Atatürk Şiirleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_f5b_ata115.jpg

CUMHURIYETIMIZIN 50. YIL MARSI


Mujdeler var yurdumun topragina tasina
Erdi Cumhuriyetim elli seref yasina
Bu ruzgarla sahlanmis dalga dalga bayragim
Baska bir tug yarasmaz Turk'un ozgur basina.

Cumhuriyet, ozgurluk, insanca varlik yolu
Ataturk'un cizdigi cagdas uygarlik yolu

Yillari bir cig gibi asarak hafta hafta
Kosuyoruz durmadan kadin-erkek bir safta
Elimizde mesale, ilke ilke Ataturk
Isiklara donattik ulkeyi her tarafta

Cumhuriyet ozgurluk, insanca varlik yolu
Ataturk'un cizdigi cagdas uygarlik yolu

Ayni kandan feyz alir bunca toprak, bunca tas
Kilic tutan bilekler, verdi sabanla savas
Teknigin dev nabzinda her adim, her dakika
Carklarda ayni tempo, yureklerde ayni mars

Cumhuriyet ozgurluk, insanca varlik yolu
Ataturk'un cizdigi cagdas uygarlik yolu

Biz yurekten bagliyiz elli yildir bu yolda
"Yurtta baris" ilk hedef, "Cihanda sulh" parola
Koparamaz hicbir guc bizi milli birlikten
Ata'mizin izinde kosuyoruz kol kola

Cumhuriyet ozgurluk, insanca varlik yolu
Ataturk'un cizdigi cagdas uygarlik yolu

Yasasin hur ulusum, soylu gencim, benligim
Yasasin sanli ordum, sarsilmaz guvenligim
Ersin elli yillarim nice mutlu caglara
Ornek olsun cihana devletim, duzenligim

Cumhuriyet ozgurluk, insanca varlik yolu
Ataturk'un cizdigi cagdas uygarlik yolu.

(Bekir Sitki Erdogan)
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_b76_ata116.jpg


10 KASIM TÜRKÜSÜ

Atatürk! Anıtkabir devrimlerini söyler,
Bozkır ovalarına, Erciyes'e Ağrı'ya,
Ulusun egemen olduğunu
Özgür olduğunu
Haykıracağım haykıracağım işte,
Senin sustuğunca!

Yolunda yürüyeceğim Atatürk;
Ana baba oğul kız,
Dere tepe bucak köy,
Yeryüzü yaşamalarımla değil
Oralarda, Senin gittiğince!

Atatürk, taşıyacağım
Çanakkale'de, Sakarya'da, Çankaya'da, al al,
Senin taşıdığını;
Yurdun gök ülküsü
Dalgalanırken,
Senin bayrağını yücelteceğim.
Senin çıktığınca.




ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
VI
Bir gemi yanaştı Samsun'a sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası
Selâm durdu tayfası.

Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.

Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşa'nın kollarıydı.

Sel3am vererek Anadolu çocuklarına
Çıkarken yüce komutan
Karadeniz'in halini görmeliydi.

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kaltı tayfalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi
Erzurum'a kadar.

VII
Bir selâm gibi gitti Erzurum'a,
Bin selâm gibi geldi Sivas'a Erzurum'dan.
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından.

Analar bacılar yola döküldü
Cephane taşıdı arkasından.
Irmaklar suyundan faydalattı
Ağaçlar daldasından.

Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş Savaşı'ndan.

XII
Sana borçluyuz tâ derinden!
Çünkü yurdumuzu sen kurtardın.
Hasta, yorgun düşmüştük,
Yaralarımızı iyice sardın.

Yiğittin, inanç doluydun, yapıcıydın,
Sanatkârdın, denizler kadar engin;
Kimsenin görmediğini gördü
Sevgiyle bakan gözlerin.

Dedin ki: Bu millet, bu büyük millet
Yüzyıllar boyunca geri kalmış;
Bu yurt, bu güzel yurt, bizim yurdumuz
Her yanından yaralar almış.

Dedin ki: Bir güzel savaşmalı
Kurmak için yeniden;
Bilgiyle, inançla, coşkunlukla
"Öğün, çalış, güven!"

