ÖLÜM
Ölüm çevresinde birçok inanma, âdet,töre, tören, ayin, kalıp davranış,işler kümelenmektedir. ölüm çevresinde kümelenen ve ölüyle toplum üyelerini kuşatan bu inanmalar, âdetler, işlemler, törenler ve kalıp davranışlar üç grupta toplanmaktadır.
A- Ölüm Öncesi
l- Ölümü Düşündüren Belirtiler:
Tekirdağ inanmalarında bir takım davranışlar olaylar, sesler, rüyalar,
alışılmamış durumlar ölüm işareti, ölümün ön belirtisi olarak yorumlanır.
Başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz.
1- Bir evin üstünde baykuş öterse, o evden ölü çıkacağına inanılır.
2- Gökyüzünde bir yıldız kaydığında bir insanın öldüğüne inanılır.
3- Bir kimse rüyasında canlı bir yılanı, ayaklarının altında görürse o
kimsenin en çok kırk gün yaşayacağına inanılır.
4- Bir insan rüyada birini çıplak görürse o insanın öleceğine inanılır.
5- Evin penceresine bir kuş konup gagasıyla camı tıklatırsa o evden
ölü çıkacağına inanılır.
6- Köpeğin uzun uzun uluduğu evden ölü çıkacağına inanılır.
7- Evde gece ıslık çalınırsa o evden ölü çıkacağına inanılır.
8- Cenazeyi taşıyan araba gıcırdarsa, bir haftaya kadar cenaze
evinden ölü çıkacağına inanılır.
9- Tavan çatırdayınca o evden ölü çıkacağına inanılır.
10- Rüyada kara toprak görülürse, aileden veya tanıdıklardan birinin
öleceğine inanılır.
11- Gözleri devamlı yere bakan hastanın öleceğine inanır.
12- Alışılmamış bir biçimde evde eşyalar gıcırdar, kırılır yere
düşerse o evden ölü çıkacağına inanılır.
13-Beklenmedik bir rüzgar, gök gürültüsüyle pencereler açılırsa
ölüm habercisi olarak yorumlanır.
14-Çocuklar ulur gibi uzun uzun ağlarsa hayra yorulmaz, ölüm
habercisi olarak düşünülür.
15- Rüyada denizde boğulmak, yılan sokması, ağaçların devrilmesi,
kara kazan görmek ölüm habercisi olarak yorumlanır.
16- Rüyada Azrail görme, kutsal birinin çağırması ölüp dirilme ölüm
habercisi olarak yorumlanır.
17- Horozun ve bazı hayvanların zamansız ötmeleri ölüm habercisi
olarak yorumlanır.
18- Uzun süre hasta olan hastanın birden iyileşmesi ölüm habercisi,
ölüm öncesi hoşluk olarak yorumlanır.
2- Ölümden Kaçınma İşlemleri:
Tekirdağ'da ölümü hatırlatan, ölüme ön belirti sayılan yerine
getirilmediğinde ölüm getireceğine inanılan bir takım işlemler ve davranışlar
vardır. Başlıcalarını şöylece sıralayabiliriz.
1- Ölü evinde yemekler dökülür, su dolu kaplar boşaltılır.
2- Ölü yıkandıktan sonra su ısıtılan kazan ters çevrilir.
3- Ölü suyunu ısıtan ateş su dökülerek söndürülmez : Kendi halinde
sönmesi beklenir.
4- Mezarlık dönüşü geri bakılmaz.
5- Makasın ağzı açıksa kapatılır, ayakkabılar ters dönmüşse
düzeltilir.
6- Çocuk geri geri giderse durdurulur, hayra yorulmaz.
7- Bir evden arka arkaya iki ölü çıkarsa üçüncü ölüm olmaması için
kurban kesilir.
8- Ölüm cumartesi günü olduysa bir yıla kadar ikinci ölüm olmasın
diye kurban kesilir.
Ölüm Sırası
1- Ölümün Duyurulması:
Ölüm duyulunca komşular ölü evinde toplanarak ölenin yakınlarının acıları paylaşırlar. Ölüm uzaktaki akraba ve yakınlara duyurulur. Son yıllarda belediye hoparlörüyle duyurulur. Camide selâsı verilir. Eskiden ölümü duyurmak için tellal bağırtılırmış. Ölüm sonrası ölünün ayakkabıları sokak kapısının önüne konur. Bunu görenler evde ölü olduğunu anlarlar. Ayakkabılar biri alıncaya kadar durur.
