Atatürk Şiirleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_0f1_72_20030106_25.jpg


Atatürk Ve Türk Gençliği
Çanakkale aşılmaz bir iman kalesiydi.
Gazi Mustafa Kemal, Türk'ün yeni sesiydi.
Dünya açtı gözünü, sildi kulak pasını;
Dinledi yedi iklim Atamın narasını...

Asırlardan, çağlardan büyük kükreyişti O,
Tepelerden, dağlardan büyük bir sekişti O.
O ki, coşkun bakıştı, yanan vatan aşkıyla;
Geleceği görmüştü, o engin bakışıyla...

Memleket garipleşip, olmuşken 'Hasta Adam! '
O zaman nara nara, feryat feryattı Atam...
Savaş meydanlarında, siperlerde gezerken;
Bir kükreyiş bıraktı, o gür erkek sesinden...

Sen kudretli Türk genci, dinle biraz sözümü;
Ay-yıldızlı bayrak bak, kabartır göğsümüzü.
Ovadassın, dağdasın; her zaman vatandasın;
Yüreklerde sen varsın, damarda akan kansın.

Vurul ama sürünme, yaran boyna kanasın;
Çiçek açan yaranı; Kara Fatma bağlasın.
Yeni mezar kazanlar, Akdeniz'i boylasın.
Damarındaki kudret, devamlı sende kalsın.

Senin kudretli kanın; şahikalar yaratır.
Verdiğin bütün uğraş, yaraları kapatır.
Sen yağız çehreli genç, sen ey ateş parçası,
Sen dünyaya bedelsin, olamaz ki başkası.

De; vatanda yürekler, adeta tek bir yumruk;
De; çekinme yiğidim, milletçe acı düyduk.
Gönülden duygu değil, kan boşanır, kan gider;
Fırtınalı gönlü biz, acılarla yoğurduk...


Not: Bu şiir, Cumhuriyetin 60. Kuruluş Yıldönümü
Anadolu Basın Birliği Şiir Dalı İkinciliği ile ödüllendirilmiştir.
Sadık Softa
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk
Uygarlık denilen yüce hedefe,
Varmayı öğretti bize Atatürk.
Çağdaşlık yolunda şana, şerefe,
Ermeyi öğretti bize Atatürk.

İşgal edilince yurdun her yanı,
Bin düşmanı yendi Türk'ün bir canı,
Alıp ele yeni baştan vatanı,
Kurmayı öğretti bize Atatürk.

Biri hilal oldu, biri yıldızı,
Bayraklaştı yurdun oğulu, kızı,
Bayrağımız için al kanımızı,
Vermeyi öğretti bize Atatürk.

İlkeleri birer sarsılmaz kaya,
Devrimler yapıldı arka arkaya,
Dostluğu barışı milli halkaya,
Örmeyi öğretti bize Atatürk.

Umutla bakarken gelecek güne,
Bağlanıp kalmadık geçmişe, düne,
Kafayı daima ilime, fene,
Yormayı öğretti bize Atatürk.

Bilimin ışığı açarken yolu,
Bilgiyle ışıdı şu Anadolu,
Sevgiyle öksüzü, yetimi, dulu,
Sarmayı öğretti bize Atatürk.

Çokları düşündük, bakmadık aza,
Hizmet için koştuk hep yurdumuza,
Kadın, erkek hergün omuz omuza,
Durmayı öğretti bize Atatürk.

Eğitim verirken yaşlıya, gence,
Gençler oldu yarın için güvence,
Okullar bir demet, çocuklar gonca,
Dermeyi öğretti bize Atatürk.

Bilimde, teknikte kalmadık geri,
Harcadık emeği, akıttık teri,
Cehalet denilen paslı çemberi,
Kırmayı öğretti bize Atatürk.

Yollar yapılırken ovaya, dağa,
Kalkındı ülkemiz baştan ayağa,
En önde koşarak gelecek çağa,
Girmeyi öğretti bize Atatürk.

