Atatürk'ün Nüfus Cüzdanında Neden Mustafa Ismi Yok

wien06

V.I.P
V.I.P
Neden Atatürk'ün nüfus cüzdanında adı sadece Kamâl olarak geçiyor? Oysa ailesinin ona verdiği ad Kamâl değil, Mustafa'ydı. Ama bu ad Atatürk'ün nüfus cüzdanında yok. Bu araştırılması gereken bir konu...

Atatürkün ikinci ve en son kimlik cüzdanı.

Atatürk'ün ilk Kimlik Cüzdanı : 993814 seri numarasıyla Atatürk Nüfus Cüzdanı. Siyah süet kaplı, üst kapağında yapıştırılmış dikdörtgen madeni parçanın üstünde "T.C. Nüfus Hüviyet Cüzdanı" yazılıdır. Arka kapakta ay yıldız vardır. Nüfus Cüzdanı Atatürk'e Ankara Nüfus Müdürlüğünce verilmiştir. Atatürk ile ilgili bilgiler yeni harflerle yazılıdır. 993.814/b numaralıdır. İç sayfada Atatürk'ün papyon kravatlı fotoğrafı vardır.
dn4YivF.jpg



993 815 seri numaralı Atatürk Nüfus Cüzdanı. Siyah süet kaplı, üst kapağında yapıştırılmış dikdörtgen madeni parçadan üstüne "TC Nüfus Hüviyet Cüzdanı" yazılıdır. Arka kapakta ay yıldız vardır. Nüfus Cüzdanı Atatürk'e Ankara Nüfus Müdürlüğü'nce verilmiştir. Atatürk ile ilgili bilgiler yeni harflerle yazılıdır. 993.815/b numaralıdır. İç sayfada Atatürk'ün papyon kravatlı fotoğrafı vardır.
35qSe5o.jpg


Liselerde okutulan bazı tarih kitaplarında da bu gerçek vardır. Kemal Kara'nın "Liseler İçin Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük" kitabının 88. sayfasında "Soyadı Kanunu'nun Kabulü" başlıklı konusunda, Atatürk'ün hüviyet cüzdanına da yer verilmiştir. Burada Atatürk'ün adı 'Kamâl' olarak yazılıdır ve Mustafa adı geçmemektedir.

Atatürk, Soyadı Kanunu'nu çıkarmadan önce bir dönem adını "Kamâl" olarak kullandı. Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam adlı eserinde şöyle deniliyor: "Türkçeleştirme hareketleri sırasında, bir aralık 'Kemal' adını, 'Kamâl' gibi kullanma hareketleri görüldü. Buradaki Kamâl kelimesi galiba kale manasına alınıyordu."

Atatürk, bir dönem adını 'Kemal' değil de, 'Kamâl' olarak kullandı. Bu, kimine göre Türkçeleştirme hareketlerinin bir parçası, kimine göre de Güneş Dil Teorisi ile ilgili bir durumdu...
 

wien06

V.I.P
V.I.P
Mustafa Kemal mi, Mustafa Kamâl mı?


İlkokula başlamadan öğrendik Atamızın adını. İlkokulda ise en ince ayrıntısına kadar hayat hikâyesini. Peki bu bilgiler yeterli miydi? Atatürk'ün hayatına dair okullarda öğretilmeyen, çoğumuzun bilmediği ilginç anekdotlar var. Meselâ kaçımız, Atatürk'ün, ailesinin 4. çocuğu olarak dünyaya geldiğini, Zübeyde Hanım'ın Atatürk'ten önce Fatma, Ömer ve Ahmet adında 3 çocuk doğurduğunu, ama hepsinin de kısa ömürlü olduğunu biliyoruz? Ya da Atatürk'ün bir dönem adını 'Kemal' değil de, 'Kamâl' olarak kullandığını kaçımız biliyoruz? Atatürk, Soyadı Kanunu'nu çıkarmadan önce bir dönem adını "Kamâl" olarak kullandı. Şevket Süreyya Aydemir'in Tek Adam adlı eserinde şöyle deniliyor: "Türkçeleştirme hareketleri sırasında, bir aralık 'Kemal' adını, 'Kamâl' gibi kullanma hareketleri görüldü. Buradaki Kamâl kelimesi galiba kale manasına alınıyordu."

Atatürk, gerçekten bir dönem adını 'Kamâl' olarak kullanmış mıydı? Kullandıysa neden böyle bir şey yapmıştı?

