Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Sanatçılar, Müzisyenler
Aşık Veysel - Hayatı ve Eserleri
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Suskun" data-source="post: 369438" data-attributes="member: 21093"><p style="text-align: center"><strong><span style="font-size: 18px">Aşık Veysel ŞATIROĞLU</span></strong></p> <p style="text-align: center"></p><p>Aşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tuttuğu bir zamanda ortaya çıkan ve 20. yüzyıl Türk Halk Şiirinin önde gelen siması olarak kendini kabul ettiren Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas İli Şarkışla İlçesinin Sivrialan Köyünde Dünyaya gelmiştir. Babası Karaca Ahmet, Annesi Gülizar Hatundur. Yedi yaşına kadar akranları gibi sağlam ve gürbüz olan Veysel bu yaşta yakalandığı çiçek hastalığı sonucu sol gözünü kaybeder. Hastalıktan etkilenen sağ gözüne perde iner. Bu gözü ile nisbeten görebilirken, sağım esnasında annesini beklemekteyken ineğin vurması sonucu sağ gözünü de tamamen kaybeder.</p><p></p><p>[ATTACH=full]1594[/ATTACH]Karanlık ve ızdırapla tanışan Veyseli düştüğü boşluktan kurtarmaya çalışan Baba Karaca Ahmet, oğlunu 10 yaşında bağlama ile tanıştırır. İlk dersini köylüleri Molla Hüseyinden daha sonra da baba dostu Çamşıhlı Ali Ağadan alan Veysel 1933 yılına kadar Pirsultan Abdal, Aşık Kerem, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Emrah gibi tanınmış ustaların eserlerini çalıp söyler. Yıllar geçmektedir. 1919 yılında 25 yaşında ilk evliliğini yapar. İki yıl aradan sonra annesi ve babasını kısa aralıklarla kaybetmesi onu derin acılara ve çaresizliğe sürükler. Sonrasında eşinin de kendisini terketmesiyle Veysel daha da yıkılır. 1921 yılında hayatını ikinci eşi Gülizar Hanımla birleştiren genç Veyselin bu evliliğinden ikisi erkek altı çocuğu olur.</p><p></p><p>Ömrü yoksulluk ve çilelerle geçen Veysel, köyünden ilk defa ayrıldığı 1933 yılında Sivas Aşıklar Bayramına katılır. "Türkiyenin İhyası Hazreti Gazi" Şiiriyle dikkat çeker. Ahmet Kutsi Tecerin ilgisine mazhar olan Veysel, Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği yapar. Bu yıllar hasret şiirlerinin birikimini oluşturur.</p><p></p><p>Şiirlerinde birlik ve bütünlük mesajları veren, bilim ve teknolojiyi önemseyip benimseyen Veysel, özünde ve sözünde samimidir. Karanlıklar dünyasından aydınlıklar çıkarırken sevecendir. Sadık yarim dediği kara toprakta yeşerttikleriyle murada eren Veysel, bilinçli bir ziraatçidir.</p><p></p><p>Yarım yüzyıldan fazla sanatına gönül vermiş olması karşılıksız bırakılmamıştır. 1965 yılında TBMM Ana Dilimiz ve Milli Birliğimize katkılarından dolayı özel kanunla Vatan Hizmet tertibinden Ona maaş bağlamıştır.</p><p></p><p>Aşık Veysel 21 Mart 1973 tarihinde sadık yari kara toprakla kucaklaşarak aramızdan ayrılmıştır.</p><p></p><p></p><p><strong>AĞLAR VEYSEL ÇIKMAZ SESİ</strong></p><p></p><p>Ah çektikçe erir gider</p><p>Yüreğimin yağı benim</p><p>Seni görsem durur gider</p><p>Dillerimin bağı benim</p><p></p><p>Gam leskesi saf saf oldu</p><p>Hep sözlerim boş laf oldu</p><p>Senin yolunda mahv oldu</p><p>Gençliğimin çağı benim</p><p></p><p>Ah belimi büken oldu</p><p>Gurbet bana diken oldu</p><p>Altı aydır mekan oldu</p><p>Dibi kırkkız dağı benim</p><p></p><p>Sensin derdine düştüğüm</p><p>Hayal oldu konuştuğum</p><p>Her gün yediğim içtiğim</p><p>İçerimde ağu benim</p><p></p><p>Ağlar VEYSEL çıkmaz sesi</p><p>Gine coştu gam deryası</p><p>Garip gönlümün yaylası</p><p>Güzel hüsnün bağı benim</p><p></p><p></p><p><strong>AĞLAYI AĞLAYI VARDIM PINARA</strong></p><p></p><p>Ağlayı ağlayı vardım pınara</p><p>Kirli yağlığımı yuvermediler</p><p>Herkes destisini doldurdu çıktı</p><p>Bana da bi damla su vermediler</p><p></p><p>Elimde bir kadeh vardım kurnaya</p><p>Hücum eylediler bana vurmaya</p><p>Elimdeki kadehimi kırmaya</p><p>Tuttular bir kaçı koyvermediler</p><p></p><p>Al bu kadehini kaldır dediler</p><p>Gözünün yaşıyle doldur dediler</p><p>Bir fincan su verdik bildir dediler</p><p>Sanki ya verdiler ya vermediler</p><p></p><p>Çalıştım kadehim dolduramadım</p><p>Kimseye halimi bildiremedim</p><p>Gönlümün arzusunu aldıramadım</p><p>Dileğim hekime deyvermediler</p><p></p><p>Veysel bu sitemler canımı yaktı</p><p>Güzellerde eda yoktur naz kalktı</p><p>Herkes üç beşini aldı bıraktı</p><p>Beni de bir kere evermediler</p><p></p><p></p><p><strong>ALA GÖZLÜ BENLİ DİLBER</strong></p><p></p><p>Ala gözlü benli dilber</p><p>Bir gün gelsen bize doğru</p><p>Seni sevdim can u dilden</p><p>Çekme kendini naza doğru</p><p></p><p>Ne pervam var ne de perdem</p><p>Sanma beni hali bir dem</p><p>Söyler seni teller her dem</p><p>Kulak versen saza doğru</p><p></p><p>Aşıka zülfükar isen</p><p>Gülsen de güle zar isen</p><p>Hakikatli bir yar isen</p><p>Ben geleyim size doğru</p><p></p><p>Gönülleri bir edelim</p><p>Gayrileri biz nidelim</p><p>İkimiz de bir gidelim</p><p>Yürüyelim ize doğru</p><p></p><p>Bir gün için feryadı zar</p><p>Bülbül eder her dem seher</p><p>Aç sinemi gel gör ne var</p><p>Arttı derdim yüze doğru</p><p></p><p>Kafi derdim bir derd katma</p><p>Veysel'i yabana atma</p><p>Kerem eyle çok uzatma</p><p>Kavuşalım yaza doğru.