55 - Samsun

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Bafra İlçesi

Bafra Samsun ilinin en büyük ilçesidir. Bafra ovasında ki konumundan dolayı verimli olan toprakları ile tanılır.

Bafra Karadeniz'e 20 km. uzaklıkta, denizden yüksekliği 20 m olan ve Kızılırmak'ın biriktirdiği birikinti ovası üzerinde kurulmuş; bir ilçemizdir. İlçe doğusunda ve kuzeyinde Karadeniz, batısında Alaçam, güneyinde Kavak ilçeleriyle çevrilmiştir. Yüz ölçümü 175.000 hektar. Samsun'a uzaklığı 51 km. dir.

Kızılırmak deltasını kaplayan Bafra ovası güneyde dağlarla çevrilidir. Bunlardan en yükseği 1224 m ile Nebyan dağıdır. Bu dağlar Canik Dağlarının uzantılarıdır. Bafra'nın en büyük, Türkiye'nin ise en uzun akarsuyu Kızılırmak bu dağları derin bir vadi ile geçerek ovaya ulaşır. Bafra ovası tamamen Kızılırmak tarafından oluşturulmuştur. Irmağın denize yakın kısımlarında birçok göl oluşturmuştur. Nebyan dağının etekleri ise yayla durumundadır.

Kızılırmak'ın uzunluğu 1151 km'dir. Sivas'taki Kızıl Dağ'dan doğar, Orta Anadolu'da geniş bir yay çizerek Bafra'dan denize dökülür. En çok Nisan ve Temmuz dönemlerinde su taşır.

Kızılırmak'ın denize döküldüğü yerde oluşmuş göller, ırmağın her iki yakasında da yer alır. Batıdaki göl Karaboğaz, Doğudaki ise balık gölleridir. Doğu yakada yer alan göllerin başlıcaları şunlardır; Dutdibi, Liman, Hayırlı, Çernek, Uzungöl, Tombul göl, İnce göl. Göllerin çevresi sazlık ve bataklıktır. Ancak , ormanlık alanlar da göze çarpar. Ekonomik Yapısı


İlçemiz nüfusunun % 50 ye yakını, son yıllarda görülen kalkınma ve sanayileşme çabalarına rağmen, kırsal kesimde yaşamaktadır. Tarım ve hayvancılık sektörü toplam istihdamın büyük bir kısmına iş alanı olma özelliğini sürdürmektedir.

Şehir nüfusu da yine büyük oranda tarımsal faaliyet ile ilgili bulunmakta, dolaysı ile tarımsal üretim, toplam üretim içindeki ağırlığını korumaktadır.

Tarım sektörü; temel gıda maddeleri üretimi ile beslenme sorununun çözümünde, yeterli sermaye oluşumu ile diğer sektörlerin sermaye yapılarının oluşmasında, tarımsal ürünlere dayalı diğer sanayi kollarına hammadde temininde, yurt dışına ihracat imkanı ile döviz girdisi teminine, ilgili olduğu tarım alet- makineleri, ilaç sanayisinin gelişmesinde ve yurt içindeki bölgeler arası kalkınmışlık farklarının ortadan kaldırmasında önemli fonksiyonları üstlenmiş ana üretim sektörlerden biridir.

Ülkemiz tarım ülkesi olarak bilinmesine rağmen, son zamanlarda görülen yoğun ve bilinçsiz tarımsal üretim uygulamaları, veraset yoluyla toprağın parçalanması gibi sebeplerle bu özelliğini kaybetmekte ve bazı tarımsal ürünleri ithal etmektedir. İlçemizde çiftçi ailelerin kullandığı toprak büyüklüğü genellikle küçük aile işletmesi ölçüsünde olup, ortalama 1-50 dekar arasındadır.bu arazi ölçeğine sahip çiftçi sayısı, toplam aile sayısının %90 ı oluşturmaktadır. Bu kişilerin sahip oldukları arazi miktarları toplam tarım arazisinin % 65 ı dır

İlçede hakim rüzgarlar genellikle mevsimlere göre farklılıklar gösterir. Yaz mevsiminde Karadeniz Bölgesinde mevzii yüksek basınç, Anadolu'da ise mevzii bir alçak basınç merkezi meydana gelir. Dolayısıyla Karadeniz'den antisiklon merkezine doğru akan rüzgarlar oluşur, ve bunlar Kuzey-Doğu ve Kuzey-Batı rüzgarlarıdır. Kış mevsiminde ise geçici alçak basınç merkezlerini etkisi altındadır. İlçede güney-batı ve Güney yönlerinden esen kuru ve sıcak rüzgarlar, ilçede bulunanan nemi azaltırlar.

İlçenin nisbi nem ortalaması % 73'dür. Özellikle Nisan ve Mayıs aylarında bu rakam ortalama % 77-79'a ulaşır. Aralık ayında ise % 65'e düşer. İlçenin mutlak nemi ise yılda ortalama 5.0 gramdır. Mutlak nem sıcaklıkla doğru orantılı olduğundan yaz aylarında en yüksek değeri bulur.

İlçeye en fazla yağış Kasım ayında, en az yağış ise Mayıs ayında düşer. Yıllık ortalama yağış miktarı 700 mm. civarındadır. Yağışlı gün sayısı ortalama 100 dolayındadır.