Sana borçluyuz tâ derinden!
Işığısın bu yurdun.
Dilimizi, ulusallımızı öğrettin bize,
Çünkü Cumhuriyetimizi sen kurdun.

Hürriyeti sen yaydın içimize,
Halkçıyız dedin halk içinden,
İnançta hür yetiştirdin bizi,
Sana borçluyuz tâ derinden!

Devrimlerle yüceltti, çok yüceltti,
Bu milleti temiz ellerin.
Sana borçluyuz tâ derinden
En büyüğü Mustafa Kemal'lerin!

XIII
Davullar zurnalar döğende
Biz seni hatırlarız!

Binip trene gezende
Biz seni hatırlarız!

Önce adını öğrenir çocuklarımız
Eli kalem tutup yazanda.

Binler yaşa, yurdumuza hizmeti büyük
Kemal Paşa! Ölümsüz insan! Şanlı Atatürk!

Cahit Külebi
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_ff6_ata125.jpg


GİDİYOR
Gidiyor, rastgelmez bir daha tarih eşine,
Gidiyor on yedi milyon kişi takmış peşine!

Gidiyor, sonsuz olan kudreti sığmaz akla;
Gidiyor, göğsünü çepçevre saran bayrakla.

Gidiyor, izleri üstünde birikmiş yaşlar;
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar.

Gidiyor, harbin o en korkulu aslan yelesi;
Gidiyor, sulhun ufuklarda yanan meş'alesi!

Yine bir devr açacakmış gibi en başta O var
Hıçkıran seste O var, sessiz akan yaşta O var.

Siliyor ruhunun ulviliği fâni etini,
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini.

Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça;
Büyüyor gitgide gözlerden uzaklaştıkça.

Orhan Seyfi Orhon



Gökten geldiler.........
Önde gök gözlü Gökkurt
Bozkurtlar düşmüş ardına
Mayısın ondokuzuydu
Dalga dalga geldiler
Ayak bastılar Anadoluya
Efeler Reisler Beyler Paşalar
Diz kırdı gök gözlü Gökkurda
Tanrı adıyla Tuğ çektiler
İkiyüzbin bozkurt sardı dünyayı
Cehennem topçu döverken palikaryayı
Beşbin atlı yardı kuşatmayı
Kral Arthur ters döndü mezarında
Secde etti Zeus Tanrıın Ordusuna
Heeey gök gözlü Gökkurt
Reislerin Paşası, Paşaların Reisi
Tanrıın süngüsü , Allahn askeri
Dediğin gibi
Daha çok meydan muharebesi vereceğiz
Ve sen hep en önde olacaksın
Ve hep sen kazanacaksın!
GÖK GİRSİN KIZIL ÇIKSIN !
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_977_ata129.jpg

ATATÜRK'TEN SON MEKTUP


Siz beni halâ anlayamadınız .
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş "Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u" diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz .
Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz .
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın !
Uluslar, fethine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..

Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_208_ata132.jpg

10 KASIM 1952

Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.

Vakti, bir yerinden bölünce şafak
İri ve rüyalı gözlerle müphem;
Nur olmuş içimde sanırım ak pak
Ayrı bir mânada korktuğum adem,
Eski düşüncemde, rahat ve uzak.

Fethe çıkmış gibi duyarım birden
Eşsiz gururunu bir cihangirin.
Ufuklar üstünde yüzen tekbirden
Vatanca büyümüş asil ve derin
Bir matem tütmekte şimdi fecirden

Nefti yalnızlığı başlar zamanın
Mağfiret ürperir, dağılır, uçar.
Ölüm korkusuyle dolu bir anın
Müphem uzletinde ebedî ruhlar;
Nefti yalnızlığı başlar zamanın.

Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur,
Bir garip hali var Dolmabahçe'nin;
Hala içimizde yüzen gecenin
Aydınlık bilmeyen devamı durur,
Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur.

