Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Kitap Özetleri
Ayşe Kulin - Adı Aylin
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Çağlayağmur" data-source="post: 381841" data-attributes="member: 62850"><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTABIN YAZARI : Ayşe KULİN </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTABIN ADI: ADI AYLİN </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">YAYINEVİ VE ADRESİ Remzi Kitapevi AŞ. Selvili Mescit Sok.3 CAĞALOĞLU / İSTANBUL </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">BASIM TARİHİ : 1999 </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><img src="http://www.kidap.com.tr/_cresim/_200_137467.jpg" alt="" class="fr-fic fr-dii fr-draggable " style="" /></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"><a href="http://www.kidap.com.tr/adi-aylin-ayse-kulin-r137467-sz380.jpg" target="_blank">http://www.kidap.com.tr/adi-aylin-ayse-kulin-r137467-sz380.jpg</a></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTABIN KONUSU</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin adlı bir kadının yaşamöyküsü.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTABIN ÖZETİ : </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin, Amerikan kız kolejini bitirdikten sonra, eğitimini tamamlamak üzere Paris’e gider; bundan sonraki yaşamını bir uçtan diğer uca, baş döndürücü bir hızla akarak geçer, Libyalı bir prensle evlenir, Prenses olur. Tıp okur, ünlü bir psikiyatrist olur. Tekrar tekrar evlenir, ama evliliklerinden sıkılır, Amerikan ordusuna Albay rütbesiyle Subay olur...</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">İşte bu kitap, kökleri Giritli Deli Mustafa Naili Paşaya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin DEVRİMEL ‘in fırtınalı yaşamının öyküsüdür.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Lise yıllarında uzun boylu ve sıska bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiştir . Bir- gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar.Otelde prens olduğu söylenen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir, prenses olur. Ancak herşey düşündüğü gibi gitmez.Prens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için bazı davranışları,batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmektedir. Zamanla Aylin’in özgürlüğünü kısıtlar.Evliliği büyük bir kaçışla son bulur.Yaz sonunda Aylin, ablası Nilüfer’le Cenevre’ye gider. Yaşamının ideali olan tıp okumaya karar verir ve büyük uğraşlar vererek Neuchatel Üniversitesi’ne kayıt yaptırır. Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yapar, ihtişamlı hayatından sıyrılır, sade bir öğrenci olur. Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalışır, daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-Pierre ile evlenir. İki öğrencinin bu evliliği zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünü olduğu kadar iç dünyasını da değiştirecektir. Aylin Jean-Pierre ile birlikte yaşadığı günlerde tıp ilmi ile yakından tanışıp ufkunun penceresini,o zamana kadar hiç bilmediği yepyeni bir dünyayı ardına kadar açacak, peşinden koştuğu gerçek zenginliğin dış dünyanın görkemli vitrinlerinde değil de insanlığın iç aleminde bulunduğunu öğrenecektir. Okul sonunda Jean-Pierre Nos Alamus’taki nükleer araştırma merkezinden geri çeviremeyeceği bir teklif alır. Aylin de New Rachel Hospital Medical Center’dan teklif alır ; onların birbirlerine karşı olan sorumlulukları artık biter, müşterek hayatları bir yol ayrımına girer. Ellerinde bu evlilikten altı yıllık sağlam bir dayanışma ve derin dostluk duyguları ile dopdolu gençlik anıları kalır sadece.