İlçenin tarihi M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzanmaktadır. İkiztepe ören yerinde yapılan araştırmalarda Kalkolitik Döneme (M.Ö. 5000-4000) ait yerleşmelerin izine rastlanmıştır. İkiztepe ören yerinde İ.Ö. 4000 yıllarından İ.Ö. 1700 yıllarına kadar 2300 yıl boyunca sürekli yerleşim yapıldığı anlaşılmıştır. Burada Eski Tunç Çağı (M.Ö. 3000-2000) ve Erken Hitit (M.Ö. 1900-1800) dönemi kültürlerinin izlerinin taşıyan çok sayıda eser ve kalıntı bulunmuştur. M.Ö. 670 yıllarında Paflogonların'da Kızılırmak vadisinde yaşadıkları bilinmektedir.M.Ö. 6. yy'da Lidyalıların eline geçen bölgeyi M.Ö. 546 da Persler istila etmiştir. İkiztepede Helenistik döneme (M.Ö. 330-30) ait bir anıt mezarda bulunmaktadır. Bu bölge M.Ö. 47'de önce Roma, sonrada Bizans egemenliğine girmiştir. 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçukluların eline geçen Bafra'ya 1214 yılında Anadolu Selçuklu Hükümdarı İzzettin Keykuvas Türkmen aşiretlerini yerleştirmiştir. 1243'de başlayan Moğol istilaları Selçuklu İmparatorluğunun yıkılması ve Türk beyliklerinin kurulmaya başlamasına neden olmuştur. İşte bu dönemde bölgede küçük bir Selçuklu beyliği olan Bafra Beyliği kurulmuştur. 1460'da ise Bafra Osmanlı hakimiyetine girmiştir.

Bafra İlçesi Osmanlı İmparatorluğu devrinde Trabzon iline bağlı Canik Sancağına ait bir yerdi. Hangi tarihte kaza merkezi olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Salname kayıtların göre 1854 yılı sonlarında kaza merkezi olduğu anlaşılmaktadır. İmparatorluk zamanında 1876 harbinden sonra Kırım'dan Bafra'ya çok sayıda Türk gelmiştir. Daha sonraları çıkan Balkan ve I. Dünya savaşları Türk halkının azalıp, fakirleşmesinin, azınlık olmalarına rağmen Rum ve Ermenilerin iktisadi hayatı ellerine geçirip zenginleşmelerini sağlamıştır. Bundan dolayı cesaretlenerek Rum- Pontus imparatorluğunu kurma hevesine kapılan Ermeni ve Rumlar mavri mira cemiyetini kurmuşlardır. Fakat 1919'da Milli Mücadelenin başlamasıyla bu amaçları gerçekleşmemiş, daha sonra Batı Trakya'daki Türklerle değiştirilmişlerdir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Ayvacık İlçesi


Ayvacık, Samsun ilinin bir ilçesidir. İlçe merkezinde Yeşilırmak üzerine kurulmuş Suat Uğurlu Barajı Gölü ile iki kısma ayrılmıştır. İlçenin güneyinde, Erbaa yolu boyunca Hasan Uğurlu Barajı Gölü yine ilçeyi iki parçaya ayırmaktadır.

Samsun'un Çarşamba ilçesinden güneydeki Çarşamba Şeker Fabrikası istikametindeki karayoluyla Samsun'a ve sahile, henüz yapım aşamasında olan güney yoluyla da Tokat'ın Erbaa ilçesine ve iç bölgelere bağlanmıştır.

Samsun'dan Ayvacık'a ve Çarşamba'dan Ayvacık'a saatbaşı minibüs mevcuttur. Yine çevre köylerle ulaşım minibüs veya motorlu kayık veya feribotla yapılmaktadır.

İlçede esas gelir kaynağı fındık, mısır ve buğday tarımı,az oranda büyük ve küçük baş hayvancılık, balıkçılıktır. Bunun yanısıra ilçe erkekleri çoğu zaman inşaat işleri için başka şehirlerde çalışmaktadır. Ayvacık'ta bulunan Hasan Uğurlu ve Suat Uğurlu Baraj Gölleri ilçeye harika bir doğal güzellik vermektedir. İlçe dağ sıralarının ortasında Yeşilırmak vadisinde bulunan gölüyle turistik bir cazibeye sahipse de ne yazık ki yatırım eksikliği nedeniyle bu potansiyel yeteri kadar değerlendirilememektedir.

Ayvacık, Samsun ilinin bir ilçesidir. Kaymakamlık, Belediye, Milli Eğitim Müdürlüğü, İnsan Hakları Masası, Tüketici Hakları Masası, Sağlık Grup Başkanlığı, Zabıta Amirliği, Diyanet, Mal Müdürlüğü, Jandarma ve Polis Karakolu mevcuttur. İlçede Tarım Kredi Kooperatifi, İcra Müdürlüğü ve Noter de bulunmaktadır

Ayvacık'ta Ayvacık Devlet Hastahanesi ve bir çok sağlık ocakları bulunmaktadır. İlçe, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastahanesi' ne bir saat, Samsun Devlet Hastahanesi'ne 45 dakika, Çarşamba Devlet Hastahanesi'ne 30 dakikalık mesafededir.

İlçede sadece TC Ziraat Bankası'nın bir şubesi ve bir Vakıfbank bankomatı mevcuttur.