Ruh için, ölümsüz, derler cihanda,
Her mevsim onunla güzel her seher
Bütün esatiri parçalasan da
Atatürk önünde mağlupsun kader!
Ruh için, ölümsüz derler cihanda.


Vehbi KIZILGÜL




"1919-1933"TEN BİR PARÇA

O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun'a,
Yürüdü etrafında ümitler suna suna.
Bu, ateşler içinde geçip gelmiş bir erdi,
Göğsünde toplanmıştı milyonla Türk'ün derdi,
Bu milyonla dert ona veriyordu başka hız,
Yürüdü arkasında genç, ihtiyar, kadın, kız.


O kimdir? Bakışları deniz kadar yumuşak,
Saçı güneşi emmiş bir demet altın başak.
O kimdir? Bir milletin sesi vardı ağzında,
Ondört milyonun nabzı çarpıyordu nabzında.
O kimdir? Geçtiği yer dönüyor gün vurmuşa,
Can veriyor sararmış ota, yaralı kuşa.

O kimdir? Gözlerinde bir tılsım gizleniyor,
Bastığı topraklarda bahar filizleniyor.
Alev saçlı bir volkan bazı bir dağ başında,
Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında.
Güneşten birer oktu ondan gelen her emir,
Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir
O kimdir? Milyonla Türk birleşip bir tek olmuş,
Yıkılan memlekete kolları destek olmuş.

Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu,
Bir yandan da yürüdü Halife'nin ordusu.
Birisi gökyüzünden bombalar atıyordu,
Biri elinde salip, biri elinde Mushaf,
İçli dışlı düşmanlar geliyorlardı saf saf.
Bunların karşısında göğsü açık bir azim,
Süngüye, topa karşı diyordu: Zafer bizim!

Bunların karşısında ikişimşekli nazar
Diyordu: Bu topraklar size olacak mezar!
Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna,
Dağılan kuvvetleri topladı avucuna.
Topladı avucuna yıldırımı, şimşeği,
Yoktan var ediyordu Tanrı gibi her şeyi.
Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu,
Sınırlar baştan başa bir çelik örgü oldu.
Şimşek yüklü bulutlar ufku kaplarsa nasıl
Bir süngü ormanıyle dağlar doldu muttasıl.
Bir kale heybeti var vatanın her taşında,
Her işin başında O, her iş O'nun başında


Faruk Nazif ÇAMLIBEL
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_db2_ata137.jpg

YİNE KAHROLASI KASIM

Bu mevsim yok mu , sarı yapraklarla,
Acı türküleri burkar yüreğimizi.
Hüzünlerin en karasıdır sonbahar
Kasımlarda kahreder bizi

Kasımlarda sen varsın , yiğitinden
Bayrak-bayrak boynumuz burulmuş,
Kar bulutlar çavmış gittiğinden,
Kahrolası Kasım'da kartalımız vurulmuş.

Geçen günle devsin,yaklaşa ışık gibi
Acı gerçeklerde, yoksulluğun hançeri.
Döret bucak peşindeyim,deli aşık gibi,
Dört dolanıyorum yerleri ,gökleri

N'olur bir bakıver Anıt-Tepe'den
Çatma kaşlarını,kırıklığımıza,
Sana koşmak daha,her zamankinden,
Yağıver bereketli;solumuza ,sağımıza.

Seni yaşamak yeniden ,özlemimiz
En alevli çağımızda,
Tohumların olgun,tohumların temiz,
Otuz milyonda adın,en güçlü dudağımızda

Osman BOLULU


BEN MUSTAFA KEMAL'İM


Ben Mustafa Kemal'im,
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim,
Hala en hakiki mürşit değilse ilim,
Kurusun damağım dilim,
Özür dilerim,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Özgürlük hala
En yüce değer
Değilse eğer,
Pırangalı kalsın diyorsanız köleler,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yoksa çağdaş medeniyetin bir anlamı,
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı,
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın,
Anlamı kalmadıysa
Yurtta barış dünyada barışın,
Eğer varsa ödülü
Silahlanmayla yarışın,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Özlediyseniz fesi peçeyi,
Aydınlığa yeğliyorsanız kara geceyi,
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten,
Şifa buluyorsanız
Muskadan, üfürükçüden

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Eşit olmasın diyorsanız
Kadınla erkek,
Kara çarşafa girsin diyorsanız
Yobazın gazabından ürkerek,
Diyorsanız ki okumasın
Kadınımız kızımız
Budur bizim alın yazımız,

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi..