2- Ölüm Anı:
Bir kişinin öleceği anlaşıldığı zaman sağ tarafa çevrilir. Kuran okunur. Hastaya tövbe getirtilir, tekbir alınır, ezan verilir. Ağzına sık sık pamukla zemzem suyu verilir. Hasta ölünce, çenesi çekilir, tülbentle sıkılır. Elbiseleri çıkartılıp yere temiz bir yatağa yatırılır. Göz kapakları kapatılır. Üzerine temiz bir örtü örtülür. Başı kıble yönüne çevrilir. Eller göbek üstüne konur. Ölünün karnının üstüne, içine şeytan girmesin, ardından birini götürmesin, şişmesin diye bıçak, demir, makas vb. konur. Ruhu, Azrail çıksın, melekler girsin diye pencereler açılır. Ayak başparmakları birbirine bağlanır. Takma dişleri varsa alınır. Ölüm anında ayak ucunda ezan okunur. Ölünün bütün çamaşırları yıkanır fakire verilir.
3- Ölünün Gömülmeye Hazırlanışı:
Ölüyü gömme için gerek dini gerekse geleneksel bakımdan hazırlıklar yapılır. Bu hazırlık üç önemli işlemden oluşur, l)Yıkama 2) Kefenleme 3) Cenaze namazı. Her üç işlemin çevresinde dinsel olayların yanı sıra geleneksel âdet ve inanmalar da kümelenmekte bunlar çoğu zaman da ön plana geçmektedir. Ölüyü yıkayıcılar yıkar. Son yıllarda ölüler gasılhanelerde yıkanmaktadır. Gasılhanenin olmadığı yerlerde genellikle bahçede bir yıkama yeri yapılır. Tekirdağ'da ölü yıkama sırasında değişik âdetler vardır. Bir kaçını sıralayalım. Ölü yıkanırken ayak ucuna bir fincan tuz, bir tas un konur. Eğer ölü yaralanarak öldüyse yıkandıktan sonra yanına 40 adet çörekotu konur. Gözlerine ve parmak aralarına pamuk, buhur konur. Kefen bıçakla biçilir. Ölünün yıkandığı yere ışık ve ibrik konur. Bazı köylerde ölen kişi erkekse şapkası, kadınsa eşarbı ocakta yakılır, bunun külü yıkama suyuna atılır. Tütsü yakılır. Ölünün kefenlenme işlemi İslam geleneğine göre yapılır. Kefenlendikten sonra tabuta konularak cenaze namazının kılınacağı yere
götürülerek musalla taşına konur. Cenaze namazı kılınır. Mezarlığa götürülerek gömülür
C- Ölüm Sonrası:
Tekirdağ'da ölenin dinsel törenle ve yemekle anıldığı belli günler vardır. Bunlar kırkıncı ve elli ikinci günleriyle, yılıdır. Az olmakla birlikte 22 üçü ve yedisi de anılır. Belirli sayılarla karşılanan bu tür günler, söz konusu sayılara kazandırılmış olan dinsel, büyüsel ve geleneksel niteliklerden dolayı önemsenmişler, giderek bir takım âdetlerin bünyelerine ana öğe olarak yerleşmişlerdir (Örnek, 1995:220). Ölümden sonra kırkıncı günde mevlit okutulur, hatim indirilir, yasin okunur. Bazı köylerde ölünün kırkıncı gününde 41 taş okunur. Bu taşlar mezarına konur. Servi ağacı dikilir. 52.gün mevlit okutulur. Yasin okunur. Ölü yemeği ölenin ruhu ve canı için verilir. Bunlar bir yanıyla törenseldir. Dinsel kural ve işlemlerin yanı sıra geleneksel
olanların da yerine l getirilmesi beklenir. Tekirdağ Taşumurca köyünde ölü yemeği ölü gömüldükten sonra mezarlıkta yenir. Mezarlığı gelip törene katılanlar için sofra kurulur. Yiyecekler peynir, helva ve ekmektir.
Tekirdağ'da ölünün arkasından yas tutulur. Bu süreyi dinsel, geleneksel ve toplumsal etmenler belirler. Yas ölenin yakınlığına ölüm biçimine, yaşına, ölümün sıralı olup olmamasına ve başsağlığına gelenlere göre belirlenir. Baş sağlığına gelindiği sürece ölünün yakınları eski düzenlerine dönmezler. Bu süre içinde bazı şeylerden kaçınılır. Bunlardan bir kaçını şöylece sıralayabiliriz. Renkli süslü giysiler giyilmez, eğlencelere katılınmaz. Makyaj yapılmaz. Varsa düğün sünnet, nişan ertelenir veya törensiz yapılır. Yasta evde beklenir. Ölünün ardından şerbet yapılır, para dağıtılır.
