Anne İzniyle Tecavüz

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Anne İzniyle Tecavüz

Ülkemizde, çocuklara ve gençlere yapılan cinsel saldırıların yaygınlığına ilişkin araştırmalar yapılmamıştır. Bu alanda yapılan yayınlar çoğunlukla vaka öyküleri ya da konuyla ilgili bilgi aktarılması biçiminde olmuştur.


Günlük gazetelerde, haftalık, aylık dergilerde özellikle kız çoculdanna, gençlere yapılan cinsel saldırıya ilişkin haberler çıkmaktadır.

İşte-1993 yılının son günlerinde günlük gazetelerden birinde yayınlanmış bir haberin başlığı:


«Annesinin İzniyle Tecavüze Uğradı.»


Haber şöyle sürüyor:

İzmit 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde izleyenleri hayrete düşüren bir duruşma yaşandı. Annesinin dostuna tecavüz için ikram edilen 15 yaşındaki E.B., ağlayarak, «Böyle anne olmaz olsun, benim bütün dünyamı kararttı, artık annem yok», diye bağırdı.

Kızının yalan söylediğini ileri süren anne Kadriye B. dostunun kızına kendisinin evde olmadığı bir sırada tecavüz ettiğini söyledi. Dost Rahim Cambaz ise şöyle dedi: «Kadriye ‘Benden ayrılma, al kızımı kullan,’ dedi. Ben de ona uydum, benim suçum yok.»

Duruşmada ağlayarak ifade veren E.B., «Dostu annemi bırakmak İstiyordu. Annemse ayrılmaktan yana değildi. Sonunda beni pazarlık konusu yaptılar. Bir gece annem de evdeyken Rahim amca bana tecavüz etti. Birkaç kez daha bunu tekrarladı,»

Öte yandan özellikte Uzakdoğu ülkelerinde, dünyanın bütün ülkelerinde kız çocuklarını, gençleri başkalarına para karşılığı satan aileler ve çıkar çevreleri vardır.

Bütün toplamlarda erdemli(!) zengin erkekler, bu çocuktan, gençleri ilkel, kaba, saldırgan cinsel isteklerine kurban etmekte, davranışlarını cinsel özgürlüğün sınır tanımaz gereği olarak göstermeye çalışmaktadırlar.

İ.Ü İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda, aile içinde cinsel saldırıya uğrayan çocuklar ve gençlerin bir yandan ruhsal tedavilerini sürdürürken, öte yandan cinsel saldırıya uğrayanların ve bu saldırıyı yapanların demografik ruhsal, toplumsal niteliklerini gösteren araştırmalar yayınlamıştır.

Bunlar arasında 1992 yılında, aile İçinde cinsel saldırıya uğrayan yirmi yedi çocuk ve gencin ruhsal durumunu, aile yapısını, annenin ve babanın tutumunu incelemişler, elde edilen sonuçları tartışmışlardır.

Araştırmada on beş çocuğun 4-6; sekiz çocuğun 8-11; dört gencin de 13-15 yaş dilimleri arasında cinsel saldırıya uğradıkları ve bu saldırının birkaç ayla beş yıl ve daha fazla sürdüğü belirtilmiştir.

Saldırıya uğrayan çocukların ve gençlerin hepsi kız olup, bunların çoğuna babaları, üvey babaları, amcaları, dayıları, yeğenleri, hatta büyükbabaları saldırmıştır.

Çocuklara ve gençlere cinsel saldırıda bulunan aile bireyleri, cinsel birleşme dahil her türlü cinsel saldırıyı denemişler, bu isteklerine karşı koyanları döverek, bıçakla korkutup sindirmişlerdir.

Aile içindeki cinsel saldırı çoğunlukla önce anne tarafından farkedilmiş, daha ender olarak çocuklar ve gençler tarafından açığa vurulmuştur.

Cinsel Saldırının Yol Açtığı Ruhsal Bozukluklar


Aile içinde cinsel saldırının ortaya çıkmasından sonra iki aile dışında bütün ailelerde aile yapısı bozulmuş, eşlerin çoğu ayrılmayı ya da ayrı yaşamayı yeğlemişler, kimi ruhsal bozukluk gösterdiğinden tedavi altına alınmıştır.
Cinsel saldırıya uğrayan çocuk ve gençlerde İçinde bulundukları yaş dilimi ve çağa göre çeşitli ruhsal belirti ve yakınmalar saptanmıştır. Bunların başında okul başarısızlığı, davranış bozukluğu; uyumsuzluk, endişe, kaygı, korku, ruhsal çöküntü, idrar kaçırma, saldırganlık gibi belirtiler ön planda yer almıştır.

Gençlerde genel olarak bedensel ya da ruhsal şokların ve travmaların sonunda ortaya çıkan strese bağlı bozukluklar ve hastalıklar görülmüştür.

Bunların başında genel kaygı bozukluğu, panik nöbeti, saplantı, takıntı, korku, duygu dönüşümü ve ruhsal çöküntünün ilk sıralarda yer aldığı saptanmıştır.

Çocukların çoğu cinsel saldırıyı da kapsamı içine alan anne baba tarafından kendisine yöneltilen saldırgan davranışlann içeriğini doğru ve gerçekçi biçimde algılayamaz, anlayamaz. Annesinin, babasının kendisine kötülük yaptığını düşünemez, tasarlayamaz. Duyduğu acıyı bilincinden uzak tutmaya çalışır. Ancak acı veren kötü anılar bilinci tedirgin etmeyi sürdürür.


Bu tür kişiler geliştirdikleri savunma düzenleriyle bir süre benliklerini saldırının zararına karşı korumaya çalışır.

Kullanılan savunma düzenlerini şöyle toplayabilirim:

• Bütün babalar böyle davranır.

• Çocuğa cinselliği aileden birinin öğretmesi en sağlıklı yoldur.

• Babamın böyle davranmasına ben neden oldum.

• Bu saldırıyı açıklamam beni, annemi, babamı, bütün aileyi yok eder.

Özcan Köknel, Yaşamın Zaferi
 

kAşİf

Düşünmek lazım..
Özel üye
böyle yazılar okuyunca bütün kibarlığımı nezaketimi ve hatta insanlığımı bir yana koyarak,istismarı gerçekleştirenler için en adi ve aşağılayıcı hareketler bütünü tasarlıyorum..paylaşım için teşekkürler derya ,konu çok zevkle okunan bir konu olmasa bile aydınlatıcı yön veren güzel bir paylaşım olmuş..
 
Top