</p><p></p><p></p><p><strong>ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINA</strong></p><p></p><p>Aldanma cahilin kuru lafına</p><p>Kültürsüz insanın kulu yalandır</p><p>Hükmetse dünyanın her tarafına</p><p>Arzusu hedefi yolu yalandır</p><p></p><p>Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz</p><p>Gül dikende biter diken gül olmaz</p><p>Diz diz eden her sineğin bal'olmaz</p><p>Peteksiz arının balı yalandır</p><p></p><p>İnsan bir deryadır ilimle mahir</p><p>İlimsiz insanın şöhreti zahir</p><p>Cahilden iyilik beklenmez ahir</p><p>İşleği ameli hali yalandır</p><p></p><p>Cahil okur amma alim olamaz</p><p>Kamillik ilmini herkes bilemez</p><p>Veysel bu sözlerin halka yaramaz</p><p>Sonra sana derler deli yalandır</p><p></p><p></p><p><strong>ALLAH BİRDİR PEYGAMBER HAK</strong></p><p></p><p>Allah birdir Peygamber Hak</p><p>Rabbül alemindir mutlak</p><p>Senlik benlik nedir bırak</p><p>Söyleyim geldi sırası</p><p></p><p>Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i</p><p>Hep Adem'in oğlu kızı</p><p>Beraberce şehit gazi</p><p>Yanlış var mı ve neresi?</p><p></p><p>Kuran'a bak İncil'e bak</p><p>Dört kitabın dördü de Hak</p><p>Hakir görüp ırk ayırmak</p><p>Hakikatte yüz karası</p><p></p><p>Binbir ismin birinden tut</p><p>Senlik benlik nedir sil at</p><p>Tuttuğun yola doğru git</p><p>Yoldan çıkıp olma asi</p><p></p><p>Yezit nedir, ne kızılbaş</p><p>Değil miyiz hep bir kardaş</p><p>Bizi yakar bizim ateş</p><p>Söndürmektir tek çaresi</p><p></p><p>Kimi ne çeker dilinden</p><p>Hem belinden hem elinden</p><p>Hayır ve şer emelinden</p><p>Hakikat bunun burası</p><p></p><p>Şu alemi yaratan bir</p><p>Odur külli şeye kadir</p><p>Alevi Sünnilik nedir</p><p>Menfaattir varvarası</p><p></p><p>Cümle canlı hep topraktan</p><p>Var olmuşuz emir Haktan</p><p>Rahmet dile sen Allah'tan</p><p>Tükenmez rahmet deryası</p><p></p><p>Veysel sapma sağa sola</p><p>Sen Allah'tan birlik dile</p><p>İkilikten gelir bela</p><p>Dava insanlık davası…</p><p></p><p></p><p><strong>ANAMA</strong></p><p></p><p>Dokuz ay koynunda gezdirdi beni</p><p>Ne cefalar çekti ne etti Anam</p><p>Acı tatlı zahmetime katlandı</p><p>Uçurdu yuvadan yürüttü Anam</p><p></p><p>Anaların hakkı kolay ödenmez</p><p>Analara ne yakışmaz ne denmez</p><p>Kan uykudan gece kalkar gücenmez</p><p>Emzirdi salladı uyuttu Anam</p><p></p><p>Doğurdu beni Sivas ilinde</p><p>Sivralan Köyünde tarla yolunda</p><p>Azığı sırtında orak elinde</p><p>Taşlı tarlalarda avuttu Anam</p><p></p><p>Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi</p><p>Huysuzluk edersem kalkar döverdi</p><p>Hemen kucaklayıp okşar severdi</p><p>Çirkin huylarımı soyuttu Anam</p><p></p><p>Çocuğudum Anam bana ders verdi</p><p>Okumamı çalışmamı ön gördü</p><p>Milletine bağlı ol da dur derdi</p><p>Vatan sevgisini giyitti Anam</p><p></p><p>Tükenmez borcum var Anama benim</p><p>Onun varlığından oldu bedenim</p><p>Kimi köylü kızı kimisi hanım</p><p>Ta ezel tarihte kayıtlı Anam</p><p></p><p>Veysel der kopar mı Analar bağı</p><p>Analar doğurmuş ağayı beyi</p><p>İşte budur sözlerimin gerçeği</p><p>Okuttu öğretti büyüttü Anam</p><p></p><p></p><p><strong>ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA</strong></p><p></p><p>Anlatamam derdimi dertsiz insana</p><p>Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez</p><p>Derdim bana derman imiş bilmedim</p><p>Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz</p><p></p><p>Gülü yetiştirir dikenli çalı</p><p>Arı her çiçekten yapıyor balı</p><p>Kişi sabır ile bulur kemali</p><p>Sabretmeyen maksudunu bulamaz</p><p></p><p>Ah çeker aşıklar ağlar zarınan</p><p>Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan</p><p>Çağlar deli gönül ırmaklarınan</p><p>Ağlar ağlar göz yaşların silemez</p><p></p><p>Veysel günler geçti yaş altmış oldu</p><p>Döküldü yaprağım güllerim soldu</p><p>Gemi yükün aldı gam ilen doldu</p><p>Harekete kimse mani