Aslında “Özür Dilerim” Dememenize Gerek Olmayan 8 Durum

Enda

Neylersin!!!
V.I.P
Gün içerisinde zaman zaman bazı hatalarımız için özür dileyebiliyoruz ya da "üzgünüm" kelimesini kullanabiliyoruz.

İnsanlarla iletişimimizde zaman zaman problemler yaşayabiliyoruz. Tabii ki gerektiği zaman da özür dilemek hayatımıza fayda sağlayabilir. Ancak gereksiz yere özür dilemek uzmanlara göre özgüven eksikliğine neden olabiliyor. Uzmanlar, gereksiz özür dilemenin alışkanlık haline geldiğini ve bunun da özgüvenimizi zedelediğini düşünüyor. Peki bunun için ne yapabiliriz? İşte “özür dilerim” ya da “üzgünüm” demenize gerek olmayan 8 durum…

o-8-e1585664201492-750x548.jpeg


1. Gerçeği söylediğinizde


Doğruyu söylediğiniz için özür dilemenize kesinlikle gerek yok, çünkü psikologlara göre; dürüst olmanın nedeni birinin duygularını incitmemeye çalışmaktadır. Bu nedenle her zaman düşüncelerinizi “özür dilerim” ile başlamadan formüle etmeye çalışın, bunun yerine “bence” gibi ifadeler kullanın. Bu, sizi tavsiyelerine her zaman değer verilen biri yapacaktır.



2. Çok duygusal olduğunuzda


Survive Dreaded Conversations’ın yazarı Donna Flagg; “Birisine nasıl hissettiğinizi anlatarak, o kişinin sizi anlamasına yardımcı oluyorsunuz” diyor. Öyleyse bu kişi gerçekten sizin için çok şey ifade ediyorsa özür dilemelisiniz? Onların duygularını da merak etmelisiniz. Dahası, aşırı duyarlı olmak utanç verici değil. Ancak, her zaman duygularınızı uygun bir ortamda açtığınızdan emin olun.

3. Farklı göründüğünüzde

Tam olarak en rahat hissettiğiniz şekilde görünmek sizin hakkınız. Yapmanız gereken son şey ise bunun için özür dilemek. Uzmanlar tarafından önerilen yaklaşım bu. Belirli bir kıyafet kodunun gerekli olduğu bir durum olmadıkça, başkalarının uygun gördüğü gibi görünmek zorunda değilsiniz. Her zaman kendiniz olun ve dünyamıza çeşitlilik getirin!

4. Yalnız kalmak istediğinizde

Yalnız kalma arzusu, her zaman kötü bir ruh halinde olduğumuzu göstermez. Kendinize zaman ayırmak isteyebilirsiniz, bu oldukça normal. Aslında araştırmalar kendinizle baş başa daha fazla zaman geçirmenin yaratıcılığın artmasına yol açtığını gösteriyor. Bu nedenle, nedenleriniz ne olursa olsun hiçbir sosyal aktiviteye katılmadığınız için asla üzülmeyin ve sadece kendi duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı dinleyin.



5. Bir soru sorduğunuzda

Birçok durumda soru sormaktan çekiniriz. Çünkü hepimiz başkalarının gözünde nasıl görüneceğimiz konusunda endişeliyiz. Kimsenin bizi aptal gibi görmesini istemiyoruz. Ancak, uzmanlar gerçekten başarılı olmak istiyorsanız, bunun doğru bir tutum olmadığını düşünüyor. Bir şeyi anlamadığınız için üzülmeyin ve daha fazla açıklama istemekten korkmayın.




6. Bir şeye hemen cevap veremediğinizde


Her zaman kendi ihtiyaçlarını sizinkinden daha önemli olarak gören bazı insanlar olacak. Bu tür bir kişi, farklı şeylerle meşgul olabileceğinizi düşünmeden, e-postalarına, mesajlarına ya da aramalarına anında cevap vermenizi isteyebilir. Ancak böyle bir zorunluluğunuz yok. Başkasının zaman çerçevesine uymayı beceremediğiniz için üzülmeyin. Bu gerçek bir acil durum değilse, sizin için uygun olan zamanda cevap verin. Başkalarını sevdiğinden daha çok kendini sevmek, mutluluk ve tatmin arayanlar için ilk ve en kritik adımdır.




7. Kontrol edemediğiniz bir şey olduğunda


Her şeyi mükemmel bir şekilde planlamış olsak bile kontrolden çıkabilen birçok durum var. Trafik nedeniyle bir toplantıya geç kalmak, yanlış sipariş almak veya sunumunuzu bozan teknik bir hata… Bunlar her zaman olur ve dünyadaki her şey için sorumluluk alamazsınız…

8. Diğer insanlar size haksızlık yaptığında ve terbiyesizce davrandığında



Birçoğumuz, bir başkasının davranışı nedeniyle garip hissettiğimiz durumlara aşinayız. Bu fenomene; dolaylı utanç denir ve yüksek düzeyde empati ile bağlantılıdır. Bununla birlikte, suçlu olmadığınız bir şeyin sorumluluğunu almak zorunda değilsiniz. Bu yüzden insanlar size haksızlık yaptığında bu sanki sizin suçunuz gibi özür dilemeyin.

Alıntı
 
Top