Forumlar
Yeni Mesajlar
CerezExtra
EĞLENCE ↓
Şans Kurabiyesi
Renk Falınız
ÇerezRADYO
Sevgiliye Özel
ÇerezDERGİ
Hızlı Okuma Testleri
Pratik Çözümler
Yeniler
Yeni Mesajlar
Yeni ürünler
Yeni kaynaklar
Son Aktiviteler
İndir
En son incelemeler
Dükkan
Giriş
Kayıt
Yeniler
Yeni Mesajlar
Menu
Giriş
Kayıt
Uygulamayı yükle
Yükle
Forumlar
Güncel
İl İl Türkiye
Turistik Oteller (5 Star +)
50- Nevşehir Turistik Oteller
JavaScript devre dışı bırakıldı. Daha iyi bir deneyim için, devam etmeden önce lütfen tarayıcınızda JavaScript'i etkinleştirin.
You are using an out of date browser. It may not display this or other websites correctly.
You should upgrade or use an
alternative browser
.
Konuya cevap yaz
Mesaj
<blockquote data-quote="kelebek" data-source="post: 94041" data-attributes="member: 8"><p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">İ.Ö.28 Mayıs 585 tarihinde, dünyada ilk kez Milet'li Thales güneş tutulmasını günü gününe hesab etmişti. Ancak bundan haberi olmayan Lidya ve Med orduları savaş durumundaydılar. Savaşın en kızgın anında birden ortalık karardı, gündüz gece oluverdi. Her iki taraf ta bunu, tanrıların öfkesi olarak yorumladılar. Hemen barış yapıldı, kardeşlik andı içildi. Kızılırmak sınır olacak biçimde Küçük Asya toprakları Lidyalılar ve Medler arasında ikiye pay edildi. Bu tarihten otuz yıl sonra Med devleti ortadan kalkacak, onların mirasına Persler konacaktır. Persler İmparatorluğun geniş topraklarını "Satraplık" adı verilen büyük eyaletler halinde yönetiyorlardı. Ele geçirdikleri Küçük Asya topraklarında kurdukları satraplığın adını "Kapadokya" koydular. Yazıldığına, söylendiğine göre Katpatukya, "Güzel Atlar Ülkesi" anlamına gelmekte imiş eski Pers dilinde... </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Gerçekten de bu topraklar bir zamanlar dünyada at eğitimi üzerine yazılmış en eski metnin dilini konuşan Hititlerin ülkesi değil midir. Ahiyyava prensleri bile binicilik dersleri almaya Hitit Ülkesine gelmezler miydi? Yine bu topraklarda kurulan Tabal Krallığı Asurlulara haracını atlarla ödemez miydi? Pers ve Roma kaynaklarında da benzer yanıtlar yok mudur?.. Bölgeyi, Perslerin elinden alan Makedonyalı Büyük İskender'den sonra da, Perslerin koymuş olduğu isim değişmedi, iskenderin generalleri arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra yöre halkı kendi krallıklarını ilan ettiler. Kapadokya Krallığı bir süre sonra Roma egemenliğini kabul etmek zorunda kaldı. Daha sonra bir Roma Vilayeti haline dönüştürüldü. Kapadokya, başlangıçta Toros dağlarının kuzey eteklerinden Karadeniz'e kadar uzanan büyük bir alanı kapsıyordu. Sonraları, kuzeydoğu bölümü Pontus Kapadokyası adı altında asıl Kapadokyadan ayrıldı. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Bugün Kapadokya denilince daha çok akla Nevşehir, Aksaray, Niğde üçgeni gelmektedir. Peribacalarıyla dolu masalsı görünümler Gülşehir-Nevşehir-Ürgüp-Mustafapaşa çizgisini izleyen ve Kızılırmağa açılan bir dizi vadide yoğunlaşmıştır. </span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Size eşşiz bir tatilin kapılarını açan Gül Konakları, Kapadokya'nın içinde ayrı bir cennet olarak yer alan Mustafapaşa (eski adıyla Sinasos) Kasabası'nda yer almaktadır. Bu beldeyi Kapadokya'nın diğer bölgelerinden ayıran özelliği Lozan anlaşmasıyla gerçekleşen Nüfus Mübadelesinden önce İstanbul'daki zengin Rum tüccarlarca sayfiye yeri olarak kullanılmasıdır. Yazın bölgeye gelen bu tüccarlar ve aileleri dönemin en ince zevkini yansıtan konaklarında dinlenmişlerdir. 1923'deki anlaşmanın ardından Rumlar bölgeyi terk etmiş, yerlerine Balkanlardan gelen göçmen Türkler yerleştirilmiştir. Konaklarımızın tarihi ve özellikleri hakkında daha detaylı bilgiyi "Tarihçe" bölümümüzde bulabilirsiniz.</span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'"></span></p> <p style="text-align: center"><span style="font-family: 'Comic Sans MS'">Tarihle, doğanın kol kola gezdiği, güzel atlar diyarı Kapadokya'da görüşmek üzere...</span></p></blockquote><p></p>
