlatan kadına; eşi eve girdiği an ağzına koca bir yudum ayran alarak, adam uyuyana dek tutmasını salık veriyor.

İlginçtir ki, işe yarıyor ve sopa olayı sona eriyor.

Milattan önce 2500'lü yıllarda kocalarına cevap verme cüretini gösteren kadının, "üzerinde kendi ismi yazılı tuğlayla dövüldüğünü" düşününce, "eh be kadın milleti eh be! :)" dememenin mümkün olmadığı gibi;

bu ya da başka sebeplerle eşine küs kadınların, ya da farklı eğilimi olan yüzlerce insanın Bahname'ye kayıt olup, "DoH'un uyarabileceği SÖ'ler" safına katılması mümkün olacaktı.

Bu tip insanlar adını duydukları an Bahname'ye üye olacaklardı, çünki; 60-65 yıl öncesinin en meşhur ABD'li banka soyguncusuna "- Neden banka soymakta bunca ısrar ediyorsun?" dediklerinde, Willie Surtan isimli soyguncu, "- Çünki orası paraların bulunduğu yer" gibisinden net ve anlaşılır bir yanıt veriyorsa, arayış halinde sörfe çıkan birçok SÖ de soluğu "kendine benzeyenlerin" bulunduğu Bahname'de alacaktı…

DoH bütün yazılımlarını ve, donanımsal olarak RAID desteğini ve dolayısıyla da yüksek hızı barındıran SAN (Storage Area Network) ve SCSI özellikli, sıradan kullanıcılardan ziyade firmaların sistem odalarında bulunabilecek çok büyük verileri depolamaya imkan tanıyan bilgisayarına, "Hosting" niteliği kazandıracak çalışmaları bitirdi.

Çünki Bahname'yi ve onunla yapacağı illegal çalışmaları yurtiçi ve yurtdışından hizmet veren bir bilişim firmasına emanet edemezdi. Anında enselenirdi.

Hosting işleminde, websitesinin sunucuya (Server) yüklenmesi ve tüm dünyaya yayınlanması sağlanır. Bu işi genellikle büyük şirketler yapsa da, gelişen teknoloji ve yazılımlar sayesinde, kişisel bilgisayarlar bile sunucu olarak kullanılabilir. En büyük gereklilik, o bilgisayara internetin her an ulaşılabilmesi için diğer insanların, statik (değişken) yerine dinamik (sabit) bir IP numarası edinilmesidir. Ya da o PC'nin, internette 7/24 kalması sağlanmalı, kopma olduğunda da websitesinin yeni IP değerleri domain yönlendirici makinada sürekli güncellenmelidir.

DoH bu tip bir sisteme birçok nedenden dolayı ihtiyaç duydu.

Örneğin, Bahname'ye üye alırken onaylattığı sözleşmede "Haber Grupları Protokolü" olan NNTP'yi de açarak, her SÖ'nün PC'sine dilediği an ulaşabilme imkanına kavuştu.

Biryandan da CookieServer kurarak her üyenin internetteki kişisel alışkanlıklarını dinlemeye - izlemeye aldı. Cookies (Tanımlama bilgileri), gerçekte SÖ'ün ziyaret etmiş olduğu web sayfalarına ileriki bir tarihte tekrar girdiğinde, sitenin onu otomatik olarak tanıması için SÖ'nün bilgisayarına depolanan küçük dosyalardır.

Ama gerekli yazılım geliştirmeleriyle DoH, her üyenin nette hangi websitelerini gezdiğini süzüp alabilir, o kişi hakkında bir profil oluşturarak bunu onunla iletişim kurduğundaki sohbetlerde kullanabilirdi.

Fakat asıl takdir edilesi yazılımı, MSN ve MSNServer'lardan User(Kullanıcı) araklamak, ve onları Bahname'ye çağırmak aklına geldiğinde geliştirdi. Profesyonel bir Robot olmuştu bu. Listesinde olsun olmasın, MSN'e bağlanan (online) kim varsa anında enseleyip otomatik mesaj gönderiyor ve siteye davet ediyordu. Davet mesajının güven uyandıran edebi şekli de kadın - erkek binlerce SÖ'yü bahname'ye çekiyordu.

Öyle ki; baştan DoH'a Ticket gönderen Google Adsense bile, daha sonraki zamanlarda websitesinde oluşan yoğun trafiği "sahte tık" sayesinde oluştu sanarak, DoH'a binlerce $'ını vermemişti. Yani sistem heryönüyle mükemmel, heryönüyle DoH'un emellerine uygun haldeydi…

Şimdiden sonra hikayelerini okuyacağınız kişiler gibi binlerce vakıa ile uğraştı DevilofHacker ama sizler sadece seçilmiş 50-60 kadarını okuma fırsatını bulacaksınız bu kitapta.

DoH ikinci kitabını yazdığındaysa : Türkiye ve Dünya'yı sallayacak konular ve tanınmış sanatçı/ akademisyen/ sporcu/ işadamı/ devlet adamı/ bürokrat/ edebiyatçı/ yazar/ şair hikayeleri ile çıkacak karşınıza.

"Tümü gerçek ve tecrübe edilmiş hikayeler olacak", demeye lüzum dahi görmüyorum. :)

Ayrıca, DoH ; cinayet işleyerek cezaevine girdikten sonra;

Bahname’ye ait ne kadar domain'i vardıysa başta olmak üzere,

devilofhacker’a ait bütün mail adreslerini kayıt yenileme yapamadığından bu kitapta konusu edilen bütün adresilerin muhtemelen başkaları tarafından sahiplenilmiş olabileceğini de belirterek, maceralara devam edelim...



***alinti Kelimelerin Sihirbazi
 
Top