• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Aleksandr Puşkin (1799 - 1837)

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (Rusça: Алекса́ндр Серге́евич Пу́шкин (26 Mayıs, 1799 - 10 Şubat, 1837): Rus şair ve yazar. Birçok kişi tarafından en büyük Rus şairi ve Rus edebiyatı'nın kurucusu kabul edilir.

Hayatı
Aleksandr Sergeeviç Puşkin, 1799'da Moskova'da doğar. Babası Sergey Lvoviç, soylu bir ailenin ilk çocuğudur. Annesi Nadejda Osipovna Hannibal'in ne kadar soylu biri olduğunu söylememiz için ise dedesi Etiyopya'lı Hannibal'in Rus Çarı I. Petro'nun vaftiz çocuğu olduğunu belirtmemiz yeterli olacaktır. Görüldüğü gibi çok soylu bir ailenin üyesidir Puşkin. Annesi ve babası çok kültürlü insanlardır. Puşkin, ilk bilgilerini yabancı eğitmenlerden edinir. Henüz sekiz yaşındayken Fransızcası Rusçası kadar iyidir. On bir yaşına geldiğinde ise özgürlükçü ve alaycı yazarlarına hayran olduğu Fransız Edebiyatı'nı neredeyse ezberlemiştir ve Fransız şiirler ve komediler yazmaya başlamıştır.

Döneminin tanınmış şair ve yazarları, Puşkin'in evine gelip gidenler arasındadır. Ancak hiçbiri onu kendisine rus masallarını anlatan, eski Rus türkülerini söyleyen dadısı kadar etkilemez. Yaşlı dadısı Arina'nın anlattıkları, Puşkin'in çocukluk ruhunda silinmez izler bırakır.

Şiire başlaması
Puşkin, on iki yaşına geldiğinde, Rus Çarı I. Aleksandr'ın Tsarskoye Selo'da (Çar'ın yazlık köyü) açtırdığı okula yazılır ve buradaki altı öğrenim yılı boyunca tıpkı okulun diğer öğrencileri gibi, Petersburg'a gitme izni bile verilmeden adeta dış dünyadan koparılarak eğitim görür.

Puşkin'in lise yıllarında yazdığı şiirlerinde bile, gerçekçilik eğilimi açıkça göze çarpar. O dönem şiirinde kullanılmayan kaba ve gündelik sözcükleri rahatlıkla kullandığı ve canlı, kıvrak bir zekanın izlerinin görüldüğü şiirleriyle Derjavin'in dahi dikkatini çekmeyi başarır.

Artık ünlü bir şair sayılmaya başlayan Puşkin, bu sıkıcı okul yıllarından sonra büyük bir eğlence susuzluğu ile, Petersburg'un canlı yaşamına dalar. Yazdığı ve birçoğu yasaklanan özgürlükçü şiirleri ve taşlamaları bu sıralarda dilden dile dolaşmaya başlar. Rus edebiyatı tarihinde şiir, ilk kez olarak, herkes üzerinde hayranlık uyandırır. Yeni doğan ve adeta üzerine titrenen bir çocuk gibi coşku ile büyümeye başlar.

zUZwOZO.jpg
Puşkin 14 yaşında şiir okurken Rus Çarı I. Aleksandr tarafından Kafkasya'ya atanır ve burada ünlü “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” adlı destanlarını yazar. Onun edebiyatında ne klâsik şiirin kuralcılığı ne de Romantizmin sahte, fantastik güzellikleri yer alır. O, gerçeği duyumsar, gerçeğin içinden gelir ve onu olduğu gibi anlatmayı ister.
Kafkasya'dan dönen Puşkin'in Rusya'daki askeri yönetime karşı oluşundan dolayı dört yıl süreyle başkente girmesi yasaklanır ve ailenin sahip olduğu Mihaylovskoye köyünde yaşamak zorunda bırakılır. Hükümet tarafından oğlunu gözetim altında tutmakla görevlendirilen babası da görevini canla başla yerine getirir.

Yirmi dört yaşındaki Puşkin, bu sürgün döneminde yedi yıl sonra tamamlayacağı Yevgeniy Onegin adlı romanını yazmaya başlar. “Çingeneler”, “Peygamber” ve Boris Godunov” isimli önemli eserlerini de yine bu sürgün yıllarında yazar.

Bu uzun, sıkıcı ve gergin sürgün döneminden sonra Rus Çarı I. Nikolay tarafından Moskova'ya çağırılan genç şairin kaleminden çıkan her şey artık çarın sansüründen geçecektir. Polis baskınları ve aşk serüvenleri ise Puşkin'in yaşamının ayrılmaz parçaları olur.

