• Merhaba Ziyaretçi.
    "Hoşgeldin sonbahar "
    konulu yarışma düzenlendi. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada katilmanizi bekliyoruz...

15 - Burdur

YoRuMSuZ

Biz işimize bakalım...
GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 6.887 km²

Nüfus: 254.899 (1990)

İl Trafik No: 15

İlk insanların yaşadıkları, yerleşim yerleri, antik kentleri ve Türk İslam eserleri ile önemli bir turizm merkezidir. Burdur İnsuyu mağarası ve gölleriyle ilgi çekmektedir.

İLÇELER:

Burdur ilinin ilçeleri; Ağlasun, Altınyayla, Bucak, Çavdır, Çeltikçi, Gölhisar, Karamanlı, Kemer, Tefenni ve Yeşilova' dır.

Ağlasun: İl merkezine 32 km. uzaklıkta, "Sagalassos Antik Kenti" ile Burdur'un en önemli turizm çekiciliği olan ilçelerinden biridir. İlçede yeraltı sularının bolluğu nedeniyle alabalık tesisleri yaygındır. İlçede 2276 m. yüksekliğinde Akdağ dağcılık ve dağ-doğa yürüyüşü için çok elverişlidir.

Bucak: Burdur'a 45 km. uzaklıktadır. İlçenin kuzey-doğusunda Roma Dönemine ait "Cremna Antik Kenti" bulunmaktadır. Susuz Kervansarayı ve İncirhan önemli eserlerdendir.

Gölhisar: İl merkezine 107 km. uzaklıkta bulunan ilçenin yakınında yer alan Cibyra Antik Kenti ile önemli bir turizm potansiyeline sahiptir.

Tefenni: İlçenin merkeze uzaklığı 70 km.dir. İlçenin güneyindeki Çamur höyükte, Kalkolitik Döneme ilişkin yüzey araştırması bulguları burasının çok eski bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.

Yeşilova: İl merkezine uzaklığı 60 km.dir. En eski yerleşim yerlerinden birisi olan ilçe sınırları içindeki Dereköy ve Gençali'de yapılan yüzey araştırmaları sonucunda Kalkolitik Döneme ait (M.Ö. 5000) çanak- çömlekler gün ışığına çıkmıştır.

NASIL GİDİLİR?

Karayolu: Burdur, Batı Akdeniz Bölgesinde Afyon ile Ege Bölgesi, Isparta ile İç Anadolu Bölgesine açılan karayolları bağlantılarını sağlayan bir konumdadır.

Otogar Tel : (+90-248) 233 53 90

Demiryolu: İzmir, Ankara, Isparta, Afyon, Denizli ve İstanbul'a demiryolu ile bağlı olup yaz ve kış aylarında hareket saatlerinde değişiklik yapılarak sefer düzenlenmektedir.

İstasyon Tel : (+90-248) 233 19 30

Havayolu : Hava ulaşımı 25 km. uzaklıkta bulunan Isparta Süleyman Demirel Havalimanından gerçekleşmektedir.

Hava Limanı Tel: (+90-248) 233 35 90

GEZİLECEK YERLER

Tarihi Eserler

Ulu Cami: Şehir merkezinde Pazar mahallesinde bir tepe üzerinde yer alan Ulu Cami Felekküddin Dündar Bey tarafından 1294 yılında yaptırılmıştır.

İncirhan: Bucak ilçesinin 7 km. batısına düşen İncirdere köyündedir. Anadolu Selçuklu sultanlarından Gıyaseddin Keyhüsrev bin Keykubad tarafından 13. yy.da yaptırılmıştır. Hanın en dikkat çeken tarafı oldukça büyük ve sade olan kitabeli giriş kapısıdır.

Susuz Kervansaray: Bucak ilçesi Susuz köyündedir. Anadolu Selçuklu devri 13. yy. kervansaraylarındandır. İpek Yolu üzerinde bulunur. Kareye yakın dikdörtgen planlı hanı en çok göze batan yeri batı cephesindeki giriş kapısındadır.

Konaklar

İl merkezindeki sivil Osmanlı mimarisini yansıtan Taşoda, Çelikbaş, Baki Bey ve Mısırlı konakları görülmeye değer güzelliktedir.

