• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

5 - 6 Yaş Satranç Eğitimi

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Satranca kaç yaşında başlanabileceği özellikle velilerin merak ettiği bir konu. Her türlü eğitim konusunda başlangıç yaşı düşme eğilimi göstermekte. Bunun satranca yansıması da doğal. Veliler satrancın faydalarından olabildiğince erken yararlanmak istiyor.

Satranç oynamayı 4-5 yaşında öğrenen ve parlak bir kariyerle devam eden ustaların şampiyonların hikayeleri ünlüdür. Satranç dehası Kübalı Jose Roul Capablanca satranç oynamayı 5 yaşında babası ve arkadaşının oyunlarını izleyerek kendi başına öğrenmiştir. Bir başka çocuk dahi Reshevsky yine o yaşlarda oynamayı öğrenmiş ve henüz 9 yaşında aynı anda pek çok kişiye karşı başarıyla oynayabilmiştir. Bunlar şüphesiz istisnai başarılar ama 5 yaşındaki çocukların satranç oynamaya başlaması zor değil.

Çocuğa satrancı ne kadar erken öğretmeye çalışırsanız süreç o kadar uzun sürecektir. 7 yaşındaki bir çocuk satranç oynamayı ortalama 1 saatte ve tek derste iyi bir öğretmenin özel dersi ile öğrenebilir. 6 yaş için ise bu süre birer saatlik 2 derse yükselebilir. 5 yaşa öğretmek ise 4-5 ders sürebilir. Eğer satranç oynamayı öğrenme sürecinin sıkmadan gerçekleşeceğini düşünüyorsanız öğrenme sürecini başlıbaşıan bir eğitim olarak görebilirsiniz. Çocuğun dikkatini toplayarak taşların hareketini kavramaya çalışması başlı başına bir dikkat dersi olabilir. Şüphesiz satranç oynamayı öğrendikten sonra öğrencinin kazanacağı pek çok meziyet vardır.

5 yaşa satranç eğitimi kesinlikle bu konuda tecrübe sahibi öğretmenler tarafından yapılmalıdır. Aksi halde çocuğunuzu üzer ve belki de ileride satranca merak duymaz hale getirebilirsiniz. Aile içinde satranç oynanıyorsa ve çocuk kendiliğinden oynamı öğrenmeye çalışıyorsa bu başlamak için iyi bir sebep olabilir ama yine de eğlenceli ve kısa süreli parça parça eğitimle ilerleme sağlanmalıdır. Ailede satranç oynanmazken bir anda satranç takımını önüne atıp çocuğa öğretmeye çalışmak yanlış bir davranış şüphesiz. Öncelikle çocuk bu oyunu gözlemlemeli. Tarafların birbirlerinin taşlarını yediğini görmeli ve kendisinde de buna benzer istek uyanmalıdır.

5 Yaş Eğitimi İçin Tavsiyeler

Satranç oynamayı öğretmeye yönelik pek çok kitap var. Bu yaş grubu için benim önerim tecrübeli satranç eğitmeni Ozan Çapan tarafından yazılan ve Tübitak Yayınları tarafından basılan “Masallarla Satranç” kitabı. Kesinlikle eğlenceli bir kitap. 5 yaş çocuğunun ilgisini diri tutacak hikayeler ve resimlerle bezenmiş kitap başlangıç için ideal. Bu kitabı rehber seçebilirsiniz ama eğer siz satranç oynamayı biliyorsanız ve illa ben öğreteceğim diye ısrarlıysanız size eğitimin adımlarını özetlemeye çalışalım.

