25 Kasım Kapitalizme Karşı Mücadele Günü!..

Mavi Gül

ѕση_¢ıqℓıк
Özel üye
Şimdi her yerde 25 kasım..''kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü''hazırlıkları var!!!!kadına yönelik şiddete elbette ki hayır...lakin bu anlamlı günü oluşturan 3 kız kardeşe bakalım..neden bu muameleye tabi tutulmuş..esas faktör neydi..bunları okuduktan sonra bana hak vereceksiniz...şimdi yazımı yazmadan önce ben bu gÜne yaraşır adı koyarak başlıyorum izninizle.....
25-KASIM..KAPİTALİZME KARŞI MÜCADELE GÜNÜ!!!!

25-KASIM-1960 yılında Dominik cumhuriyetinin kuzey bölgesinde,bir uçurumun dibinde üç kadın cesedi bulunur..bu cesetler Mirabel kardeşlere,yani Patria,Minerva ve Maria ya aittir...polis bu ölümler için trafik kazası açıklaması yapar.Ama sonra üç kız kardeşin tecavüz edilerek katledildiği anlaşılır.Mirabel kardeşler Trujillo diktatörlüğüne karşı,özgürlük mücadelesi veren,clandestina hareketinin öncülerindendir..onlar kelebekler diye anılır..tecavüz edilmeleri,katledilmelerinin nedeni onların özgürlük istemelerindendir.

Ve aradan yıllar geçer,1981 yılında kolombiyada Latin Amerika kadın kurultayı 25 kasım tarihini ''kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü''ilan eder...1999 yılındada Birleşmiş miletler 25 kasımı ''kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için uluslararası mücadele günü'' olarak kabul eder.

Şimdi öncelikle altını çiziyorum 25 kasım KAPİTALİZME KARŞI MÜCADELE günür.nasılki 8-mart aslında,işçi ve emekçi kadınlar,sermeye düzenine karşı,sömürüye karşı canları ile kanları ile bir 8 mart yaratmışlardı...8 martı yaratan kadınların kavgası sömürü düzeni ileydi.....ama sermaye düzeni 8 martı..dünya kadınlar günü ilan etti,8 martı yaratan kadınların hedefinin aslında kendisi olduğunu gizlemek için..sık sık başvurduğu yöntemlere gidiyor..sorunun özünü saklayıp içini boşaltıyor.

25..kasımdada aslında yapılan ve yapılmak istenen bu...25 kasımda Mirabel kardeşleri sistem katletmiştir..8 martta olduğu gibi 25 kasımda emekçi kadınların kapitalist sisteme karşı verdikleri mücadele günüdür..sorunun özü budur.
Evet kadına yönelik şiddet vardır..ama sistem bunu nasıl yansıtır ona bakalım..mesela kadına yönelik şiddette töre cinayetlerini öne çıkarır..bunları haberlerde ilk sıralarda verir...dizilerde ısıtıp ısıtıp işler.....amma hapishanelerde F tiplerinde işkenceyi zulmü her nedense bilmez!!..19 aralık 2000de bayrampaşa da altı kadın diri diri yanmıştı..bunlar unutulur.

Bize gösterilmek istenen şiddet hep erkeğin kadına yaptığı şiddettir..bu öne çıkarılır..oysa 25 kasımda yapılanın özü bu değildir..Birleşmiş milletlerde şiddetin kaynağını cinsiyet olarak öne çıkarır..bu da emperyalist sistemin uygulamalarını,faşist devletler yolu ile yaptığı uygulamaları gizler.

Bu yapılan aslında Mirabel kardeşlerin ve emekçi kadınların mücadelesini saptırmaktır..mücadeleyi düzene karşı değilde..erkeklere yada feodalizme çekmek,yada sınırlamaktır.sebep onlara göre,işte gerici olanın.ilkel olanın,feodal olanın yani erkeklerin uyguladığı bir şiddettir..daha da çok kürt erkeklerine yıkarlar bunu..evet töre cinayetleri işleyenler ilkel kalmıştır..ama onları kim ilkel bırakmıştır?kaldıkı böylesine şiddet içeren suçlar batıda yada büyük kentlerde çok daha fazladır,ama suçu sistemden uzaklaştıralım..erkeklere ..daha da çok kürt erkeklere saldıralım!!!

Evet biz böyle diyoruz,diyoruzda sistem ne yapıyor şiddeti önlüyormu yada önleyebilirmi...bunu yapamaz çünkü şiddetin bizzat uygulayıcısıdır...çünkü kapitalist sistem olmassa milyonlarca işçi ve emekçiyi sömüremez..şiddet uygulaması olmassa onları baskı altına alamaz..hapishaneler de karakollarda şiddet vardır..grev yapan işçilerin üzerinde şiddet vardır..hadi bunlar politik söylemler olsun..devletin kendi kurumlarında,en çok korunmaya muhtaç kimsesiz çocuklar alanında,bu çocukların gördüğü eziyet nedir peki?Biz bu çocukları oradaki devletin memurlarına karşı korumamız gerekiyor..

Yani işçi iseniz,emekçiyseniz hele birde kadın yada çocuksanız devamlı olarak yaşamın her alanında şiddete maruz kalıyorsunuz..sistem şiddetle terbiye etme üzerine kuruludur.
O zaman tüm ezilen halklar,tüm kadın ve erkekler özelliklede işçi ve emekçi kadınlar böyle 8 martları...25 kasımları konuşurken sorunun kaynağını iyi tespit etmemiz gerekiyor..mücadeleyi şiddetin kaynağı olan kapitalizme yöneltmek gerekiyor.

Çünkü yaşamın her alanındaki şiddeti yok etmek,ancak kapitalist sistemin yok edilerek yerine sosyalist sistemin kurulması ile olur..erkek ve kadın o zaman eşit olur,çocuklar o zaman tam korunabilir sömürü o zaman kaybolur...onun dışında bunlar bir söylem olarak kalır ve her bakış açısıda kendine bir pay çıkarır...ama şiddet ve sömürü biçim değiştirerek kat be kat artarak devam eder gider!!!!

F.Şahkulubey
 
Top