Milli Parklar

Sütçüler Sığla Ormanı

Burdur - Sütçüler Sığla Ormanı Tabiatı Koruma Alanı

Konumu: Akdeniz bölgesinde,Burdur ili, Bucak ilçesi,Kızıllı köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Saha 88.5 Ha.dır.

Ulaşım: Sütçüler ilçesine 59 km. mesafededir.

Özellikleri: Nadir ve tehlikeye maruz bir tür olan sığla ağacının en elit ve izole yayılışı bu sahada görülmektedir. Bilim ve eğitim amaçlı kullanımlarla gelecek nesillerin istifadesine sunulması düşünülmüştür.

Sığla (Liquidambar orientalis),kızılçam (Pinus brutia),sığ saçlı meşe(Quercus callis), kızılağaç (Almus glutinosa), çınar(pilanatus orientalis) bitki türlerini oluşturmaktadır.

Sahada dağ keçisi(cagra aegagrus), sincap(Sciurus vulgaris) çeşitli sürüngen ve amfil türleriyle çok sayıda yengeç bulunmaktadır.

Mağaralar

İl sınırlarındaki İnsuyu Mağarası önemli bir turizm değeridir.

İnsuyu Mağarası

Yeri: Burdur

Burdur-Antalya karayolunun 13 kilometresinde yoldan 900 m. doğuda, Mandıra köyündedir.

Özellikleri: Toplam 597 m. uzunluğunda yatay ve kuru bir mağaradır. Uygun ulaşımı bulunduğu için Türkiye'de turizme açılan ilk mağaralardan biridir. Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin teşekkül tarzları dikkate alınarak mağaranın binlerce yıl evvel teşekkül ettiği tahmin edilmektedir. Mağara içinde girintili-çıkıntılı muhtelif istikametlere açılan dehlizlerde yer alan irili ufaklı 9 göl mevcuttur.

Mağara içinde serin ve temiz bir hava cereyanı vardır. Bir kısım mağara sularının şeker ve mide hastalıklarına şifalı olduğuna inanılmaktadır. Mağara civarında İl Özel İdaresince kurulmuş bir konaklama tesisi vardır.

Göller

Burdur Gölü: Şehir merkezine 4 km. uzaklıktadır. Burdur Gölü tektonik bir göldür. Dünyada nesli tükenmekte olan "dikkuyruk" ördeklerinin % 70'ine ev sahipliği yapmaktadır. Endemik kuş türlerinin barınma alanı olan Burdur Gölü uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. 85 kuş türü yaşar.

Salda Gölü: Türkiye'nin en temiz ve derin gölüdür. Suyunun temizliği ve berraklığı ile Burdur'un en güzel mesire yeridir.

Karacaören Barajı: Aksu çayı üzerindeki baraj Bucak ilçesine 35 km uzaklıktadır. Bölgenin enerji ve sulama ihtiyacını karşılamanın ötesinde doğal güzellikleri ile mesire yeri olarak ilgi görmektedir.

Kuş Gözlem Alanı

Çorak Gölü Kuş Alanı,Solda Gölü Kuş Alanı,Karataş Gölü Kuş Alanı,Varışlı Gölü Kuş Alanı ve Burdur Gölü Kuş Alanı Burdur ili sınırları içinde bulunmaktadır.