YÖRESEL YEMEKLER:
Geleneksel Tekirdağ yemekleri arasında bulama, çeneçarpan çorbası, cıllık, elbesan tava, gülbarak böreği, höşmelim, hakuk, kalle, kodrul, mangır, papaz mancası, pireşe, şaraşura, yoğurtlu borani, zennik belli başlılarıdır. Her yıl "Turizm Haftası"nda, ilin geleneksel mutfağını yaşatmak amacıyla İl Turizm Tanıtma Derneği'nce yemek yarışması düzenlenmektedir. Şarköy-Mürfte'de üretilen üzümlerden şarap yapılmaktadır.
YÖRESEL GİYİM:
Adet, gelenek ve göreneklerin çoğu muhafaza edilmekle birlikte Tekirdağ ve yöresinde geleneksel giysiler, çevre şartlarına, sosyal ve ekonomik duruma göre farklılıklar göstermekte ve giderek yerini modern giysilere bırakmaktadır. Günümüzde ancak belirli günlerde görülebilecek geleneksel giysiler şöyledir.
Kadın Giyimi
Grep: a) Buna yazma, çember, tülbent, şami, kıvrak, tartma ve vala da denir. b) Kare biçimindedir. Kenarları iğne oyaları, boncuk oyaları, çeşitli motifler, tığ işi oyaları, şakırdaklı kağıttan yapılmış oyalar, mekik oyaları ile süslenir. c) Genellikle ipek cinsi kumaşlardan yapılır. g) Genellikle beyaz renklidir, bazen renkli ve desenli olur. Günümüzde de kullanılan bir baş örtüsüdür.
Fistan:a) Buna mistan da denir. b) Bugünkü gömlek görevini yapar, şalvarın üstüne giyilir. c) Şile bezinden. Basmadan divitinden yapılır, önü düğmelidir. d) İşlemeli ve işlemesizdir.
Cepken: a) Gömleğin üzerine giyilir, yelek de denir. b) Saten yada ipekten yapılır, alıcı renklerle süslenir, ön kısmı işlemeli olanları da vardır. Bazıları sırmalarla süslenir.
Şalvar: a) Desenli yada düz renkte olup, ayağa giyilir. b) Yünlü dokuma kumaşlardan, desenli basmalardan, satenlerden yapılır. Genellikle büyük çiçekli kumaşlar seçilir. c) Parçaları dar, ağı mümkün olduğu kadar kısadır. d) Belli uçları işlenmiş uçkurlarla sıkılır.
Bindallı: a) Genellikle kadifeden yapılır. b) Hemen hemen ayaklara kadar uzundur, üzeri simle işlidir. Genellikle düğün ve bayramlarda giyilir.
Kuşak: a) Buna uçkur da denir. b) Şalvarın beline geçilir, lastik görevini yapar, iki ucunda çeşitli işlemeler vardır. Bel iyice sıkıldıktan sonra işlemeleri görülecek şekilde yandan sarkıtılır.
Hırka: a) Pamukludan yapılır. b) Mintanın üzerine giyilir, kadifeden de yapılır.
Peşli: a) Beli kuşaklı olup, tüm bedeni örten, ayaklara kadar uzun entari (elbise) dir.
Kırmalı Entari: a) Beli lastikli olup, tüm bedeni örter. b) Pamukludan yapılır.
Çetik: a) Buna terlik de denir. b) Çeşitli motiflerle süslenerek yünden örülür. Bazen yapağından da örülür.
Çorap: a) Çetiğe benzer, fakat ondan daha uzundur, diz altına kadar çıkar. b) Şasonda denir. c) Genellikle yapaktan yapılır, düz ve sade olanları olduğu gibi süslü ve motifli olanları da vardır.
Ferace: a) Siyah düz kumaştan yapılır. b) Arkalığı bele kadar gelir, bu aralık arkadan başın üzerine atılır.
Şalta: a) Bele kadar sıkı kollu, yakasız, önü iliksiz bir giysidir. Omuzdan kol ağzına kadar uzunlamasına gider. Etekleri kaytanlıdır.
Çarık: a) Genellikle manda derisinden yapılır. Ucu sivri ve iple bağlıdır. b) Urgani denilen ayakkabılarda giyilir. c) Nalın veya takunya adı verilen, tahtadan yapılan ayakkabılar da giyilir. c) Özel günlerde kalaş kundura adındaki ayakkabılar giyilir.
Para Kesesi:Tel ile kalıptanla işlenerek yapılan kese.
Ziynet Eşyaları: a) Renkli kurdelaya geçirilmiş altınlar boyna takılır. b) İnci boncuklar, nar taneleri (üçgen boncuklar) boyunlarına ve kollarına mavi boncuklar takılır.
