1)Genital organ kanserleri derken hangi organ kanserlerinden bahsediliyor?
Alt genital sistem olan vulva, vagina, rahim ağzı, rahim cismi, tüpler ve yumurtalık ile birlikte meme ve bu organların kanserinden bahsedilmektedir.
2)Bu kanserlerde ailesel geçiş var mıdır? Yani ailesinde genital kanseri olanlarda risk var mıdır?
Tabii ki risk altındadır. Özellikle ailesinde 1. derece akrabalarında risk en çok olmakla birlikte 2., 3.derece akrabalarda genital kanseri olanlarda risk vardır. 1. derece derken anne, kız kardeş, anneanne 2.derece teyze, haladan bahsediyoruz. Bu insanlardan yumurtalık ve meme kanseri kimde varsa bunların yakınlarında yine meme, yumurtalık, rahim, kalın bağırsak kanseri riski yüksektir. İlerideki yıllarda diğer kanser tiplerinin de etkili olacağı görülmektedir.
3)Kanser olan herkes ölüme mahkum mudur?
Kesinlikle değildir ancak önemli olan hastalığın erken yakalanması ve gerekli tedavinin yeterli düzeyde yapılması ve iyi takibidir. Erkan yakalanan hastaların büyük bir kısmı bu hastalıktan ölmez hatta geç yakalanan hastaların büyük bir kısmı bu hastalıktan ölmez. Ancak ne kadar geç yakalanırsa o hastanın sağlıklı yaşama şansı o kadar azalmaktadır.
4)Rahim ağzı kanseri nasıl oluşuyor? Buna neden olan bir virüs veya başka bir şey var mıdır?
Bu kanser özellikle çok doğum yapanlar, fazla partneri olanlar, sigara içenlerde daha fazla görülmektedir. Ancak son yıllarda HPV dediğimiz (Human Papilloma Virüs) bir virüsün bağlı tipleri neden olabilmekte bir diğer virüs de AIDS virüsüdür.
Virüslerin direkt olarak kanser yaptığını söylemek kolay değildir ancak gerek "prekanseroz dönem" denilen kanser öncesi devrede ve kanserin oluşumunda diğer faktörlerle birlikte etkili olduğu kesindir.Özellikle HPV ve AIDS son yıllarda ülkemizde de artış göstermektedir.
5)Rahim ağzı kanseri olmadan önce teşhis edilebilir mi?
Jinekolojik kanserlerde yumurtalık hariç kanser olmadan teşhis kesinlikle mümkündür. Kanserin oluşumu yıllar sürmekte. Hastaların belirleyemeyeceği ancak hekimlerin fark edeceği bu değişiklikler yıllar sonra kansere dönüşmektedir. Burada tedbirinizi alırsanız hasta bu hastalığa yakalanmaz.
6)Eğer geç kalırsak ne yapmalıyız?
Geç kalıp kalmadığını hastanın kendisinin anlaması mümkün değildir. Ancak bu işte ilgilenen uzman hekime müracaat etmelidir. Bazen hastalığın tedavisi hakkında birkaç değişik branşta doktorun görüşü gerekebilmektedir.
7)En öldürücü genital sistem kanseri hangisidir?
Tüm kanserler ne kadar geç teşhis edilir ve ne kadar çok yaygın ise o oranda öldürücüdür ama genital sistem içerisinde bir genelleme yaparsak yumurtalık kanseri en tehlikelisidir çünkü, hem karın içerisinde diğer organlarla komşuluk ilişkisi vardır, hem de çok yakın lenf yollarıyla yayılma şansına sahiptir.
8)Hamilelik esnasında kanser kontrolü yapılabilir mi?
Ülkemizdeki kadınlar için bir genelleme yaparsak en uygun zamandır. Hamilelik dönemi kadının belki de doktora büyük bir rahatsızlık olmadan başvurduğu tek dönemdir. Bu nedenle hekimin hamilelik esnasında hastayı kanser taraması açısından da değerlendirmesinde yararı vardır ve hiçbir mahsuru yoktur.
Bazı kanser tiplerinin hamilelik esnasında teşhis ve tedavilerinin anne ve çocuğa zararlı olmadan yapılabilmesi mümkündür.
9)Kanserli hasta doğum yapabilir mi?
