• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Afgan Halkını Yahudileştirme Çabaları

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Afgan Halkını Yahudileştirme Çabaları

El Cezire'nin yayınlanan bir makalede, Yahudi neslinin devamı ve nüfus problemini çözmek isteyen Siyonist rejiminin, Afganistan kabilelerini Yahudileştirme ve onları işgal edilmiş Filistin topraklarına göç ettirmeye çalışmakta olduğunu ileri sürüldü.

Büşri el Ensari'nin kaleminden “Afgan Yahudilerinin Sanatı” ismiyle yayınlanan makalede, Siyonist rejimin, Yahudi nesliyle ilgili sorununun halledilmesi için Afganistan'da bedevi kabilelerinin ardına düştüğünü ileri sürmektedir. Siyonist rejim, Afgan kabilelerini Yahudileştirip işgal edilmiş Filistin topraklarına nakletmeyi amaçlamaktadır.

Siyonist rejimin kimliği, tarihi ve mevcudiyetinin tartışıldığı makalede şu görüşlere yer verilmektedir: Bu İbri devleti (Siyonist rejim) ne kadar da zavallıdır. İçinde bulunduğu sınırlı coğrafyada, uyduruk tarihi, yalancı kimliği ve kalbine dikildiği toplumun oluşturduğu kriz bombası ile her an patlamaya hazır durumdadır.

Bu tür tehlikeli düşünceler Siyonist rejimin değişik hükümetleri tarafından sürekli takip edilmiş ve oluşturulan planlar çerçevesinde Siyonist rejimin kabileleri Yahudileştirip vaad edilmiş topraklara göç ettirmesine sebep olmuştur. Böylece bir taraftan savunma ihtiyacını karşılamaya, diğer taraftan İsrail'in geleceğini tehdit eden nüfus tehlikesini gidermeye çalışmaktadır.

Bu hedefler çerçevesinde Siyonistler, değişik kabilelere -ki bunların bazıları tamamen farlılık arz etmektedir- yönelik uydurdukları tarihi efsanelerin peşine düşüp amele dönüştürmeye çalışmaktadırlar. Plan gereği; Rusya, Hindistan, Etiyopya, Orta Asya, Gine, Çin, Nijerya, Japonya, Güney Amerika'daki Kızılderililer ve en sonunda da harabeye dönmüş Afganistan'da kaybolan Yahudi kabilelerini bulmak için çabalamaktadırlar. Bu araştırma, Tevrat'ın 12. ayetinin on birinci babında geçen Eş'iya'ya dayandırılmaktadır. “Bayrak havaya kaldırılır, İsrail'in dağılanları ve sürgün edilen Yahudiler yeryüzünün dört tarafından bir araya getirilir”

Siyonistler, menfaatlerine uyduğu gibi, rejimlerinin üstünü siyasi, dini ve kanuni örtülerle örtüp her şeyi kendilerine göre yorumlarlar. Tevrat'ın sözlerine meşruiyet kazandırmak için genetik mühendisliği bahanesine sarılırlar.

Bazı Arap devletleriyle uzlaşma planı sona erince, harekete geçen Siyonist rejim gözünü Afganistan'a dikti. Böylece yeryüzünün en büyük kabile toplumuna nüfuz etme imkânı doğacaktı. Şu anda Siyonistlerin hedefinde Afganistan ve Pakistan sınırlarında yaşayan Müslüman Peştun kabileleri bulunmaktadır.

Asil Irktan Yapay Irka
Afganistan'da geçmişleri bulunmayan Hıristiyanlığın aksine Kabil, Herat, Belh, Meymene, Xezene ve Kandahar gibi Afganistan'ın büyük şehirlerinde son asırlarda Yahudi azınlığına şahit olunur. Herald Tirubune Gazetesinin 4 Kasım 1969 tarihli bir yazısına göre Afganistan'daki Yahudi azınlığın 20. yüzyılın başlarında 10 bin civarında olduğu, İsrail'in kuruluşu, 1967'deki Arap-İsrail savaşı ve 1969 yılında Mescid-i Aksa'nın ateşe verilmesinden sonra Yahudi azınlığın Afganistan halkının hassasiyetiyle yüz yüze gelirler. Bu gelişmeler Yahudi zenginlerinin Amerika'nın Newyork kentine fakirlerinin ise Kudüs ve Telaviv'e göç etmelerine sebep oldu. Ancak 30 Yahudi ailesi Afganistan'da kalmaya devam etti. İsrail kaynakları, işgal topraklarında bulunan Afgan asıllı Yahudilerin sayısının 10 bin civarında olduğunu bildirirler. Newyork'ta ise Afgan asıllı 200 Yahudi aile yaşamaktadır. İlk defa 1892'de Molla Bünyamin isimli Afgan Yahudisi Filistin'e göç etti.