Müzeler ve Örenyerleri

Müzeler Burdur Müzesi

Adres: Özgür Mah. Cevizli Sok. No:7 - Burdur

Tel: (248) 233 10 42

Örenyerler

Sagalossos Örenyeri - Ağlasun İlçesi

Kremna Örenyeri - Bucak/Çamlık Köyü

Keraitae Örenyeri - Bucak/Belören

Milias Örenyeri - Bucak/Kocaaliler

Sia Örenyeri - Bucak/Karaot

Kodrula Örenyeri - Bucak/Kestel

Bubon Örenyeri - Gölhisar

Kibyra Örenyeri - Gölhisar

Mallos Örenyeri - Merkez/Karacaören

Olbasa Örenyeri - Kemer/Belenli

Kormasa Örenyeri - Merkez/Çallıca

Takina Örenyeri - Yeşilova

Lisinia Örenyeri - Merkez/Karakent Köyü

Hacılar Höyükleri - Merkez Hacılar Köyü

Kurçay Höyük - Merkez/Kuruçay Köyü

Yassıgüme Höyüğü - Merkez/Yassıgüme Köyü

Gölde Höyüğü - Merkez/Gölde Köyü

Yarköy Höyüğü - Merkez/Yarıköy/Soğanlı

Aziziye Höyük - Merkez/Aziziye

Eğneş Höyüğü - Merkez/Çallıca

Höyücek Höyük - Bucak Merkez

Tepecik Höyük - Bucak Merkez

İncirdere Höyük - Bucak Merkez Karaaliler

Ürkütlü Höyüğü - Bucak Ürkütlü

Uğurlu Höyük - Bucak Uğurlu Köyü

Çavdır Höyük - Çavdır/Merkez

Höyükköy - Tefenni/Merkez

Beyköy Höyük - Tefenni/Beyköy

Karamusa Höyük - Tefenni/Karamusa

Dereköy Höyük I-II - Yeşilova/Dereköy

Gebren Höyük - Çaltepe Köyü

Genceli Höyük - Yeşilova/Genceli

Yazı Höyük - Yeşilova/Büyükyaka

Hancarlı Höyük - Yeşilova/Karaatlı

Bademli Höyük - Karamanlı/Bademli

Büdemli Tümülüsleri - Karamanlı/Bademli

Harmankaya Tüm. I-III - Karamanlı/Bademli

Düğer Tüm. I-IV - Merkez/Düğer

Hacılar Tümülüsü - Merkez/Hacılar

Yuvalak Tümülüs - Tefenni/Yuvalak

Kayadibi I-II - Yeşilova/Kayadibi

Karaatlı Tümülüsü - Yeşilova/Kayadibi

Topraktepe Tümülüsü - Gölhisar/Uylupınar

Salda Gölü - Yeşilova

Düğer Küçük Ada - Merkez/Düğer

Düğer Böcülü Tepe - Merkez/Düğer

Balbura Örenyeri - Altınyayla

Yarışlı Höyük - Yeşilova - Yarışlı Köyü

Karaçağıl Tümülüsü – Çacdır - Kayacık

Asartepe Örenyeri - Ağlasun/Hisarköy

Örtülü Antikkent - Burdur/Merkez

Uylupınar Nekropolü - Gölhisar/Uylupınar

İnsuyu Mağarası - Burdur/Çineovası

Ulu Camii ve Saat Kulesi - Burdur/Merkez

İstasyon Höyük - Burdur/Merkez

Sandarium Antikkenti - Ağlasun Merkez

Yalakasar Antikkenti - Ağlasun Merkez

Kaletepe Göz. Kulesi - Merkez

Apollon Perminun - Buca

Karain Mağarası - Ağlasun

Günalan Nekropol - Burdur/Günalan Köyü

Antik Kale - Ağlasun

Asartepe - Bucak/Kızılkaya

Yanıktaş Kaya Kap. - Bucak

Döşeme Tümüşüs - Ağlasın

Merkez Büyük ve Küçük Höyük - Yeşilova

Çeltikçi Höyük - Çeltikçi Çerpiş Höyük

Antik Kentler

Sagalassos: Burdur'a 30 km. Ağlasun 7 km. uzaklıktadır. Bugün kalıntıları hala ayakta olan ve Belçikalı bir ekiptarafından kazısı yapılan antik şehir, M.S II. yy.da en parlak dönemini yaşamıştır.

Cremna: Burdur'a 45 km. uzaklıkta bulunan Bucak ilçesinin 25 km. doğusundaki Çamlık Köyü'ndedir. En parlak dönemini M.S. II yy.da yaşayan Cremna Antik Kenti bir Psidya şehridir. Roma Çağı'na ait eserler hala ayaktadır. Akropol (yukarı şehir) kısmında forum (meydan), bazilika (mahkeme salonu) kilise Elsodra (Kemerli yapısı) ve kütüphane yapısı vardır. Bu binada yapılan kazılar sonunda içinden 9 adet mermer tanrı heykeli ortaya çıkarılmıştır. Bunlar Burdur Müzesinde sergilenmektedir.