Burada sorun etiktir. Hasta istediği taktirde buna kimse engel olamaz burada hekimin yapabileceği, hastanın o andaki kanserinin durumunu belirlemesi ve hamilelik sonunda kanserin ilerleyip ilerlemeyeceği hakkında yorumda bulunması gerekirse bu konuda hasta yakınlarını da aydınlatması ve sonucu hastaya bırakması gerekir. Tüm bu yorumlar erken dönemde yakalanan kanserle çocuğu isteyen anne arasındaki ilişkilerdir. Ancak geç dönemde bulunan kanserli annelerde bir an önce kanserin ortadan kaldırılmasına yönelik tedavinin başlanılmasında yarar vardır.
10)Yumurtalık kisti tanısı koyulanlardan hangi hastalarda ameliyat yapılmalıdır?
Genç yaştaki hastalarda oluşan kistlerin çok büyük bir kısmı fizyolojik yani doğal oluşabilecek kistlerdir. Bunların ameliyat edilmesine gerek yoktur çünkü, lüzumsuz ameliyatlar ileride birçok sorunu da beraber getirmektedir. Tabii ki kistlere fizyolojik kistler diyebilmenin bazı kriterleri vardır. Ancak 40 yaşın üzerinde oluşan kistlerin daha iyi değerlendirilmesi ve gerekirse ameliyattan kaçmamak gerekir. Bilindiği gibi her tip kanserde olduğu gibi yumurtalık kanserlerinin de birçok tipi yaşa bağımlı olarak artmaktadır.
11)Smear testi nedir?
Rahim ağzı ve vagina kanseri için tarama yöntemidir. Buradan dökülen hücrelerin incelenmesi amacıyla yapılır son derece basit, yararlı ve her yerde yapılacak bir yöntemdir. Ancak bu yöntemle kanser teşhis edilmez. Yanılma yüzdesi vardır. Kesin kanser teşhisi ancak kanserli dokudan alınan parçanın mikroskop altında değerlendirilmesi sonucu bir patoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır.
12)Erkeklerin eşlerinin dışında başka kadınlarla ilişkide bulunmasının kadınlarda görülen rahim kanseri ile ilişkisi var mıdır?
Risklerden biri de erkeğin ve kadının çok partner değiştirmesidir. Haliyle HPV ve AIDS gibi virütik hastalıkları bulaştırma riski mevcuttur. Rahim ağzı, vagina ve vulva kanserlerinin en sık suçlanan nedenlerinin başında seksüel yolla bulaşan hastalıklar gelmektedir.
13)Genital kanser bulaşıcı mıdır?
Bugüne kadar bu kanserin bulaşıcı olduğuna dair bir belirti bulunmamıştır. Ancak bazılarının genetik özelliğinin olduğu düşünülmektedir. Bu konu ile ilgili yoğun araştırmalar mevcuttur. Ancak kanserin oluşumunda önemli rol oynadığı söylenen papilloma virüsü gibi hastalıklar bulaşıcıdır ve seksüel temas ile geçmektedir.
14)Menopozda kullanılan östrojen tedavisi kanser yapar mı?
Menopoz ile birlikte östrojen yetersizliği kadında kalp-damar, cilt, kemik ve beyin fonksiyonlarında çok büyük tahribatlar yapmaktadır. Bunların meydana getirdiği sonuçların yanında östrojenin meme kanseri ve rahim cismi kanseri yapma ihtimali son derece düşüktür. Bu tip hastalar yoğun kontrolde oldukları için kanser açısından yakalanmaları daha kolaydır. Hastanın kalp, karaciğer ve diğer bazı önemli sorunları yoksa hormon almasında yarar vardır. Ancak meme kanseri olan kişilerde kullanılmamalıdır.
15)Hiç evlenmemiş kadınlar kadın genital kanserlerine daha fazla mı yakalanırlar?
Rahim cismi ve yumurtalık kanseri evlenmemişlerde daha fazla görülmesine rağmen , rahim ağzı kanseri fazla doğum yapanlarda daha çok görülmektedir. Buradan da anlaşıldığı üzere bazı kanser tiplerinde doğum sayısına bağlı artış görülmesine rağmen, bazı tiplerde doğum kanseri olumlu yönde etkileyebilmektedir.
16)Meme kanseri erken teşhis edilebilir mi?
Her kanser gibi meme kanseri de erken teşhis edilebilir. Bu konuda bize en çok yardımcı olan yöntem mamografidir. Her 10 kadında 1’de yakalanma riski olan bu kanserin her tipte olduğu gibi erken tespitinin büyük önemi vardır.
17)Sigara, genital kanser riskini artırır mı?
Birçok kanserde olduğu gibi genital sistem kanserlerinde de sigaranın büyük etkisi vardır. Ancak en çok bilinen rahim ağzı kanserlerindeki rolüdür. Özellikle bazı virüslerle birlikte rahim ağzındaki hücresel bağışıklığın azalmasına yol açarak kansere neden olabileceği ifade edilmektedir.
