emre
Katılımcı
Seksenlik ihtiyar yirmi beş yaşında bir taze ile evlenmiş.Vakit geçirmeden bir çocuk yapmaya niyetlenmişler.Tabii ki önce bir doktora danışmakta yarar var...Tavsiye üzerine bu alanda ünlü bir uzman doktorun yolunu tutmuşlar.
Doktor kısa bir muayeneden sonra bir sperm testini uygun görmüş.Dedenin eline bir kavanoz tutuşturup;
“- Şu kapalı bölmeye geçin,” demiş,
“-Orada bu kavanozun içine bir miktar sperm bırakıp kavanozu bana getirin...”
İhtiyar adam denileni yapmış.Biraz sonra bölmeden sıkıntılı sesler, ahlamalar, uflamalar duyulmuş.Doktor ile genç gelin içerde ne olup bittiğini merak ederken dede başını dışarı uzatıp;
- Doktor bey acaba karım da buraya gelebilir mi? diye seslenmiş.
- Elbette! demiş doktor...
Genç kadın da bölmenin arkasına geçmiş.Bu defa sesler ikileşmiş...Yine ahlamalar.. Uflamalar...Yeni evli çift bir süre sonra yorgun bir biçimde bölmenin arkasından seslenmiş;
“-Doktor Bey acaba rica etsek sizde gelip yardımcı olabilir misiniz?”
“-Eee o kadar da uzun boylu değil! Tabii ki hayır !” diye cevap vermiş doktor.
Bunun üzerine yaşlı adam ;
“-Alın o zaman!” diyerek kavanozu umutsuz bir şekilde hekime uzatmış.
Hekim kavanoza bakmış;
- Ama bu kavanoz boş...
- Evet, demiş yaşlı adam, olmadı...
- Neden olmadı?
- Olmadi işte... Sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim olmadı, iki elimle denedim gene olmadı.”
“-E, karınızı çağırdınız!”
“-Karım geldikten sonra, o da sağ ve sol elleriyle denedi olmadı, ağzıyla denedi olmadı, sonra ikimiz birlikte denedik gene olmadı.”
“-Sizi çağırıp yardım istedik.Sizde gelmediniz…”
“-Siz bu kadar uğraşıp yapamadıktan sonra ben gelseydim ne yapacaktım”
“-Siz belki kavanozu açabilirdiniz Doktor Bey!Biz başarmak için çok uğraştık ama açamadık işte..!”
Doktor kısa bir muayeneden sonra bir sperm testini uygun görmüş.Dedenin eline bir kavanoz tutuşturup;
“- Şu kapalı bölmeye geçin,” demiş,
“-Orada bu kavanozun içine bir miktar sperm bırakıp kavanozu bana getirin...”
İhtiyar adam denileni yapmış.Biraz sonra bölmeden sıkıntılı sesler, ahlamalar, uflamalar duyulmuş.Doktor ile genç gelin içerde ne olup bittiğini merak ederken dede başını dışarı uzatıp;
- Doktor bey acaba karım da buraya gelebilir mi? diye seslenmiş.
- Elbette! demiş doktor...
Genç kadın da bölmenin arkasına geçmiş.Bu defa sesler ikileşmiş...Yine ahlamalar.. Uflamalar...Yeni evli çift bir süre sonra yorgun bir biçimde bölmenin arkasından seslenmiş;
“-Doktor Bey acaba rica etsek sizde gelip yardımcı olabilir misiniz?”
“-Eee o kadar da uzun boylu değil! Tabii ki hayır !” diye cevap vermiş doktor.
Bunun üzerine yaşlı adam ;
“-Alın o zaman!” diyerek kavanozu umutsuz bir şekilde hekime uzatmış.
Hekim kavanoza bakmış;
- Ama bu kavanoz boş...
- Evet, demiş yaşlı adam, olmadı...
- Neden olmadı?
- Olmadi işte... Sağ elimle denedim olmadı, sol elimle denedim olmadı, iki elimle denedim gene olmadı.”
“-E, karınızı çağırdınız!”
“-Karım geldikten sonra, o da sağ ve sol elleriyle denedi olmadı, ağzıyla denedi olmadı, sonra ikimiz birlikte denedik gene olmadı.”
“-Sizi çağırıp yardım istedik.Sizde gelmediniz…”
“-Siz bu kadar uğraşıp yapamadıktan sonra ben gelseydim ne yapacaktım”
“-Siz belki kavanozu açabilirdiniz Doktor Bey!Biz başarmak için çok uğraştık ama açamadık işte..!”