Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Yazar / Şair
Abdurrahim Karakoç
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="damla:)" data-source="post: 105431" data-attributes="member: 10810"><p><strong>Doğum tarihi: </strong>Nisan 1932, Ekinözü</p><p><strong>Ölüm tarihi ve yeri: </strong>7 Haziran 2012, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara</p><p><strong>Eşi:</strong> Pakize Karakoç (e. ?–2012)</p><p><strong>Defnedildiği yer:</strong> Bağlum Mezarlığı, Ankara</p><p><strong>Kardeşleri: </strong>Bahaettin Karakoç, Ertuğrul Karakoç, Osman Karakoç, Nafiz Karakoç</p><p></p><p>1932 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra köyünde bir süre marangozluk yaptı. Daha sonra belediyede muhasebeci olarak çalıştı. Şimdilerde politikayla uğraşmakta ve bir günlük gazetede köşe yazıları yazmaktadır. Günümüz âşık tarzı şiirin büyük ustalarındandır. Şiirleri değişik gazete ve dergilerde yayınlandı.</p><p></p><p>[ATTACH=full]83704[/ATTACH]Şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında ”Hasana Mektuplar" ismi altında kitap haline getirdi. 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu.</p><p></p><p>Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti. 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı.</p><p></p><p>Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı:</p><p></p><p>'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım'</p><p></p><p>30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür.</p><p></p><h3>KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ</h3><p>'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıştım.</p><p></p><p>Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler.</p><p></p><p><strong>Bana gelince:</strong></p><p>Sağ olsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entelektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum.</p><p></p><p>Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular.</p><p></p><p>En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...'</p><p></p><p>Evli ve 3 çocuk babasıydı.</p><p></p><p>7 Haziran 2012 günü 46 gündür tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti.</p><p></p><h3>MİHRİBAN</h3><p>Sarı saçlarına deli gönlümü</p><p>Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban.</p><p>Ayrılıktan zor belleme ölümü,</p><p>Görmeyince sezilmiyor Mihriban.</p><p></p><p>Yâr, deyince kalem elden düşüyor;</p><p>Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor</p><p>Lâmbamda titreyen alev üşüyor</p><p>Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban.</p><p></p><p>Önce naz, sonra söz ve sonra hile..</p><p>Sevilen seveni düşürür dile</p><p>Seneler, asırlar, değişse bile,</p><p>Eski töre bozulmuyor Mihriban.</p><p></p><p>Tabiplerde ilâç yoktur yarama;</p><p>Aşk deyince ötesini arama</p><p>Her nesnenin bir bitimi var ama,</p><p>Aşka hudut çizilmiyor Mihriban.</p><p></p><p>Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne;</p><p>Kar koysa köz olur aşkın külüne...</p><p>Şaştım kara bahtın tahammülüne;</p><p>Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban.</p><p></p><p>Tarife sığmıyor aşkın anlamı;</p><p>Ancak çeken bilir bu derdi, gamı</p><p>Bir kör düğüm baştan sona tamamı;</p><p>Çözemedim, çözülmüyor Mihriban.</p></blockquote><p></p>
[QUOTE="damla:), post: 105431, member: 10810"] [B]Doğum tarihi: [/B]Nisan 1932, Ekinözü [B]Ölüm tarihi ve yeri: [/B]7 Haziran 2012, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara [B]Eşi:[/B] Pakize Karakoç (e. ?–2012) [B]Defnedildiği yer:[/B] Bağlum Mezarlığı, Ankara [B]Kardeşleri: [/B]Bahaettin Karakoç, Ertuğrul Karakoç, Osman Karakoç, Nafiz Karakoç 1932 yılında Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesinde doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra köyünde bir süre marangozluk yaptı. Daha sonra belediyede muhasebeci olarak çalıştı. Şimdilerde politikayla uğraşmakta ve bir günlük gazetede köşe yazıları yazmaktadır. Günümüz âşık tarzı şiirin büyük ustalarındandır. Şiirleri değişik gazete ve dergilerde yayınlandı. [ATTACH type="full" align="right" alt="Abdurrahim Karakoç"]83704[/ATTACH]Şiir merakı küçük yaşlardan gelmektedir. Şiire merakının bir sebebi de ailesinde dedesi, babası ve kardeşlerinin şair olmasıdır. İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 1964 yılında ”Hasana Mektuplar" ismi altında kitap haline getirdi. 1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi ve 1981 Mart ayında emekli oldu. Şiirlerinde esas unsur olarak insanı ele alan şair, şiirleri yüzünden otuza yakın mahkemeye verildi fakat hepsinden beraat etti. 1985 yılından beri gazetecilik yapan Karakoç, bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı: 'Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım' 30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa VUR EMRI adlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür. [HEADING=2]KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ[/HEADING] 'Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğum şöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıştım. Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler. [B]Bana gelince:[/B] Sağ olsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entelektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular. Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum. Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular. En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım (!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...' Evli ve 3 çocuk babasıydı. 7 Haziran 2012 günü 46 gündür tedavi gördüğü Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vefat etti. [HEADING=2]MİHRİBAN[/HEADING] Sarı saçlarına deli gönlümü Bağlamışlar, çözülmüyor Mihriban. Ayrılıktan zor belleme ölümü, Görmeyince sezilmiyor Mihriban. Yâr, deyince kalem elden düşüyor; Gözlerim görmüyor, aklım şaşıyor Lâmbamda titreyen alev üşüyor Aşk, kâğıda yazılmıyor Mihriban. Önce naz, sonra söz ve sonra hile.. Sevilen seveni düşürür dile Seneler, asırlar, değişse bile, Eski töre bozulmuyor Mihriban. Tabiplerde ilâç yoktur yarama; Aşk deyince ötesini arama Her nesnenin bir bitimi var ama, Aşka hudut çizilmiyor Mihriban. Boşa bağlanmamış bülbül, gülüne; Kar koysa köz olur aşkın külüne... Şaştım kara bahtın tahammülüne; Taşa çalsam ezilmiyor Mihriban. Tarife sığmıyor aşkın anlamı; Ancak çeken bilir bu derdi, gamı Bir kör düğüm baştan sona tamamı; Çözemedim, çözülmüyor Mihriban. [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Atatürk'ün doğduğu şehir?
Cevapla
Forumlar
Edebiyat / Kültür / Sanat
Kim Kimdir ? - Biyografiler
Yazar / Şair
Abdurrahim Karakoç
Top