1-) Satranç Tahtasının ve Taşların Tanıtılması
Alacağınız satranç takımının turnuvalarda kullanılan şah yüksekli 85 mm olan takımlardan olmasına dikkat edin. Taşların büyük olması elde daha rahat tutulmasını sağlar. Ufak taşlar olduğu zaman henüz taşları kavramaya alışık olmayan öğrenci ufak bir hareketle taşları devirebilir. Bu sinir bozucu durumdan bu şekilde olabildiğince sakınırız. Eğer daha önce satranç ile tanışmamışsa satrancı güzel bir hikaye ile tanıtabilirsiniz. Satrancın bulunuşu ile ilgili ünlü bir Hint hikayesi vardır. Savaşmayı seven kral ve onu bu kötü merakından kurtarmak için kendisine satranç hediye eden bilginin hikayesi o yaş grubuna göre yumuşatılarak anlatılabilir. Hikayenin sonunda şimdi sana bilginin hediyesi gösteriyorum diyerek yavaş yavaş taşları çıkartabilir ve isimleri tanıtmaya başlarsınız. Önce satranç tahtası ki genelde muşamba altlık şeklindedir o serilir ve satranç sahası olduğu anlatılır. Satranç tahtasında karelerin iki değişik renkte olduğu anlatılır ve açık renklere beyaz koyu renklere ise siyah denileceği söylenir. Kare kavramı büyük olasılıkla yabancı olacağı için beyaz ve siyah evler olarak da tanımlayabilirsiniz. Sonra kale anlatılır ve kralın kalesi olduğu söylenebilir. Kaç kale olduğu sorulur. Hatta karışık halde bulunan taşlar içerisinde 4 kaleyi de bulması istenir. Bu şekilde öğrenci sadece dinleyici değildir. Buna benzer şeyleri ne kadar çok yaparsanız öğrenci o kadar merakla dinleyecektir. Benzer şekilde piyonlar bulunur sayılır karşılıklı. Taşların adları yavaş yavaş öğretilir. İlla hepsini hemen ezberlemesine gerek yok. Zaten er geç öğrenecektir.

2-) Kalenin Hareketi
Çocuk taşlarla hemen birşeyler yapmak isteyecektir. Vakit kaybetmeden kalenin hareketini gösterin. Kale ileri, geri, sağa, sola hareket eden bir taştır. Önce siz kaleyi bir yere koyun ve kaleyi birer adım birer adım ilerleterek oynatın ve herhangi bir yerde durun. Sonra hemen aynı şeyi öğrencini de yapmasını isteyin. Hatta ilerlerken beyaz kare, siyah kare de söylemesini isteyin. Bu konuda çeşitli şakalar yapabilirsiniz. Siz iki kere siyah kare diyerek onun fark etmesini sağlayın ve bunu bir espri konusu yapın. Satranç oynamayı öğrenirken eğlence şart! Sonra sıra kalenin nasıl taş yediğine gelir. Kalenin önüne yiyebileceği şekilde bir taş koyun ve yeme hareketi siz yapın. Bir süre daha beyaz, siyah diye saymaya devam edin. Pat diye kaleyi alıp hızlıca ilerletmek kafa karıştırıcı olacaktır. Vakit kaybetmeden öğrencinin de kalenin önündeki piyonu yemesini sağlayın. Taşı yediği anda kaleyi bir sonraki kareye koymak gibi bir hata yapabilir. Bunu başta engellemek için öğrencinin elini tutarak beraber yapabilirsiniz. Kalenin değişik yönlerden önüne konan taşları yemesini sağlayın. Beyaz taşların siyah taşları ve de siyah taşların da ancak beyaz taşları yiyebildiğini gösteriniz. Sonra şöyle bir oyun oynayabilirsiniz. Öğrencinin gözünü kapatmasını söyleyin ve o gözü kapalıyken kaleyi ortaya koyup sağa sola kalenin yiyebileceği taşlar koyun. Hatta işi zorlaştırmak için kale ile aynı renkte taşlar da koyun. Bu dizme işlemi esnasında öğrnci çaktırmadan bakmaya çalışabilir ve bu da ayrı bir eğlence konusudur. Görüyorsunuz 5 yaşın satranç eğitimi boyunca münkün olduğunca çok etkileşim olmalı.