Yağlık: a) Uçları işlidir. B) Şalvarın üzerine takılır.Fıta: a) Kadınların iş yaparken giydikleri giysidir. b) Sık dokunmuş bir önlüktür, hota da denir. c) Genellikle düğünlerde iş yaparken bu önlükler bağlanır.
Üç Etek: a) Etekleri üç ayrı pile şeklindedir. Parça parça göründüğü için bu ismi alır.
Mendil: a) Ucu işlemelidir. Beyaz rengi yanında diğer renklerde olanlarda olanları da vardır. b) Boyna bağlanır.
Kalaş Kundura: Çok sert bir ayakkabıdır.
Erkek Giyimi
Başa giyilenler:a) Sarık: Şapkanın üstüne sarılır, sarı renkli büyük, kare biçimindedir. Birbuçuk metre uzunluğundadır. Kenarlarına sim geçirilmiş uçları püskülüdür.
b) Fes: Koyu kırmızı renkte, uçları püskülüdür. Silindir biçiminde etrafı biyelidir.
c) Tata: Başa bağlanan her günlük şapkadır. Kıra giderken giyilir.
Boyna Bağlananlar: a) Mendil: Dört köşeli telle yahut kılabadanla işlenmiştir ve beyaz renklidir. Ekoseli olanları da vardır.
b) Çevre: Beyaz ve dört ucu işlenmiş, kare şeklindedir. Uçları gergefte işlenir.
Yağlık: a) Tek ucu işlenmiştir. b) Bezden yapılır.
Gömlek: a) Beyaz amerikan bezinden yapılır. Geniş kollu uçları, yaka kenarları etekleri oyalanmıştır.
b) Ceketin içine giyilir mitan da denir.
c) Ketenden ve dokumadan da yapılır.
Cepken: a) Yelek biçiminde basmadan içi astarlı olarak yapılır, içine pamuk doldurulur, şalta adı da verilir.
b) Ceketin içine giyilir, sırmayla da işlenir.
c) Kolları tek katlı ve işlemelidir. Önü çaprazlıdır.
Potur:
a) Çuhadan yapılmış, kaytanlı pantolondur.
b) Yukarı kısmı geniş olup paçalara doğru daralır.
c) Genellikle siyah ve laciverttir.
d) Genellikle dokuma kumaşlardan yapılarak boyanır.
e) Poturun uçkurluğuna uçkur geçirilir, iki ucu yandan sarkıtılır. Poturun dizden aşağı tarafı düğmelidir.
Uçkur: Patiskadan yada yapağından dokunarak yapılır.
Kuşak: 2-3 metre boyunda genellikle kırmızı renkte olup, bele dolanır. 30-40 cm. genişliğindedir.
Palto: Buna gocuk ismi de verilir. İçi genellikle tüylü olur.
Çorap: Yünden veya yapağıdan elde örülerek yapılar. Sade olanları yanında süslü motifli olanlar daha çok kullanılır.
Ayakkabılar:
a)Tulumbacı: Hayvan derisinden yapılır. Deri birkaç kat üst üste getirilerek taban kısmı yapılır, üst kısmı ise tek bir kat deriden yapılır. Bu ayakkabılar kış için kullanılır.
b)Çarık: Bir tek kat hayvan derisinden yapılır. İple ayağa sıkıca bağlanır. Genelikle yazın tarlaya giderken giyilir. Bunlardan başka mes ve çizme de giyilir.
Para Kesesi: Meşinden ya da bezden yapılır. Ağzından bir ip geçirilerek büzülür. Meşinden olanların ise ağzına çıt çıt dikilir.
HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:
Tekirdağ halk oyunlarının bazıları şunlardır: Tekirdağ karşılaması, Kampana, Ali Paşa, Debreli Hasan, Kara Yusuf, Karaçalı, Kasap, Yeşillim, Lambada Şişesiz Yanmaz mı, Gülo, Nazife Hanım, Dumanda Bastı Dağları, Fasülye, Bahçelerde Börülce. Tekirdağ halk oyunlarından başka seyirlik oyunları dediğimiz ve kadınların kendi aralarında yöresel toplantı ve nişan törenlerinde oynadıkları oyunlar vardır. Bunlar da; Ahret ana, Oyna Padiş, Osman'ın Naciyesi, İlk Kocam Oyunu, Yüzük Saklamaca, Leylek Oyunu, Elmacı Kadın, Ana Beni Eversene vb.
NELERİ İLE ÜNLÜ:
Şarköy Üzümü ve Şarabı, Tekirdağ Rakısı, Ayçiçeği, Tekirdağ Köftesi, Rakoçzi Müzesi, Rüstempaşa Camii
İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?
Adını, kıyı boyunca uzanan Tekirdağlarından almıştır.