Siyonist rejimin ilk elebaşlarından İshak bin Zwy, Afgan Yahudilerinin, kendilerine has özelliklere sahip olduğunu ileri sürer. Afganistan uleması arasında rayiç olan, Molla Cerdeşi, Molla Can, Molla Kuyiin, Molla Bünyamin gibi lakaplardan istifade etmektedirler.

İşin ilginç yanı 2005 yılında Kabil'de ölen İshak Lui, Zeytun dağında gömülmesi için Filistin'e nakledildi. Kur'an ayetlerini dua gibi yazıp Afgan müşterilerine veriyordu. Onun ölümünden sonra Zeblan Sementu, Afgan Yahudilerinin sözcüsü oldu. Zeblan, şu anda havrada yaşamaktadır. Söz konusu havra, 40 yıl önce Kabil'de Mahallat'uz-Zuhur caddesinde inşa edildi.

Siyonistlerin Afganistan ile ilgili uydurma senet yaptıklarını ifade eden makalede şunlara yer verilmektedir: Siyonist rejim, iki hedeften dolayı Afgan kabilelerini uydurma bir girişimle Yahudi kavmine mensup etmeye çalışmaktadır. Afgan kabilelerinin geleneklerine göre her kabile kendisini bir peygambere ya da tarihi şahsiyetlerden birilerine dayandırır. Her bir Peştun kabilesinin kendilerini bir Ben-i İsrail peygamberine nispet etmeleriyle ilgili bu kabilelerin destanları vardır. Buhtunnasır'ın, Yahudileri toplu olarak katlettiğini, Peştunları ise Afganistan'ın Batısındaki yüksek dağlara yerleştirdiği destanlarda zikredilir.

İşte bu tür destanları senet kabul eden Siyonistler, “Kaybolmuş kabileleri arama” adını taşıyan İngilizce bir belge uydurdular. Afganistan ve Pakistan sınırı boyunca Yahudilerin kaybolmuş kabilelerini aradıklarını, bu kabilelerin zamanla İslam'ı kabul ettiğini ve Peştun ismini aldığını uydurma senetlerle ileri sürmektedirler. Uydurma senetlerini Siyonist merkezlere ileten Siyonist grup, bunları Siyonist rejimin televizyonlarında ve başka televizyonlarda yayınlattı. Bunun ardından Haham Elyahu Ebuyehayil Yahudi gazetesi Yedioth Ahronoth'a bir beyanatta bulunup, Yahudilerin kanını ve mirasını Taliban'ın damarlarında müşahede ettiğini ileri sürdü. Aynı şekilde tahrif edilmiş Yahudi isminin Rabin olduğunu, bu esasa göre bu kanlı irtibatın kuvvetlendirilmesi ve bunun üzerine yatırım yapılması isteğinde bulundu. Bu makalenin bir benzeri Haaretz Gazetesinde yayınlandı.

Bu iş için siyasi uğraşılar devam ederken, Siyonist rejimin dışişleri bakanlığı bünyesinde Hintli araştırması Şehnaz Ali isimli kadın araştırmacı ilmi genetik konularına çalıştırılmaya başlandı. Hindistan'ı Lenkhu şehrinde sakin olup Peştu kabilelerinin kanını taşıyan bir fert olarak numune oluşturması bakımından önemliydi. Siyonist rejimin Hayfa kentinde bulunan araştırma merkezinde İsrailli araştırmacıların işbirliğiyle Peştunlar ile Yahudilerin kaybolmuş kabilelerinin genetik irtibatlarının bulunmasına çalışılmaktadır. Bununla birlikte Siyonist rejimin gözüne kestirdiği kabilelerden birine mensup olan Naveras Efridi isimli Hintli şahıs, Yahudi köklerini kabilesinde ortaya çıkarma projesinde çalıştığı için eğitim bursu kazandı.

