Atlarda Kronik Aktif Hepatitis

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Atlarda Kronik Aktif Hepatitis
Kronik aktif hepatitis, aktif ve progresif karaciğer hastalıklarını içeren bir grup hastalığı tanımlamaktadır. Deneysel olarak yapılan birçok çalışmada bu hasalıkların enfeksiyöz ya da immun kökenli olduğu ortaya konmuştur.

ANAMNEZ VE KLİNIK BELİRTİLER

Depresyon, kilo kaybı ve değişen derecede ikterus.Belirtiler haftalarca ya da aylarca sürebilir.

KLİNİK BULGULAR VE TANI

Ateş genellikle klinik belirtilere eşlik eder. Fiziksel muayenede genellikle kardiak belirtilerde artış, sinirsel belirtilerde değişiklik ve depresyonbulgulan vardır. Abdominal hastalık belirtileri de gözlenebilir. Etkilenen bazı atlarda eksfoliatif dermatitis gözlenebilir. Bunun immun ilişkili vaskülitis sonucu geliştiği düşünülmektedir.
Tanı, genellikle klinik belirtiler ve laboratuar sonuçlarına dayanır. Etkilenen atlarda serum GGT, AP aktivitelerinde, serum bilirubin ve safra asit konsantrasyonlarında belirgin bir artış gözlenir. Hipergamaglobulinemiye bağlı olarak total protein düzeyi yükselir. Tanı, karaciğer biyopsisinde periportal kolangiohepatitis ve bazı olgularda septik kolangitisin belirlenmesiyle konur. Biyopsi sonucunda alınan numunenin bakteriyolojik kültürünün yapılması tanıya yardımcı olur.

TEDAVİ

Başarılı bir tedavi için sıvı, antibiyotik, kortikosteroid uygulanması ve yoğun destekleyici bakıma ihtiyaç vardır. Anormal davranışlar kontrol altına almak için xylazine, yüksek enerji içerikli diyetlerin kullanımı, IV sıvı uygulamaları (%5 dextroz 2L/saat) ve sistemik antibiyotiklerin kullanılması gerekir. Trimethoprim-sulfonamid (15- 30 mg/kg PO veya IV 12 saatte bir) kombinasyonlarının, veya prokain penisilin G (22,000 IU/kg [22 mg/kg] IM 12 saatte bir) ve gentamisin (6.6 mg/kg IV veya IM 24 saatte bir) kullanılabilir.
Kortikosteroid kullanımının da iyi sonuçlar alındığı bildirilmiştir. Prednisolone (1.5-2.0 mg/kg PO 12 saatte bir 3 gün süreyle, sonra 1.0 mg/kg PO 24 saatte bir 5 gün süreyle, sonra da 0.5 mg/kg 24 saatte bir 5 gün) kullanımı başarılı sonuç verir.
Mental durumun ve iştahın düzelmesi tedaviye yanıtı gösterir. Bazı atlarda tedaviye yanıt alınması ve atın normale dönmesi haftalarca düşürebilir. Bunun yanında tedaviye yanıt vermeyen diğer atlarda, tedavinin ekonomik yönü ve sonucun kötü olmasından dolayı ötenazi kaçınılmazdır.

Kolelitiasis "Cholelithiasis"
Safra kanallarında taş oluşumu, duodenumun asendens ya da hematojen enfeksiyonu sonucu şekillendiği düşünülmektedir. Taş oluşumu tek veya birden fazla sayıda olabilir ve safra stazisi gerçekleşirse klinik belirtiler ortaya çıkar. Klinik belirtiler şekillenmediği zaman da, bu duruma rastlanılabilir.

ANAMNEZ VE BELİRTiLER

Genellikle 5 yaşından büyük atlarda görülür. Kısa aralıklarla hafif şiddetli kolik, iştahsızlık, depresyon belirtileri gözlemlenir.

KLİNİK BULGULAR VE TANI

Depresyon belirtileri ve davranış değişiklikleri (hepatoensefalopati) gözlenebilir. Ağrı ve kolik belirtileri, bazı olgularda ateş gözlenir, tanıda sık görülen, hiperproteinemi, hiperfibrinogemi, lokositosis gibi yaygın klinik patolojik bulgular yardımcı olabilir.

Sıklıkla GGT, AP, total bilirubin ve safra asitlerinde belirgin bir artış vardır. Direkt bilirubin/total bilirubin oranı genellikle 0.25'den daha fazladır. AST aktivitesinde ve kandaki amonyak düzeyinde artış görülür. Nadiren koagulopatiler görülebilir. Abdominosentezde kronik yangıya bağlı olarak protein düzeyi yüksek ve fazla sayıda lokosit içeren sarı-turuncu renkli sıvı miktarında artış belirlenir.