3-) Filin Hareketi
Filin hareketi kaleden daha zordur.Öğrenciye çapraz derseniz anlamını bilmeyecektir. Filin hareketini hızlı gösterirseniz yine algılamayabilir. Yapmanız gerek yine üzeirnde gittiği evlerin adını tane tane söylemektir. Beyaz evde oturan bir ancak komşu beyaz evlere gider ve önündeki yol boyunca istediği yerde durur. Kalenin hareketinde aletlerin diğer aletler üzerinden atlayamayacağını da anlatmış olmalısınız. Tahtada iki tarafında iki fili olduğunu da göstermelisiniz. Bu fillerin birisinin beyaz evlerde ve diğerinin de siyah evlerde hareket ettiğini söyleyin. Bunla ilgili hikayeler de uydurabilirsiniz. Örneğin iki fil kardeş olsun ama sürekli çarpışıyorlarmış. Bu sebeple ayrı yollardan gitmeleri gerekmiş gibi bir hikaye olabilir. Taş alış hareketini kalede olduğu gibi filde de uygulayın. Önce yiyebileceği bir taş koyun. Sonra gösleri kapattırarak daha fazla yenecek taş yerleştirin. Bazı taşlar fille aynı renkte olsun. Veya fili tahranın bir köşesine koyun ve karşısına 3 taş yerleştirin. Bunlardan sadece birini alabilecek durumda olsun. Mümkün olduğunca hareketle eğlenceyi devam ettirmelisiniz. Çözdüğü sorular için puan da verebilirsiniz. Yarışma ve başarma heyecanı eğitimi eğlenceli hale getirir.

4-) Vezirin Hareketi
Veziri çok becerikli bir taş olarak tanıtın ve merak uyandırın. Kale ve filin becerisine sahip olduğunu söyleyin. Kale ve fil için yaptığınız uygulamaları vezir için de yapınız. Veziri tahtanın ortasına koyun, yiyebleceği taşlar yerleştirin ve arada kendi renginde taşlar koyun. Veziri öğrendikten sonra kale fil ve vezirleri birbirlerini yiyebilecekleri şekilde yerleştirin ve sırayla oynayın. Tabii öğrencinin sizin taşlarınızı bol bol yemesini sağlayın!

5-) Atın Hareketi
Sizi en zorlayacak hareket at olacak. At L şeklinde hareket eder demek pek yardımcı olmaz çünkü henüz L harfi nedir bilmeyecekler. L harfi yerine çorap şeklini önerebilirsiniz. Gariplerine gidebilir ve espri konusu olur. Bir diğer yol iki ileri bir yanadır. Veya bir ileri gir ve atın kafasını biraz yana çevir yöntemiyle de öğretebilirsiniz. Atı hareketini de pekiştirmek için atın yiyebileceği taşlar koyun. Tabii atın diğer taşların üzerinden atlayabildiği güzelce öğretilmeli. Aynı şekilde öğrencinin gözünü kapatması istenir ve zie bulmaca çözersiniz. Çocuklar gizli işlerden hoşlanır ve heyecan duyarlar. Yine aynı şekilde çocuk çaktırmadan bakabilir ve siz “Bakmıyorsun depğil mi?” diye diyalog yaratabilirsiniz. Eğlence eğlence!

6-) Şahın Hareketi
Şahın şişman bir taş olduğunu ve bu yüzden yavaş hareket ettiğini söyleyin. Vezir atletik ve hızlı şah ise çok yemiş, hiç spor yapmamış ve şişmanlamış. Bu sebeple çok çabuk yoruluyor ve sadece etrafındaki bir kareye ilerleyebiliyor. Yine anlatım esprilerle süslenir. Şah ile ilgili örnek konumlar da dizilebilir. Ayrıca öğrenilen taş sayısı arttıkça amacın taş yemek olduğu konumlar dizer ve karşılıklı oynamaya başlayabilirsiniz. Çocuklar oyun oynayıp birşeyler kazanmakve yemek isterler. Yedikleri taşları kendi taraflarına dizemek başta en büyük zevkleri olacaktır. Bunu yaşamalarına izin verin. Tabii bu oyunlarda kesinkle öğrenci taş yeme konusunda daha başarılı olmalı. Siz çaktırmadan zaman zaman ipucu verebilirsiniz. Bu ufak yardımı mutlulukla karşılayacaklar ve gurur yapmayacaklardır.

