KADININ EN BÜYÜK VAZİFESİ ANALIKTIR! İlk
terbiye verilen yerin ana kucagi olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkiyle anlaşılır.
MEDENİYET'in esası TERAKKİ ve KUVVET'in temeli AİLE hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak İÇTİMAİ, İKTİSADİ, SİYASİ aczi mucip olur. (30.8.24)
Zaman ilerledikçe, İLİM geliştikçe, MEDENİYET dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre EVLAT YETİŞTİRME'nin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği TERBİYE, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan EVLAT YETİŞTİRMEK, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. BU SEBEPLE KADINLARIMIZ, HATTA ERKEKLERDEN DAHA ÇOK AYDIN, daha çok FEYİZLİ, daha fazla BİLGİN OLMAYA MECBURDURLAR!
Kadınlarımız için ASIL MÜCADELE alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan BİÇİM ve KILIK'ta başarıdan çok; IŞIK'la, BİLGİ ve KÜLTÜR'le, gerçek FAZİLET'LE SÜSLENİP DONANMAKTIR! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmıyacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak IŞIK'la, BİLGİ ve KÜLTÜR'le donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım. (31.1.1923)
Milletimiz GÜÇLÜ bir MİLLET olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız İLİM ve FEN sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.
Bizim DİNİMİZ hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir! ALLAH'ın emrettiği şey ERKEK ve KADIN MÜSLÜMANLAR'ın İLİM ve İRFAN edinmeleridir. KADIN ve ERKEK bu İLİM ve İRFAN'ı aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak mecburiyet'indedir.(31.1.1923)
Bizim toplumumuz için İLİM ve FEN lazım ise, bunları aynı derecede hem ERKEK hem de KADINLAR'ımızın iktisap etmesi lazımdır.
Kadınlar İÇTİMAİ HAYAT'da erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin YARDIMCISI ve DESTEKÇİSİ olacaklardır. (31.1.1923)
Malumdur ki, her sahada olduğu gibi TOPLUM HAYATI'nda dahi VAZİFE TAKSİMİ vardır. Bu UMUMİ VAZİFE TAKSİMİ arasında kadınlar KENDİLERİNE AİT olan VAZİFELERİ yapacakları gibi, TOPLUMUN REFAHI, SAADETİ için elzem olan umumi mesaiye de dahil olacaklardır.
TARLALARDA erkeklerle birlikte calisan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan KADINLAR!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi İŞTEN ANLIYANLAR'a ve HESAP YAPANLAR'a rastladım.
DİN İCABI olan TESETTÜR, kadınların külfetini mucip ve adaba aykiri olmayacak basit sekilde olmalıdır. TESETTÜR şekli kadını hayatından, mevcudiyetinden TECRİT edecek şekilde OLMAMALIDIR!(31.1.1923)
Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı İHMAL ve KUSUR'dur.
Bir TOPLUM, bir MİLLET ERKEK ve KADIN denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!
Dünyada hiç bir milletin kadını "Ben ANADOLU KADINI'ndan fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere -ürmekte ANADOLU KADINI kadar emek verdim," diyemez!..
Dünya yüzünde gördüğümüz her şey KADIN'ın ESERİ'dir.(31.1.1923)
terbiye verilen yerin ana kucagi olduğu düşünülürse, bu vazifenin ehemmiyeti layıkiyle anlaşılır.
MEDENİYET'in esası TERAKKİ ve KUVVET'in temeli AİLE hayatındadır. Bu hayatta fenalık, muhakkak İÇTİMAİ, İKTİSADİ, SİYASİ aczi mucip olur. (30.8.24)
Zaman ilerledikçe, İLİM geliştikçe, MEDENİYET dev adımlarıyla yürüdükçe; hayatın, asrın bugünkü gereklerine göre EVLAT YETİŞTİRME'nin güçlüklerini biliyoruz. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği TERBİYE, eski devirlerdeki gibi basit değildir. Gerekli özellikleri taşıyan EVLAT YETİŞTİRMEK, pek çok özelliği şahıslarında taşımalarına bağlıdır. BU SEBEPLE KADINLARIMIZ, HATTA ERKEKLERDEN DAHA ÇOK AYDIN, daha çok FEYİZLİ, daha fazla BİLGİN OLMAYA MECBURDURLAR!
Kadınlarımız için ASIL MÜCADELE alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan BİÇİM ve KILIK'ta başarıdan çok; IŞIK'la, BİLGİ ve KÜLTÜR'le, gerçek FAZİLET'LE SÜSLENİP DONANMAKTIR! Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmıyacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak IŞIK'la, BİLGİ ve KÜLTÜR'le donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım. (31.1.1923)
Milletimiz GÜÇLÜ bir MİLLET olmaya azmetmiştir. Bunun gereklerinden biri de kadınlarımızın her konuda yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız İLİM ve FEN sahibi olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğretim basamaklarından geçeceklerdir.
Bizim DİNİMİZ hiç bir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir! ALLAH'ın emrettiği şey ERKEK ve KADIN MÜSLÜMANLAR'ın İLİM ve İRFAN edinmeleridir. KADIN ve ERKEK bu İLİM ve İRFAN'ı aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla mücehhez olmak mecburiyet'indedir.(31.1.1923)
Bizim toplumumuz için İLİM ve FEN lazım ise, bunları aynı derecede hem ERKEK hem de KADINLAR'ımızın iktisap etmesi lazımdır.
Kadınlar İÇTİMAİ HAYAT'da erkeklerle birlikte yürüyerek birbirinin YARDIMCISI ve DESTEKÇİSİ olacaklardır. (31.1.1923)
Malumdur ki, her sahada olduğu gibi TOPLUM HAYATI'nda dahi VAZİFE TAKSİMİ vardır. Bu UMUMİ VAZİFE TAKSİMİ arasında kadınlar KENDİLERİNE AİT olan VAZİFELERİ yapacakları gibi, TOPLUMUN REFAHI, SAADETİ için elzem olan umumi mesaiye de dahil olacaklardır.
TARLALARDA erkeklerle birlikte calisan, kasabalarda pazar yerine giden, yumurta ve tavuğunu satan, ondan sonra kendisine gerekenleri bizzat satın alan, çalışmalarının hepsinde kocalarına yardımcı olan KADINLAR!.. Ben bu kadınlar arasında kocalarından daha iyi İŞTEN ANLIYANLAR'a ve HESAP YAPANLAR'a rastladım.
DİN İCABI olan TESETTÜR, kadınların külfetini mucip ve adaba aykiri olmayacak basit sekilde olmalıdır. TESETTÜR şekli kadını hayatından, mevcudiyetinden TECRİT edecek şekilde OLMAMALIDIR!(31.1.1923)
Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı İHMAL ve KUSUR'dur.
Bir TOPLUM, bir MİLLET ERKEK ve KADIN denilen iki cins insandan meydana gelir. Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça, diğer kısmı göklere yükselebilsin!
Dünyada hiç bir milletin kadını "Ben ANADOLU KADINI'ndan fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere -ürmekte ANADOLU KADINI kadar emek verdim," diyemez!..
Dünya yüzünde gördüğümüz her şey KADIN'ın ESERİ'dir.(31.1.1923)