Anlayışsız insan yoktur. Kendi ihtiyaçlarına gömüldüğü için anlamaya fırsatı olmayan insan vardır.
Biz ona bencillik diyoruz” diyebilirsiniz. Haklısınız öyle de denebilir. Elbette kimse çıkıp ben bencilim demez. Bencilce tavırlarımız sosyal olarak kabul görmemize engel olur ve bencilliğimizle yüzleşmek istemeyiz.[/HEADING]Empatiden yoksun bencil insan; hasta ya da yorgun olmanızla, zor bir gün geçirmenizle ilgilenmez. İlgilenemez çünkü kendi ihtiyaçları tarafından öyle bir kuşatılmıştır ki çevresini göremez.
Şimdi paradoksta buradadır. Bencilliğin çaresi insanın kendi ihtiyaçlarıyla ilgilenmeyi öğrenmesiyle mümkündür. İnsan kendi kendine karşılayabileceği ihtiyaçlarını karşılamayı, kendine yetmeyi öğrendikçe bencillikten kurtulur.[/HEADING]
Mesela bebekler ve küçük çocuklar bencildir. Öyle olmak zorundadırlar çünkü hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları şeyleri elde etmek için annelerine bağımlıdırlar. Bebek acıkır, ağlamaya başlar ve meme ister. “Annem işini bitirsin, müsait olduğunda emzirir” diye düşünebilen bebek gördünüz mü? İşte yetişkin bencilliği de tıpkı böyledir. Annesi banyoda olduğu için memeyle buluşması beş dakika geciken bebeğin ortalığı yıkması gibi yıkarlar ortalığı.
Mesajıma dönmedi, yanımda olmadı, ihtiyaç duyduğumda yoktu diyerek kızgın, sitemkar ve talepkar şekilde söylenirler.