Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
Makaleler, Araştırma Yazıları
Agarta Efsanesi
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="Sentinus" data-source="post: 879128" data-attributes="member: 115946"><p><span style="font-size: 22px"><strong>Agarta, Ergenekon, Nazizm, Dabbet-ul Arz</strong></span></p><p><span style="font-size: 15px"><strong>İbrahim Karagül</strong></span></p><p>Ergenekon operasyonu, Türkiye'ye has iktidar çatışmaları, çetecilik, darbe geleneği, devlet içinde örgütlenmiş bir yapı, sistemden beslenen kontrol dışı güçler, faili meçhuller, siyasi cinayetler çerçevesinde devam etseydi kolaydı.</p><p></p><p>Bize tanıdık gelen bir konuydu, anlayabilmemiz mümkündü.</p><p></p><p>Hatta, daha ileri gidip bir sistem revizyonu olarak ele alınsaydı, 1990'larda başlayan 21. yüzyıla yönelik büyük dönüşümün Türkiye boyutu olarak ele alınsaydı, yine anlardık. Sadece <em>“Türkiye 1990'larda yapması gerekeni on beş yıl gecikmeyle yapıyor” d</em>erdik. Daha da ileri gidip, ulus devletlerin tasfiyesi ekseninde tartışsaydık bile anlamamız mümkündü. Doğru yanlış başka bir şey, ama bu argümanlarla en azından neler olduğunu fark ederdik, en azından bir resim görürdük.</p><p></p><p>Çok tuhaf bir noktaya geldi. Türkiye boyutlarından taştı. Yüzyılları, bin yılları aştı. Geleceğe değil, bilinen tarihin daha da gerisine gitti. Böyle olunca da, olayın ürkütücü ne kadar yanı varsa kaybolup gitti. Eminim bir merak, heyecan dalgası başlattı. Hep duyduğumuz ama yakından ilgilenmediğimiz efsaneleri bugüne taşıdı. Bu yönüyle Ergenekon iddianamesi,<em>“tarihi” </em>bir özellik kazandı. Ergenekon, az çok bilinen bir efsaneydi. Ama Agarta bilinmeyen bir tarih. Türkiye'nin tartıştığı geyrimeşru iktidar kalkışmasının böyle bir efsaneyle iddianamede yer alması, zihinleri karıştırdı.</p><p></p><p>Şimdi, Nazizmin doğuşundan kayıp kıtalara, Mu uygarlığının nasıl sona erdiğinden Ari ırkı arayışlarına, yüksek teknoloji ürünü silahlardan seçilmiş kavim hikayelerine, Hint mistizminden ezoterizme, Nazi karargahlarında bulunan Alman üniformalı Tibetliler'den Kabbala'ya, Himalayalar'da olduğu iddia edilen hayali cennet Şangri La'dan okyanus altında ya da Orta Asya'nın altında olduğu hayal edilen Agarta'ya, gizli/gizemli tarikatlerden bu tarikatlerin yönettiği devlet ve güçlere, Hitler'den sonra ABD'nin sahiplendiği tek dünya hükümranlığından Thule örgütüne, Grönland'daki Thule hava üssünden bu isimle Zülkarneyn peygamber arasında bağlantı kuranlara ve 'gamalı haç'a kadar bilinen, daha doğrusu bilinemeyen ne varsa hepsini tartışmak zorunda kalacağız. Bugünden geriye doğru birkaç bin yıla değil, tahminen on üç-on altı bin yıl öncesi olayları bilmeye uğraşacağız.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="Sentinus, post: 879128, member: 115946"] [SIZE=6][B]Agarta, Ergenekon, Nazizm, Dabbet-ul Arz[/B][/SIZE] [SIZE=4][B]İbrahim Karagül[/B][/SIZE] Ergenekon operasyonu, Türkiye'ye has iktidar çatışmaları, çetecilik, darbe geleneği, devlet içinde örgütlenmiş bir yapı, sistemden beslenen kontrol dışı güçler, faili meçhuller, siyasi cinayetler çerçevesinde devam etseydi kolaydı. Bize tanıdık gelen bir konuydu, anlayabilmemiz mümkündü. Hatta, daha ileri gidip bir sistem revizyonu olarak ele alınsaydı, 1990'larda başlayan 21. yüzyıla yönelik büyük dönüşümün Türkiye boyutu olarak ele alınsaydı, yine anlardık. Sadece [I]“Türkiye 1990'larda yapması gerekeni on beş yıl gecikmeyle yapıyor” d[/I]erdik. Daha da ileri gidip, ulus devletlerin tasfiyesi ekseninde tartışsaydık bile anlamamız mümkündü. Doğru yanlış başka bir şey, ama bu argümanlarla en azından neler olduğunu fark ederdik, en azından bir resim görürdük. Çok tuhaf bir noktaya geldi. Türkiye boyutlarından taştı. Yüzyılları, bin yılları aştı. Geleceğe değil, bilinen tarihin daha da gerisine gitti. Böyle olunca da, olayın ürkütücü ne kadar yanı varsa kaybolup gitti. Eminim bir merak, heyecan dalgası başlattı. Hep duyduğumuz ama yakından ilgilenmediğimiz efsaneleri bugüne taşıdı. Bu yönüyle Ergenekon iddianamesi,[I]“tarihi” [/I]bir özellik kazandı. Ergenekon, az çok bilinen bir efsaneydi. Ama Agarta bilinmeyen bir tarih. Türkiye'nin tartıştığı geyrimeşru iktidar kalkışmasının böyle bir efsaneyle iddianamede yer alması, zihinleri karıştırdı. Şimdi, Nazizmin doğuşundan kayıp kıtalara, Mu uygarlığının nasıl sona erdiğinden Ari ırkı arayışlarına, yüksek teknoloji ürünü silahlardan seçilmiş kavim hikayelerine, Hint mistizminden ezoterizme, Nazi karargahlarında bulunan Alman üniformalı Tibetliler'den Kabbala'ya, Himalayalar'da olduğu iddia edilen hayali cennet Şangri La'dan okyanus altında ya da Orta Asya'nın altında olduğu hayal edilen Agarta'ya, gizli/gizemli tarikatlerden bu tarikatlerin yönettiği devlet ve güçlere, Hitler'den sonra ABD'nin sahiplendiği tek dünya hükümranlığından Thule örgütüne, Grönland'daki Thule hava üssünden bu isimle Zülkarneyn peygamber arasında bağlantı kuranlara ve 'gamalı haç'a kadar bilinen, daha doğrusu bilinemeyen ne varsa hepsini tartışmak zorunda kalacağız. Bugünden geriye doğru birkaç bin yıla değil, tahminen on üç-on altı bin yıl öncesi olayları bilmeye uğraşacağız. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Güncel
Makaleler, Araştırma Yazıları
Agarta Efsanesi
Top