18)Doğum kontrol hapı ileride kansere yol açar mı?
Doğum kontrol hapı ileride kansere yol açmaz, eskiden kullanılan çift fazla doğum kontrol haplarında östrojen fazla idi ve etkisi olduğu söylenmekteydi. Bugün bu tip haplar kullanılmamaktadır. Üstelik doğum kontrol haplarını kullanan kişilerde yumurtalık kanseri riski azalmaktadır.
19)Yumurtalık kanserinde erken dönem belirtileri var mıdır?
Maalesef erken dönemde en zor rastlanılan kanserdir. Genellikle klinik şikayet sonrasında yakalanmaktadır. Bu dönemde de geç kalınmaktadır. Erken yakalamak mümkündür. Burada önemli olan hastanın periyodik olarak doktora başvurmasıdır. Herhangi bir nedenle erken yakalananlarda ameliyatının çok dikkatli ve uygun yapılması gerekmektedir. Herhangi bir şekilde tesadüf yakalanan kistler operasyon sonrası parça cevabı kanser gelirse gerektiğinde tekrar operasyon yapılmasından kaçınmamak gerekir.
20)Hanımlar hangi sıklıkla doktora gitmelidir?
Hiçbir şikayeti olmasa dahi yılda bir mutlaka jinekoloğuna muayene olmalı ve tetkiklerini yaptırmalıdır. Jinekolojide kanama, ağzı, zayıflama karında büyüme gibi belirtiler sonrası doktora başvurma çoğunlukla geç kalmış belirtilerdir.
21)Düzensiz adet ile kanser arasında ilişkisi var mıdır?
Bu da genellikle yaşla ilgilidir. Birçok hastada ilişki olmamasına rağmen bazen tek belirti bu olabilir. Onun için düzensiz adeti olan kişilerin bunun neden olduğunu araştırmaları gerekir.
22)Normal yumurtalık kisti kansere döner mi?
Fizyolojik kistlerin dönmesi söz konusu değildir, ancak kanser olmayan kistlerin ameliyatından sonra gelen parça cevabı seröz kist ise bunların daha yakın takibi uygundur.
24)Rahim ağzı kanserini önlemek için ne yapılmalıdır?
Bu kanserden ölüm maalesef ülkemizde fazladır. Ancak dünyanın ileri ülkelerinde neredeyse sıfırlanacaktı çünkü, buralarda hastalık prekanseroz yani kanser öncesi devresinde yakalanmakta hasta rahmini dahi kaybetmeden ve kanser olmadan tedavi edilmektedir. Bunun teşhisi son derece basittir. Özellikle son yıllarda bilinçli hanımlarımız bu konuya rağbet etmekle sorunsuz halde kontrollerini yaptırmaktadırlar.
25)Daha önce geçirdiğim akıntılar sonunda rahmin ters döndüğü söylendi. Bunun sakıncaları nedir? Tedavisi var mıdır?
Bu durumda belli başlı sorun geçmeyen kasık ve bel ağrısı olacaktır. Nedeni geçirilen iltihaplar nedeniyle oluşan yapışıklıklardır. Rahmin ameliyatlarla düzeltilmesi mümkündür. Ancak yine de ağrılar tamamen ortadan kalkmamaktadır. Bilinmesi gereken bir konu da kadınların bir kısmında rahim doğuştan ters olabilir. Bu durum kişilerin normal olarak gebe kalmasına ve doğurmalarına engel teşkil etmez.
26)Genital organ iltihaplarını önlemenin yolu var mıdır?
Genital organ iltihapları genellikle cinsel temas yoluyla bulaşmaktadır. Bunun dışında kişinin savunma gücü, daha önce yaptığı doğumlar ve rahime yapılan müdahaleler (kürtaj ve benzeri) genel hijyen kurallarına uymamak hazırlayıcı neden olmaktadır. Vagina ve vulvanın hijyenine dikkat etmenin yanında, birden fazla partneri olanlarda prezervatif kullanmak şarttır.
27)Spiral ile korunmanın iltihaba yol açması mümkün müdür?
Spiral rahim içinde ve tüplerde mikrobik olmayan bir iltihabi duruma yol açar. Zaten spiralin koruyucu rolü de büyük oranda buna bağlıdır. Ancak bu iltihap bildiğimiz enfeksiyona bağlı iltihap değildir. Uzun süre kalan spiral karın içi iltihaplarına yol açabilir. Bu nedenle spiral sonrası akıntısı ve kanaması olan kişilerin hekimlerine görünmeleri bir sorun olmasa dahi periodic kontrolleri şarttır.