İlçenin Adliye'si 2004 yılında tasarruf tedbirleri nedeniye kapatılmıştır. İlçede asayiş Jandarma tarafından Nisan 2007 tarihine kadar sağlanmış, Nisan 2007 tarihinde ise Ayvacık'ta ilk Polis Karakolu açılmıştır. Köylerde asayiş yine jandarma tarafından sağlanmaktadır. Ayvacık, hint keneviri, odun kaçakçılığı, darp ve nadiren kız kaçırma ve cinayet haricinde herhangi bir soruna sahip değidir. İlçede yankesicilik, hırsızlık, kapkaç, politik amaçlı suç ve aylemler, yasadışı bölücü faaliyet ve gruplar görülmemiştir. Oldukça güvenli bölgeler arasındadır.

İlçede yeterli sayıda ilk oğretim okulu mevcuttur. Okul açılamayacak kadar az öğrenci olan bölgelerde eğitim taşımalı olarak verilmektedir. İlçe merkezinde bir adet Pansiyonlu İlk Öğretim Okulu ve özel bir erkek öğrenci yurdu mevcuttur. Ayvacık Çok Proğramlı Lisesi, öğrencilere lise eğitimi vermektedir.

İlçede tüm etkinliklerin yapıldığı Galip Öztürk stadı bulunmaktadır. Belediye veya kaymakamlık tarafından düzenlenen festivaller halkı bir araya getirmektedir. Ayvacıkspor ilçenin gururudur.

Ayvacık, bakir doğası ve misafirperver halkıyla her turistin seveceği doğal bir turizm alanıdır. Trekking, offroad, bisiklet, yürüyüş, balık tutma gibi aktiviteler için oldukça müsaittir. İlçede günübirlik gezilerde baraj gölü çevresindeki balık ve et lokantaları tercih edilebilir. Lokantalar sıhhi ve emin bir aile ortamı sunar. Konaklama içi ise Öğretmen evi, TEDAŞ misafirhanesi mevcuttur.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Ondokuzmayıs İlçesi

Ondokuzmayıs (eski adları Engiz ve Ballıca) Samsun ilinin bir ilçesidir. Ondokuzmayıs, Samsun- Sinop karayolu güzergâhında olup Samsun il merkezinin 33 km. batısındadır. 22 köyü ve 14 mahallesi bulunan Ondokuzmayıs ilçesinin nüfusu 9683'tür.

Yüz ölçümü 363 km² olan Ondokuzmayıs arazisi Bafra Ovası'nın doğu ucunu oluşturur. Karadeniz ile Canik Dağları'nın alçak tepesi arasında yer alır. Doğuda Samsun merkezi, batıda Bafra ilçesi, kuzeyde Karadeniz yer almaktadır. Tipik Karadeniz iklimi gözlemlenir.

15. yüzyılda Çelebi Mehmet döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ondokuzmayıs ilçesinin Osmanlı öncesi tarihinin Cenevizlilere dayandığı tespit edilmiştir. Beldede ilk olarak yerleşenler Orta Asya'dan göç eden Türkmenlerdir; daha sonra 1878 yılında Dağıstan ve Kuzey Kafkasya'dan gelen muhacirlerin yerleştirilmeleriyle günümüzdeki nüfus yapısı oluşmuştur.

1878 yılından sonra Dağıstan ve Kuzey Kafkasya'dan gelen muhacirlerin devlet tarafından iskân edilmeleriyle Engiz ismini alarak belediye tarihi başlamış ancak Engiz adının Türkçe olmadığı gerekçesiyle 1961 yılında değiştirilmiş ve yeni ismi "Ballıca" olmuştur. Ballıca' da 1970 yılında belediye olmuştur. 1988 yılında ilçe olarak belediye meclisi kararıyla Ondokuzmayıs ismini almıştır.

Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919 da Samsun'a adım atmasıyla Millî Mücadele hareketinin ilk eylemi burada başlamış olup bugün ilçe sınırlarının içinde bulunan Dağköy'de etkin mücadeleler verilmiş, "Fatma Çavuş" lakabıyla anılan bir kadın kahraman da ortaya çıkmıştır. Fatma Çavuş, 1963 yılında vefat etmiş olup, kabri Dağköy köyünde bulunmaktadır.

Ondokuzmayıs ilçesi önemli turistik potansiyele sahiptir. İlçe sınırları içinde bulunan Balıklı Göller'e ve Kızılırmak Deltası'nın bir bölümü turizm açısından önemli yer tutmaktadır. Burada 305 adet kuş türü yaşamını sürdürmektedir.

Ondokuzmayis sahip oldugu 22 kilometrelik sahil şeridi, temiz kumsalı, denizi ve güneşi ile yaz turizmine önemli ölçüde cevap verebilecek nitelik taşımaktadır. İlçede yaz aylarında normal nüfusun 3-4 katına çıkmakta, çok sayıda yazlıkçı burada tatil yapmaktadır. Ayrıca çadır turizmi de gelişmektedir.

Kasabanın güneyinde yemyeşil Canik Dağları başlar. Ondokuzmayıs kasabasından bu dağlarda bulunan köylere giden minibüsler kalkar. Ondokuzmayıs ilçe merkezi ile Karadeniz'in arasında; yani Ondokuzmayıs'ın kuzeyinde çok geniş sazlıklar, bataklıklar ve göllerle kaplı olan Kızılırmak Deltası vardır. Bu sulak bölgeye ve bu bölgenin içinde bulunan Balıklı Göller'e en rahat Ondokuzmayıs kasabasından ulaşılır.

