ektiğin tüm lanet acıların,üzüntülerinin ve kırgınlıkların bende olduğu şu bir kaç aydır
vicdanımı,geçmişimi ve seni defalarca kez düşündüm.
Aramızdaki,iletişimin demiyeceğim bu söz yetersiz kalır.Büyünün vazgeçilmez ve yıpranmaz olduğunu
binlerce kez kafama kazıdım
Ve şimdi kötü yaşanan her şeyin benim eserim olduğunu anlıyorum.
Yaşanan acılar senin için değildi.
Senin ve benim hayatımızı karartan herkes içindi.
tüm kızgınlığım isyanım kendimeydi.
Senden kopuşum hayata küsmemherşeyden önce kendimi cezalandırmam,onlar içindi.
Bütün o kötü insanlar
Annem en büyük yarayı sen aldın.En çok sen yıkıldın.
ben ayakta kalır baş ederim sandım.
bende savaşamadım anne...
ne o insanlarla ,ne sevgisizlikle baş edemedim.
Şimdi onlar hiç bir şey olmamış gibi buradalar.
onlar hiç üzülmediler,hiç acı çekmediler anne,
savaşamadım anne
en çok kendime ve sana zarar verdim.Bilmeden
ben kendimi asla affetmeyeceğim
Hayatım boyunca senin o tüm güzellikleri içinde saklayan gözlerine bakarken yüreğime bin ok saplanacak
Boynum ve yüreğim sonsuza kadar önünde eğik
bin pişman,
sadece ikimize ait bir dünya düşledim hep ne yakın davranan uzakların,ne dost görünüp düşman olanların
nede hayatımızı bir kabusa dönüştürenlerin
olmadığı bir dünyabelkide böyle bir dünya yaratamadığımız için kızgındım.
sanki herşey bizim elimizdeymiş gibi,sanki herşeyi düzeltebilirmişiz gibi
Seni anlayamadım annegözlerindeki sevgiyi ,yüreğindeki derin acıyı ellerinin şevkatini
ana yüreğini göremedim.Hata bende suşluyum biliyorum.
Şimdi son kez ayakta kalmaya ve doğru bildiklerimin arkasında durmaya çalışırken seni çok çok daha iyi anlıyorum. Şimdi tıpkı bende senin gibi yanlızım anne
Ama dev bir sorumluluğum var.Yaşam savaşına bende girdim.Sevgimi beslemeyi ,büyütmeyi öğrendim.ama geçmiş hatalarımı silemedim.şimdi tıpkı senin gibi kadınım anne
Şimdi senin sessiz çığlıklarını,gülerken hıçkırıklarını
konuşurken ağıtlarını daha iyi duyuyorım.
Sana benziyorum anne aynı sana ,senin umutlarına,senin üzüntülerine ,hayallerine benziyorum.Öyle mutlu oluyorumki sana benzedikçe
dualarım öylesine kabul oluyorki
seni içimde büyüttükçe sen oluyorum.Sen oldukça büyüyorum
Saçlarıma taktığın minik kurdeleleri adak ağaçlarına sardim ,ayağıma özenle giydirdiğin kırmızı patiklerle
çamurlara daldım.
onlarda beklentilerim gibi ziftlere yapışıp kaldı
tüm ödevlerimi eksik yaptım.karnelerim ,sömestrler
herşey yarım ,herşeyi toprağa gömdüm.
Yaşadığım ,yaşadığımı zannettiğim her aşkta
herkese nefret kustum.aşk diye birşey olmadığını
çığlık çığlığa bağırdım.Seni üzenler kadar intikam aldım her sevgiliden
Sonra senin kaderini yaşamak için giydim beyazları
Doldurduğun bohçaları açarken yüreğimle ağladım.
ve bunun insanlardan kaçış değil aptalca kendimden kaçış olduğunu anladım.
büyümekten nefter ederek büyüdüm.
Mecbur kaldım,kopan herşey bağlanır ama düğüm kalır demiştinya ben o düğümü yüreğime attım. Anne,Annem Birtanem...
Ağlama Anne
Ağlama canım annem,
Dünyanın haline,
Dursun gözyaşların,
Alma sazı eline.
Çok mu zor,
İyimser olman,
Gördüklerine boş verip,
Hayatı kucaklaman.
Başından kanlar akarken,
Bebeğini emziren,
Yiğit Afgan anası,
İçini karartmasın.
Beyni kurşunlanmış,
Kaldırımda yatan,
Filistinli çocuktan,
Sana ne anne.
Ambargonun öldürdüğü,
Irak'lı bebeklere,
Can veremezssin ki,
Ağlamayı bırak anne.
Sana mı kaldı,
Kosova'yı sormak,
İnan bana,
En kolayı unutmak.
Irkları, ülkeleri farklı,
'Bir tarafları ortak' deme,
Sadece tesadüfmüş,
Takma kafana anne.
Yeter artık,
ANAMIZ AĞLAMASIN,
Ağlatanlar,
Seviniyor anne...