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin çok ciddiye aldığı bu işine büyük bir heyecanla başlar. New Rachel’de tanıştığı Afganistanlı genç meslektaşı Azim’in karısı 11 yaşından beri arkadaşı olan Zeynep Tarzı çıkar. Aylin, Zeynep ve Azim ile gittiği Afgan sefahati kokteylinde Paswak adındaki Birleşmiş Milletlerin Afgan esiri ile tanışır. Paswak evli olmasına rağmen Aylin ile arasında duygusal bir bağ oluşmuştur. Aylin o yılı aklı beş karış havada geçirir. Bütün vakitlerini beraber geçirirler. Paswak’ın bu yüzden önce Wall Dame’nin Birleşmiş Milletler genel sekreterliğine daha sonra 1974 yılında Hindistan sefirliğine tayini çıkmıştır.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin kaderin ağlarını onlar için giderek daha çileli iplerle örmekte olduğunu nihayet görmeye başlar; ya sevdiği adamın peşinde dünyayı adım adım dolaşacak ya da mesleğini ön plana alacaktır. Tam meslek uğruna değmez derken hastanede psikiyatri bölümü şefliğine terfi eder. Sonunda Aylin’in sağduyusu aşkına galip gelir. Aylin gönlü yaralı bar kuşunu çok kısa bir süre oynar, sonra toparlanır ve işinin başına döner. Arkadaşı Azim’in vasıtası ile kendi meslektaşı olan Michel Radomisli ile tanışır. Michel’i çok etkileyici bulmadığı halde evliliğe giden ilk adımları Michel’in evinde atarlar. Daha sonra Aylin bu evlilikten deliler gibi çocuk istemeye başlar. Aylin’in bu isteğine karşılık Michel dinine ve geleneklerine çok bağlı olduğunu doğacak çocuğun Yahudi kültürüne göre yetiştirilebileceğini söyler fakat Aylin bunu bile sorun etmez, dinini değiştirmeyi göze alır. Aylin’e göre insanları dinlerine, ırklarına ve dillerine göre ayırmak çok saçmadır. Ona göre insan, insan olduğu için çok değerlidir. Onun insan sevgisini bir din veya ırk engelleyemez. Aylin çocuk yapma isteğinden 6 düşük yaptıktan sonra vazgeçecektir.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin meslektaş olduğu Michel ile her an beraberdir.İşyerleri bir, evleri bir kısacası bütün zamanları birlikte geçer. Belli bir süre sonra birbirleri ile bu kadar çok birlikte olmaları Aylin’i çok sıkar. Gün geçtikçe birbirlerinden koparlar ve birgün Aylin kocasına haftanın belirli günlerinde birbirlerine izin vermelerini ,bugünlerde değişik insanlar ile çıkabileceklerini ,bunun sonucunda da diğer insanlarda görecekleri eksiklikleri kendilerinde tanımlayıp, birbirlerine ölümsüz sevgi ile bağlanabileceklerini açıklar. Fakat düşünülen olmaz. Aylin yurt dışında olduğu günlerden birinde Michel bir arkadaşının evinde Barbara adında bir bayanla tanışır ve bu tanışma evliliklerinin sonunu getirir. Aylin sıkıntılı bir zamanında vardığı karar sonucunda kocasını kaybettiği için hem üzgün hem de suçluluk duygusu içerisindedir. Bu sıkıntı ve üzüntü uzun sürmez.Her şeyi bir kenara bırakıp mesleğinde ilerler fakat bu ilerleme bile onu tatmin etmez. Bir süre sonra Amerikan ordusuna katılarak Körfez Savaşı’nda ruh sağlığı bozulan hastaları tedavi eden doktor olmayı düşünür.Bu nedenle Oklahoma’ya Körfez Savaşı’nda zarar görmüş askerleri tedaviye gider.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin Üniformasını ilk kez 1992’nin soğuk bir Ocak gününde giyer. 9 Kasım 1992’de ordunun fiziksel aktiviteler sınavını yüksek bir puana kazanarak başarı sertifikası alır. Aylin ordudaki görevinde yine işine devam eder, hastalarına çare bulmaya çalışır. Birgün kendisine yeni bir hasta verilir. Bu kez hasta Körfez Savaşı’ndan sonra geldiği sivil hayata uyum sağlayamıyordur. Bunun sonucunda da hiçbir suçu olmayan bir çok sivili katletmiştir.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Aylin bu hastası üzerinde çalışırken Amerikan ordusunun askerlerini cesaretlendirmesi için verdiği ilaçların yan etkisi sonucu hastanın bu duruma geldiğini saptar ve bu sonucu bir tez halinde askeri yetkililere bildirir. Aylin’in verdiği bu sonucu askeri yetkililer daha önceden bildiğinden Aylin’in bu olayın üstüne gitmemesini isterler ve onu uyarırlar. Aylin bu sessizliği sindiremeyerek sözleşmesinin bitmesinin ardından Albay rütbesindeyken ordudan ayrılır.