olamaz</p><p></p><p></p><p><strong>ASLIMA KARIŞIP TOPRAK OLUNCA</strong></p><p></p><p>Aslıma karışıp toprak olunca</p><p>Çiçek olur mezarımı süslerim</p><p>Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar</p><p>Gök yüzünde dalgalanır seslerim</p><p></p><p>Ne zaman toprakla birleşir cismim</p><p>Cümle mahluk ile bir olur ismim</p><p>Ne hasudum kalır ne de bir hasmım</p><p>Eski düşmanlarım olur dostlarım</p><p></p><p>Evvel de topraktır sonra da adım</p><p>Geldim gittim bu sahnede oynadım</p><p>Türlü türlü tebdilata uğradım</p><p>Gahi viran şen olurdu postlarım</p><p></p><p>Benden ayrılınca kin ve buğuzum</p><p>Herkese güzellik gösterir yüzüm</p><p>Topraktır cesedim güneştir özüm</p><p>Hava yağmur uyandırır hislerim</p><p></p><p>Alemler alemi ölçer biçerler</p><p>Hamını hasını eller seçerler</p><p>Bu dünya fanidir konar göçerler</p><p>Veysel der ki gel barışak küslerim</p><p></p><p></p><p><strong>AŞIKLAR</strong></p><p></p><p>Karadeniz gibi kükrer coşarsa</p><p>Dalgası gelince yaman aşıklar</p><p>Hırs gelip de ayranlığı şişerse</p><p>Kaybeder irade, dümen aşıklar</p><p></p><p>Ağzına geleni hemen atarlar</p><p>Ben aşığım diye çalım satarlar</p><p>Haram demez helal demez yutarlar</p><p>Bibersiz baharsız çemen aşıklar</p><p></p><p>Karanlıkta ayna görse ay sanır</p><p>Üryada şarap içse mey sanır</p><p>Mezarlığa yol uğrasa köy sanır</p><p>Gözleri kararmış duman aşıklar</p><p></p><p>İyi demez kötü demez metheder</p><p>Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder</p><p>Sorsan baksan aşka binmiş at eder</p><p>Yorulup yollarda kalan aşıklar</p><p></p><p>Şehvetle aşıktır kıza geline</p><p>Arı olan tuz katar mı balına</p><p>Ebrişimden nazik ipek teline</p><p>Tadarlar çeşitli yalan aşıklar</p><p></p><p>Kabını yumaya bulamaz karı</p><p>Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari</p><p>Beğenmez topalı bulamaz körü</p><p>İsterler bir kaşı keman aşıklar</p><p></p><p>Asıl aşıkların arzu cemaldir</p><p>Arifler bilirler ehl-i kemaldir</p><p>Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur</p><p>Koşsak da peşinden hemen aşıklar</p><p></p><p>Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı</p><p>Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi</p><p>Şiirde ne özet ne bir öz kaldı</p><p>Savurur denesiz saman aşıklar</p><p></p><p></p><p><strong>AŞKIN BENİ ELDEN ELE GEZDİRDİ</strong></p><p></p><p>Aşkın beni elden ele gezdirdi</p><p>Çok dolandım bulamadım eşini</p><p>Beni candan usandırdı bezdirdi</p><p>Tuzlu imiş yiyemedim aşını</p><p></p><p>Benim ile gezdin beni arattın</p><p>Beraber oturup beraber yattın</p><p>Türlü türlü güllerinden koklattın</p><p>Aşık ettin güle bülbül kuşunu</p><p></p><p>Altmış iki yıldır seni ararım</p><p>Tükendi sabrım yoktur kararım</p><p>Dağa taşa kurda kuşa sorarım</p><p>Kimse bilmez hikmetini işini</p><p></p><p>Her millete birer yüzden göründün</p><p>Kendini sakladın sardın sarındın</p><p>Bu dünyayı sen yarattın girindin</p><p>Her nesnede gösterirsin nakşını</p><p></p><p>Görenlere açık körlere gizli</p><p>Kimine göründün oruç namazlı</p><p>Veysel'e göründün cilveli nazlı</p><p>Tutan bırakır mı senin peşini</p><p></p><p></p><p><strong>BENDEN SELAM SÖYLEN VEFASIZ YARE</strong></p><p></p><p>Benden selam söylen vefasız yare</p><p>Gurbet benim olsun sıla kendine</p><p>Çekilmedik derdimizi bölüşek</p><p>Başlı ben alayım sıla kendine</p><p></p><p> Dökek derdimizi ölçek bölüşek</p><p> Ne el bize ne biz ele karışak</p><p> Felek bize gül demez ki gülüşek</p><p> Cefa benim olsun çile kendine</p><p></p><p>Çektiğim cefalar yar senden geldi</p><p>Bana bu sitemler kar senden geldi</p><p>Başımdaki duman kar senden geldi</p><p>Ben kara bağlayım ala kendine</p><p></p><p> Evvelden hastadır yaralı gönlüm</p><p> Sevdayı mahbuba ereli gönlüm</p><p> Aşkın gömleğine gireli gönlüm</p><p> Hicranı Veysel'den n'ola kendine</p><p></p><p></p><p><strong> BENİ HOR GÖRME KARDEŞİM</strong></p><p></p><p> Beni hor görme kardeşim</p><p> Sen altındın ben tunç muyum</p><p> Aynı vardan var olmuşuz</p><p> Sen gümüşsün ben saç mıyım</p><p></p><p> Ne varise sende bende</p><p> Aynı varlık her bedende</p><p> Yarın mezara girende</p><p> Sen toksun da be aç mıyım</p><p></p><p> Kimi molla kimi derviş</p><p> Allah bize neler vermiş</p><p> Kimi arı çiçek dermiş</p><p> Sen balsın da ben cec miyim</p><p></p><p> Topraktandır cümle beden</p><p> Nefsini öldür ölmeden</p><p> Böyle emretmiş yaradan</p><p> Sen kalemsin ben uç muyum</p><p></p><p> Tabiata Veysel aşık</p><p> Topraktan olduk kardaşık</p><p> Aynı yolcuyuz yoldaşık</p><p> Sen yolcusun ben bac mıyım</p><p></p><p></p><p><strong> BESEREK DAĞI</strong></p><p></p><p> Arzusun çektiğim Beserek Dağı</p><p> Elvan elvan çiçeklerin açtı mı?