Fazla geldiyse size
Hürriyet, Cumhuriyet,
Özlemini çekiyorsanız
Saltanatın, sultanın,
Hala önemini anlamadıysanız
Millet olmanın,
Kul olun ümmet kalın,
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın.

Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi...



Süleyman Apaydın




ATATÜRK

Sen Atatürk'ü tanımazsın çocuğum
Ne insandı O, ne insandı.
İzmir'e gelişini görseydin.
Ne şanlıydı O, ne şanlıydı.

Benzerdi sana, bana
Bizim gibiydi eli, ayağı
Ama bir yol baksaydın yüzüne.
İçin sevgisiyle dolardı.

Vapura biniyorsak dilediğimizde,
Sokakta geziyorsak hür,
İyi bak dört yana,
Atatürk'ün aklı görünür.

Arı Türkçe konuşuyorsak,
Türkçe düşünüyorsak bugün,
Her işimizde O'nun gücü.
Büyük öğretmeni Türk'ün.

Halkımızın arasında, halktan,
Davul vurur dengi dengine.
Dünya rastlamış mıdır?
Atatürk'ün dengine.


N. Ulvi AKGÜN
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_72a_72_20030106_20.jpg

MUSTAFA KEMALLER TÜKENMEZ

Tükenir elbet
Gökte yıldızlar denizde kum tükenir
Bu vatan bu topraklar cömert
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez

Ben de etten kemiktendim elbet
Ben de bir gün göçecektim elbet
İki Mustafa Kemal var iyi bilin
Ben işte o ikincisi sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey görünmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez

Hep kardeşliğe bolluğa giden yolda
Bilimin yapıcılığın aydınlığında
Güzel düşünceler soyut fikirlerde ben
Evrensel yepyeni buluşlarda
Geriliği kovmuşum ben dönmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez


Başın mı dertte beni hatırla
Duy beni en sıkıldığın an
Baştan sona her şeyiyle bu vatan
Sakın ağlamasın kasımlarda
Fatihler, Kanuniler ölmez
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez

Halim Yağcıoğlu
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_824_72_20030106_26.jpg

Atatürk Gülümsedi

Atatürk gülümsedi öğretmenim
Siz sınıfa girince
Dağıldı kara bulutlar
Açıldı gonca

Baktı ki okul yenidir
Siz yenisiniz düşünceler yeni
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Saklayamadı sevincini

Baktı ki gençsiniz bilgili
Eğitiyorsunuz yolunca yöntemince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Sevindi onca

Baktı ki karışmış aramıza
Çiziyorsunuz yolu
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Gözleri dolu dolu

Anlaşılan bütün yaz
Atatürk gözünü kırpmamış
Çünkü boşmuş sıralar
Çünkü harf okunmamış

Kapkara bulutlar inmiş
Işıklı gözlerine
Bora gibi fırtına gibi Atatürk'üm
Sanırım yönelmiş bilgisizliğe

Ama baktı ki gün doğmuş
Bir koşu varmışız okula
Özlemle açılmış kitaplar
Bir iştah kızda oğlanda

Baktı ki zil çalmış sınıfa girmişsiniz
Bütün bakışlar sizde
Günaydın demiş derse başlıyorsunuz
Sımsıcak bir sevgi gözlerinizde

Baktı ki Türkiyesi Türkiyemiz
Aydın ufuklara yürüyor hızla
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Övünüyor bizimle

Dağıldı kara bulutlar
Biz sınıfa girince
Atatürk gülümsedi öğretmenim
Kürsüde kendini görünce.

Talat Tekin
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_da0_ata147.jpg


Atatürk'ü Anış

Düşmanların elinden
Bizi kurtaran Atam
Bu vatanı yeniden,
Özenle kuran Atam.