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'"></span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Ordudan ayrılmasından sonra 19 Ocak 1995 Perşembe günü evinin bahçesinde o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından kendi arabasının altında ölü bulunur. Zengin, ünlü ve saygın insanların yaşadığı mahallede yerel polis ve yerel yöneticiler mahallenin adını polisiye bir olaya karıştırmamak için dosyayı apar topar denebilecek bir hızla kapatırlar. Teşhis ise “Freak Accident” yani garip bir kazadır.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">“... Yükseltilmiş sahnede kapağı açık maun bir tabut durmakta, uzun bir sıra oluşturan insanlar tabutta yatan albay üniformalı Amerikan subayını selamlayıp içlerinden dua veya veda ederek tabutun başından ayrılınca yanan yürekleriyle gelip salondaki koltuklarda yerlerini almaktadırlar. Herkes etrafa hakim olan ordu düzeninin saygınlığını kutsar gibi sessizce ağlamaktadır ... Katafalkın üstünde dört bir yanı rengarenk çiçeklerle donanmış tabutta yatan kişi, bir askerden çok, oraya bir film çekimi için öylece uzanıvermiş bir Hollywood yıldızını andırmaktadır. Bu albay üniformalı Amerikan subayı bir Türk kadınıdır. </span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTABIN ANAFİKRİ</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">Anı yaşamak gerekir.Zevk alınabilecek herşey o an yapılmalıdır.Daha sonra çok geç olabilir.Hayat an an yaşanmalı.Ama anı yaşarken de tedbiri elden bırakmayıp olacak ya da olabilekcek olayları hesaplamak gerekmektedir.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KİTAPTA YER ALAN KARAKTERLER</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">AYLİN RADOMİSLİ:Kitapta yaşamı anlatılan kişi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">LEYLA DEVRİMEL:Aylin’in annesi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">CEMAL DEVRİMEL:Aylin’in babası.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">NİLÜFER GÜLEK:Aylin’in ablası.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">AZİZ TANRISEVER:Nilüfer’in ilk eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">KASIM GÜLEK:Nilüfer’in son eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">TAYİBE:Nilüfer’in kızı.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">HİLMİ BAYINDIRLI:Aylin’in dayısı.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">PRENS BEN TEKKOUK:Aylin’in ilk eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">POLAT SARAN:Aylin’in evliliği sırasında ilişki yaşadığı kişi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">JEAN-PİERRE:Aylin’in ikinci eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">PASWAK:İkinci evliliği sırasında ilişki yaşadığı kişi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">MİŞEL RADOMİSLİ:Aylin’in üçüncü eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">NURİ:Uşak.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">JOSEPH CATES:Aylin’in son eşi.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">LAURİE KRAUS:Aylin’in hastası.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">IRENE:Aylin’in hastası.</span></em></strong></p><p><strong><em><span style="font-family: 'Trebuchet MS'">RAHİBE NANCY:Aylin’in hastası.</span></em></strong></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Çağlayağmur, post: 381841, member: 62850"] [B][I][FONT=Trebuchet MS]KİTABIN YAZARI : Ayşe KULİN KİTABIN ADI: ADI AYLİN YAYINEVİ VE ADRESİ Remzi Kitapevi AŞ. Selvili Mescit Sok.3 CAĞALOĞLU / İSTANBUL BASIM TARİHİ : 1999 [IMG]http://www.kidap.com.tr/_cresim/_200_137467.jpg[/IMG] [URL="http://www.kidap.com.tr/adi-aylin-ayse-kulin-r137467-sz380.jpg"][/URL] KİTABIN KONUSU Aylin adlı bir kadının yaşamöyküsü. KİTABIN ÖZETİ : Aylin, Amerikan kız kolejini bitirdikten sonra, eğitimini tamamlamak üzere Paris’e gider; bundan sonraki yaşamını bir uçtan diğer uca, baş döndürücü bir hızla akarak geçer, Libyalı bir prensle evlenir, Prenses olur. Tıp okur, ünlü bir psikiyatrist olur. Tekrar tekrar evlenir, ama