Ondokuzmayıs belediyesi tarafından yaz aylarında çeşitli şenlikler ve etkinlikler tertip edilmekte olup, yoğun ilgi görmektedir.

Yörükler beldesinde bulunan tarihî hamam bölgenin tarihini yansıtan önemli eserlerden biridir.

İlçe merkezine 5 km. uzaklıkta Ondokuzmayıs Barajı'nın inşaatı devam etmektedir. Ayrıca önemli bir yere sahip olan Dereköy balıkçı limanı da Ondokuzmayıs'ta bulunmaktadır.

Ondokuzmayıs ilçesinde Karadeniz Bölgesi'nin tek sivil havacılık okulu faaliyet göstermekte olup, 1998 yılından beri her yılın ağustos ayında havacılık panayırı yapılmaktadır. İlçede bulunan havaalanına küçük uçaklar inebilmektedir.

Ancak sahil şeridinde turistik tesislere olan ihtiyaç artmaktadır.


MahaLLeLeri

* Cumhuriyet Mahallesi
* Ballıca
* Bahçelievler
* Çamlıca
* Esenyer
* İstiklal
* Karşıyaka
* Kumcağız
* Mimarsinan
* Pazar
* Yeni Mahalle
* Yeşilova
* Yukarıengiz
* Yükseliş


İlçe halkının büyük bir bölümü tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlamaktadır. Son zamanlarda halk değişik iş kollarına yönelmeye başlamıştır.

Ondokuzmayıs sahil kumu ve bir kısmına sahip olduğu Kızılırmak Deltası ile meşhurdur.

Tütün, buğday, fındık, mısır, pirinç önemli tarım ürünleri arasındadır.

Türkiye'nin en büyük ve teknik donanımlı Ballıca Sigara Fabrikası'da ilçede bulunmaktadır.

Ondokuzmayıs ilçesinde bulunan süt fabrikası ise kullanılmamaktadır.

Önemli sanayi ve iş kolları bulunmadığı için ilçede işsizlik ileri boyutlara ulaşmıştır. Ziraatla uğraşan halkın dışındaki vatandaşlar ilçe dışında iş aramaktadır.

İlçede belediye tarafından üç ayda bir yayınlanan, renkli ofset baskı bültenin yanı sıra altı adet kartpostal ve kitaplarla tanıtımı yapılmakta zaman zaman yazılı görsel basında tanıtımı sürdürülmektedir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Çarşamba İlçesi

Çarşamba, Orta Karadeniz Bölümü'nde Samsun iline bağlı olan ilçe. Merkez bucağı dışında 1 bucak; 105 köyü vardır. Merkezi Samsun'un 33 km doğusundadır.

Yeşilırmak 'ın Çarşamba ovası'na çıktığı yer yakınında, ırmağın iki yakasında kurulmuş olan ilçe merkezinin adıdır.

Çarşamba yöresi MÖ. 4000'lerden itibaren bir yerleşim merkezidir ve Hitit,Frig egemenlikleri altında kalmıştır Grek kaynaklarına göre MÖ 8. yüzyılda Amazonların (Kadın savaşçıların ) yaşadığı rivayet edilmektedir Selçuklu döneminde Rüknettin Süleyman Şah tarafından yönetilen yöre Selçuklu imparatorluğunun dağılmasından sonra Canik beylerinden Taceddinoğulları tarafından yönetilmiştir Çarşamba Canik beylerinin merkezi durumundaydı,1071 Malazgirt savaşından sonra Porsukoğulları tarafından yönetilmiştir,1428 yılında ise Osmanlı İmparatorluğu'na katılmıştır. Büyük önder Atatürk ilçeyi 20 Ekim 1924 ve 24 Kasım 1930 da olmak üzere iki kez ziyaret etmiştir. Çarşamba Osmanlı döneminde Arım sancağı olarak merkezi idarede yer almıştır.Osmanlı döneminde donanmanın gemi yapımı için gereken kerestesi Çarşamba (Arım)dan Sinop tersanesine sevkedilirdi ayrıca donanmanın halat ,urgan , kalafatlama için gereken kendir ihtiyacı da buradan temin edilirdi.

Geniş, verimli ve sulak topraklara sahip olan ilçe, hertürlü tarım ürününün yetiştirilmesi mümkündür Günümüzde çeşitli tarım ürünleri (Soya, Mısır, Şekerpancarı, Her türlü yaş sebze ve meyve yetiştirilen ve son yıllarda sebze ve meyve fiyatlarının üretimin maliyetini karşılayamaması ana pazar olan Marmara bölgesi ne uzaklığı sebebi ile daha verimsiz ve engebeli arazilerde yetiştirilmesi mümkün olan Fındık üretimine yönelinmiştir,İlçede fındık üretimine dayalı sanayi gelişmiş Tarım ürünlerinde önemli oranda ihracata dayalı Fındık kırma tesisleri bulunmaktadır.

Mavi akım doğalgaz hattının Rusya'dan karaya çıktığı yer Çarşamba nın Demirli köyü ne bağlı durusu mevkiidir 2005 yılının sonunda Rusya Devlet başkanı Vladimir Putin tarafındanda ziyaret edilmiştir.