Yaşatacağız biz seni elbette,
Bu canlar durdukça kemikte, ette,
Tüm güzellikleri Cumhuriyet'te,
Görmeyi öğretti bize Atatürk.
Rasim Köroğlu
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_b51_72_20030106_18.jpg


Sordu Nergis Sümbüle Mustafa Kemal'i gördün mü..
I

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal' gördün mü
Gözleri sanki gök
Çakmak-çakmak
Köpüklü ak
Duruşu uçarsular gibi
Ak köpüklü bir ırmak

Toplanmışlar
Hep birlikte yiğitler
Almışlar pusatları ellerine
Belli ki savaşa giderler
Dedi nergis sümbüle
Biz de artık durmasak

Doğa geçit vermeyiz dedi yağıya
Koç yiğitlerim endişeniz olmasın
Hele buralara bir gelsin yağı
Çökeriz üstüne-üstüne
Dağ-taş-ağaç-toprak-ırmak

Kuşlar kanatlanıp
Yardıma koştu
Kanatları gök kuşlar
Kanatlarımızda taşırız dediler
Ne yükünüz varsa
Var gücümüzle savaşırız
Yok yorulmak durmak

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal' gördün mü

II

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal'i duydun mu
Boranlarla geliyor sesi
Çağırıyor budunu
Çağırıyor doğayı
Ya ölmek var ya kalmak

Ölmek daha yeğdir
Tutsak yaşamaktansa
Bütün uğraşımız
Türk budunu olarak
Bağımsız olmak

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal'i duydun mu

III

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal'i yaşadın mı
Yaşadım dedi gök
Yaşadım dedi yer
Ve hep birlikte dediler
Boşa geçmiştir bil ki ömrün
Yaşadınsa eğer

Neyi var neyi yoksa
Hepsini ortaya dökmüş budun
Sadece yalnız sadece
Bağımsızlığa vermiş değer

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal'i yaşadın mı

IV

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal' andın mı

Karlı dağ doruklarından ovalara
Irgalanır boy-boy
Güzelce ve esrik
Selce akar sesi
Menekşeler -gelincikler
Biz de bu uğraşta varız diye
Bağırır çıktığı kadar nefesi

Sordu nergis sümbüle
Mustafa Kemal'i andın mı

17.02.98

- Kurtuluş savaşı çalışmaları III
Nihat Yücel
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_e15_72_20030106_06.jpg


Kemal Paşam
Biricik Ata'mıza,Kahraman Ordu'muza ve Efe'lere ithaf olunur.

Atımın rengi dorudur,doru.
Yolum ecdat yoludur,yolu.
Ülkem düşman doludur,dolu.
Vatana hizmet günüdür,günü.

Kılıç kın'ında dururmu,durmaz.
Yigidim ar etmiş sevdigin sarmaz.
Kardeş kardeşi vururmu,vurmaz.
Kızanlar toplanmış egleşmek olmaz.

Yüce Daglar dumanlımı,dumanlı,
Kenetlenmiş Ulus'um imanlımı,imanlı,
Askerimde Paşasına güvenlimi güvenli,
Yurdumdan düşman gitmelimi,gitmeli.

Aynalı Hançerim beldedir belde,
Karabina Tüfengim eldedir,elde.
Allah Kelamı dildedir, dilde.
Düşman serilmiş yerdedir,yerde.

Kemal Paşam Tepededir,Tepede.
Vatanımın kurtuluşu Egededir,Egede.
Efemde girmiş siperdedir,siperde.
Kurtuluş Türküsü dildedir,dilde.
İshak Özlü
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk ve Sonrası
Sarınca dört yandan zulüm türküsü
Ulusum kahrından kıyılır oldu
Cihanı yıldıran ölüm korkusu
Vatanın bağrından yayılır oldu

Yurdumun ufkundan bir güneş doğdu
Umarsız ulusu umuda boğdu
Nur olup göklerden, kor gibi yağdı
Haçlılar korkudan bayılır oldu

Yurdumu işgalden kurtaran Ata’m
Kurmuştu bağımsız bir ana vatan
Düşmanın dostuydu, vatanı satan
Kasalar dolmadan soyulur oldu