</p><p> Çevre yanın güzellerin otağı,</p><p> Bizim eller yaylasına göçtü mü?</p><p></p><p> Güney tarafında Kurban Pınarı,</p><p> Kalktı mı Mezarlı Boyu'nun karı?</p><p> Garip öter meşeliğin kuşları,</p><p> Yavru şahin yuvasından uçtu mu?</p><p></p><p> Yeşil atlas giymiş dağlar süslemiş,</p><p> Mescit köyü eteğine yaslanmış,</p><p> Şeme Dağı, duman olmuş puslanmış,</p><p> Sivralan'a nuru rahmet saçtı mı?</p><p></p><p> Zaman gelip göçler geri dönerken,</p><p> Güzellerin yaylasından inerken,</p><p> Dilberler doldurup bade sunarken,</p><p> Veysel Şatır, hatırlara düştü mü?</p><p></p><p></p><p><strong>BİLMEM HAYAL MİYDİ YOKSA DÜŞ MÜYDÜ</strong></p><p></p><p>Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü</p><p>Gönül arzusunu buldu bu gece</p><p>Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi</p><p>İçerim köz ile doldu bu gece</p><p></p><p>Bilemedim gece ile gündüzü</p><p>Seçemedim güneş ile yıldızı</p><p>Mestane gözleri mestetti bizi</p><p>Aklımı başımdan aldı bu gece</p><p></p><p>Mah yüzüne bakma ile doyulmaz</p><p>Sıra sıra benleri var sayılmaz</p><p>Aşk meyinden içen aşık ayılmaz</p><p>Bilemedim bana noldu bu gece?</p><p></p><p>Durmaz yanar gerçeklerin çerağı?</p><p>Yakın olur ehl-i aşkın ırağı</p><p>Gölköy oldu VEYSEL'lerin durağı</p><p>Hayali karşıma geldi bu gece</p><p></p><p></p><p><strong>BİR HAYAL PEŞİNDE DOLANDIM DURDUM</strong></p><p></p><p>Bir hayal peşinde dolandım durdum</p><p>Asla terk etmezem sanma unuttum</p><p>Sönmez ümidlerden beklerim yardım</p><p>Bu gün yarın dedim gönlüm avuttum</p><p></p><p>Gahi zengin oldum hülya yaşattım</p><p>Nerde güzel gördü isem laf attım</p><p>Sevda denizinde gönlüm aldattım</p><p>Arzularım suya düştü ne ettüm</p><p></p><p>Gahi fakir oldum hayli süründüm</p><p>Gahi mecnun oldum aba büründüm</p><p> Nerde güzel gördü isem yerindim</p><p>Ucu çıkmaz bir küçücük yol tuttum</p><p></p><p>Veysel bu sevdadan vazgeç dediler</p><p>Olup bitenleri yaz geç dediler</p><p>Sevdiğin kapıdan az geç dediler</p><p>Acı sözü sevdiğimden işittim</p><p></p><p></p><p><strong>BİR KÜÇÜK DÜNYAM VAR İÇİMDE BENİM</strong></p><p></p><p>Bir küçük dünyam var içimde benim</p><p>Mihnetim ziynetim bana kafidir</p><p>Görenler dar görür geniştir bana</p><p>Sohbetim ülfetim bana kafidir</p><p></p><p>İstemem dünyanın saltanatını</p><p>Süslü giyimini Arap atını</p><p>Bilirsem Türklüğüm var kıymetini</p><p>Vatanım milletim bana kafidir</p><p></p><p>İsterdim hayatta düşmanla savaş</p><p>Milletime kurban olaydı bu baş</p><p>Nasip değil imiş şehitlik kardaş</p><p>İmanım niyetim bana kafidir</p><p></p><p>Dünya geniş olsun ister dar olsun</p><p>Yeter ki kalbimde iman var olsun</p><p>Her zaman milletim bahtiyar olsun</p><p>Rütbemle mesnedim bana kafidir</p><p></p><p>İçimde beslerim bir büyük ordu</p><p>Çiğnesin düşmanı yükseltsin yurdu</p><p>Azmi zihniyeti Veysel'in derdi</p><p>İşte bu niyetim bana kafidir</p><p></p><p></p><p>BİR PİPOM VAR YAMALIKLI</p><p></p><p>Bir pipom var yamalıklı</p><p>Palto giyerim alıklı</p><p>Oğlum kızım çarıklı</p><p>Mes giymemiş soyum benim</p><p></p><p>İki gözüm görmez benim</p><p>Kimse halim sormaz benim</p><p>Beş gün evde durmaz benim</p><p>Gurbet oldu köyüm benim</p><p></p><p>Bir eşim var kızıl sarı</p><p>Gubardır gezer saçları</p><p>Benim der dünya dilberi</p><p>Böyle düşmüş payım benim</p><p></p><p>Sır saklamam sitir örtmem</p><p>Tangolardan otur örtmem</p><p>Hecap bilmem hatır örtmem</p><p>Olmaz olsun huyum benim</p><p></p><p>VEYSEL sözün beş par'etmez</p><p>El bir taraf yare yetmez</p><p>Günah yanından hiç gitmez</p><p>Bilmiyorum ki neyim benim</p><p></p><p></p><p>BİR DERD EHLİ BULSAM DERDİM SÖYLESEM</p><p></p><p>Bir derd ehli bulsam derdim söylesem</p><p>İyi olmaz derdlerim halim n'olacak</p><p>Hekimler derdime derman bulamaz</p><p>Bir değil beş değil derd kucak kucak</p><p></p><p>El vurma yarama yaklaşma kardaş</p><p>Derdimi söylesem tükenmez baş baş</p><p>İçimde yanıyor tütünsüz ateş</p><p>Ceset soba gibi kalbim bir ocak</p><p></p><p>Aşıklar alemde gülmez dediler</p><p>Akar göz yaşlarım silmez dediler</p><p>El elin derdini bilmez dediler</p><p>Kimler gelip hatırımı soracak.