Cibyra: İl merkezine 108 km. uzaklıkta bulunan Gölhisar ilçesinin batısında bulunan üç tepe kurulu olan Cibyra Antik kenti Oineanda Balbura, Bubon (İbecik) antik şehirlerinin birleşerek meydana getirdikleri Tedropolis'in başkentidir. Cibyra'da ayakta kalan başlıca yapılar; stadyum, aşağı ve yukarı agora, Belediye meclis salonu, tiyatro, mezarlılar ve anıtsal su yoludur.

Kuruçay Höyüğü: Burdura 15 km. uzaklıkta Kuruçay köyü sınırları içinde prehistorik bir höyüktür.

COĞRAFYA

Burdur, Akdeniz Bölgesinin iç kısmında ve Göller Yöresi adı verilen bölgede yer almaktadır. Güneyde Antalya, Batıda Denizli, Güneybatıda Muğla, Doğu ve Kuzeyde Isparta ve Afyon illeri ile çevrilidir. Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir. İlde çok sayıda göl ve orta boy akarsu bulunmaktadır. Türkiye'nin önemli göllerinden olan Burdur Gölü her türlü su sporları için elverişlidir. İlin diğer bir gölü Salda Gölü'dür.

Burdur, kışları soğuk ve yağışlı, yazları sıcak ve kurak bir iklime sahiptir.

TARİHÇE

Çeşitli kaynaklar ve arkeolojik bulgular, antik dönemde Pisidia olarak adlandırılan bölgede yer alan Burdur ilinde Paleolitik Çağdan bu yana yaşanıldığını göstermektedir. Yeşilova ilçesinin Başkuyu köyünde bulunan kaya resimlerinden anlaşıldığına göre Paleolitik Çağda bu bölgede ilk insanın varlığı kesinlikle anlaşılmıştır.

İl merkezine bağlı Hacılar Köyünde yapılan kazılarda M.Ö. 7 bin yıllarına tarihlenen "Keramiksiz Neolitik" üzerinde lX-VI katlar (M.Ö.5400), insanın yeryüzünde hayvanı ehlileştirip, köyler kurarak çanak çömlek yapmasını öğrendiği, toplayıcılıktan üretime geçerek belli bir yere bağlandığı merkezlerin en önemlilerindendir. Burada ortaya çıkarılan ana tanrıça figürleri ile boyalı insan yüzlü çanak çömlekleri dünya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bölge, Frig, Roma, Bergama Krallığı ve Bizans dönemlerini yaşamıştır. Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hakim olmuşlardır.

NE YENİR?

Burdur il merkezi Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değerdir. Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir.

NE ALINIR?

Bakırcılar çarşısında işlenerek süslenmiş bakır hediyelik eşyalardan alınabileceği gibi özel sipariş de verilebilir.

LİNKLER

Burdur Valiliği:

Burdur Belediyesi:

YAPMADAN DÖNME

İnsuyu mağarasını görüp, şifalı suyundan içmeden,

Sagalassos Antik Kentini görmeden,

Burdur Müzesini ve il merkezindeki Osmanlı Dönemi sivil mimari örneklerinden Taşoda ve Çelikbaş Konaklarını ziyaret etmeden,

İl merkezi, Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısından, Burdur'a has "Burdur şiş" ten ve Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde yöreye has yoğurt ile alabalık yemeden,

Bakırcılar çarşısında, hediyelik bakır eşya sipariş vermeden,

...Dönmeyin.
 
Burdur’un hem mavi hem yeşil gölü olarak tanınan Eber; kuşları, sazlıkları, balıkları, çiçekleri, yüzen adacıkları ve derin sessizliğiyle Anadolu’nun keşfedilmemiş köşelerinden biri.

Anadolu, göllere tutkundur; göller de Anadolu’ya. Ondandır Anadolu’nun dört bir yanının göllerle dolu oluşu. Suların göllere akışı. Ondandır insanlarımızın göllere sevdası. Kimi zaman yeşile bürünür üstleri, kimi zaman da masmavi gökyüzüyle örtünüverirler sessizce.