Coşkulu zaferler hayal ederken
Beyninde kin dolu emel güderken
Şaşırıp Dimyat’a, aşa giderken
Maskara karardan cayılır oldu

Kadını çarşaftan çıkaran devrim
Evreni şaşırtan en büyük evrim
Devrimler yaşayan sonsuz bir çevrim
Mazlumlar safında duyulur oldu

Bağımsız ve özgür, bir bireydi Türk
En büyük önderi, Kemal Atatürk
Başlarında melon, sırtlarında kürk
Zorbalar rüyadan ayılır oldu

Dünyaya ders verdi, tarih yazarak
Yoruldu hainler, mezar kazarak
Dönekçi aydınlar düzen bozarak
Devleti yıkmaya koyulur oldu

Kurtuluş savaşı dillere destan
Mutluluk kalmıştı, geriye yastan
Her yanı gülistan, bahçe ve bostan
Türkiye’m dünyada sayılır oldu

İstiklâl diyordu, Ata’m daima
Savaşın pabucu atıldı dama
Barışın çubuğu yakıldı ama
Beyazlar yalandan giyilir oldu

Çocuğa armağan yirmi üç nisan
Kalplerde taht kurdu, o yüce insan
Liderler kıskanıp etse de isyan
Savaştan barışa, kayılır oldu

Atatürk duyurdu acil durumu
Ülkemde bir ilkti, Türk Dil Kurumu
Sunucu sunarken, güncel yorumu
Arı söz Türkçe’ye uyulur oldu

Adını dünyaya tanıttı ülkem
Cihanda baş olmak, birinci ilkem
Şanını yüceltmek en büyük ülküm
Hamasi sözlere doyulur oldu

Nato’dan, Cento’dan bize hayır yok
AB’yi sorarsan, karnı dünden tok
Vatanı bölmeye hazır düşman çok
Temeller kırk yerden, oyulur oldu

Kapılıp hayale, düşme tuzağa
Gerek yok gitmeye, fazla uzağa
Bilirsin kim kimi, çekti kızağa
Düşmanın botuyla, tüyülür oldu
Mehmet Lütfü Aydın
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk Ve Öğretmenim
Sevgili öğretmenim
Heyecanla beklerdik seni her sabah
‘’Günaydın’’ derdin seslerin en güzeliyle
‘’Bugünkü konumuz’’ diye başlardın söze
Kara tahta önünde ak bilgilerle
Çırpınırdın bir şeyler öğretmek için bize.

‘’BAYRAK’’ derdin öğretmenim
Heyecandan dalgalanırdı sesin ‘’BAYRAK’’ gibi
ATATÜRK deyince coşardın sen
Yatağına sığmayan ırmak gibi.

‘’ATATÜRK’’ ü anlatınca öğretmenim
Nefes almaz seni dinlerdik
Anlatırdın hayatını devrimlerini
Cepheden cepheye koşardın sen
Daha bir büyürdün gözümüzde
Sanki ATATÜRK’ ü yaşardın sen.

Ellerinden öperim öğretmenim
En güzel duygularla en güzel bilgilerle Yetiştirdin bizi
Şimdi içimizde inanç Başımızda BAYRAK
Bu Yurt sevincimiz tasamız bizim
ATATÜRK ilkeleri en büyük yasamız bizim
ATATÜRK yolundan dönmeyiz biz
Meş’alemiz ATATÜRK sönmeyiz biz.
Özkan Gönlüm
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk Olmasaydı
Bu okullar, bu yollar,Akan sular pınarlar,
Büyür müydü ağaçlar, Atatürk olmasaydı.

Gökte uçan uçaklar,Ana evlat kucaklar,
Oynar mıydı çocuklar, Atatürk olmasaydı.

Ne camide kuranlar, Minarede ezanlar,
Kılınmazdı namazlar, Atatürk olmasaydı.

Santraller barajlar, Otopark ve garajlar,
Akar mıydı pınarlar, Atatürk olmasaydı.