Yeşilırmak üzerinde kurulu bulunan 2 tane baraj vardır.Bunlar;

* Hasan Uğurlu Barajı
* Suat Uğurlu Barajı

Eskiden ulaşımım hemen hepsi Canik Atları ile yapılırdı.Bu atlar Çarşamba'ya özgüdür.Özellikleri; Baş orta büyüklükte, profil düz, boyun kısa ve bacaklar kuvvetlidir. Asabi mizaçları ve çevik hareket kabiliyetleriyle diğer yerli at ırklarından ayrılırlar.Bu atlar hala binek amaçlı kullanılır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Vezirköprü İlçesi

Vezirköprü, Samsun iline bağlı 2000 yılı verilerine göre nüfusu 23,300 olan bir ilçedir. Köyleri ile birlikte 107.000’e ulaşmaktadır. Vezirköprü’nün Samsun’a uzaklığı 115 km dir. İlçe kabaca 35° 48’ – 35° 01’ doğu boylamları ile 41° 00’ – 41° 19’ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır. Vezirköprü’nün diğer şehir merkezlerine ulaşım karayolu ile sağlanmaktadır.

Vezirköprü ilçesi, Orta Karadeniz Bölümü'nde, Kuzey Anadolu Dağları'nın ikinci sırasının Aşağı Kızılırmak vadisi çevresine rastlayan (Kuzey Anadolu Dağları'nın ilk sırasını oluşturan dağların orta kesimlerinde, doğusunda Canik Dağları, batısında Küre ve İsfendiyar Dağları'nın bulunduğu saha) kıyı ardı kesiminde yer almaktadır.

Vezirköprü'nün tarihi Hititlere (M.Ö. 2000 - M.Ö. 700) kadar uzanmaktadır. İlk şehir Hititler tarafından şimdiki ilçe merkezinin 2,5 km. kadar uzağına kurulmuştur. Bu Vezirköprü'nün ilk kuruluşudur.

M.Ö. 1200 yıllarında bu yöre Frigya hakimiyeti ve Paflagonya idaresine girmiştir. Daha sonra burası Büyük İskender tarafından ele geçirilmiştir.

Frigyalıların akınları ile yıkılan şehri ikinci kez Bizanslılar kurmuştur. O zaman ki adı Fezimon yahut Teakliodiopolisdir. İlçede Bizanslılar döneminden kalma sutün ve sutün başlıkları bulunmuştur. O dönemde çevredeki en zengin kent olduğu bu gün görülen büyük bina harabelerinden anlaşılmaktadır.

Selçukluların Bizanslılara yaptığı savaşlarda Vezirköprü tekrar harabeye dönmüştür. Daha sonra Danişmentlilerin eline geçen ilçe Haçlı Seferleri nedeniyle inşa edilememiştir. Ancak Sultan Mesut 1160 yılında kasabaya Gadegara adıyla üçüncü kez yeniden kurmuştur.

Vezirköprü 1695 yıllarındaki Celali isyanları sırasında sık sık baskına uğramış ve kasaba yağmalanıp yıkılmıştır. Bu nedenle insanlar kalelere sığınma ihtiyacı duymuş Taşkale ve Toprakkale olmak üzere iki kale yapılmıştır. Şimdi bu kale yıkıntıları üzerinde kurulan mahalleler aynı adlarla anılmaktadır. Celali isyanlarından sonra Köprülü Mehmet Paşa ilçedeki yıkılmış yapıları tamir ettiriyor ve ayrıca yeni eserler de yaptırmıştır. İskelet olarak bu günkü durumu o zamandan kalmadır. İdari bakımdan Sivas Beyler Beyliğine bağlı Amasya Mutassarrıflığı içinde olan Vezirköprü; 1925 yılına kadar Amasya'ya bağlı bir ilçe iken 1925 yılında Samsun iline bağlanmıştır. Mehmet Paşa Sadareti zamanında da ilçe VEZİRKÖPRÜSÜ adını almıştır. Bugün daha kısaltılmış olarak VEZİRKÖPRÜ adı kullanılmaktadır.

Karadeniz Bölgesinde olmasına rağmen Kızılırmak vadisi boyunca Akdeniz iklimi özelliğini göstermektedeir. Daha çok kışları soğuk geçip, yaz kuraklığı karakteristiktir.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Salıpazarı İlçesi


Terme ve Çarşamba ilçelerine ait Alanyaykın, Düzköy ve Bereket köylerinin birleşmesiyle 1973 yılında Belediye olmuştur. 1987-88 yıllarında da ilçe teşkilatı kurularak Samsun'a bağlanmıştır.

I. Dünya savaşından önce yörede Türk köylerinin yanında Rum, Ermeni ve Gürcü nüfusunun yaşadığı bilinmektedir. I. Dünya savaşı sırasında özellikle Ermeni çeteleriyle Türk halkı arasında çatışmalar yaşanmıştır. Ancak; Türk halkının mücadelesi sonunda Ermeniler bölgeyi terketmek zorunda kalmıştır.