İdrar, test çubuğu ile yapılan muayenede çoğunlukla bilirubinüri saptanır. Karaciğerde büyümenin, safra kanallarındaki genişlemenin ve hiperekoik alanların belirlenmesinde ultrasonografik muayeneden yaralanılır. Karaciğer biyopsisi ile bakteriler ve histolojik değişimler belirlenebilir. Atta koagulopati bulgulan varsa, karaciğer biyopsisi yapılmamalıdır. Biyopsi sonuçları, tanıda belirleyici unsur olmasa da prognozun değerlendirilmesinde yardımcı olur. Kolelitiasisde prognozun kötü olduğunu belirten histopatolojik değişimler; periportal fibrosis, safra kanalı profilerasyonu, safra pigment birikimi ve hepatoselüler nekrozisdir.

TEDAVİ

Tedavi genellikle umut verici değildir ve klinik patoloji, biyopsi ve ultrason muayeneleri sonuçlarına göre düzenlenmelidir. Safra kanallarındaki enfeksiyonu azaltmaya yönelik antibiyoterapi uygulanır. Trimethoprim-sulfonamid kombinasyonları (15-30 mg/kg PO 12 saatte bir) veya prokain penisilin G (22,000 IU/kg [22 mg/kg] IM 12 saatte bir) ve gentamisin (6.6 mg/kg IV 24 saatte bir) birkaç hafta süreyle kullanılabilir.
Özellikle depresyon belirtileri ve davranış bozuklukları görülen hayvanlarda, karaciğer yetmezliğinde belirtilen diyet uygulamaları ve sıvı tedavisi yararlı olur. Uzman bir klinikte operasyon yapılabilir ancak,
prognoz iyi değildir.

Hiperlipemi/Hiperlipidemi (Hyperlipemia/Hyperlipidemia)
Hiperlipidemi atların ve poni ırkı atların egzersiz sonucu ya da kalori alımındaki azalmaya (ör. kolik, operasyon vb.) bağlı olarak şekillenen bir hastalığıdır. Hiperlipidemi genellikle normal beslenmeye dönüldüğünde hızlı bir şekilde düzelir. Buna karşın, hiperlipemi ciddi bir metabolik hastalıktır ve çoğunlukla poni ırkı atlarda gözlenir. Depresyon belirtileri, iştahsızlık, yağlı karaciğer ve bulanık serumla karakterize bir hastalıktır. Hiperlipemi genellikle kalori alımında azalmaya neden olan durumlar (ör. gebelik, laktasyon, kolik) sonucunda sekonder olarak şekillenir.

ANAMNEZ VE BELİRTiLER

Genelde poni ırkı atlar etkilenir, ancak atlarda da görülebilir. Gebelik, laktasyon sonrasında görüldüğü anlaşılır. Belirtilerinde depresyon, anoreksi/iştahsızlık görülür ve hastalık en çok kış aylarında gözlenir.

KLİNİK BULGULAR VE TANI

Genellikle vücut ağırlığı fazla olan poni ırkı atlar etkilenir. Depresyon belirtileri ile yeme karşı ilgisizlik gözlenir. İshal bu bulgulara ilaveten sıklıkla görülen bir durumdur. Ayrıca merkezisinir sistemi anormallikleri, inkoordinasyon ve zayıflık görülebilir.
Klinik patolojik değişiklikler arasında; bulanık serum, trigliserid düzeyi [>5.7 mmol/L (500 mg/dL, karaciğer enzim aktiviteleri (AST, AP, GGT), bilirubin, ve safra asitleri konsantrasyonlarında artış vardır.

Hiperlipemili poni ırkı atlarda yaygın olarak azotemi gözlenir. Hastalığın terminal dönemlerinde metabolik asidoz şekillenir. Karaciğer biyopsisinde yağ infiltrasyonu belirlenir.

Postmortem muayenede yağ infiltrasyonuna bağlı olarak dumanlı görünümdeki serum, solgun, büyümüş karaciğer ve böbrekleri görmek mümkündür. Bu organlar kesildiği zaman yağlı kıvamları ortaya çıkar.Bazı olgularda karaciğerde yağlanmaya bağlı şekillenen yırtılmalar sonucu ölüm şekillenebilir.

TEDAVi
Primer hastalık tedavi edilir ya da yiyecek alınımında artış sağlanır. Beslenmede yüksek enerjili bulamaçlar önerilebilir. Yavaş olarak verilen glukoz enfüzyonu tedavinin ilk basamağını oluşturur (%5'lik dekstroz ile
karıştırılarak 0.5 L/saat IV 200 kg bir poni için). Enerji açığını kapatmak protamine zinc insulin (15 IU/kg IM 12 saatte bir, sonrasında 0.5 g/kg
PO 12 saatte bir) ve sonrasında glukoz kullanılır.

Plazma trigliserit düzeyini azaltmak amacıyla heparin (40-100 IU/kg SC 12 saatte bir) kullanılabilir. Bununla birlikte, heparin kullanımı plazmanın renginin berraklaşmasını sağlasa da, primer hastalık düzeltilmeden hiperlipemi ortadan kalkmaz. Bu dozdaki heparin, karaciğer fonksiyonlarını etkileyerek hemostatik değişmelere neden olabilir. Hiperlipemili ponilerin prognozu kötüdür.
 
Top