Jetler uçar havada, Yemek pişer tavada,
Olur muydu şu doğa, Atatürk olmasaydı.

Rüzgar eser sessizce, Nişancımız keskince,
Yaşar mıydı özgürce, Atatürk olmasaydı.

El ele verelim biz, Yorulmasın asla diz,
Yaşar mıydık bağımsız,Atatürk olmasaydı.

Bitti artık acılar,Anne baba amcalar,
Tüter miydi bacalar, Atatürk olmasaydı.

Sıcak sıcak kestane, Lokanta ve pastane,
Olur muydu hastane, Atatürk olmasaydı .

Çalış çabala devin, Şu günlere çok sevin,
Olur muydu bir evin, Atatürk olmasaydı.
Hüseyin Çelik
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Bir Büyük Türk Atatürk
Sarık vardı, külah vardı, fes vardı,
Halk başına rastgeleni sarardı,
Bir baş çıkıp tüm başları kurtardı:
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Kürt kimdir ki, Laz kimdir ki, Çerkes kim? ..
Tümü tek ulustur benim bildiğim,
Her hususta A 'dan Z 'ye sevdiğim;
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

'Batı' Demiş. Şu-bu ulus anlama,
'Uy' Dememiş Fransız 'a, Alman 'a,
Uygarlığı kasdetmiştir bununla
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

O 'nca batı; bilim, erdem, nur demek,
'Temelini en yükseğe kur' Demek,
Ülke için yıkılmayan sur demek,
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Nice ulus var ki; barbar helelik,
Türk 'te barış en tanınmış nitelik,
Hem barışçı hem de uygar üstelik
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Hem tarımcı, hem öğretmen, hem lider,
Hem bilimdir, hem mevzidir, hem siper,
Hem teknisyen, hem diplomat, hem asker
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Mekanı var, zamanı yok, kul ama
Yüreklerde yaşar durur daima,
Ankara 'dan ışık saçar dünyama
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

O Türk 'e can verdi, bir destan verdi,
Bir baştan bir başa bir vatan verdi,
Türk O 'na sadece bir unvan verdi:
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Din de vardır, devlet de var vatanda,
Din ayrıdır, devlet ayrı mizanda,
Laikliği koydu bu eş anlamda
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Türk yazardı Uygurca 'yla Göktürkçe,
Yazı döndü Arapça 'ya gittikçe,
Türk 'e verdi bir yazı ki; tam Türkçe
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Kadın çıktı arkasından kafesin
Ki; tüm evren hak-hukuku öğrensin,
Tüm bilenler bilmeyene öğretsin:
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Artık kişi uygar, giyimi uygar,
Okuma-yazması, biçimi uygar,
Tartısı, ölçüsü, seçimi uygar,
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Ne kadar nuru varsa göklerin;
Üstüne yağmalı Büyük Asker 'in.
Ben bir Türk 'üm, benim eşsiz liderim
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

Atatürk; tüm yurdu kuşatan bayrak...
Atatürk; tarihe saplanan mızrak...
Atatürk tanyeri... Atatürk şafak...
Bir ölümsüz, bir Büyük Türk; Atatürk.

(Hikmet BARLIOĞLU (1933-2003) 'nun
ERZURUM SANKİ YAYLA isimli hece şiirlerinden > 7-10/100)
İsmet Barlıoğlu
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk - 19 Mayıs 2004
Özgürlüğüm, bir kılıç misali.
Kınında durmalı kılıç, her vakit.
Giren müşteri düşman olduğunda
Düşman ile kılıç savaşır, sonra bir ses:
' Batı'yı yendik, yönümüz Batı! '

Atatürk'üm. Tüm dünyaya mührüm.
Türk'lüğüm, insanlığa Çınar'ım.
Korkum, takip edemeyeceğim diye
Korkum. Durmam, durmam yine de.

İnsanlığı savunan milliyetçim
Savarona abidesi olanca gençti
Yaşlı şehitler ile en genç ışıldar
Şimdi de, olacak da böyle:
Durdurkça dünya, gelen her nesille.