Su kuşlarının vatanı
Afyonkarahisar’a bağlı Bolvadin ilçesi sınırları içindeki beldeden almış ismini Eber Gölü. Kuzeyini Emir Dağları, güneyini ise Sultan Dağları sarıp sarmalamaktadır. Sularını Eber’e boşaltan Akarçay ise kaynak oluşturur, besler onu elinden geldiğince. O Akarçay ki neredeyse koca bir Afyonkarahisar topraklarını sulayarak dökülür Eber’e. 62 kilometrekarelik yüzey alanıyla ülkemizin yabanıl hayatı bozulmamış sayılı göllerinden biri olan Eber, çok sayıda canlıya da mesken oluşturmaktadır. Küçük karabatak, bayağı kaşıkçı, Dalmaçya pelikanı, bayağı balaban, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl bunlardan sadece bazıları.

Gölün sazlık ve topraklık alanında yuvalamış bu kuşların göl üstündeki uçuşları bir seremoni gibidir. Sabahın ilk ışıklarını göl üzerinde karşılayan bu kuşları, günün son ışıklarını da havada uğurlarken görürsünüz. Sandallarınıza binip süzülmek istersiniz gölün yüzeyinde. Binlerce kuşun gelmesiyle başlar bahar Eber’de. Her ses bir renk getirir. Coşar büyütür sevinci. Saz ve yosun kokusuna taze bir kuş kokusu karışır sonra. Gün içinde büyür gider kalabalıklar. Baharı burada başlatan pelikanlar, yazın sona erdiğini de hatırlatırlar bize gidişleriyle… Kuşsuz kalır Eber, sessiz kalır. Çiçekler solar kuşların ayrılmasıyla. Göl kenarlarının, dere kıyılarının, dağların, ovaların o rengârenk çiçekleri solar. Hele biri var ki içlerinde; her şeyiyle buraların çiçeği, özbeöz Eber çiçeği. Botanikçiler tarafından 1982 yılında keşfedilen Thermopsis Turcica, dünya üzerinde sadece Akşehir ve Eber Gölleri’nin güney kıyılarında, parçalı populasyonlar şeklinde yayılış gösteren bir çiçektir. Yerel isimleri ise ‘Eber sarısı’ veya ‘piyam’dır. Eber görüldüğü üzere, doğanın kendine has bir çiçeği ile de taçlandırılmış, adıyla anılmıştır.

Göl İnsanları
Kuş sevdalılarının kentten uzak bir gözlem alanıdır Eber Gölü. Uzaktır belki büyük kentlerin kuş sevdalılarına, ama her güzelliğin bir bedeli vardır Eber’de. Bu seyrine doyulmaz güzellik bir çaba bekler sevdalısından da. Elbette Eber’in yaban hayatına ait kuşlar uzaklardan gelenin, Eber’in balıkları da yerli köylüsünün hakkı değildir yalnızca. Gelen en leziz balık çeşitlerini de sunmaktadır. Sazan, aynalı sazan, turna ve kaya balığı çeşitleriyle göl balıkçılığını yaratan bu biyolojik ortam, çevre köylülerinin de en büyük geçim kaynaklarından birini oluşturmaktadır. Uçuşan kuşların arasında gördüğünüz o mavinin en mavisi, kırmızının en kırmızsı ile boyanmış sandallar, yöre balıkçılarının ekmek tekneleridir. Kâh balık avlamaya çıkarlar gölün yüzeyine, kâh saz kesip, kamış toplamaya.

Ya Eberli balıkçılar? Hem yemeği olur onun Eber hem de yatağı… Eber, onun öğünüdür. Eber onun evi, kulübesi, geçim kaynağıdır. Hatta Eber onun düğünüdür. Düğün mevsimi hasat sonu değil midir ki? Sadece balıkçıların mı sanki? Gölün kenarını mesken tutmuş tüm köylülerin geçim kaynağı olan kamış hasadı, çocuklarının da geleceği, istikbalidir. Kimine geçim parası, kimine harçlık, kimine okul harçlığı, kimine de düğün parasıdır. Eber böylesine bereketlidir işte! Kuşuna da, sazına da, balığına, avcısına da.

