• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

5 Aralık Kadınlara Seçme Ve seçilme hakkı

Gül 34

Usta

5 Aralık Kadınlara Seçme Ve Seçilme Hakkı Tanınmasının Yıldönümünde Ülke Nüfusunun Yarısını Oluşturan Kadınlar Halen Erkekler Tarafından Yönetiliyor!​

Dünya ve de ülke nüfusunun yarısını oluşturan, evrensel insan hakları ilkeleri, uluslararası ve ulusal mevzuatça tartışmasız eşit birey olan kadınlar halen erkekler tarafından yönetiliyor! Biz kadınlar ise bu erkek yönetiminin sonuçlarını haklarımızın kazanımlarının kaybedilmesi/kaybettirilmesi çabası olarak nerdeyse her gün görüyoruz.

Oysaki M. K. Atatürk yasanın çıkarılışında amaç ve umudunu şu sözleriyle belirtmiştir: “Bu karar Türk kadınına sosyal ve siyasal hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir.”
Kadınlarımız Cumhuriyet Devrimleriyle tanınan sosyal, kültürel, hukuki haklar sayesinde toplumda büyük ölçüde erkeklerle eşit haklara sahip olmuşlardır. Bu devrimlerin temeli ise Atatürk’ün ilkelerine dayanır. Bunlardan 5 Aralık 1934’te de Türkiye Büyük Millet Meclisince kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan yasa da M. K. ATATÜRK’ün cumhuriyetçilik ve halkçılık ilkelerinin sonucudur.

Atatürk ilkelerinin ilk sırasında bulunan Cumhuriyetçilik ilkesi, Anayasanın değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri arasındadır. Cumhuriyet: halkın kendisini yönetecek olan kişileri belli bir süreliğine, hiçbir baskı altında kalmadan özgürce seçme hakkını ifade ettiği gibi, halkın seçme, seçilme, hükümet kurma, yönetime katılma, siyasi parti kurma gibi kavramları kullanabilme özgürlüğünü de ifade eder. Cumhuriyetçilik ise, demokrasi, milli egemenlik, halk iradesi gibi kavramları içinde barındıran, dünya üzerindeki halk iradesi dışında hiçbir iradeyi kabul etmeyen en modern yönetim şekli olan cumhuriyetin uygulanmasında ortaya çıkan bir kavramdır.
Atatürk ilkeleri arasında olan halkçılık ilkesi ise cumhuriyetçilik ve milliyetçilik ilkelerinin doğal sonucu olarak herkesin aynı haklara sahip olmasını sağlayarak, halkın eşitliğini temel alır. Toplumunda birey, aile, zümre ve sınıf egemenliğinin olamayacağı, bütün millet bireylerinin yasa önünde eşitliği esasına dayanır ve her türlü ayrıcalığı reddeder.

Ancak günümüzde bu ilkelerin gereğince özümsenip uygulanmaması sonucu pek çok konuda olduğu gibi ülke yönetimindeki karar mekanizmalarında kadınların bulunması noktasında da hala yeterli yol alınamamıştır. Oysaki Anayasamız devlete kadın erkek eşitliğini sağlamakla yükümlü kılmıştır. Yine T.C. Anayasası 67. Madde “Seçim kanunları, temsilde adalet ve yönetimde istikrar ilkelerini bağdaştıracak şekilde düzenlenir” demektedir. Anayasamızdan da öncelikli uluslararası sözleşmelerden Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW ) 4. maddesi kapsamında; eşitlik sağlanıncaya kadar pozitif ayrımcılık yükümü gereği de eşit temsil hakkı somut olarak da sağlanmalıdır. Bunun için ise, öncelikli olarak cinsiyet kotasına tüm parti tüzüklerinde yeterli oranda mutlaka yer verilmeli, kadınlar her yerde seçilebilir sırada yer alabilmelidir.

Her alanda cinsel ayrımcılıkla mücadele sadece kadın sorunu olarak görülmemelidir. Kadının yönetimde eksik temsili de sadece kadın sorunu değil demokrasi sorunudur. Bu eşit hakkımız, eşit katılım sağlanmadan da somutlaşamayacaktır.
 
Top