Evliliği
Puşkin, bir baloda eski yüksek rütbeli bir memurun kızı olan Natalya Gonçarova ile karşılaşır ve büyüleyici güzellikteki bu genç kıza aşık olur. Natalya ise edebiyatla hiçbir ilgisi olmayan, Puşkin'i bir şair olarak umursamayan, aklı fikri kendine rahat bir yaşam sağlayacak bir koca bulmakta olan sıradan biridir ve ailesinin de ondan pek bir farkı yoktur. Puşkin Natalya'ya evlenme teklif eder; Natalya ise, şairin evlenme teklifini belirsiz bir tarihte cevaplanmak üzere erteler. Puşkin, bu durum karşısında umutsuzluğa kapılır ve Moskova'dan uzaklaşmak ister. Bu nedenle de, 1829'da, bir gözlemci olarak Rus ordusuna katılır ve Osmanlı topraklarına gelir. Sonradan yazdığı “Erzurum Yolculuğu” adlı eserinde yol izlenimlerini anlatan Puşkin'in, daha başka birçok eserinde de Erzurum'dan aldığı esinler yer bulur.

Moskova'ya dönen Puşkin, Natalya'ya evlenme teklifini yineler. Uzun çekişmelerden sonra Natalya'nın ailesini de ikna etmeyi başarır ve sonunda nişanlanırlar. Natalya ise, bu duruma karşı kayıtsız kalır ve sadece izlemekle yetinir. Natalya'nın bu tutumu da sonuna kadar böyle devam eder. Yaşamını çekilmez kılan bir kayınvalidesi ve kusursuz ama yapay bir çiçek olan eşi vardır artık Puşkin'in. Tabii bir de gerici polisler... Bitmek bilmeyen soruşturmalar ve yasaklamalar yüzünden içi büyük bir acıyla dolsa da Puşkin, yazmaya devam eder. “Yevgeniy Onegin”, “ Don Juan” , “Veba Sırasında Ziyafet” gibi manzum trajedyalarını ve “Dubrovski”, “Maça Kızı” gibi önemli eserlerini bu dönemde yazar. Gogol'la olan arkadaşlığı da bu döneme rastlar. Öyle ki, Gogol'a ünlü Ölü Canlar romanını yazma fikrini Puşkin verir.

Ölümü
Bu dönemde hayatına George Charles d'Anthès adında biri girer. Puşkin, o sıralarda yazdığı birkaç imzasız mektup aracılığıyla, d'Anthès adındaki bu Fransız delikanlısının bayan Natalya Puşkin'e kur yaptığını öğrenir. 1837'de d'Anthès'i düelloya çağırır. Bu bir anlamda Puşkin'in ölüme meydan okuyuşudur. Çünkü, d'Anthès'in ordunun en iyi nişancılarından olduğu bilinmektedir. Ama puşkin de askerde egitim almistir ve cesurdur

27 Ocak 1837'de St.Petersburg yakınında Kara Dere'nin bir köşesinde düellonun yapılmasına karar verilir. Puşkin'in şahidi arkadaşı Danzas'tır. Düello'da kullanacağı silahı almak için gümüşlerini sattığı iddia edilir.
Düelloda Puşkin tarafından omzundan yaralanan d'Anthès, Puşkin'i karnından yaralamayı başarır. Büyük bir soğukkanlılıkla iki gün boyunca can çekişen Puşkin, Ocak ayının soğuk bir öğleden sonrası hayata gözlerini yumar.

Şairin öldüğünü duyunca evinin kapısının önünde toplanan ve Yevgeniy Onegin'in son baskısını kapış kapış tüketen halk, şairin ölümü üzerine neredeyse hükümete karşı bir ayaklanma noktasına gelir. Bu gerekçe ile olayların çıkmasından çekinen polis, bir gece yarısı, şairin tabutunu gizlice kiliseden alır ve Mihaylovskoye köyüne götürerek toprağa verir.

Gogol, “Puşkin, olağanüstü bir olaydır.” der; Dostoyevski daha mistik bir tavırla “ Puşkin, bize gelecekten haber veren bir peygamberimizdir.” der. Puşkin, modern Rus Edebiyatı'nın oluşmasına en çok katkıda bulunan yazın ve düşün adamıdır. Puşkin, klasik Batı edebiyatını ve Rus halk ruhunu sentezleyerek, Rus Edebiyatı'nda “gerçekçilik akımı”nı başlatan liderdir.

Aleksandr Puşkin'in düello günü uğradığı son yer; Peterburg Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisidir (şimdi ki Cafe Litteraturnia).Bu cafede Puşkin'in balmumundan bir heykeli vardır.