</p><p></p><p>Katlan bu cefaya sabreyle gönül</p><p>Bu dünyanın işi hep böyle gönül</p><p>Başından geçeni sen söyle gönül</p><p>Neler geldi geç oldu olacak</p><p></p><p>Veysel'in derdine bulunmaz çare</p><p>Etseler vücudun hem pare pare</p><p>Bir arzuhal sundum hakiki yare</p><p>O yar gelip yaralarım saracak</p><p></p><p></p><p>BU ALEMİ GÖREN SENSİN</p><p></p><p>Bu alemi gören sensin</p><p>Yok gözünde perde senin</p><p>Haksıza yol veren sensin</p><p>Yok mu suçun burda senin</p><p></p><p>Kainatı sen yarattın</p><p>Herşeyi yoktan var ettin</p><p>Beni çıplak dışar'attın</p><p>Cömertliğin nerde senin</p><p></p><p>Evli misin ergen misin</p><p>Eşin yoktur bir sen misin</p><p>Çarkı sema nur sen misin</p><p>Bu balkıyan nur da senin</p><p></p><p>Kilisede despot keşiş</p><p>İsa Allah'ın oğlu demiş</p><p>Meryem Ana neyin imiş</p><p>Bu işin var bir de senin.</p><p></p><p>Kimden korktun da gizlendin</p><p>Çok aradın, çok izlendin.</p><p>Göster yüzünü çok nazlandın</p><p>Yüzün mahrem ferde senin</p><p></p><p>Binbir ismin bir cismin var</p><p>Oğlun, kızın ne hısmın var</p><p>Her bir irenkte resmin var</p><p>Nerde baksam orda senin</p><p></p><p>Türlü türlü dillerin var</p><p>Ne acaip hallerin var</p><p>Ne karanlık yolların var</p><p>Sırat köprün nerde senin</p><p></p><p>Ademi sürdün bakmadın</p><p>Cennette de bırakmadın</p><p>Şeytanı niçin yakmadın</p><p>Cehennemin var da senin</p><p></p><p>Veysel neden aklın ermez</p><p>Uzun kısa dilin durmaz</p><p>Eller tutmaz gözler görmez</p><p>Bu acaip sır da senin</p><p></p><p></p><p>ÇAMLIBEL</p><p></p><p>Bir yar için diyar diyar dolandım</p><p>Yoruldum da Çamlıbel'e yaslandım</p><p>Irmak oldum çalkalandım bulandım</p><p>Duruldum da Çamlıbel'e yaslandım</p><p></p><p>Gahi gönül oldum yüksekten uçtum</p><p>Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım</p><p>İrenk irenk çiçeklere karıştım</p><p>Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım</p><p></p><p>Yıldızdağı Pir Sultan'ın yaylası</p><p>Kılıç kalkan kırat beylerin süsü</p><p>Kulağıma değdi Köroğlu sesi</p><p>Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım</p><p></p><p>Feleğinen çok oynadım ütüldüm</p><p>Bir zalimin tuzağına tutuldum</p><p>Haraç mezat dost uğrunda satıldım</p><p>Verildim de Çamlıbel'e yaslandım</p><p></p><p>Veysel der bir yarin derdine düştüm</p><p>Aşkın dolusunu elinden içtim</p><p>Kendi kaçtı hayaline ulaştım</p><p>Sarıldım da Çamlıbel'e yaslandım</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Suskun, post: 369438, member: 21093"] [CENTER][B][SIZE=5]Aşık Veysel ŞATIROĞLU[/SIZE][/B] [/CENTER] Aşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tuttuğu bir zamanda ortaya çıkan ve 20. yüzyıl Türk Halk Şiirinin önde gelen siması olarak kendini kabul ettiren Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas İli Şarkışla İlçesinin Sivrialan Köyünde Dünyaya gelmiştir. Babası Karaca Ahmet, Annesi Gülizar Hatundur. Yedi yaşına kadar akranları gibi sağlam ve gürbüz olan Veysel bu yaşta yakalandığı çiçek hastalığı sonucu sol gözünü kaybeder. Hastalıktan etkilenen sağ gözüne perde iner. Bu gözü ile nisbeten görebilirken, sağım esnasında annesini beklemekteyken ineğin vurması sonucu sağ gözünü de tamamen kaybeder. [ATTACH type="full" align="right" alt=""]1594[/ATTACH]Karanlık ve ızdırapla tanışan Veyseli düştüğü boşluktan kurtarmaya çalışan Baba Karaca Ahmet, oğlunu 10 yaşında bağlama ile tanıştırır. İlk dersini köylüleri Molla Hüseyinden daha sonra da baba dostu Çamşıhlı Ali Ağadan alan Veysel 1933 yılına kadar Pirsultan Abdal, Aşık Kerem, Karacaoğlan, Yunus Emre ve Emrah gibi tanınmış ustaların eserlerini çalıp söyler. Yıllar geçmektedir. 1919 yılında 25 yaşında ilk evliliğini yapar. İki yıl aradan sonra annesi ve babasını kısa aralıklarla kaybetmesi onu derin acılara ve çaresizliğe sürükler. Sonrasında eşinin de kendisini terketmesiyle Veysel daha da yıkılır. 1921 yılında hayatını ikinci eşi Gülizar Hanımla birleştiren genç Veyselin bu evliliğinden ikisi erkek altı çocuğu olur. Ömrü yoksulluk ve çilelerle geçen Veysel, köyünden ilk defa ayrıldığı 1933 yılında Sivas Aşıklar Bayramına katılır. "Türkiyenin İhyası Hazreti Gazi" Şiiriyle dikkat çeker. Ahmet Kutsi Tecerin ilgisine mazhar olan Veysel, Köy Enstitülerinde bir süre saz öğretmenliği yapar. Bu yıllar hasret şiirlerinin birikimini oluşturur. Şiirlerinde birlik ve bütünlük mesajları veren, bilim ve teknolojiyi önemseyip benimseyen Veysel, özünde ve sözünde samimidir. Karanlıklar dünyasından aydınlıklar çıkarırken sevecendir. Sadık yarim dediği kara toprakta yeşerttikleriyle murada eren Veysel, bilinçli bir ziraatçidir. Yarım yüzyıldan fazla sanatına gönül vermiş olması karşılıksız bırakılmamıştır. 