Varlığın yokluğundur, sen iken sen.
İnsanlar sana akar selam durmaya
Sokaklardan, barlardan, hastanelerden:
Ben, gördüğümde dedemi, senden...

... Kılıç kınında her vakit,
Ama öyle ki, cesaret ile bezeli.
Vurdukça 'olan olası-olumsuz'a,
Dalgalanarak ıslığıyla yarar
Havayı, surları, bu kılıç olur ebedi.

Selam verirdik sana televizyonda,
Biterken programlar ya da erkenden
Seni özledik şimdi, mor yağmurlarda
Kuş kaçar ya içeri, penceremden...

...Devir babam devir, devir içkileri:
'Ah' der babam, 'ah' dert Ata'm
Karnından aldırdığın senin sular,
Bu millet bunun sebebini bilmeli;
Sen vardın acılarında, yanıbaşında.

Hatırlatır seni her şey: Bu millet;
Sen kurtardın onu, şimdi.. dön mesut et.
Keşke uyansan, ileri! Keşke hortlasan;
Ölün yeterdi bazılarına, Ata'm:İNSAN.

Ne yapardın dünya elden gidiyor diye?
Eminim: 'İstikbal göklerde! ' derdin;
Ama, bu sefer uzayı işaret ederek,
Ve eklerdin, en doğaç-kararlı sesinle:
'Yaratıcılığa evet, nüfus kontrolüne son! '

-

Saat 23.30'u biraz geçerken
Akın Akça
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
479966978_0e6383cf4e.jpg


Atatürk - Bir Yudum Umut Resmi
Sen,
Yüzyılların tanık olduğu coşkuyu
Dillendiren yudum yudum ezgilerce
Söylenmemişleri bir yana koyup
Söylenememiş aydınlıkları çizensin…

Sen,
Gözlerince uzak bir ufka inanıp bir ömür
Gözlerini yumduğun anları hayata sokup
Gözkapaklarını saran simsiyah kuşağı
Gözbebeklerinin şavkında boğansın…

Sen,
Tanımsız korkuları hapsedip inancına
Korbeyaz doğruları heybende unutup
İnancında eksiltip başaramama telaşını
Bir tutam aydınlığı dingin halka saçansın…

Sen,
Devrimi doğuran kararlı bakış
Esareti yıkan balyoz
Emperyalizmin yüzünde patlayan tokat
Son bir söz köleliğe dair…

Sen,
O’sun işte devirip giden köhne yangını
Unutulmuşluğun çığlığıyla uyanan sabah
Bir çıtırtının öznesi sessizlikte
Son hecesi, yükselen bir haykırışın.
Yaraya basılan sinsi tuz değil
Mutluluk türküleri, aydınlık sevdaların.
Başkaldırışın özgür yüzüsün sen,
Ablukadan arda kalmış
Dev bir şiir;
Bilmem hangi şairin kaleminden sökülmüş
Kimbilir hangi sanatçının can verdiği
Notasız bir senfoni,
Berrak bir derenin coşkusuna takılmış
Devasa bir yangın resmisin,
Suyun ritminde şırıl şırıl raks
Omuz omuza halkıyla, dizi dizi halay
Gözgöze romantik bir vals
Memede çocuk susamış özgürlüğe…
Dedim ya
Gökyüzü zamansız yarılır kimi gün
El değmemiş korkuları yırtar zaman
Parçaları birleştiren mavi bakışlı adam
Ufka dalar ıssız aydınlıkta
Ve karanlığa bir damla düşer sessiz
Yalnız bir damla
Ki yetim kalmış bir sonbahar sabahı;
Ağlayışı sezinleyen yürek
Özleyiş çizgisini aşar
Sonsuzluğa kanat çırpar yorgun martı
İnanılası bir gelecek getirir fısıltın
Mutlu yarınlar müjdeler maviyi anlatışın
Bedeninin uzaklığınca yakın fikrin
Sen bulutların şarkısı
Bir bebeğin düşlediği enginliksin.
M Kemal Atatürk

(10 Kasım 1998 - Antalya)
Cem Karadeniz
 
Top