Samsun'a uzaklığı 54 km. olan ilçenin, Güneyi Erbaa ve Akkuş, Doğusu Terme, Batısı Ayvacık, Kuzeyi ise Çarşamba ilçeleriyle çevrilidir. Salıpazarının denize kıyısı yoktur. İlçenin kuzeyi düzlük, güneyi engebelidir. Yeşilçay ve Terme çayı ilçe merkezinde kesişmektedir. Bu çaylar üzerinde üç köprü vardır. Salıpazarı ile Gökçeli köyünü Kurt köprüsü, Yavaşbey köyünü ise Maviren köprüsü birbirine bağlar. 6400 nüfusa rağmen salı günleri ilçe merkezine kurulan pazar sayesinde bir hareketliliğin dişında genel olarak sesiz bir görüntüye hakimdir ve ilçede devlet kurumlarının binaları (hükümet konagı, ilçe hastanesi vb.)yeni yapılmaktadır.İlçeye ulaşım Çarşamba ilçesi otorgarında kalkan özel halk otobüs ve minibüsleri ile yapılmaktadır.

Adını Salı günleri kurulan pazarından aldığı bilinmektedir. Gelenlerin ziyaret edip uzun süre konaklayabilecekleri bir tesis ya da mesire yeri bulunmamaktadır ancak dağların eteklerine kurulmuş ve ilçe merkezine de oldukça yakın olan iki adet de alabalık tesisi bulunmaktadır.Sportif olarak bir futbol sahası bulunmaktadır.

Halkın büyük çoğunuluğu geçimini tarımdan sağlamaktadır. tarım bitkileri arasında özellikle fındık alanları çoğunluktadır. bunun yanı sıra pirinç, mısır, pancar tarımcılığıda yapılmaktadır. bir kısım hane halkıda hayvancılıkla uğraşmaktadır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Terme İlçesi

Batısında Çarşamba Doğunda Ünye Bulunmaktadır. Nüfusu 2000 Sayımları Sonuçlarına Göre 25.052'dir. Belediye Başkanı Ahmet Yirmibeşoğlu'dur.

TERME TARİHİ

Terme'nin tarihi M.Ö. 1OOO yılına kadar iner. Terme adının Termisus veya Termodon’dan geldiği söylenmektedir. İlçenin halkının Gaşkalar olduğu sanılmaktadır. Hititler Samsun'a kadar yayılınca Gaşkalı'larıda yönetimleri altına almışlardır.Bazı tarihçilere göre Terme'ye Amazonların yerleştikleri kabul edilmektedir. Hatta M.Ö.562'lerde Samsun kurulurken Terme şehrinin mevcut olduğu belirtilmektedir. Türklerin Anadolu'ya hakim olmaya başladıkları 11.yüzyıla kadar Terme'ye Hititler, Frigler, Medler, Persler ve Romalılar hakim olmuşlardır. 395 yılından itibaren Terme Roma İmparatorluğunun Doğu yani Bizans Devletinin hakimiyetine girmiştir. Türklerin 1048 Pasinler, 1071 Malazgirt zaferlerini kazanmalarıyla birlikte, Önce Doğu Anadolu Bölgesindeki Bizans hakimiyeti sona erdirildi. Doğu Karadeniz Bölgesinde ilk önce Çoruh Vadisi'nden içlere doğru giden Türk-Çepni boyu görüldü. 1204 tarihinde Bizans, Latinlerin istilasına uğrayınca İstanbul'dan kaçanlar Trabzon'da Kommenler Devletini kurdular.Bu Devlet zaman zaman Samsun'a kadar hakim oldu. I. Alaeddin Keykubad zamanında (1219-1236) Terme dahil bütün Karadeniz sahili Anadolu Selçuklularının yönetimine girmiş oldu. Moğolların istilasından sonra bu bölgenin genel valiliği Uygur Türkü olan Eretna Bey'e verildi. Eretna Bey, Amasya, Samsun, Tokat, Sivas, Kayseri bölgesinde kendi adıyla devletini kurdu. 1381'de Kadı Burhanettin, Eretna Beyliğini ele geçirince Termedonun bölgesine bağlandı. Bu arada Samsun ve civarında Canik Beyliği de kurulmuştur.1398 yıllarında Yıldırım Beyazit Amasya ve Karadeniz bölgesini alınca Taceddin Oğulları ve Canik Beyleri Osmanlı yönetimini kabul ettiler. Bundan sonra Terme Kazası Cumhuriyet dönemine kadar Canik Mutasarrıflığının idaresinde yönetildi. Bu arada Terme 1.Dünya Savaşı yıllarında Eylül 1916 da Ruslar tarafından bombalandı, ve zararlar gördü. Milli Mücadele döneminde Rum ve Ermenilerden oluşan çeteler Terme'yi yakıp yıkma faaliyetlerine başladılar. Bölgedeki bu çete faaliyetlerine karşı silahlanan kahraman yöre halkı Rum ve Ermeni çetelerini zararsız hale getirmesini bildi. Mustafa. Kemal 1919 yılında Milli Mücadeleyi başlatmak için Samsun'a çıktığında Onu karşılayanlar arasında Terme'den Hacı Kuzu Fevzi Efendi'de bulunuyordu.