28)Genital organ iltihaplarına hangi mikroplar neden oluyor?
İltihaba bel soğukluğu (gonorel) veya sifiriz (frengi) nedeniyle oluyorsa tek bir mikrop sorumludur. Ancak genellikle birden fazla mikrop saptanır. Mümkünse iltihap nedeni belirlenmeli ve tedavi ona göre yapılmalıdır. Vagina iltihaplarına da en çok neden olan mikroplar, Trichomonas ve Clamidya adını verdiğimiz enfeksiyonlardır.
29)Bu iltihaplanmalar tedavi ile tamamen düzelir mi?
Erken dönemde tedavi edilen iltihaplar sakınca doğurmaz. Ancak gecikmiş ya da tekrar eden durumlarda apse oluşabilir ve bu nedenle cerrahi girişim gerekir. Uzun dönemde tüplerde yaptığı hasar gebe kalamamaya neden olabilir.
30)Yaygın olarak söylenen "üşütme" ne kadar etkilidir?
Doğrudan bir ilişkisi yoktur ancak genel vücut direncini düşürmesi sonucunda bazı enfeksiyon etkenlerinin kuvvetli olarak genital sistemi ve idrar yollarını etkilemesi mümkündür.
31)Rahimde ve yumurtalıkta iltihaba bağlı olarak apse oluşursa ne yapılır?
Apsenin mutlaka boşaltılması gerekir. Genç kadında sadece apseyi boşaltarak tüpleri ve rahimi korumaya gayret edilir. İleri yaşta rahmi ve yumurtalıkları çıkarmak daha etkili tedavi sağlar. Ancak tekrarlama olasılığı her zaman vardır. Bu tip apsesi boşaltılan hastaların son derece dikkatli olmaları özellikle ateşleri yükseldiğinde doktorları ile temasa geçmeleri gerekir.
32)Her akıntı iltihabı mı gösterir?
Normalde her kadında "fizyolojik akıntı" denilen ve normal olan bir akıntı vardır. Ancak bu akıntı şeffaf, kokusuz ve az miktardadır ve adetin belirli dönemlerinde artar. Akıntının rengi kokusu miktarı değişirse iltihabı gösterebilir. Her akıntının mutlaka iltihaba bağlı olabileceğini söylemek mümkün değildir. Akıntıların nedenini araştırılması gerekir. Bazen normal sevikal akıntıyı enfeksiyona benzetip tedavi etmek sonra birçok sorunu birlikte getirir.
33)Şeker hastalığı olan kişilerde meydana gelen iltihap ve akıntının tedavisi değişir mi?
Bu kişilerde enfeksiyona ve akıntıya çok daha sık rastlanır. Bilinen yöntemlerin yanı sıra şeker hastalığını doğru şekilde tedavisi esastır. Yoksa tekrarlamalar çok sıktır. Özellikle vulva denilen genital kısımda geniş enfeksiyon alanları hatta apseler oluşabilir.
34)Endometriozis denilen hastalık nedir?
Rahim içini döşeyen ve her adette dışarı atılan dokunun normalde bulunmaması gereken yerlerde bulunması durumu ve buna bağlı olarak gelişen rahatsızlıktır. En çok yumurtalık ve rahimin arkasında ve peritonda rastlanır. Yumurtalıkta yaptığı kistin adı çikolata kistidir. Bazen kadının tüm genital organlarını tutacak şekilde yaygın olabilir.
35)Endometrioziste ne şikayetler olur? Ne kadar sıklıkta rastlanır?
En önemli yakınmalar; adet ağrısı, gebe kalamama ve cinsel temas sırasında ağrıdır. Kesin tanısı laparoskopi denilen yöntemle konulur. Oranı oldukça yüksektir. Klinik şikayet olarak adette ağrı ilk adet gördüğü yıllarda görülmez sonraki dönemde görülmeye başlar. Hiçbir şikayeti olmayan kimselerde çocuk olmama durumu söz konusu ise başka neden bulunamıyorsa endometriozis içinde değerlendirilmesi gerekir.
36)Endometrioziste ne gibi sorunlarla karşılaşılır?
Bu rahatsızlık en sık gebe kalamama nedeni ile hekime başvuran kişilerde tespit edilir. Tedaviye cevap vermeyen ağrıların (kasık ağrısı) yaklaşık yarısında neden bu hastalıktır. Bunun dışında yumurtalık kistleri vb. rahatsızlıklar da yapabilir. Bu durumda ameliyat gerekli olabilir. İleri evrelerde kısırlığa neden olabilir.