Ünümüzü dünyaya
Mertçe duyuran Atam.
Gökte güneşe, aya
Benzer kahraman Atam.

Adını küçük,büyük,
Anıyoruz her zaman
Adı büyük Atatürk
Anlı şanlı kahraman

Bir bölünmez vatansın,
Ey ölümsüz Atamız
Gönlümüzde yatarsın
Seni unutamayız.

M.Necati Öngay


ATATÜRK'ÜM

Seninle doluymuş ninnilerim,
Resmini bırakmazmışım elimden
Sana benzemekmiş ilk dileğim
Görmeden sevdiğim , bilmeden ağladığım
"Yerine ölseydim" dediğim Mustafa'm...

Bu senin aydınlığın,
Anlatamazdı annem maviliğini,
Bu senin sıcaklığın,
Ne varsa iyi , yeni
Nehirlerde , rüzgarlarda türkün
Kemal'im
Vatan kadar büyüksün...

Bir işaretinle
Akdeniz şahlanırdı.
Bayraklar yarıya inmiş, cana kıyar
Önceleri sanki kanın dalgalanırdı,
Gönüllere sığmayan
Atatürk'üm
Her şey sana kucak açar.

Bu vatan seninle dolu
Bölünmez aydınlığı Türkiye'min,
Gök kartalsız olur mu?
10 Kasım'da yaprak yaprak dökülürüm
Mustafa'm,
Kemal'im,
Atatürk'üm...

Yekta Güngör ÖZDEN



HER TÜRK BİR ATATÜRK


Atlar koşturduk güneşe
Atlar, yeleleri başak
19 Mayıs'tan İnönü,Sakarya,Dumlupınar
Costuk, dağ dağ , ova ova, ırmak ırmak
Buyruğunla vardık Akdeniz'e
İşte yoktan var olmak.

Bağımsızlık, özgürlük,barış, uygarlık
Devrimlerle yüceldi ulusum
Güçlendik güvendik, seninle
Yıkıldı karanlık,canlandı toprak
Komutanım, Başöğretmenim, Önderim, Ustam
Damarımda kan, ufkumda bayrak.

Sendin umudu Türkiye'min
Çağımın gereği sen,
Sana borçluyuz neyimiz varsa , ne isek
Gittin, düştük acı yalnızlığa
Düştük birbirimize
Bir bilsen

Yokluğun belli ATAM , çok acı
Sana yönelik tüm kötülükler
Deniz durgun,kuşlar suskun , ağaç donuk
Kalmadı dirlik-düzenlik , mutluluk
Korkmuyoruz yaşadıkça yaşatacağız
Demiştin ya "Her Türk,bir Atatürk"

Bilincimizle , inancımızla , usumuzla
Yine 19 Mayıs, yine 29 Ekim
Neredesin Atatürk'üm benim ?

Yekta Güngör Özden



Atatürk
Benim, baş öğretmenim
Baş öğretmenimin;
Adı: Mustafa Kemal
Soyadı: ATATÜRK
Mustafa Kemal ATATÜRK
Baş öğretmenim
En büyük Türk
Atatürk,
Bir sen, fani Mustafa Kemal
Bir de biz, Mustafa Kemal’ler
Cumhuriyeti, siz kurdunuz
Biz yaşatacağız
Baş öğretmenimi gördüm, fikirleriyle
Yürüyeceğim, daima
Baş öğretmenimin izinde
Bitmeyen görevini
Biz tamamlayacağız
Son nefese kadar, çalışıp
Bizden sonrakilere
Türk ulusunun
Nefesinin, sönmeyeceğini
Onun ebedi olduğunu, göstererek
Parolanı anlatacağız
Türk’üm, bizim için
Yüksekliğin hududu yok
Çalışmak, çalışmak, çalışmak var
Asla, yılmak yok
Kurtardın, Türk milletimi
Hitap ettin, Türk gençliğine
Yürüyor Türk gençliği,
Baş öğretmenim, senin ilkelerinle
Seni, Dünyaya yazdım, almadı
Arşa yazdım,, arşta yer kalmadı
Yirmidört kasım öğretmenlerinin günü
Kalbimde, gönlümde, her an sen varsın
Her yılın,, üçyüz altmışbeş günü
Baş öğretmenimsin ATATÜRK
Berkan Gürsoy
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
th_7c4_ata152.jpg