Asya'nın Kalbinde Kriz Merkezi
Siyonist rejimin Afganistan'da yeni kimlik icadı ve onları Yahudi kabilelerine mensup sayma uğraşılarına değinen El Cezire Siyonist rejimin diğer bir hedefini gözler önüne serer; Siyonist rejimin Afganistan'da ve bölgede yeni kimlik oluşturma, kriz ve ihtilaf noktası meydana getirmedeki hedeflerinden biri de ihtiyaç durumunda bundan kötü şekilde istifade etmektir. Bazı milletler ve kavimler insanları kendilerine mensup kılmak için cezp etmeye çalışırken, dünya Siyonizm'i dünyanın bütün kabilelerini avlamak için yoğun bir çaba göstermektedir. Peştun kabilelerini Yahudi kabileleriyle irtibatlandırmaya çalışma tarihi hakikatleri tahrif etmekten ve tarihi uydurup yalanlarla ırkları yeni mensubiyetler icattan başka bir şey değildir. Seyyid Cemalettin Afgani, Peştun halkının diliyle İbri dili arasında en küçük bir irtibata rastlanmadığını ileri sürer. Aynı şekilde Afganistan dilleri üzerinde uzun yıllar araştırmalar yapan Fransız dil uzmanı Ceyms Drmistetr, Peştu dilinin asaleten Arya kökenli olduğunu, Sami dilleriyle hiçbir ilişkisinin bulunmadığını ileri sürer. İşin ilginç yanı Dermistetr, Yahudi anne ve babadandır.

Afganistan tarihçileri (Seyyid Bahadır Şah- Tarih Aynasında Peştu) Peştuların Arya kabileleri olduğunu ittifakla ortaya koyarlar. Peştuların genetik kodlarını esas alan Siyonist rejimin ilmi araştırma merkezinin Peştularla Yahudiler arasında, Yahudilerin her gün süt içen çocuklarının üzerine evlerini harap ettikleri amca çocukları olan Filistinli Araplarla aralarındaki genel görünümün dışında yeni bir şeyler bulacakları düşünülmemelidir.

Avrupalı muhacirlerin İsrail'den asli ülkelerine geri dönmeye başlamasıyla Siyonist rejim hükümeti, işgal edilmiş Filistin'de Avrupalılar için tahammülü zor olan görevleri üçüncü dünyanın fakir kabile üyelerini cezp edip onlara tevdi etmeye çalışmaktadır. İsrail alanında araştırmalar yapan Cafer Hadi Hasan, İsrail Şabi kurumunun bazı Peştu kabilelerini Yahudileştirdiğini, bunları işgal topraklarına göç ettirip İsrail sınırlarına ve giriş çıkışlara yerleştirip buraların güvenliğini sağlamayı ikna ettiğine inanmaktadır. Bu kurum, Yahudi dininin adabını Peştu diline tercüme edip kabile fertleri arasında dağıtmaya çalışmaktadır.

Dünya Siyonizm'i, Peştu kabilelerinin arasına dini ve ırksal ayrılık yerleştirip onları Yahudi ve Yahudi olmayan şeklinde ikiye bölmeye, Siyonist rejim için iyi bir destek oluşturmaya ve Asya'nın kalbinde kriz merkezi oluşturup bölgede kabilesel savaşların ön adımını atmaya çalışmaktadır.

Yaklaşık yirmi yıl kadar önce Afgan Arapları ismiyle ortaya bir iddia atılmış, böyle bir girişim Siyonist rejimde şiddetli rahatsızlığın kaynağı olmuştu. Dünya Siyonizm'i Afgan Yahudileri sanatıyla bu çıkışa cevap vermeye mi çalışmakta ve bölge milletlerine: “İşte bu da onun cevabı!” mı demek istemektedir?
 
Top