'Atatürk kaos içindeydi'

Taksim'de Bellek Kitapevi'nin işletmeciliğini yapan, Paris Üniversitesi Antropoloji mezunu Sevim Erdem, bu konuyu araştırdığını söylüyor ve Atatürk'ün, Kamâl adını, kendisinin kamuya mal olduğundan dolayı kullandığını iddia ediyor. Erdem, bu konuda "Atatürk Dil Bayramı'nı ilân ettiği zaman, 'Ben bütün devrimleri Dil Bayramı için yaptım.' demiş ve bunu Nutuk'ta yazmıştı. Bu dönemde yurt dışından elçiler geliyor ve Atatürk onları 4 ayrı Türkçe'yle karşılıyor. 4 ayrı Türk lehçesi konuşuyor onlarla. Atatürk, o dönemde bir kaos içinde. Ne yapacağını bilemiyordu." diyor.

Konu ile ilgili iki sav bulunduğunu belirten Erdem, Güneş Dil Teorisi'ne göre Kamâl'ın 'Kemal' şeklinde okunduğunu belirterek şunları söyledi:

"Matematik öğretmeni, ona Kemal adını verdiyse eğer, Güneş Dil Teorisi'ne göre bu Kemal okunamaz, Kamâl şeklinde okunur. Adı, Kamâl diye okunduğu için nüfus cüzdanında da Kamâl olarak yazılıdır. Bu birinci savdır. İkinci sava gelince, Atatürk'e Kemal adını öğretmeni verdiyse bile, ailesinin verdiği Mustafa adı nüfus cüzdanında yok. Atatürk, Mustafa adını, Arapça kökenli olduğu ve Türk dilini arılaştırmak istediği için nüfus cüzdanından çıkartmıştır. Kemal adını 'Kemale ermekten geliyor ve yaşarken kemale erilmez.' şeklinde yorumlayıp kendi adını kamuya mal olan 'Kamâl' olarak değiştirdiği şaibesi var. Soyadı Atatürk, Türk'ün atası; Kamâl da, kamuya mal olmak demektir. Buna göre kendisini, kamuya mal olan Türk'ün atası olarak adlandırdığı ve bu sebeple Mustafa adını sildiği şaibesi söz konusu!"

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Bahaeddin Yeniyıldız, Atatürk'ün, Türkçe'deki ses uyumuna uydurmak için adını Kamâl olarak kullandığını, fakat sonradan bundan vazgeçtiğini söyledi. Yeniyıldız, Atatürk'ün bir dönem Güneş Dil Teorisi'ni ortaya attığını belirterek şöyle dedi:

"Atatürk'ün dil devriminde, önce bir tasfiyecilik hareketi yaşanmıştır. Fakat bu hareketin dili çıkmaza soktuğunu gören Atatürk, Güneş Dil Teorisi'ni ortaya atmıştır. Bu teori, bütün dillerin Türkçe'den çıktığını iddia eder. Türkçe'deki yabancı kökenli kelimelerin aslında Türkçe olduğunu iddia etme ve böylece bunları koruma amacını taşımaktadır. İşte bu çalışmalar sırasında bir ara Atatürk, adını Türkçe'deki ses uyumuna uydurmak için Kamâl olarak kullanmıştır. Fakat sonradan vazgeçmiştir."

Mimar Sinan Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ramazan Şeşen de, Atatürk'ün bir dönem Kamâl adını kullandığı iddialarını doğruladı. Şeşen, 1932'den sonraki sadeleştirme cereyanının etkisiyle bir ara arı Türkçe ifadeler kullanılmaya başlandığını; Atatürk'ün buna uygun olarak Kemal ismini Kamâl (kale) olarak değiştirdiğini ifade etti. Şeşen, "İsveç Kralı'nın ziyareti münasebetiyle yaptığı konuşma buna örnektir. Atatürk buna uygun olarak adındaki 'Kemal' ismini 'Kamâl' (kale) olarak değiştirmiştir. Kısa bir zaman sonra bu işin yanlışlığının farkına vararak konuşmalarında yeniden halkın kullandığı Türkçe'yi kullanmaya ve adını tekrar Kemal olarak yazmaya devam etmiştir." dedi.

Celal Bayar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü'nden Prof. Dr. Mevlüt Çelebi ise, Kemal/Kamâl ayırımının Atatürk'ün dil devrimi çalışmaları çerçevesinde yapılan bir değişiklik olduğunu belirterek, "Atatürk 'ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmalıdır' düşüncesiyle yola çıkarak, dil alanında da önemli yenilikler yapmıştır." diye konuştu.