COĞRAFİ YAPISI

Terme Ovasının 4. Jeolojik zamanda oluştuğu sanılmaktadır. İlçenin güneyinde yer alan Canik Dağlarının yüksekliği yer yer 2000 metreyi bulmaktadır. Yüzölçümün yarısını oluşturan bu dağlık ve engebeli arazi fındık bahçeleriyle kaplıdır. Terme'nin Karadeniz kıyısındaki uzunluğu 40 km. bulunmaktadır. İlçenin kuzeyinde denize yakın mesafede Akgöl ve Simenit Gölleri vardır. Bu göller tuzlu olduğu için sulamada kullanılmaz. Avcıların uğrak yeri olan bu göllerde balıkçılık yapıldığı gibi, çeşitli kuşların da uğrak yeri olma özelliği vardır.Samsun İline bağlı Orta Karadeniz Bölgesinde bulunan Terme, yüzölçümü 583Km²’dir.Denizden 3 km. içeride olup, Terme Çayı kenarında kurulmuş şirin bir ilçedir. Kuzeyinde Karadeniz, doğusunda Ordu'nun Ünye İlçesi, güneyinde aynı ilin Akkuş İlçesi, batısında Samsun'un Salıpazarı ve Çarşamba İlçeleri bulunmaktadır. Samsun İline 57 Km. uzaklıktadır. En yakın yerleşim birimleri olan Çarşamba İlçesine 22 Km, Ünye İlçesine 32 Km. uzaklığı bulunmaktadır.

İKLİMİ

Terme'de her mevsim yağışlı tipik Karadeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışlar ılıman, yazlar ise serin geçmektedir. İklime bağlı olarak doğal bitki örtüsü ormandır.Ancak son 30 yıldan beri hızlı nüfus artısı sonucu, ormanlar tükenerek tarım alanlarına dönüştürülmüştür. Buna karşın kavak ağacı yetiştiriciliği önem kazanmış olup, Gölardı kavak ağaçlaması alanı dünyanın sayılı kavaklıklarındandır. Engebeli güney arazisinde ormanların yerini fındıklık bahçeleri almış olup, ormanda genelde küçük parçalar halinde ve köy korulukları şeklindedir.Terme'nin uzun ve geniş kumsalları vardır. Miliç, Çobanyatağı ve Kumcağız mevkileri, sahil şeridi içinde olduklarından turizm acısından ilgi çekmektedir
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Kavak İlçesi

Kavak ilçesinin tarihi oldukça eskidir ilçe merkezinin kuzeyindeki kalan Kale doruğu höyüğün 1942 yılında yapılan araştırmalarda M.Ö.3500-2000 yıllarına ait eserlere rastlanmıştır. Bu verilere göre Kavak ilk tunç çağından bu yana bir yerleşim yeridir.Kale doruğu höyüğünde genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserlere rastlanması ise bu yerin hem yerleşim özelliğini, hem de burada yerleşimin sürekliliğini göstermektedir.

Kalederoğunda en önemli yerleşmenin Bakır çağında olduğu anlaşılmıştır. Bölgede varlığı kanıtlanan ilk kavim Gaslar (Gaskalar) dır. Gaskalar, Hititlerin egemenliğini benimsemiş yarı göçebe ve saldırgan bir topluluktur.

Hititler Kaledoruğu’una geniş ölçüde yerleşmemiş; Ancak, bölgenin starejik bir noktada oluşu nedeniyle buraya bir nevi garnizon kurmuşlardır, bu da onların yayılma ve genişleme dönemlerine rastlamaktadır.

Hititlerin egemenliğinden sonra Kavak M.Ö.1200’lerde Friglerin, M.Ö.7.yy.da Milletlilerin egemenliği altına girmiştir. M.Ö.333 yılında Pontusların elinde olan Kavak’a daha sonra Romalılar hakim olmuştur.

Daha önce Yahudiliği tanıyan halk, I.yy. İsa’nın havarilerinden Aziz Andre ve Pier’in bölgeye gelmesiyle Hıristiyanlıkla tanışmıştır.

Müslümanlar Abbasiler döneminde (750-1528) Malatya -Tokat üzerinden Karadeniz kıyılarına uzandılar ve İslam dinini buralara tanıttılar.

1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklular döneminde Rükneddin Süleyman’ın Tokat meliki olduğu zaman bölge Selçukluların eline geçti.

Osmanlılar döneminde ise Yıldırım Beyazıt Han Anadolu’da birliği sağlamak için bölgeyi İsfendiyaroğullarından almıştır.

1418 Çelebi Mehmet döneminde ilçe tamamen Osmanlıların eline geçti. Kavak’ın bundan sonraki tarihi Osmanlı Tarihi içinde gelişimini sürdürmüştür.

1518 tarihli bir Osmanlı tapu defterinde Kavak’ın Samsun sancağına bağlı bir karye (köy) olduğu görülmüştür. 1839 yılında merkez ilçeye bağlı bucak olmuştur. 1934 yılında da Bucak teşkilatı ilçe teşkilatına çevrildi.

Samsun-Ankara karayolu üzerinde kurulmuş, Samsun iline bağlı bir ilçedir. Samsuna uzaklığı 51 km. Kavak doğusunda Asarcık, Batısında Havza, Kuzeyinde Samsun ve Bafra, Güneyinde Ladik ilçeleriyle çevrilidir.

Denizden yüksekliği 600m olan ilçe engebeli bir arazi yapısına sahiptir. En yüksek dağı Hacılar Dağıdır. İlçenin en önemli akarsularından Murat ırmağı bu dağlarda doğar. İlçenin doğal gölü olmasa da sulama amacıyla yapılan göletleri vardır.