7-) Piyon Hareketi
Piyonlar diğer taşlardan daha karışıktır çünkü hareket ettiği gibi taş yemezler. Bu fark iyi vurgulanmalı. Piyonların fiziksel özelliklerini sorun ve boylarının kısa olduğunu belirtin. Öyleyse bu piyonlar da hızlı gitmemeli. İleri bir adım giderler. Cesur askerler olduğunu ve geri gitmediklerini söylersiniz. Ayrıca piyonlar yavaş gittiklerine üzüldükleri için en azından ilk hamlede iki gitme hakkı verildiği anlatılmalı. Ne kadar çok hikaye ile bezerseniz akılda kalma ihtimali o kadar artar. Piyonların ileri doğru bir çapraz alabildikleri de anlatılmalı. İleri giderler ve ileri doğru çapraz alırlar. Eğer sadee çapraz alırlar derseniz çocuklar illa ki geriye doğru çapraz almayı deneyeceklerdir. Kuralları iyi tanımlayın. Yine piyon ile ilgili öğretici örnekler oluşturup pratik yapmayı unutmayın.

8-) Şah Çekiş ve Şah Mat Kavramı
Şahların ordunun başı olduğunu anlatın ve dolayısıyla çok değerli olduklarını söyleyin. Şaha rakibin tehdit oluşturduğu bir konumu dizin ve karşı tarafın bu tehdidi ile “Şah” demiş olduğunu anlatın. Şah asla tehdit altında kalamaz ve illa ki kurtarılmalı. Satrançta şah asla yenmez. Sonra şahın tehidt edildiği ama şahın kurtuluşunun olmadığı bir durum dizin ve buna “Şah Mat” veya kısaca “Mat” dendiğini anlatın. Mat ile oyun biter. Çeşitli mat konumları dizin. Hatta basit sorular hazırlayın. En basiti koridor matıdır, onla başlayın. Vezirin bir başka taşın yardımıyla tahtanın kenarında yaptığı matları gösterin.

9-) Oyuna Başlangıç
Artık tüm taşları dizerek oyun oynamaya başlayabilirsiniz. Başta açılış prensibi anlatmayabilirsiniz. Öğrencinin mümkün olduğunca çok taş yemesini sağlayın. Taş vermek için her fırsatı kollayın. 5-6 yaşındaki bir çocuk hile yaptığınızı anlamayacak ve sadece kazanmanın keyfini yaşayacaktır. Bu yaş grubunda kazanmak temel motivasyondur. Yapabileceğiniz en kötü şey onu yenerek şevkini kırmak.

10-) Taşların Değerleri
Taşların değerleri puan olarak anlatılır. Piyon biri at ve fil üçer, kale beş, vezir dokuz ve şah değer biçilemezdir. Tabii öğrencinin en azından ona kadar saydığından emin olmalıyız. Anaokulunda eğitim alan çocuklar için ona kadar saymak sorun olmayacaktır.

11-) Satrançta Özel Kural
Rok kuralı artık anlatılabilir. Çocuklara ilginç gelecektir. Şahın bu özel harekette iki adım yana gittiği ve kalenin üzerinden atladığı eğlendirici şekilde anlatılır. Şah çekilirken rok atılmaz gibi şeylerden hızlıca bahsedin ama hemen akılda tutabileceğini beklemeyin. Zaman içerisinde oyunda başıan gelince öğrenecektir. Unutmayın amacımız hızlıca oyuna başlayabilmek. Eksikler zonradan tamamlanır. Yeter ki yanlış birşey öğrenmesin, eksikler olsa da dert değil. Piyonun dönüşümü de anlatılır. Tahtanın öteki ucuna giden piyon bir ödüle layıktır; o da vezir haline gelebilmesi. Başka taşlara da dönüşebilir diye ekleyin. Geçerken almayı kesinlikle anlatmayın. Bir daha vurgulayalım geçerken almayı anlatmayı aklınızdan bile geçirmeyin. Büyük olasılıkla turnuva satranççısı olmayanların çoğu zaten bu kuralı bilmiyor olacak. Geçerken alma kuralının uygulaması tahtada nadir oluşur ve ancak turnuva düzeyindeki satranççılar hakim olur.

