6. Haftanın Konuğu Papatya

Papatya dediki:

Direk sevmek demek istiyorum. Var mı birini sevmek gibisi. Sevmenin sana hissettirdiği şeyleri başka hangi duygu hissettirebilir.
Heyecan hissi bambaşka. Sevilmek olacaksa eğer, karşılıklı olmalı. Çünkü senin sevmediğin biri seni seviyorsa, sen karşındakinden daha fazla acı çekersin Sahram. Bu arada sağolasın Yine beklerim!

Genişletmek için tıklayın...

nazenin dediki:

Tesekkur ederim bitanemm
İki turlu de acı cekiyorsn ama peki sevdigin için kocaman fedakarlıklar yapmak doğru mu sence haketsin yada haketmesin sevgi illaki fedakarlıkla mi beslenir

Tamam bu sondu çıkıyorum bu mevzudan

Biseye aşırı zaafın var mı şu olursa asla dayanamam dediğin
Çok sakin sabirli saygılı seviyeli bi duruşa sahipsin tam bir hanfendi ama bi o kadar da hırçın olaylar karşısında da aynı sakinliği korur musun yoksa ani çıkışların var mıdır
müzik dinlemeyi çok seviyorsun bu aralr en çok hangi müzikte takılı kaldın bi de var mıdır ah ulan hayat gibisinden önerebilecegin bi şarkı içime sinen bi tane bulamadım kaç gundur

Genişletmek için tıklayın...

Acı çekmek hayatın kanunu bal peteğim. Bence öyle kocaman kocaman şeyler pek hoş değil. Zaten, kocaman kocaman şeylere gerek bile yok. (Bana göre, benim için, bence.) Öyle ufak şeyler olmalı ki, geriye dönüp baktığında, gözlerindeki ışıltı ile tebessüm etmelisin. Hafiften burmalı içini.
Büyük şeyler büyük acılar doğurur. Fedakarlık var, fedakarlık var. Sen sevdiğin için aileni bırakıp gitsen, yani sevdiğin kişiyi seçsen (mesela yani!) buradaki fedakarlık sadece acı getirir. Neyse.
Sevgi fedakarlıkla falan beslenmez.
Zaaflarım var tabii ama bu hangi konuda, yiyecek bir şeyler mi, yoksa nedir yani Sahram şu soruya bir açıklık getir hele bakayım...
Güzel düşüncelerin için teşekkür ediyorum. Ben olaylar karşısında her zaman sakinliğimi korurum. Ama aynı olayı farklı şekillerde önüme ısıtıp ısıtıp getirdiler mi ben en ala kasırgalara bile taş çıkartırım, bkz;bugün.
Yani zurnalar vardır ve onlardan hep hoş sesler çıkmazz.
Alisia & Konstantin - Ne Si Ti
TEDI ALEKSANDROVA FT BORIS DALI - KVO STAVA TUKA
Yoldayken 2 aydır bunları dinliyorum en çok. Evde dinlediklerim başka.

_nehir_ dediki:

Hoşgeldin koltuğuna )
Sorayım mı ben de birkaç soru
İlk olarak yolladığım kitapları beğendin mi, içlerinde özellikle ilgini çeken bir konu oldu mu?
İkinci olarak blog hesabın var mı, tumblr vs. kullanıyor musun?
Bir de; birinin hayatını yaşamak istesen ya da tekrar dünyaya gelsen kim olurdun?
Şimdilik bu kadar keyifli haftalar sana

Genişletmek için tıklayın...

İşte buralarda görmek istediğim bir isim. Hoşgeldin sende Nehir.
Senin soruların zor ama bakalım yapabilecek miyim hocam.
12 saat çalışan biri olarak (savunmaya bakınız.) henüz kitaplara bakamadım. İnan hiç zamanım olmuyor. Eve gel, yemekti, evde olan işler falandı derken bir bakıyorum sabah oluyor be tatlım. En kısa zamanda bakmaya çalışacağım. Tumblr kullanıyorum, içerik paylaşımı yapmıyorum.
Birini baz almak istemiyorum açıkçası çünkü, kader kısmet. Beni çok üzecek bir soru sordun ya sen balkız. Şöyle bir portre çizeyim sana. Ben 2013te mezun oldum. 2013ten beride çalışıyorum ara vermeden. Ben en büyük hatayı çalışma hayatını güzel sanarak yapmışım. Okulu sevmeyerek. Okula gitmeyerek. Derslerime çalışmayarak. Ben çok hayal kurdum, hiçbiri olmadı. Ben büyük bir iş kadını olmak isterken, belki daha yolun başıda olsa, olamadım yani. Amelelik yapmaktan başka birşey değil bu. Ben yurtdışı eğitimi falan istiyordum. Olmadı nasip değilmiş. Yani sadede gelecek olursam, bir daha dünyaya gelsem Kraliçe Elizabeth olarak gelirdim herhalde. Ya da gelmek isterdim diyelim.
Bu kadarla kalmayasın inşAllah. Bu soruyla yarama tuz basıp beni ağlatmış olsanda, ben gene görmek isterim buralarda seni canım hemşom. Öptüm.

kAşİf dediki:

koltuğa hoş geldin.. soru sormak için daha sonra uğrayacağım..