1965 yılında TBMM Ana Dilimiz ve Milli Birliğimize katkılarından dolayı özel kanunla Vatan Hizmet tertibinden Ona maaş bağlamıştır. Aşık Veysel 21 Mart 1973 tarihinde sadık yari kara toprakla kucaklaşarak aramızdan ayrılmıştır. [B]AĞLAR VEYSEL ÇIKMAZ SESİ[/B] Ah çektikçe erir gider Yüreğimin yağı benim Seni görsem durur gider Dillerimin bağı benim Gam leskesi saf saf oldu Hep sözlerim boş laf oldu Senin yolunda mahv oldu Gençliğimin çağı benim Ah belimi büken oldu Gurbet bana diken oldu Altı aydır mekan oldu Dibi kırkkız dağı benim Sensin derdine düştüğüm Hayal oldu konuştuğum Her gün yediğim içtiğim İçerimde ağu benim Ağlar VEYSEL çıkmaz sesi Gine coştu gam deryası Garip gönlümün yaylası Güzel hüsnün bağı benim [B]AĞLAYI AĞLAYI VARDIM PINARA[/B] Ağlayı ağlayı vardım pınara Kirli yağlığımı yuvermediler Herkes destisini doldurdu çıktı Bana da bi damla su vermediler Elimde bir kadeh vardım kurnaya Hücum eylediler bana vurmaya Elimdeki kadehimi kırmaya Tuttular bir kaçı koyvermediler Al bu kadehini kaldır dediler Gözünün yaşıyle doldur dediler Bir fincan su verdik bildir dediler Sanki ya verdiler ya vermediler Çalıştım kadehim dolduramadım Kimseye halimi bildiremedim Gönlümün arzusunu aldıramadım Dileğim hekime deyvermediler Veysel bu sitemler canımı yaktı Güzellerde eda yoktur naz kalktı Herkes üç beşini aldı bıraktı Beni de bir kere evermediler [B]ALA GÖZLÜ BENLİ DİLBER[/B] Ala gözlü benli dilber Bir gün gelsen bize doğru Seni sevdim can u dilden Çekme kendini naza doğru Ne pervam var ne de perdem Sanma beni hali bir dem Söyler seni teller her dem Kulak versen saza doğru Aşıka zülfükar isen Gülsen de güle zar isen Hakikatli bir yar isen Ben geleyim size doğru Gönülleri bir edelim Gayrileri biz nidelim İkimiz de bir gidelim Yürüyelim ize doğru Bir gün için feryadı zar Bülbül eder her dem seher Aç sinemi gel gör ne var Arttı derdim yüze doğru Kafi derdim bir derd katma Veysel'i yabana atma Kerem eyle çok uzatma Kavuşalım yaza doğru. [B]ALDANMA CAHİLİN KURU LAFINA[/B] Aldanma cahilin kuru lafına Kültürsüz insanın kulu yalandır Hükmetse dünyanın her tarafına Arzusu hedefi yolu yalandır Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz Gül dikende biter diken gül olmaz Diz diz eden her sineğin bal'olmaz Peteksiz arının balı yalandır İnsan bir deryadır ilimle mahir İlimsiz insanın şöhreti zahir Cahilden iyilik beklenmez ahir İşleği ameli hali yalandır Cahil okur amma alim olamaz Kamillik ilmini herkes bilemez Veysel bu sözlerin halka yaramaz Sonra sana derler deli yalandır [B]ALLAH BİRDİR PEYGAMBER HAK[/B] Allah birdir Peygamber Hak Rabbül alemindir mutlak Senlik benlik nedir bırak Söyleyim geldi sırası Kürt'ü Türk'ü ve Çerkes'i Hep Adem'in oğlu kızı Beraberce şehit gazi Yanlış var mı ve neresi? Kuran'a bak İncil'e bak Dört kitabın dördü de Hak Hakir görüp ırk ayırmak Hakikatte yüz karası Binbir ismin birinden tut Senlik benlik nedir sil at Tuttuğun yola doğru git Yoldan çıkıp olma asi Yezit nedir, ne kızılbaş Değil miyiz hep bir kardaş Bizi yakar bizim ateş Söndürmektir tek çaresi Kimi ne çeker dilinden Hem belinden hem elinden Hayır ve şer emelinden Hakikat bunun burası Şu alemi yaratan bir Odur külli şeye kadir Alevi Sünnilik nedir Menfaattir varvarası Cümle canlı hep topraktan Var olmuşuz emir Haktan Rahmet dile sen Allah'tan Tükenmez rahmet deryası Veysel sapma sağa sola Sen Allah'tan birlik dile İkilikten gelir bela Dava insanlık davası… [B]ANAMA[/B] Dokuz ay koynunda gezdirdi beni Ne cefalar çekti ne etti Anam Acı tatlı zahmetime katlandı Uçurdu yuvadan yürüttü Anam Anaların hakkı kolay ödenmez Analara ne yakışmaz ne denmez Kan uykudan gece kalkar gücenmez Emzirdi salladı uyuttu Anam Doğurdu beni Sivas ilinde Sivralan Köyünde tarla yolunda Azığı sırtında orak elinde Taşlı tarlalarda avuttu Anam Ben yürürdüm Anam bakar gülerdi Huysuzluk edersem kalkar döverdi Hemen kucaklayıp okşar severdi Çirkin huylarımı soyuttu Anam Çocuğudum Anam bana ders verdi Okumamı çalışmamı ön gördü Milletine bağlı ol da dur derdi Vatan sevgisini giyitti Anam Tükenmez borcum var Anama benim Onun varlığından oldu bedenim Kimi köylü kızı kimisi hanım Ta ezel tarihte kayıtlı Anam Veysel der kopar mı Analar bağı Analar doğurmuş ağayı beyi İşte budur sözlerimin gerçeği Okuttu öğretti büyüttü Anam [B]ANLATAMAM DERDİMİ DERTSİZ İNSANA[/B] Anlatamam derdimi dertsiz insana Derd çekmeyen dert kıymetin bilemez Derdim bana derman imiş bilmedim Hiçbir zaman gül dikensiz olamaz Gülü yetiştirir dikenli çalı Arı her çiçekten yapıyor