[QUOTE="kelebek, post: 94041, member: 8"] [CENTER][FONT="Comic Sans MS"]İ.Ö.28 Mayıs 585 tarihinde, dünyada ilk kez Milet'li Thales güneş tutulmasını günü gününe hesab etmişti. Ancak bundan haberi olmayan Lidya ve Med orduları savaş durumundaydılar. Savaşın en kızgın anında birden ortalık karardı, gündüz gece oluverdi. Her iki taraf ta bunu, tanrıların öfkesi olarak yorumladılar. Hemen barış yapıldı, kardeşlik andı içildi. Kızılırmak sınır olacak biçimde Küçük Asya toprakları Lidyalılar ve Medler arasında ikiye pay edildi. Bu tarihten otuz yıl sonra Med devleti ortadan kalkacak, onların mirasına Persler konacaktır. Persler İmparatorluğun geniş topraklarını "Satraplık" adı verilen büyük eyaletler halinde yönetiyorlardı. Ele geçirdikleri Küçük Asya topraklarında kurdukları satraplığın adını "Kapadokya" koydular. Yazıldığına, söylendiğine göre Katpatukya, "Güzel Atlar Ülkesi" anlamına gelmekte imiş eski Pers dilinde... Gerçekten de bu topraklar bir zamanlar dünyada at eğitimi üzerine yazılmış en eski metnin dilini konuşan Hititlerin ülkesi değil midir. Ahiyyava prensleri bile binicilik dersleri almaya Hitit Ülkesine gelmezler miydi? Yine bu topraklarda kurulan Tabal Krallığı Asurlulara haracını atlarla ödemez miydi? Pers ve Roma kaynaklarında da benzer yanıtlar yok mudur?.. Bölgeyi, Perslerin elinden alan Makedonyalı Büyük İskender'den sonra da, Perslerin koymuş olduğu isim değişmedi, iskenderin generalleri arasında birkaç kez el değiştirdikten sonra yöre halkı kendi krallıklarını ilan ettiler. Kapadokya Krallığı bir süre sonra Roma egemenliğini kabul etmek zorunda kaldı. Daha sonra bir Roma Vilayeti haline dönüştürüldü. Kapadokya, başlangıçta Toros dağlarının kuzey eteklerinden Karadeniz'e kadar uzanan büyük bir alanı kapsıyordu. Sonraları, kuzeydoğu bölümü Pontus Kapadokyası adı altında asıl Kapadokyadan ayrıldı. Bugün Kapadokya denilince daha çok akla Nevşehir, Aksaray, Niğde üçgeni gelmektedir. Peribacalarıyla dolu masalsı görünümler Gülşehir-Nevşehir-Ürgüp-Mustafapaşa çizgisini izleyen ve Kızılırmağa açılan bir dizi vadide yoğunlaşmıştır. Size eşşiz bir tatilin kapılarını açan Gül Konakları, Kapadokya'nın içinde ayrı bir cennet olarak yer alan Mustafapaşa (eski adıyla Sinasos) Kasabası'nda yer almaktadır. Bu beldeyi Kapadokya'nın diğer bölgelerinden ayıran özelliği Lozan anlaşmasıyla gerçekleşen Nüfus Mübadelesinden önce İstanbul'daki zengin Rum tüccarlarca sayfiye yeri olarak kullanılmasıdır. Yazın bölgeye gelen bu tüccarlar ve aileleri dönemin en ince zevkini yansıtan konaklarında dinlenmişlerdir. 1923'deki anlaşmanın ardından Rumlar bölgeyi terk etmiş, yerlerine Balkanlardan gelen göçmen Türkler yerleştirilmiştir. Konaklarımızın tarihi ve özellikleri hakkında daha detaylı bilgiyi "Tarihçe" bölümümüzde bulabilirsiniz. Tarihle, doğanın kol kola gezdiği, güzel atlar diyarı Kapadokya'da görüşmek üzere...[/FONT][/CENTER] [/QUOTE]
Alıntıları ekle...
İsim
Spam kontrolü
Sarı kırmızı renkleri ile ünlü futbol takımımız?
Cevapla
Forumlar
Güncel
İl İl Türkiye
Turistik Oteller (5 Star +)
50- Nevşehir Turistik Oteller
Top