Genişletmek için tıklayın...

Hoşbulduk kaşif. Soru sormak için uğrayacağım deyip kaçıp gidenlerden olma sakın ben gibi.

bivatandaş dediki:

hırçın olduğunu kabul ediyormusun

Genişletmek için tıklayın...

dderya dediki:

Kıyafetlerini seçerken nelere dikkat edersin kuzum? Nasıl giyinirsin?
Kış giysileri mi daha çok hoşuna gider, yaz giysileri mi?

sen de benim gibi rimelsiz dışarı çıkamayan kızlardan mısın?

Saçlarını hiç boyattın mı?
Beyazlarsa ne renge boyatırdın?

Genişletmek için tıklayın...

Kıyafetlerimi seçerken "rahat" olmasına dikkat ederim en çok. Çok şık ama çok rahatsızlık veren şeyler giymem. Giymemeye çalışırım mecbur kalmadıkça. Yerine göre giyinmek tabii önemli ama bence insan her zaman "rahat" olmalı. Kıyafetim rahat olacak ki bende rahat olabileyim. Bence herkes her zaman pijama giymeli!
Kış giysilerini çok severim ben o paltolar, deri ceketler, rengarenk bereler, çizmeler, çok hoşuma gidiyor. Ama yazında giyinmek zor olmadığından kararsız kaldım şimdi, "her zamanki gibi..." İlkbahar demek istiyorum ya. Şıklarda yoktu ama olsun.
Rimel kadının silahıdır, lakin ben her sabah o vakti yaratamıyorum be tatlım...
Saçlarımı hiç boyatmadım.
Beyazlarsa, muhtemelen şuanki rengine yakın bir rengi bulmam gerekecek.

_nehir_ dediki:

Üzüldüm ama şimdi keşke deşmeseydim. Okulunun üstünden fazla zaman geçmemiş niye tekrar hazırlanmıyorsun sınavlara? En kötü ihtimal 2 yıllık bir yer kazanırsın sonra dgs ile 4 yıllığa geçersin. Ya da hem çalışıp hem okumak istiyorsan açıkögretim de düşünebilirsin. Dersler ağır değil fazla zorlamaz seni, kimler kimler okuyor.. İş kadını olma fikri evet kulağa hoş geliyor ama ondan önce hangi alana yönelmek istediğine karar vermen lazım. İlgin hangi alanlarda, neyi güzel yaparsın, severek çalışabileceğini düşündüğün alan ne? İşinde gerçekten iyi olduğun zaman bir şekilde yolunu buluyorsun. En zengin iş adamları arasında üniversite okumamış bir sürü ünlü isim var..

Genişletmek için tıklayın...

Bazen hayat sana iki yol sunar, ve senin sadece birini seçme şansın vardır. Birini seçtiğin zaman diğerine veda etmek zorunda kalırsın. Ama mecbur kalırsın ama başka bir şey.
Birçok şeye ilgim ve alakam var aslında, bir çok alan söyleyebilirim sana, şuanki mesleğimi severek yapsamda artık bıçağı mıçağı duvarlara fırlatasım geliyor. Yani demem o ki, benimkisi kararsızlık, çaresizlik, tükenmişlik, hmm ne söylesem de anlatsam tamamen bir "ezik, özgüvensiz" olduğumdan dolayı OLMUYOR/muş gibi oluyor. Kaderime terk edin beni, ben sadece "huzurlu" olmak istiyorum Nehir, hiçbir şey istemiyorum inan... Ama, o bile olmuyorsa?! Unut gitsin... Bunlarda dönüp baktığımda ah çekeceğim bir anım olarak kalacak eminim ki.

KıRMıZı dediki:

Koltuğun hayırlı olsun ama sende şanslılardansın soru soracak vaktim yok maalesef

Genişletmek için tıklayın...

Kırmızım teşekkürler tatlım, şanssız sayıyorum kendimi bu konuda bilesin... Yine de beklerim bir kaç bir şey senden...