• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

BABA

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri

Yaşlı bir baba…

Kuzu etinden imal edilmiş yaprak döneri çok severmiş…
Bir gün canı yaprak döneri çok çekmiş.
Babasının isteğini fark eden oğlu,
almış babasını ve güzel bir lokantaya götürmüş…
Baba, yemeği önce kendisi yemek istemiş…
Ancak yaşlılığın verdiği zayıflık sonucu elleri titrediği için lokmayı ağzına götürmek istediği her seferinde üzerine dökmüş, yağı sakalına damlamış…
Lokantadaki insanların bakışları da pürdikkat onların üzerindeymiş…
Aşağılayıcı bakışlar, alaycı tavırlar, surat ekşitmelerle arada bir yaşlı babaya bakıyorlarmış.
Bir süre sonra oğlu sabır ve itina ile lokmaları babasının ağzına koymaya başlamış…
Nihayet yemek bitmiş ve oğlu babasını alıp lavaboya götürmüş, elini-yüzünü iyice yıkamış, üstünü-başını silip temizlemiş, saçını-sakalını düzeltip taramış, gözlüklerini silip gözüne takmış, ardından da koluna girip dışarı çıkarmış…
Lokantada bulunanların hakaretamiz bakışları hâlâ onların üzerinde…
Hiçbir bakışı umursamayan çocuğun ise yüzünde hep tebessüm varmış, babası çok sevdiği yemekten yiyip lezzet aldığı için…
Yemek parasını ödeyip çıkıyorlardı ki, arkalardan yaşlı bir amca seslenmiş:
– Hey evlat, burada bir şey bıraktığını unutmadın mı?
Az düşündükten sonra çocuk cevap vermiş:
– Hayır, masada bir şey bıraktığımı sanmıyorum!
Yaşlı amca:
– Hayır evlat, yanılıyorsun. Sen burada çok değerli bir şey bırakıp gidiyorsun!
Şaşkınlık içinde:
– Ne bırakmışım ki amca?!
– Sen burada, her evlat için bir ders ve her baba için bir umut bırakıp da gidiyorsun!…
Tam bir sessizlik hâkim olmuştu salona…
Herkes yaptığından, düşündüğünden utanç duyuyordu…
Unutmuşlardı bir an, her sıkıntıda babalarına sığındıklarını:
– Baba! Şunu istiyorum.
– Baba! Bana şunu al.
– Baba! Şu okulda, şu üniversitede okumak istiyorum, şu kadar harç gerekiyor.
– Baba! Okul masrafları için şu kadar para lazım.
– Baba! Falan şehre gezmeye gitmek istiyorum, para ver.
– Baba! Doğum günümde bana ne aldın?
– Baba!…
– Baba!…
Ama bir defa olsun dememişlerdi sanki:
– Yanımdasın ya baba, benim için her şeye değer ve yeter!…
– Babam! Senin yanında olmak benim için bir dünyadır…
Hep sahip olmak istediklerimizden söylenip durduk, yokluklarımızdan sitem edip şikâyetçi olduk…
Ama belki de hiç sormadık ona:
– Baba! Senin benden bir isteğin var mı..?
Çoğumuza sormuşlardır kesin çocukluğumuzda, “Anneni mi çok seviyorsun, babanı mı?” diye.
İlk başta “Her ikisini.” desek de az ısrar sonucu utanarak, sıkılarak kısık sesle, “Annemi.” diyorduk; buna rağmen baba içindeki acıyı bize hissettirmeden tebessüm ediyordu.
Kim bilir, belki de herkesin yanında utanıyordu…
Ama bir gün gelir de kayıp giderse elinden, aile fertlerinin güzel yaşaması için ne tür zahmetlere katlandığını işte o zaman anlarsın.
Cennet ayaklarının altında olmasa da…........
------------------------------------------------------------------
Bu yazıyı okuduktan sonra şu duayı yapmak geldi içimden...
"Allah'ım Ben evlatlarımdan razıyım Allah'ta onlardan razı olsun... RAB'BİM herkese BABAYA, KARDEŞE, AKRABAYA, KOMŞUSUNA KİMSESİZE BAKAN, VATANA, MİLLETE, HERKESE HAYIRLI EVLAT nasip etsin inşallah.."
 

yilmaz27

Ne Mutlu Türküm Diyene
Site Yetkilisi
Süper Moderatör
3680312_c58cf.gif
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Başını dik tuttuğun omzundan öptüm. Öptüm öptüm terinde emeği duydum. Yorgun düşmüş çehrenin yarıklarını içimde büyüttüğüm minnetle doldurdum. Güzel ela gözlerine ne şiirler yazardım da yorgunluğundan öptüm. Çatık kaşlarını atkı yaptım da boynuma ördüm. Her kendinde eksiltiğin ışığın altında kollarımı açıp istikbalime yürüdüm. Sen bilmezdin yüreğimi açıp da ikiye böldüm. Bir kenarına çocukluğunu bir kenarına seni gömdüm. Her ağrımda önce çocukluğunu andım sonra seni öptüm. Sızlayan yaralarımı , doktorların “astım” dediği eksik nefesimi ter kokulu, sen kokulu atletine sardım. İstedim ki ben, senin dizinin dibinde, senin de ellerin ıslak saçlarımın ucundaki tarağın sapında olsun. Ellerinden öpeyim doya doya bir ömür. Göreyim istedim kırışmış ellerini, ben yavrumu severken beni seven ellerinin kokusunu çekeyim içime. Yalnızlık ne demek eklemediğim lügatımda adını büyük harflerle baba diye soludum. ektim biçtim siyahına beyaz çiçekler açmış saçından öptüm. oturduğum iki tekten birini şerefime, sonra senin şerefine götürdüm. gitme dedim baba. kal benimle suracıkta kahrını çektiğim bu ömrün sefasında ol istedim baba. dinç aklınla, bir yeşilçam filminde akan gözyaşınla, gurur duyan yüzünün altındaki hüzünle, depremler yaratan öfkenle kal istedim baba. Gitme baba. Gitme baba. Kal benimle. Anason kokusuz uzun ömürlerimiz olsun baba.
 

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE
Bu Ayın Lideri
Kanadı kırık
Üşüyen bir kuş görürsen,
Yardım et olur mu?
Hep ben geleyim aklına!
 

Top