Aşk ve Sevgi..

Safir

Özel Üye
Özel üye
Sevmeyi öğren: Sevdikçe varlığının kâinatla toplandığını görürsün Sevince,
kendini kendinden öte taşırsın Sevince kalbine yeni ve sonsuz kanatlar
takarsın Sevince, mavi bir deniz olur kalbin; hiç bilmediğin kıyılara
varırsın


Bağışlamayı öğren: Bağışladıkça dostlarının sayısını onla çarpmış olursun
Bağışlamak kalbinin yükünü azaltır Bağışlayınca, kalbine batan dikenler
güle döner Bağışlayınca önce kendini bağışlamış gibi olursun, nefretin ve
kinin yükünü omzundan atarsın


Pişmanlık duymaktan korkma: Pişmanlığını itiraf ettikçe hatalarının küçük,
anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğini görürsün Pişmanlık
sancısını göze aldığın sürece, hatadan dönmenin lezzetini de yaşamaya
başlarsın Pişmanlık içtenliğin sınamasıdır İçtenliği olmayanlar pişman
olamazlar Pişman olmayanlar içtenlik kazanamazlar


Hatırlamayı öğren: Hatırladıkça, sevgilerinin kare kökünü bulup, onlardan
hüznü çıkardığını fark edersin Hele de çocukluğunu çok hatırla ki, hiç
endişesiz mutlu olduğun anları yeniden yaşa Mutlu olmayı beceremeyen biz
büyüklere içimizdeki çocuk mutluluğun sadelik ve hırssızlıkla ilgili
olduğunu fısıldar Dur ve dinle çocuğunu


Değer vermesini öğren: Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları
mutlulukla çarpabildiğini görürsün Değer vermeden geçirdiğin günün güneşi
hiç doğmamış gibidir Değerini bilmediğin eşyaya hiç sahip olmamış
gibisindir Değerini bilmediğin dostların sana göre hiç yaşamamış gibidir
Değer vermesini öğrendiğinde, hayatın sahihleştiğini fark edersin Daha
yavaş yürürsün ama adımlarını yere sıkı basarsın


İltifat etmesini öğren: İltifat ettikçe, insanlarla arandaki en kısa
mesafenin bir tebessümün resmettiği eğri bir çizgi olduğunu görürsün
İltifat etmek yalan konuşmak demek değildir İltifat, muhatabının görmek
istediğin yere ulaşması ve oradan öte geçmesi için temennide bulunmaktır


Özür dilemesini öğren: Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza
bölündüğünü, böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark
edersin Ayrıca bak: “Pişmanlık duymaktan korkma” öğüdü


Aşktan korkma: Böylece bir üçgenin iç açılarının toplamının 180 dereceyi
aşıp, bütün yamukları kendi içinde barındırabildiğini görürsün Aşk
pürüzleri yok eder; dikenleri gül eder, acıları haz eyler


Ara sıra hüzünlen: Hüznün kalbine dokunmasına izin ver Böylece bütün
mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri
döndüğünü görürsün Hepimiz ayrılıkların kuşattığı bir adada şimdilik
yaşayan fanileriz Hüzün, faniliğin ince sızısını kalbine hissettirdiği
için, seni ebediyete komşu eder Hüznünü öldürürsen ölümü anlayamadığın gibi
hayatı da anlayamazsın


Ve bir gün öleceğini bil: Kesinlikle öleceksin ve öldüğün gün anlayacaksın
ki, yaşadığın hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş
Kesrin payında ne olursa olsun, ne kadar çok şey biriktirmiş olursan ol,
hepsi son işlemde sıfıra eşitlenir Kesrin üzerine, yani bu dünyaya,
sonsuzluk cinsinden bir şeyler koyman gerekiyor Yoksa “elde var sıfır”


Her gün yeniden uyan: Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilen için, bir
şafak vakti ne kadar da sıradandır Hayranlık duygusunu her gece iki göz
kapağının ardına sakladığı gözleri gibi her daim uykuda bırakan için, bir
gün doğumu “sabahın körü” olasıca karanlıktır Kulluk heyecanını avucunda
tutamadığı bir kor gibi savurup söndüren için, bir seher vakti eğreti ve
tanımsız bir vakitsizliktir Haydi aç gözlerini Aç gönlünü Şimdi ve
burada var olduğunu fark et Var edildiğini fark et Buraya, bu sabaha bir
insan olarak gönderildiğini bil Bu sabahın senin için, sana özel olarak
yaratıldığını fark et Uyan Güneş senin için doğuyor

SENAİ DEMİRCİ
 
Top