balı Kişi sabır ile bulur kemali Sabretmeyen maksudunu bulamaz Ah çeker aşıklar ağlar zarınan Yüce dağlar şöhret bulmuş karınan Çağlar deli gönül ırmaklarınan Ağlar ağlar göz yaşların silemez Veysel günler geçti yaş altmış oldu Döküldü yaprağım güllerim soldu Gemi yükün aldı gam ilen doldu Harekete kimse mani olamaz [B]ASLIMA KARIŞIP TOPRAK OLUNCA[/B] Aslıma karışıp toprak olunca Çiçek olur mezarımı süslerim Dağlar yeşil giyer bulutlar ağlar Gök yüzünde dalgalanır seslerim Ne zaman toprakla birleşir cismim Cümle mahluk ile bir olur ismim Ne hasudum kalır ne de bir hasmım Eski düşmanlarım olur dostlarım Evvel de topraktır sonra da adım Geldim gittim bu sahnede oynadım Türlü türlü tebdilata uğradım Gahi viran şen olurdu postlarım Benden ayrılınca kin ve buğuzum Herkese güzellik gösterir yüzüm Topraktır cesedim güneştir özüm Hava yağmur uyandırır hislerim Alemler alemi ölçer biçerler Hamını hasını eller seçerler Bu dünya fanidir konar göçerler Veysel der ki gel barışak küslerim [B]AŞIKLAR[/B] Karadeniz gibi kükrer coşarsa Dalgası gelince yaman aşıklar Hırs gelip de ayranlığı şişerse Kaybeder irade, dümen aşıklar Ağzına geleni hemen atarlar Ben aşığım diye çalım satarlar Haram demez helal demez yutarlar Bibersiz baharsız çemen aşıklar Karanlıkta ayna görse ay sanır Üryada şarap içse mey sanır Mezarlığa yol uğrasa köy sanır Gözleri kararmış duman aşıklar İyi demez kötü demez metheder Bakarsın ki bir tel kırmış çat eder Sorsan baksan aşka binmiş at eder Yorulup yollarda kalan aşıklar Şehvetle aşıktır kıza geline Arı olan tuz katar mı balına Ebrişimden nazik ipek teline Tadarlar çeşitli yalan aşıklar Kabını yumaya bulamaz karı Hind'ten Hindistan'dan bahseder yari Beğenmez topalı bulamaz körü İsterler bir kaşı keman aşıklar Asıl aşıkların arzu cemaldir Arifler bilirler ehl-i kemaldir Aşıklar bizlere yüz yıllık yoldur Koşsak da peşinden hemen aşıklar Aşıklar çoğaldı sadık az kaldı Fikreyle ey Veysel ne zaman geldi Şiirde ne özet ne bir öz kaldı Savurur denesiz saman aşıklar [B]AŞKIN BENİ ELDEN ELE GEZDİRDİ[/B] Aşkın beni elden ele gezdirdi Çok dolandım bulamadım eşini Beni candan usandırdı bezdirdi Tuzlu imiş yiyemedim aşını Benim ile gezdin beni arattın Beraber oturup beraber yattın Türlü türlü güllerinden koklattın Aşık ettin güle bülbül kuşunu Altmış iki yıldır seni ararım Tükendi sabrım yoktur kararım Dağa taşa kurda kuşa sorarım Kimse bilmez hikmetini işini Her millete birer yüzden göründün Kendini sakladın sardın sarındın Bu dünyayı sen yarattın girindin Her nesnede gösterirsin nakşını Görenlere açık körlere gizli Kimine göründün oruç namazlı Veysel'e göründün cilveli nazlı Tutan bırakır mı senin peşini [B]BENDEN SELAM SÖYLEN VEFASIZ YARE[/B] Benden selam söylen vefasız yare Gurbet benim olsun sıla kendine Çekilmedik derdimizi bölüşek Başlı ben alayım sıla kendine Dökek derdimizi ölçek bölüşek Ne el bize ne biz ele karışak Felek bize gül demez ki gülüşek Cefa benim olsun çile kendine Çektiğim cefalar yar senden geldi Bana bu sitemler kar senden geldi Başımdaki duman kar senden geldi Ben kara bağlayım ala kendine Evvelden hastadır yaralı gönlüm Sevdayı mahbuba ereli gönlüm Aşkın gömleğine gireli gönlüm Hicranı Veysel'den n'ola kendine [B] BENİ HOR GÖRME KARDEŞİM[/B] Beni hor görme kardeşim Sen altındın ben tunç muyum Aynı vardan var olmuşuz Sen gümüşsün ben saç mıyım Ne varise sende bende Aynı varlık her bedende Yarın mezara girende Sen toksun da be aç mıyım Kimi molla kimi derviş Allah bize neler vermiş Kimi arı çiçek dermiş Sen balsın da ben cec miyim Topraktandır cümle beden Nefsini öldür ölmeden Böyle emretmiş yaradan Sen kalemsin ben uç muyum Tabiata Veysel aşık Topraktan olduk kardaşık Aynı yolcuyuz yoldaşık Sen yolcusun ben bac mıyım [B] BESEREK DAĞI[/B] Arzusun çektiğim Beserek Dağı Elvan elvan çiçeklerin açtı mı? Çevre yanın güzellerin otağı, Bizim eller yaylasına göçtü mü? Güney tarafında Kurban Pınarı, Kalktı mı Mezarlı Boyu'nun karı? Garip öter meşeliğin kuşları, Yavru şahin yuvasından uçtu mu? Yeşil atlas giymiş dağlar süslemiş, Mescit köyü eteğine yaslanmış, Şeme Dağı, duman olmuş puslanmış, Sivralan'a nuru rahmet saçtı mı? Zaman gelip göçler geri dönerken, Güzellerin yaylasından inerken, Dilberler doldurup bade sunarken, Veysel Şatır, hatırlara düştü mü? [B]BİLMEM HAYAL MİYDİ YOKSA DÜŞ MÜYDÜ[/B] Bilmem hayal miydi yoksa düş müydü Gönül arzusunu buldu bu gece Yalın kılıç mıydı bir ateş miydi İçerim köz ile doldu bu gece Bilemedim gece ile gündüzü Seçemedim güneş ile yıldızı Mestane