Güneş Dil Teorisi üzerinde duran Çelebi, bu teorinin iki temel hedefi bulunduğunu belirterek bu hedeflerden birinin Türkçe'nin geçmişinin ortaya çıkarılması; diğerinin ise Arapça, Farsça ve daha sonra da Fransızca'nın etkisinde kalmış olan Türkçe'nin sadeleştirilmesi olduğunu söyledi. "Dil devriminde Türk kültürünün önemli kaynakları olan Divan-ı Lugatit Türk ve Kutadgu Bilig gibi eserlerdeki Türkçe kelimelerden faydalanılmıştır. Bunlardaki Türkçe kelimelerin, atılacak yabancı kelimeler yerine kullanılmasına öncelik verilmiştir." diyen Çelebi, şöyle devam etti:

"1932-1937 arasında yoğun olarak yapılan, Türkçe'nin devlet eliyle sadeleştirilmesi çalışmalarında, Atatürk'ün Kemal olan ismi de Türkçeleştirilmek niyetiyle Kamâl olarak değiştirilmiştir. Gerçekten de dönemin bazı gazeteleri Kemal yerine Kamâl'ı kullanmayı tercih etmiştir. 1932-1935 arasında yayımlanmış bazı kitaplarda da Kamâl'ı görmek mümkündür. Ancak bu uygulama kısa sürmüştür."

Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Tuncay, 1978 yılında 'Toplum ve Bilim' dergisindeki 'Atatürk'e Nasıl Bakmak' adlı makalesinde şöyle diyor: "Atatürk özel bir yasayla bu soyadını alıncaya değin Cumhuriyet'in tek gazisi olarak 'Gazi M. Kemal' diye imza attı. 'Kemal' ikinci adını, askerî okuldayken bir öğretmeni takmıştı. Soyadını aldıktan sonra, Atatürk 'Mustafa'yı bıraktı. Kemal'i ilk adı olarak kullandı. Daha sonra Dil Devrimi'nde bunu da değiştirdi.

Anadolu Ajansı'nın 4 Şubat 1935 tarihli bir bülteninde şu açıklama vardır: "İstihbaratımıza nazaran, Atatürk'ün taşıdığı Kamâl adı Arapça bir kelime olmadığı gibi Arapça Kemâl kelimesinin delâlet ettiği mânâda da değildir. Atatürk'ün muhafaza edilen özadı, Türkçe 'ordu ve kale' mânâsında olan Kamâl'dır. Son 'â' üstündeki tahfif işareti 'l'i yumuşattığı için, telâffuz hemen hemen Arapça telâffuz 'Kemâl' telâffuzuna yaklaşır.

Güneş Dil Teorisi'yle belki yine 'Kemal'e dönüştürülmüştür; ama onu saptayamadım."

'Kamâl, nüfus memurunun hatası'

İstanbul Üniversitesi Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Saray ise, "Atatürk'ün adının Kamâl şeklinde yazılması, nüfus memurunun hatasıdır." diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dilde devrim olmaz; dilde sadeleştirme olacaktır. Atatürk, dil devriminde yanlış bir adım attı. Dil sadeleşsin diye yeni kelimelerle dil devrimini başlattı. Konuşmalarında yeni kelimeleri kullandı. Halk bunu yeni bir dil zannedince Atatürk bundan vazgeçti. Daha sonra Güneş Dil Teorisi çıktı. Yani her yeni kelimenin Türkçe kökenli olduğu ispat edilmeye çalışıldı. Dil devrimini kademe kademe yapmalıydık. Dili halk yaşatır. Dil tabiî seyrinde kendi rayına oturmalı."

Lisede bizlere okutulan kimi tarih kitaplarında da bu gerçek vardır. Kemal Kara'nın "Liseler İçin Türkiye Cumhuriyeti İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük" kitabının 88. sayfasında "Soyadı Kanunu'nun Kabulü" başlıklı konusunda, Atatürk'ün hüviyet cüzdanına da yer verilmiştir. Burada Atatürk'ün adı 'Kamâl' olarak yazılıdır ve Mustafa adı geçmemektedir.

Görüldüğü gibi bu çerçevede iki farklı görüş ortaya çıkıyor. Birincisi, Atatürk'ün, Kamâl adını bir dönem kullandığı, ama daha sonra bundan vazgeçtiği görüşü! İkincisi ise nüfus memurunun hatası olduğunu savunan görüş!


 
K

Kayıtsız Üye

Ziyaretçi
Kamâl, kızıl şaman demektir. (kam: şaman; âl: kırmızı, kızıl) çünkü Atatürk Türk milliyetçisiydi, kurduğu Cumhuriyet Türk Cumhuriyetidir.
 
Top