Aziz dostum Ali beye ithafen

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Ey can…
Bilmem ki ne anlatırsın
O nazarlarınla hangi mısraları yazarsın
Yarım asrı geçmiş ebede koşan heyecansın
Kutlu mavera yolculuğuna adanmış takdiri Muaffaksın


Seni
Kimse anlatmasın
Üstün meziyetlerini sıralamasın
Fedakârlık ve hizmetlerini özellikle saklansın
Sen her niyet ve ameli kimin için yaptığını bilen irfansın


Bilirim
Derin bir sızın var
Dile gelmeyen mani hassasiyetlerin aşikâr
Dert etme bu ve benzer sıkıntılar her nefesi zorlar
O’ndan başka kimdir yar, en yakın yetmez mi muhabbete sorar


Takdir
Edilmek elbette hakkındır
Zaten bu hakikat olması gereken farktır
Lakin övgü ve iltifat bir vakitten sonra hastalıktır
Nefsin ehemmiyet verdiği açıktır, ecir, ancak ihlâsla taçlanır


Yaralısın
Gönül sızısı olan bir adamsın
Hakkı teslim edilmemiş çalışansın, umansın
Ruhunda ve kalbinde hüznü muhafaza eden giriftarsın
Niçin daldın dalgın bakarsın, her lahzada söyle kime yakınsın


Bir düşün
Sahip neler nasip etti
Her varlığı sana emanet olarak vermişti
Nefes vaktine iltica etmek için sevdasına kenetlendi
Nazargah olan kalp basireti niye terek etti, sır elzem değil miydi?


Derim ki
Sözlerin acıdır, seni hırpalar
Belki ruhunda derin dalgalara kapı aralar
An kime bakar, kalp kimin için atar, akıl irfanla farkı yaşar
Azimet terk edilirse maslahat yüreği hırpalar, sine de yaralar açar


Aslında
Arkadaşım, dostumsun
Halinden emin olduğum bir yolcusun
Nefsini okşamak, gönlüne heveslerini yazmak geçerdi
Lakin elimde olmadan kelam böyle nasiplendi, gönlüme düşenlerdi


Ne olur
Kızıp, kırılma bana
Yakine şahitsin sığ dimağıma
Gönül fakir olunca, bedevilik aşikârdır mizacımda
Niyazını eksik etme, görünce başını çevirme, cehaletin huzurunda


Mustafa Cilasun
 
Top