Deniz seviyesinden oldukça yüksek olan Kavak ta iklim,deniz ikliminden kara iklimine geçiş şeklindedir. Fakat karasal iklim daha baskın durumdadır. Yazları ılık, kışları ise genellikle soğuk geçer. Yazın lodos, kışın poyraz rüzgarlarının etkisi altında kalan ilçede en fazla yağmur ilkbaharda yağar.

Kavak ilçesinin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanır. Tarım alanında en çok buğday, mısır, yulaf, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilir. Ayrıca, şekerpancarı, tütün, patates ekimi de yapılmaktadır.

Yüksek kesimlerdeki köylerde yaşayan halkın geçim kaynağı ise büyük ölçüde orman ürünleridir.

İlçedeki sanayi genellikle kireç, tuğla ve kiremit üretimi şeklinde gelişmiştir. Bu alanda faaliyet gösteren fabrikalar yıllardan beri sürdürmektedir.

Kavak Orta karadenizi içi Anadolu ya bağlayan Samsun-Ankara Devlet karayolu üzerindedir. Samsuna uzaklığı 51 km. olan ilçeye ulaşım kolayca sağlanabilmektedir.

Kaledoruğu Höyüğü:1942 yılında Müzeler ve anıtlar yüksek kurulu tarafından ön kazı yapılmış, sit alanı olarak koruma altına alınmıştır. Burasının Bakır Çağı'nda önemli bir yerleşim yeri olarak kullanıldığı, Hititlerin yayılma genişleme dönemlerinde de starejik konumu nedeniyle Amasya-Samsun yolunu denetleyebilmek için bir nevi garnizon olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. İlk kazı çalışmalarında Genç Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemi kalıntılarına rastlanmıştır.

Kavakta bulunan diğer höyük ve ören yerleri ise şunlardır: Tepesi Deliktepesi, Kaleyeri, Kaletepe, Aytepe, Hacıbey, Dingil Kalecik höyükleri; Güneytepe, Çamlık, Asarkale ören yerleridir. Buralarda yapılan kazılarda ele geçen buluntular üzerinde yeterli araştırma ve inceleme yapılmamıştır.

Kavaktaki höyüklerin incelenmesi, Kuzey Anadolu ile orta Anadolu’nun eski karayolları boyunca devam eden kültür münasebetlerinin başladığı zaman ve akış tarzını göstermesi bakımından büyük önem taşıyacaktır.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Adının Kökeni

Milet kökenli Yunan kolonistler tarafından MÖ 7. yüzyılda kurulan antik Amisos bugünkü Samsun (Rumca Σαμψούντα Sampsoúnta)kentinin atası olmalıdır. Hititler döneimde Kaşka adı verilen bir halkın yurdu olan Samsun ve çevresi MÖ 3. yüzyılda Pontus Krallığının, MS 1. yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun, MS 13. yüzyılın başlarında Trabzon RUM İmparatorluğunun sonra sırasıyla Moğolların, Pervaneoğulları’nın, 14. yüzyılda Eretna Beyliği ve Kadı Burhanettin Devleti’nin egemenliklerinin ardından, 1428 yılında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına eklenmiş [1] 1869’da geçirdiği büyük bir yangının ardından yeniden inşa edilmiştir.[2]Amisos amazonlar tarafından kurulmuştur. Yunan kolonisi ise Amisos yakınlarında İsamisos “yani Amisosun yanı” olarak kurulmuştur şu anda amisos diye bilinen bölgede Tekkeköy, İsamisos olarak bilinen bölgede ise Kara Samsun bulunmaktadır.İsamsisos kelimesi zamanla İsamison - Samison - Samisun ve de en son Samsun olarak günümüzde kullanılan halini almıştır. Bu konuda halen Tekkeköy’de Amazon Festivali düzenlenmektedir
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
Samsun Çarşamba İlçesi YemekLeri

* Çarşamba pidesi.Çarşamba'nın en önemli yiyeceği Pide'dir.Türkiye'de Karadeniz pidesi olarak kullanılan terim çarşamba pidesi olarak kullanılır.Pazar sabahları hemen hemen bütün çarşamba halkı kahvaltıda, yağlı veya kıymalı çarşamba pidesi yaptırır.cok güzeldir tavsişye edilir.
* Tirit.Kaz eti, pirinç ve açılmış yufka ile yapılır.Çarşamba'nın milli yiyeceği olarak görülen tirit, çarşamba'dan Samsun'un diğer bölgelerine yayılmıştır.
* Keşkek.Çarşamba'da genellikle düğünlerde yapılan bir yiyecektir.Buğday, tavuk ya da kuzu eti ve tereyağı ile yapılan bir yiyecektir.düğünlerizde ev davetlerimizde yapılan bir yiyecekitir
* Kıvratma.Bolca fındık ve yufka ile yapılan bir tatlı çeşididir.Bayramlarda cok yapılan yiyecekleriden biridir
* Turşu Kavurması.Fasülye turşusu'nun soğan ve tereyağı ile kavrulmasıyla yapılır.çarşambaya has bir türüdür
* Büryan.genelde düğünlerde yapılan sulu et yemeği türüdür.
* Somun.bir çeşit mısır unu ekmeği dir.
* Mısır Çorbası.tane mısırdan yapılan yoğurtla karıştırılarak tüketilen bir yemek.
* Poot.mısır unun dan yapılan ve acılı sosu ile tüketilen pasta.
 

Top