Eserleri
  • Ruslan i Lyudmila – Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
  • Kavkazskiy Plennik – Kafkas Esiri (1822) (şiir)
  • Bakhchisarayskiy Fontan – Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
  • Tsygany, – Çingeneler(öyküsel şiir) (1827)
  • Poltava (1829)
  • Küçük Trajediler (1830)
  • Boris Godunov (1825) (dram)
  • Papaz ve uşağı Balda'nın hikâyesi (1830) (şiir)
  • Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina – İvan Petroviç Belkin'in hikâyesi (5 kısa hikâyeden oluşur: Atış, Kar Fırtınası, Cenazeci, Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
  • Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
  • Dubrovsky (1832-1833, yayınlandı1841, roman)
  • Prenses ve 7 Kahraman (1833, şiir)
  • Pikovaya Dama – Maça Kızı (hikâye) (1833) daha sonra operaya uyarlanmıştır.
  • Altın Horoz (1834, şiir)
  • Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835, şiir)
  • Yevgeni Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
  • Mednyy Vsadnik – Bronz Süvari (1833, şiir)
  • Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834, düz yazı)
  • Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836, düz yazı)
  • Kirdzhali – Kırcali (kısa hikâye)
  • Gavriiliada
  • Istoriya Sela Goryukhina – Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (bitirilmemiştir)
  • Stseny iz Rytsarskikh Vremen – Şövalye Hikayeleri
  • Yegipetskiye Nochi – Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikâye, bitirilmemiştir)
  • K A.P. Kern – AP. Kern'ne (şiir)
  • Bratya Razboyniki – Haydut Kardeşler (oyun)
  • Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman, bitirilmemiş)
  • Graf Nulin – Kont Nulinpuşkinin bir çok eserini filolog metehan mollamehmetoğlu türkçeye çevirmiştir.[yüzbaşının kızı ] [kış akşamı]
  • Zimniy vecher – Kış akşamı
Kaynak: Wikipedi
 
Son düzenleme:
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin, 19. Yüzyıl Rus şairi. Şiirlerinde günlük konuşma dilini gerçekçi bir üslupla kullandı. Rus edebiyatının kurucusu ve en büyük şairi olarak anılır.

Puşkin 29 Mayıs 1799 yılında Moskova’da kültürlü ve aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Babası Sergey Lvoiç ve annesi Nadejda Osipovna Hannibal soylu ailelerin çocuklarıydı. Puşkin’in çocukluğu dadılarla, Fransız özel öğretmenlerle ve mürebbiyelerle geçti.Rusça’yı bakıcısı Arina Rodionovna’dan öğrendi. Çok erken yaşlarda yazmaya başlayan Puşkin, ilk şiirini yayınladığında sadece 14 yaşındaydı.

1811 – 1817 yılları arasında Saint Petersburg yakınlarındaki Tsarskoye Selo’da, The Imperial Lyceum’da eğitim gördü. Burada dış dünyadan soyutlanmış bir şekilde eğitimini sürdürüken, ilk büyük çalışması “Ruslan ve Ludmila”yı yazmaya başladı.Bu eserin temellerini büyükannesinin ona Fransızca anlattığı bir Rus halk öyküsü oluşturuyordu. Yaşlı dadısının yıllar boyunca ona anlattığı hikayeler de edebi ve ruhsal gelişiminde büyük rol oynuyordu. Puşkin, daha önce Rus edebiyatında kullanılmayan rahat ve özgürlükçü diliyle Rusya’da ilgi toplamaya başladığı sırada, Rus Çarı I.Aleksandr tarafından Kafkasya’ya atandı. Burada “Kafkas Esiri” ve “Bahçesaray” destanlarını yazdı.

Kafkasya’dan döndükten sonra Rusya’daki askeri yönetime karşı sarf ettiği sert sözler ve politik şiirleri yüzünden mayıs 1820’de başkente girmesi yasaklandı. Ekaterinoslav’a gönderilen Puşkin, kibarca sürgün edilmiş oldu.

1833’te tamamladığı şiirsel romanı “Evgene Onegin” Rus literatürünün en büyük baş yapıtı olarak görüldü. 1879 yılında bu eseri operya uyarlandı.

Rusya’nın çeşitli bölgelerinde sürgünde geçen hayatına rağmen Puşkin, şiir yazmaya devam etti. Evgene Onegin’i yazdığı sırada, bir arkadaşının kardeşine aşık oldu. Daha sonrada Dalmaçyalı bir tüccarın karısı olan Amalia Riznich ile aşk yaşadı. Amalia Riznich için de aşk şiirleri yazdı.

1831 yılında büyük tarihi draması olan “Boris Godunov” yayınlandı. Bu eseri, 1598 ve 1605 yılları arasında Rus Çarı olan, Boris Fyodorovich Godunov’un hayatını temel alarak yazdı.