evliliklerinden sıkılır, Amerikan ordusuna Albay rütbesiyle Subay olur... İşte bu kitap, kökleri Giritli Deli Mustafa Naili Paşaya kadar uzanan bir ailenin kızı olan Aylin DEVRİMEL ‘in fırtınalı yaşamının öyküsüdür. Lise yıllarında uzun boylu ve sıska bir kız olan Aylin zamanla güzelleşmiştir . Bir- gün Esma teyzesinin daveti üzerine Paris’te bir otelde buluşurlar.Otelde prens olduğu söylenen bir Arap’la tanışır ve bu tanışmanın sonunda prensle görkemli bir yaşantı için evlenir, prenses olur. Ancak herşey düşündüğü gibi gitmez.Prens Senusi doğu kültürü ile yetiştiği için bazı davranışları,batı kültürü ile yetişen Aylin’e ters gelmektedir. Zamanla Aylin’in özgürlüğünü kısıtlar.Evliliği büyük bir kaçışla son bulur.Yaz sonunda Aylin, ablası Nilüfer’le Cenevre’ye gider. Yaşamının ideali olan tıp okumaya karar verir ve büyük uğraşlar vererek Neuchatel Üniversitesi’ne kayıt yaptırır. Okulun ilk yıllarında hayatında çok büyük değişiklikler yapar, ihtişamlı hayatından sıyrılır, sade bir öğrenci olur. Tek hedefi olan tıp fakültesini bitirmek için çok çalışır, daha sonra fizik ve kimya derslerinde yardımcı olan Jean-Pierre ile evlenir. İki öğrencinin bu evliliği zaman içinde Aylin’in dış görüntüsünü olduğu kadar iç dünyasını da değiştirecektir. Aylin Jean-Pierre ile birlikte yaşadığı günlerde tıp ilmi ile yakından tanışıp ufkunun penceresini,o zamana kadar hiç bilmediği yepyeni bir dünyayı ardına kadar açacak, peşinden koştuğu gerçek zenginliğin dış dünyanın görkemli vitrinlerinde değil de insanlığın iç aleminde bulunduğunu öğrenecektir. Okul sonunda Jean-Pierre Nos Alamus’taki nükleer araştırma merkezinden geri çeviremeyeceği bir teklif alır. Aylin de New Rachel Hospital Medical Center’dan teklif alır ; onların birbirlerine karşı olan sorumlulukları artık biter, müşterek hayatları bir yol ayrımına girer. Ellerinde bu evlilikten altı yıllık sağlam bir dayanışma ve derin dostluk duyguları ile dopdolu gençlik anıları kalır sadece. Aylin çok ciddiye aldığı bu işine büyük bir heyecanla başlar. New Rachel’de tanıştığı Afganistanlı genç meslektaşı Azim’in karısı 11 yaşından beri arkadaşı olan Zeynep Tarzı çıkar. Aylin, Zeynep ve Azim ile gittiği Afgan sefahati kokteylinde Paswak adındaki Birleşmiş Milletlerin Afgan esiri ile tanışır. Paswak evli olmasına rağmen Aylin ile arasında duygusal bir bağ oluşmuştur. Aylin o yılı aklı beş karış havada geçirir. Bütün vakitlerini beraber geçirirler. Paswak’ın bu yüzden önce Wall Dame’nin Birleşmiş Milletler genel sekreterliğine daha sonra 1974 yılında Hindistan sefirliğine tayini çıkmıştır. Aylin kaderin ağlarını onlar için giderek daha çileli iplerle örmekte olduğunu nihayet görmeye başlar; ya sevdiği adamın peşinde dünyayı adım adım dolaşacak ya da mesleğini ön plana alacaktır. Tam meslek uğruna değmez derken hastanede psikiyatri bölümü şefliğine terfi eder. Sonunda Aylin’in sağduyusu aşkına galip gelir. Aylin gönlü yaralı bar kuşunu çok kısa bir süre oynar, sonra toparlanır ve işinin başına döner. Arkadaşı Azim’in vasıtası ile kendi meslektaşı olan Michel Radomisli ile tanışır. Michel’i çok etkileyici bulmadığı halde evliliğe giden ilk adımları Michel’in evinde atarlar. Daha sonra Aylin bu evlilikten deliler gibi çocuk istemeye başlar. Aylin’in bu isteğine karşılık Michel dinine ve geleneklerine çok bağlı olduğunu doğacak çocuğun Yahudi kültürüne göre yetiştirilebileceğini söyler fakat Aylin bunu bile sorun etmez, dinini değiştirmeyi göze alır. Aylin’e göre insanları dinlerine, ırklarına ve dillerine göre ayırmak çok saçmadır. Ona göre insan, insan olduğu için çok değerlidir. Onun insan sevgisini bir din veya ırk engelleyemez. Aylin çocuk yapma isteğinden 6 düşük yaptıktan sonra vazgeçecektir. Aylin meslektaş olduğu Michel ile her an beraberdir.