12-) Oyuna Başlarken
Daha sonraları şahın önündeki piyonu iki sürmenin iyi olduğundan bahsedersiniz. Gelişim ne demektir anlatılır. Ordunun komutanı olarak ordunuzdaki oyuncuları mücadeleye sokmalısınız. Savaş vurgusu yapmak istemezseniz bir takımdan bahseder ve öğrenciyi de takımın antrenörüne benzetirsiniz. Antrenör oyuncuları sahaya güzelce yaymalı ve oyuncular arasında işbirliği olmalı.

13-) Saldırı ve Tehdit
1.e4 e5 2.Vh5 hamelerini oynatın ve Vezirin nerelere adeta ateş ettiğini gösterin. 3.Vxh7 iyi değildir çünkü kale onu yer. Beyaz bir puanlık piyonu alır ama 9 puanlık veziri verir. Benzer şekilde 3.Vxf7 de iyi değildir; bir puana karşı 9 puan. Ama 3.Vxe5 bir tehditti çünkü bedava piyon istemektedir. Bu şekilde satrançta tehdit nedir öğretilir. Tehdit rakibi korkutan hamledir. Bir avantaj elde etmeyi istemektir.

14-) Açılışta Basit Matlar
1.f4 2.e6 g4 iki hamlede mat ve aptal matıdır.Türkiye Satranç Federasyonu’nun okullar için hazırladığı temel kitapta bu “Tembel Matı” olarak geçiyor. Rakip tembel olduğu için bu şekidle mat oldu gibi bir anlam çıkartılabilir ama doğrusu aptal matıdır. Herhalde aptal bir hakarettir diye bu şekilde bir değişiklik yapılmış. Çocuğa mat olana taraf akıllıca mı oynadı diye sorarsınız. O da hayır deyince “Akıllıca oynamadıysa nasıl oynadı acaba?” diye sorarsınız ve sonunda aptalca lafını ağzından alırsınız. Bu tür bir diyalgo da eğlenceli olacaktır. “Aptal Matı”nın bir hakaret değil ama sadece akıllıcanın tersi olduğunu söyleyerek ifadeyi yumuşatmak iyi olur. Bir diğer öğretilmesi gereken mat “Çoban Matı” 1.e4 e5 2.Vh5 Ac6 ile siyah e5 piyonunu korur. 3.Fc4 Af6 4.Vxf7 Çoban Matı. Çocuğunu başlangıçta en sık karşılaşacağı şeydir. Satranca başlayan herkes illa ki Çoban Matı olur. Siz de nasıl olduğunu gösterin ve uygulamasını isteyin. Önlemler hakkında da konuşun. 3...Ve7 ile f7’yi korumak veya en iyisi olan 3...g6 hamlesinden bahsedin. Artık çocuğunuz satranç oynamayı öğrendi. Bol bol pratik yapın ve yine onun kazanmasını sağlayın. Bırakın sürekli kazansın. Arada direnmeye çalışın ama yine kaybedin. İyi niyetli hileyi anlamayacaklardır. 5 defa yenseniz ve bir kez kazansanız bile moral bozucu olabilir. Siz bir süre boyunca sürekli yenilmeye devam edin. Oyun esnasında ona fırsat yaratın ve fırsatlardan yararlanabilmesi için "Eyvah o varmış!" gibi konuşmalarla hamleyi buldurtmaya çalışın. Keyifli oyunlar!
 
Top