Mustafa Kemal
Selanikte doğdu yurdun güneşi
Bir daha batmadı Mustafa Kemal
Gelmedi cihana gelmez bir eşi
Sancağı atmadı Mustafa Kemal

Gitti Balkanlara Trablusgarp'a
Cepheden cepheye koştu hep harbe
Çanakkale vurdu düşamana darbe
Günlerce yatmadı Mustafa Kemal

İşgal edilmişti her yandan vatan
Oydu ilk adımı Samsun'dan atan
Kadın erkek eli top mermi tutan
Tüfeği çatmadı Mustafa Kemal

Egede son buldu Büyük Taarruz
Hıyanet edene karşı dururuz
Genç Cumhuriyeti bizler koruruz
Tereddüt etmedi Mustafa kemal

Cephede masada o hep kazandı
Türkün tarihini baştan yazandı
Düşman oyununun adı Lozandı
Planı yutmadı Mustafa Kemal

Bütün Türkiye'ye gerdi kol kanat
Halifelik bitti kalktı saltanat
Mürşit ilim dedi gelişsin sanat
Batıl'ı tutmadı Mustafa Kemal

Dedi köylü halkın efendisidir
Kadına hak veren ta kendisidir
Atatürk kalplerin esintisidir
Sulhu unutmadı Mustafa Kemal

İstedi hep olsun halkı medeni
Buydu devrimlerin esas nedeni
Bağımsız olmadan naçiz bedeni
Vermeden gitmedi Mustafa Kemal

Rahim TAŞ




KUVAYI MILLIYE'DEN

Dusundu birdenbire kayalardaki adam
kaynaklari ve yollari dusman elinde kalan butun nehirleri
Kim bilir onlar ne kadar buyuk
ne kadar uzundular?
Bircogunun adini bilmiyordu
yalniz, Yunan'dan once ve Seferberlik'ten evvel
gecerdi Gediz'in sularini basi donerek.

Daglarda tek
tek
atesler yaniyordu
Ve yildizlar oyle isiltili, oyle ferahtilar ki
sayak kalpakli adam
nasil ve ne zaman gelecegini bilmeden
guzel, rahat gunlere inaniyordu
ve gulen biyiklariyla duruyordu ki mavzerinin yaninda
birdenbire bes adim saginda onu gordu.
Pasalar onun arkasindaydilar.
O, saati sordu.
Pasalar: "Uc" dediler,
Sarisin bir kurda benziyordu.
Ve mavi gozleri cakmak cakmakti.
Yurudu ucurumun basina kadar,
egildi, durdu.
Biraksalar
Ince, uzun bacaklari ustunde yaylanarak
ve karanlikta akan bir yildiz gibi kayarak
Kocatepe'den Afyon ovasina atlayacakti.

Nazim Hikmet



Ana Sütü Gibi Mustafa Kemal


O nu sadece anmak değil anlamak gerek
Emek, kan ve gözyaşlarıyla kurulan
Bu nadide Cumhuriyeti yüceltmek,
Yerinmek yerine övünmek gerek.

Bu topraklarda yaşayan ve bizden sonra da yaşayacak olanlar;
Unutmayınız ki!
'' Cumhuriyeti biz kurduk onu yüceltecek sizlersiniz''
Bu sözleri düşünmek gerek

Güneşe sermekle onanmaz aksaklıklar
Aşılmaz yollar
Onları birlikte gidermek gerek

Güzellikler önce beyinde başlar
Gel yanıma bugün el ele tutuşmak var
Bak önünde duruyor dev gibi bir yol
Kalksın yüreğin şaha
Ellerin kor olsa da üzerine koy

İşte
Ana sütü gibi Mustafa Kemal
Ve senin bir Çanakkalen var
Ahmet Nural Öztürk
 
Top