gözleri mestetti bizi Aklımı başımdan aldı bu gece Mah yüzüne bakma ile doyulmaz Sıra sıra benleri var sayılmaz Aşk meyinden içen aşık ayılmaz Bilemedim bana noldu bu gece? Durmaz yanar gerçeklerin çerağı? Yakın olur ehl-i aşkın ırağı Gölköy oldu VEYSEL'lerin durağı Hayali karşıma geldi bu gece [B]BİR HAYAL PEŞİNDE DOLANDIM DURDUM[/B] Bir hayal peşinde dolandım durdum Asla terk etmezem sanma unuttum Sönmez ümidlerden beklerim yardım Bu gün yarın dedim gönlüm avuttum Gahi zengin oldum hülya yaşattım Nerde güzel gördü isem laf attım Sevda denizinde gönlüm aldattım Arzularım suya düştü ne ettüm Gahi fakir oldum hayli süründüm Gahi mecnun oldum aba büründüm Nerde güzel gördü isem yerindim Ucu çıkmaz bir küçücük yol tuttum Veysel bu sevdadan vazgeç dediler Olup bitenleri yaz geç dediler Sevdiğin kapıdan az geç dediler Acı sözü sevdiğimden işittim [B]BİR KÜÇÜK DÜNYAM VAR İÇİMDE BENİM[/B] Bir küçük dünyam var içimde benim Mihnetim ziynetim bana kafidir Görenler dar görür geniştir bana Sohbetim ülfetim bana kafidir İstemem dünyanın saltanatını Süslü giyimini Arap atını Bilirsem Türklüğüm var kıymetini Vatanım milletim bana kafidir İsterdim hayatta düşmanla savaş Milletime kurban olaydı bu baş Nasip değil imiş şehitlik kardaş İmanım niyetim bana kafidir Dünya geniş olsun ister dar olsun Yeter ki kalbimde iman var olsun Her zaman milletim bahtiyar olsun Rütbemle mesnedim bana kafidir İçimde beslerim bir büyük ordu Çiğnesin düşmanı yükseltsin yurdu Azmi zihniyeti Veysel'in derdi İşte bu niyetim bana kafidir BİR PİPOM VAR YAMALIKLI Bir pipom var yamalıklı Palto giyerim alıklı Oğlum kızım çarıklı Mes giymemiş soyum benim İki gözüm görmez benim Kimse halim sormaz benim Beş gün evde durmaz benim Gurbet oldu köyüm benim Bir eşim var kızıl sarı Gubardır gezer saçları Benim der dünya dilberi Böyle düşmüş payım benim Sır saklamam sitir örtmem Tangolardan otur örtmem Hecap bilmem hatır örtmem Olmaz olsun huyum benim VEYSEL sözün beş par'etmez El bir taraf yare yetmez Günah yanından hiç gitmez Bilmiyorum ki neyim benim BİR DERD EHLİ BULSAM DERDİM SÖYLESEM Bir derd ehli bulsam derdim söylesem İyi olmaz derdlerim halim n'olacak Hekimler derdime derman bulamaz Bir değil beş değil derd kucak kucak El vurma yarama yaklaşma kardaş Derdimi söylesem tükenmez baş baş İçimde yanıyor tütünsüz ateş Ceset soba gibi kalbim bir ocak Aşıklar alemde gülmez dediler Akar göz yaşlarım silmez dediler El elin derdini bilmez dediler Kimler gelip hatırımı soracak. Katlan bu cefaya sabreyle gönül Bu dünyanın işi hep böyle gönül Başından geçeni sen söyle gönül Neler geldi geç oldu olacak Veysel'in derdine bulunmaz çare Etseler vücudun hem pare pare Bir arzuhal sundum hakiki yare O yar gelip yaralarım saracak BU ALEMİ GÖREN SENSİN Bu alemi gören sensin Yok gözünde perde senin Haksıza yol veren sensin Yok mu suçun burda senin Kainatı sen yarattın Herşeyi yoktan var ettin Beni çıplak dışar'attın Cömertliğin nerde senin Evli misin ergen misin Eşin yoktur bir sen misin Çarkı sema nur sen misin Bu balkıyan nur da senin Kilisede despot keşiş İsa Allah'ın oğlu demiş Meryem Ana neyin imiş Bu işin var bir de senin. Kimden korktun da gizlendin Çok aradın, çok izlendin. Göster yüzünü çok nazlandın Yüzün mahrem ferde senin Binbir ismin bir cismin var Oğlun, kızın ne hısmın var Her bir irenkte resmin var Nerde baksam orda senin Türlü türlü dillerin var Ne acaip hallerin var Ne karanlık yolların var Sırat köprün nerde senin Ademi sürdün bakmadın Cennette de bırakmadın Şeytanı niçin yakmadın Cehennemin var da senin Veysel neden aklın ermez Uzun kısa dilin durmaz Eller tutmaz gözler görmez Bu acaip sır da senin ÇAMLIBEL Bir yar için diyar diyar dolandım Yoruldum da Çamlıbel'e yaslandım Irmak oldum çalkalandım bulandım Duruldum da Çamlıbel'e yaslandım Gahi gönül oldum yüksekten uçtum Ferhat oldum aşk uğrunda çalıştım İrenk irenk çiçeklere karıştım Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım Yıldızdağı Pir Sultan'ın yaylası Kılıç kalkan kırat beylerin süsü Kulağıma değdi Köroğlu sesi Dirildim de Çamlıbel'e yaslandım Feleğinen çok oynadım ütüldüm Bir zalimin tuzağına tutuldum Haraç mezat dost uğrunda satıldım Verildim de Çamlıbel'e yaslandım Veysel der bir yarin derdine düştüm Aşkın dolusunu elinden içtim Kendi kaçtı hayaline ulaştım Sarıldım da Çamlıbel'e yaslandım [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
En iyi yönetim şekli?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Sanatçılar, Müzisyenler
Aşık Veysel - Hayatı ve Eserleri
Top