Balıkçılar iş mevsiminde Eber Gölü’nün sakinidir. Evine bile uğramaz aylar boyu, kendine gölün kamışlarından bir kulübe yapmış, gölün kenarını mesken tutmuştur. Aldırmaz hiç şimdilerde gölün yükselip de kulübesini bastığına. Sular altında kaldığına. O her Anadolu köylüsünün ermişliğiyle cevaplar bu durumu: “Beyim yıllar var ki unuttuk Gölün yükselmesini. O da bizden hesap sormaktadır”

Yüzen adacıklar
Avlanan balıklar, ‘rızık’ alındıktan sonra civar yerleşim bölgelerine götürülüp satılmakta, kesilip toplanan kamışlar ise, şark köşelerinde yer alan ‘Berdi yastıkları’nın iç malzemesi olmak üzere küçük imalathanelere gönderilmektedir. Ev ve otellerdeki nostalji odalarını süsleyen Berdi yastıkları, Eber Gölü’nden çıkarılan kızıl renkli kamış ve hasır otlarıyla hünerli ellerde yapılmaktadır ki, benzerlerini başka yörelerde görmek pek mümkün olmamaktadır.

Göl eski zamanlarda Akşehir Gölü ile büyükçe tek bir göl halindedir. Fakat zamanla su kaynaklarının azalması ile Akşehir Gölü, Eber Gölü’nden ayrılarak ayrı bir göl olur. Uzun süre kuraklıkla mücadele eden Eber Gölü için sivil toplum temsilcileri, yerel yöneticiler ve çevre halkının da gayretiyle iyileştirme ve kurtarma önerileri hayata geçirilmiş, çevre nehirlerin göle ulaşmasını önleyen bentler yıkılarak taze su akışı sağlanmış ve Eber yeniden hayat bulmuştur.

Bir sis bulutu alır gider sabahın ilk saatlerinde. Biraz soğuktur. Biraz ayaz. Keskin bir sazlık kokusu kaplarsa ortalığı, bilin ki Eber ısınmıştır artık size. Öylesine bir dostluktur Eber ile köylüsünün ‘kamış’ diye andığı sazlıklarla olan dostluğu. Ekolojik olarak da ülkemizin en bol gıdalı göllerindendir. Gölün yüzeyinde ‘kopak’ denilen hareket halinde adacıklar vardır. Rüzgârın da etkisiyle yer değiştiren adacıkların arasından açılan yolaklarda motor ve kayıklarla gezdiğinizde kendinizi doğal bir labirentte hissedebilirsiniz. Ne dersiniz? Anadolu’nun bu az bilinen cennet köşesini keşfetmek ve keyfini sürmek için yeterince nedeniniz yok mu?
 
BURDUR

Güneybati Anadolu''nun "Göller Yöresi " diye bilinen bölgesinde 6.887 km²'' lik bir alani kapsar. Güneyinde Antalya, batisinda Denizli, güneybatisinda Mugla, Kuzeyinde Afyon , Kuzey ve kuzeybatisinda Isparta illeri bulunmaktadir.
Bati Toroslar''in arasinda Tektononik ve Karstik çöküntü alanlarindan olusur. Oldukça engebeli ve dalgali bir yapiya sahiptir. Tektonik çukurlardan olusan Karatas, Salda, Yarisli, Akgöl, Gölhisar ve Burdur gölleri bu yöreye " göller yöresi " denilmesine neden olmustur. Sögüt, Eseler, Kestel, Katrancik , Rahat ve Koças daglari önemli yükseltilerdir. En yüksek yeri Koças 2598 m.dir. Ortalama yükselti 1000 m. civarindadir.