İşyerleri bir, evleri bir kısacası bütün zamanları birlikte geçer. Belli bir süre sonra birbirleri ile bu kadar çok birlikte olmaları Aylin’i çok sıkar. Gün geçtikçe birbirlerinden koparlar ve birgün Aylin kocasına haftanın belirli günlerinde birbirlerine izin vermelerini ,bugünlerde değişik insanlar ile çıkabileceklerini ,bunun sonucunda da diğer insanlarda görecekleri eksiklikleri kendilerinde tanımlayıp, birbirlerine ölümsüz sevgi ile bağlanabileceklerini açıklar. Fakat düşünülen olmaz. Aylin yurt dışında olduğu günlerden birinde Michel bir arkadaşının evinde Barbara adında bir bayanla tanışır ve bu tanışma evliliklerinin sonunu getirir. Aylin sıkıntılı bir zamanında vardığı karar sonucunda kocasını kaybettiği için hem üzgün hem de suçluluk duygusu içerisindedir. Bu sıkıntı ve üzüntü uzun sürmez.Her şeyi bir kenara bırakıp mesleğinde ilerler fakat bu ilerleme bile onu tatmin etmez. Bir süre sonra Amerikan ordusuna katılarak Körfez Savaşı’nda ruh sağlığı bozulan hastaları tedavi eden doktor olmayı düşünür.Bu nedenle Oklahoma’ya Körfez Savaşı’nda zarar görmüş askerleri tedaviye gider. Aylin Üniformasını ilk kez 1992’nin soğuk bir Ocak gününde giyer. 9 Kasım 1992’de ordunun fiziksel aktiviteler sınavını yüksek bir puana kazanarak başarı sertifikası alır. Aylin ordudaki görevinde yine işine devam eder, hastalarına çare bulmaya çalışır. Birgün kendisine yeni bir hasta verilir. Bu kez hasta Körfez Savaşı’ndan sonra geldiği sivil hayata uyum sağlayamıyordur. Bunun sonucunda da hiçbir suçu olmayan bir çok sivili katletmiştir. Aylin bu hastası üzerinde çalışırken Amerikan ordusunun askerlerini cesaretlendirmesi için verdiği ilaçların yan etkisi sonucu hastanın bu duruma geldiğini saptar ve bu sonucu bir tez halinde askeri yetkililere bildirir. Aylin’in verdiği bu sonucu askeri yetkililer daha önceden bildiğinden Aylin’in bu olayın üstüne gitmemesini isterler ve onu uyarırlar. Aylin bu sessizliği sindiremeyerek sözleşmesinin bitmesinin ardından Albay rütbesindeyken ordudan ayrılır. Ordudan ayrılmasından sonra 19 Ocak 1995 Perşembe günü evinin bahçesinde o sabah evini temizlemeye gelen hizmetçisi tarafından kendi arabasının altında ölü bulunur. Zengin, ünlü ve saygın insanların yaşadığı mahallede yerel polis ve yerel yöneticiler mahallenin adını polisiye bir olaya karıştırmamak için dosyayı apar topar denebilecek bir hızla kapatırlar. Teşhis ise “Freak Accident” yani garip bir kazadır. “... Yükseltilmiş sahnede kapağı açık maun bir tabut durmakta, uzun bir sıra oluşturan insanlar tabutta yatan albay üniformalı Amerikan subayını selamlayıp içlerinden dua veya veda ederek tabutun başından ayrılınca yanan yürekleriyle gelip salondaki koltuklarda yerlerini almaktadırlar. Herkes etrafa hakim olan ordu düzeninin saygınlığını kutsar gibi sessizce ağlamaktadır ... Katafalkın üstünde dört bir yanı rengarenk çiçeklerle donanmış tabutta yatan kişi, bir askerden çok, oraya bir film çekimi için öylece uzanıvermiş bir Hollywood yıldızını andırmaktadır. Bu albay üniformalı Amerikan subayı bir Türk kadınıdır. . KİTABIN ANAFİKRİ Anı yaşamak gerekir.Zevk alınabilecek herşey o an yapılmalıdır.Daha sonra çok geç olabilir.Hayat an an yaşanmalı.Ama anı yaşarken de tedbiri elden bırakmayıp olacak ya da olabilekcek olayları hesaplamak gerekmektedir. KİTAPTA YER ALAN KARAKTERLER AYLİN RADOMİSLİ:Kitapta yaşamı anlatılan kişi. LEYLA DEVRİMEL:Aylin’in annesi. CEMAL DEVRİMEL:Aylin’in babası. NİLÜFER GÜLEK:Aylin’in ablası. AZİZ TANRISEVER:Nilüfer’in ilk eşi. KASIM GÜLEK:Nilüfer’in son eşi. TAYİBE:Nilüfer’in kızı. HİLMİ BAYINDIRLI:Aylin’in dayısı. PRENS BEN TEKKOUK:Aylin’in ilk eşi. POLAT SARAN:Aylin’in evliliği sırasında ilişki yaşadığı kişi. JEAN-PİERRE:Aylin’in ikinci eşi. PASWAK:İkinci evliliği sırasında ilişki yaşadığı kişi. MİŞEL RADOMİSLİ:Aylin’in üçüncü eşi. NURİ:Uşak. JOSEPH CATES:Aylin’in son eşi. LAURİE KRAUS:Aylin’in hastası. IRENE:Aylin’in hastası. RAHİBE NANCY:Aylin’in hastası.[/FONT][/I][/B] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Edebiyat / Kitap
Kitap Özetleri
Ayşe Kulin - Adı Aylin
Top