30 Ağustos

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
Zekeriya Çavuşoğlu'nun Anadolu Destanı adlı kitabından 30 Ağustos'un yıl dönümüne vurgu yapan harika bir alıntı...

Anadolu Destanı - Zekeriya ÇAVUŞOĞLU
o koku sinmiş ellerimize yürek yüreko kara toprak göz açınca gördüğüm
emekleyip/ yürüyerek güldüğüm
var olmaktır seni doyasıya sevmek
Anadolu'm ana diye bildiğim.
al bayrağım/ ay yıldızım
sevdiğim


Düşman kaçıyordu yüz geri. Kara bir bulut gibi. Binlerce yılgın çekirge sürüsü gibi.

Ardından bayrak bayrak, güneş güneş, dalga dalga askerimiz... Öyle güzeldi ki, öyle güzeldi ki...

İzmir yolu açıldı. Omuz omuza, yürek yüreğe ölümü karşıla¬yanlar, düşmanı denize dökmek için atlı, yaya, aç, yalın, uçarcasına aşıyorlardı dağları, tepeleri.

Bereket kokan ışık gibi çöküyor İzmir Körfezine duman.

Duman duman göklere yükseliyor acılar. Ve yeni Neronlar yüreklerinde taşıdıkları cehennem alevleriyle İzmir Körfezi’nde alıyorlardı soluğu. Ve yeni Neronlar taşlaşmış yürekleriyle, yakarak bir bir etrafındakileri, gönülleri yasa boğan çirkinlikleri ile kaçıyorlardı.

Bereket kokan ışık gibi çöküyor İzmir Körfezine duman.
Duman duman göklere yükseliyor acılar.

.XXII.
İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ'DİR İLERİ
Akdeniz'in üstünde
usul usul ak bulutlar kaynar
İzmir Körfezi mahşer
alev alev yanar
coşkunca atıldık ileri
İnönü/ Sakarya
Dumlupınar

nal seslerimizde zaman
o/ ilk yurttan kalan altın bir ışık gibi
parlayarak alnımızda
“geldim” diyordu
“varım hâlâ”
tarih
gülerek bakıyordu
kırılan son prangaya

ANADOLU DESTANI/ zekeriya çavuşoğlu
(s/ 127-128-129)
 
Top