Osmanli Padisahi Yildirim Beyazid Han 1391 yilinda Hamidogullari beyligine son verecek, bu beylii Anadolu Beylerbeyligi Merkezi olan Kütahya''ya bagladi.
Timur''un 1402 Ankara Savasinda Yildirim Beyazid Han''i yenmesi üzerine yeniden bagimsizligina kavusan Hamidogullari 1430 yilindan itibaren kesin olarak Osmanli himayesine girmistir.
Burdur, Sahkulu ayaklanmasi sirasinda birkaç ay isyancilarin elinde kalmistir.
1839 yilinda kentin ileri gelen ailelerinden olan Çelikpasazadeler ile Çilogullari arasinda ayaklanmaya tanik olan Burdur, ayni yil Konya-Karaman vilayetine bagli Hamid (Isparta) sancaginin bir kazasi durumuna getirildi. 1852 yilinda liva olan Burdur, 1867 yilinda kaza, sonra tekrar sancak oldu. 1920 yilinda bagimsiz sancak olan Burdur, 1923 yilinda Cumhuriyetin ilaniyla birlikte il olmustur.
Hamidogullari ülkesi Osmanlilara geçtikten ve Burdur kaza olduktan sonra kendi haline terk edilmis ve önemini yitirmisti. Osmanlilar döneminde Burdur''da devlet tarafindan önemli sayilacak bir eser yapilmamistir.
 
Burdur Gelenek ve Görenekleri


Düğün


Düğünleri Perşembe'den başlayarak Pazar günü ikindiye kadar sürer. Perşembe gün köy meydanındaki oyuk taştan ibaret "Dibek" tabir edilen yapının içine yerleştirilen keşkeklik buğdaylar başta damat adayı ve diğer akraba ve arkadaşları tarafından davul-zurna eşliğinde dövülür. Bazen tek kişi, bazen de 4'e kadar yiğit ellerinde tokmak sırayla buğdaylara vurarak keşkeklik hale getirirler. Aynı zamanda eli boşta kalan yiğitler de çalgı eşliğinde yöresel oyunlardan oynarlar. Düğünde ise birçok ilginç adet vardır. Akla gelenlerden "Efe" ziyareti ilgi çekicidir. Özellikle Cumartesi gün oğlan evinde organize edilen ve aslen kadın-kız, görüntüde ise erkek giyimli efeler kız evine baskın yaparlar. Kiminin elinde sopa, kiminin elinde başka materyaller ile o gün halkın arasında oynarlar, kısa tiyatro oynarlar ve herkesi eğlendirirler. Daha nice ilginç adetlerle düğünler neşeli şekilde bitirilir.


Bayram Tebriği

Bayram namazlarından sonra tüm köy erkeklerinin cami çıkışından ta köy kahvehanelerine kadar uzayan tokalaşma ve bayramlaşma kuyruğu enteresandır. Köyde genelde 30-40 yaş altı erkekler babalarının yanında sigara içmeye çekinirler.

Yardım

Arazisi çok olan kişilere şayet amele tutmamışsa akrabaları sırayla imece usulü hasat zamanı yardım ederler. Burada sayılamayacak kadar unutulmaya yüz tutan adetler vardı, lakin zamanın ve teknolojinin törpüsüne herşey gibi o gelenekler de dayanamamıştır.


Yemek Kültürü

Yemek kültürü de kendine has özellikler içerir. Mesela çocukluğumda özellikle davetlerde ve düğünlerde çok yediğim "Gölle" isimli sulu yemeği unutmak mümkün değildir. Sanki aşurenin sulu yemek halini andıran bir tadı vardır...Keşkek de kendine has lezzetler içerir. Hele yöremiğe has "Höşmerim" rakibi bulunmaz bir katıktır. Sütün kaymağının kavrularak belli kıvama getirilmesiyle yapılan bu lezzetli katık gerçekten çok lezzetlidir. Haşhaşlı ekmekler de benzerine rastlanmayacak güzelliktedir.


Hangi Yemeği İle Ünlüdür?
Burdur il merkezi Yukarı Pazar Semtinde üretilen "ceviz ezmesi" olarak adlandırılan ceviz tatlısı ve Burdur'a has "Burdur şiş" tadılmaya değerdir. Sagalassos Antik Kenti yolu üzerinde bulunan alabalık tesislerinde dinlenerek, yöreye has yoğurt ile alabalık yenebilir.
 
Geri
Top