Puşkin’in Rus yönetimiyle sorunları devam etti. 1824’te Çar tarafından memleketinden sürgün edildi. Daha sonra yeni Çar I.Nicholas başkente girmesine yeniden izin verdi.

1829’da dört aylığına Transcaucasia’ya gitti. 1830’da başka bir aile malikanesinin bulunduğu Boldino’ ya gitti. Burada koleraya yakalandı. Hastalıkla mücadele halinde olduğu üç ay, Puşkin’in edebi anlamda çok üretken olduğu bir dönem oldu. 1833 yılında tarih araştırması için Ural’ın doğusuna seyahat etti.

Puşkin son yıllarında, daha sonra yarım bıraktığı tarihi çalışması "Büyük Petro’nun Arabı”nı yazmaya başladı. 1833 yılında “Bronz Süvari” adlı eserini yazdı. Bu eseri yazarken, 1824 yılında Petersburg’da yaşanan ve 10000 kişinin hayatını kaybettiği tahmin edilen sel felaketinden ilham aldı.

Natalya Nikolayevna Goncharova’ya aşık olduğunda, yıl 1829’du, iki yıl sonra da evlendiler. Mutsuz bir evlilik sürdürdüler. Eşinin abartılı ve gereksiz sosyal yaşamı Puşkin’i borca sürükledi ve ölümünü hazırladı. Eşi ve Baron Georges d'Anthès arasındaki ilişkinin dedikoduları yayılmaya başladı. Anthes başka biriyle evlenmiş olmasına rağmen bu durumu örtbas edemedi. Puşkin onurunu korumak için Anthes’i düelloya çağırdı ve bunu yaparak bir anlamda ölüme meydan okudu, çünkü Anthes’in ordunun en iyi nişancılarından biri olduğu biliniyordu. 27 Ocak 1837’de Saint Petersburg yakınlarında düelloyu yapmaya karar verdiler. Puşkin düelloda Anthes’i omuzundan yaralamayı başarmasına rağmen, Anthes’in atışıyla karnından aldığı yara yüzünden iki gün can çekiştikten sonra öldü.

Puşkin’in mezarı köyünde, Mihaylovskoye’de bulunmaktadır. Ayrıca düelloya gitmeden önce uğradığı son yer olan Petersburg’daki Nevski Prospekt'de Wolf's şekercisinde de balmumundan bir heykeli bulunmaktadır.

Eserleri

Ruslan i Lyudmila – Ruslan ve Ludmila (1820) (şiir)
Kavkazskiy Plennik – Kafkas Esiri (1822) (şiir)
Bakhchisarayskiy Fontan – Bahçesaray Selsebili (1824) (şiir)
Tsygany – Çingeneler (1827) (öyküsel şiir)
Poltava (1829)
Küçük Trajediler (1830)
Boris Godunov (1825) (drama)
Papaz ve uşağı Balda'nın hikayesi (1830) (şiir)
Povesti Pokoynogo Ivana Petrovicha Belkina – İvan Petroviç Belkin'in hikayesi ( Atış, Kar Fırtınası,
Cenazeci, Menzil Müdürü ve Bey'in Kızı) (1831) (düzyazı)
Çar Saltan Masalı (1831) (şiir)
Dubrovsky (1832-1833) ( roman)
Prenses ve 7 Kahraman (1833) ( şiir)
Pikovaya Dama – Maça Kızı (1833) (operaya uyarlandı)
Altın Horoz (1834) (şiir)
Balıkçı ve Altın Balığın Hikayesi (1835) (şiir)
Yevgeniy Onegin (1825-1832) (şiirsel roman)
Mednyy Vsadnik – Bronz Süvari (1833) (şiir)
Yemelyan Pugachev isyanının Tarihi (1834) (düz yazı)
Kapitanskaya Dochka - Yüzbaşının Kızı (1836) (düz yazı)
Kirdzhali – Kırcali (kısa hikaye)
Gavriiliada
Istoriya Sela Goryukhina – Goryukhino Köyü'nün Hikayesi (tamamlanmadı)
Stseny iz Rytsarskikh Vremen – Şövalye Hikayeleri
Yegipetskiye Nochi – Mısır Geceleri (kısa şiirsel hikaye, tamamlanmadı)
K A.P. Kern – AP. Kern'ne (şiir)
Bratya Razboyniki – Haydut Kardeşler (oyun)
Arap Petra Velikogo – Büyük Petro'nun Arabı (tarihsel roman, tamamlanmadı)
Graf Nulin – Kont Nulin
Zimniy vecher – Kış akşamı


Alıntıdır
 
Benzer Konular Başlık Forum Cevap Tarih
Z İkinci Aleksandr Suikastı Dünya Tarihi 0
Suskun Aleksandr Soljenitsin-Rus yazar Yazar / Şair 0
Top