37)Yumurtalık iltihabı ne demektir?
Sadece yumurtalıkların iltihapların bir durum çok nadirdir. İltihap varsa, pratik olarak rahim ve tüpleri de içine de alır, o zaman adı pelvic inflamatuar hastalık olur. İleri şekilde tüp ve yumurtalık apsesi şeklindedir. Kadında genital sistemle ilgili önemli bir hastalıktır. Apse oluşmuşsa mutlaka ameliyat yapılmalıdır. Tedaviye cevap verse de zaman zaman tekrarladığı görülmektedir.
38)Kasık ağrısının nedeni nedir?
Eğer idrar yollarında bir iltihap ve benzeri yoksa kaynağı genellikle genital organlardır. Vaginanın, rahimin iltihabı durumları ve endometriozis denilen hastalık bu durumda en olası teşhistir. Jinekolojik bir neden bulunamıyorsa, bel kemiği, sinirleri, adale yapısı ve batının diğer organları incelenmelidir.
39)Mantar hastalığı nasıl oluşur?
Genital organlardaki mantar enfeksiyonları genel hijyen bozukluğu vücudun savunma sisteminin zayıflaması, antibiyotik vb. bazı ilaçların kullanımı şeker hastalığı gibi durumlarda sık olarak ortaya çıkar. Böyle bir neden yoksa olay basit olarak vaginanın doğal koruyucusu olan asitik ortamın değişmesine bağlıdır. Bunun için herhangi bir akıntının çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Bilinçsiz tedavi mantar hastalığının en önemli nedenlerinden birisidir.
40)Mantar hastalığı nasıl tedavi edilir?
Genellikle fitil tarzındaki ilaçlar kullanılır. Dirençli ve tekrar eden bazı kişilerde hap formundaki ilaçlar da kullanılmaktadır. Vagina asit ortamının sağlanması bile yeterli tedaviyi sağlar. Bu hastalıkta da zaman zaman tekrarlamaların görüldüğü bilinen bir gerçektir.
41)Mantar bulaşıcı mıdır?
Mantar bulaşıcı değildir, buradaki asıl sorun kişinin mantara ortam hazırlamasıdır. Çünkü; mantarlar ortamda doğal olarak zaten vardır. Ancak gerekli ortamı bulamazsa enfeksiyona yol açamaz. Sık antibiyotik kullanımı en önemli etkenlerden biridir.
42)Ağrısız doğum mümkün müdür?
Epidural anestezi ile günümüzde ağrısız vaginal doğum yapmak mümkündür. Burada yöntem anestezik maddenin belden verilmesi sonucu, doğum ağrılarının duyulmaması sonucunu verir.
43)Herhangi bir kanser olmayan hastalıkta örneğin miyom nedeni ile rahimi alınması gereken kişilerde yumurtalığın da birlikte alınması doğru mudur? Veya bunun bir yaşı var mıdır?
Rahimi alınan kişilerde her zaman yumurtalığın da alınması doğru değildir. Ancak menopoza girecek yaşta veya buna yakın yaştaki kişilerde yumurtalık da rahimle birlikte alınmalıdır. Menopozun esas nedeni rahim değil yumurtalığın erken devreden çıkartılmasıdır. Türkiye’de ortalama menopoz yaşının 46-48 olduğunu varsayarsak, bu yaşlar idealdir. Yoksa yumurtalığı çıkarmamak gerekir. Ancak ameliyat olan ve rahimi alınan kimselerde yumurta normale göre daha önce fonksiyonunu kaybeder.
44)Doğumdan ne kadar zaman sonra adet görülmesi gerekir?
Halk içinde 40’ ıncı güne kadar adet görülmesi sözü doğrudur. Eğer bu sürede adet görülmüyorsa, hekim lohusanın gebe olup olmadığını değerlendirdikten sonra, adet görmesine yardımcı olmalıdır. Bu konuda kadınlarımızın kendi kendilerine ilaç veya başka bir yöntemle adet görmeye çalışmaları doğru değildir.
45)Rahim ağzındaki yaralarda tedavi nasıl yapılmalıdır?
Öncelikle smear kontrolü yapıldıktan sonra yapılır. Tüm yaraların yakılması gerekmez ancak bazılarında yakma yerine loop ile çıkartılması çok daha iyi kozmetik sonuç verir.
46)Kasık ve belde olan ağrının nedeni nedir?
Genellikle hanımlarımız kasık ve bel ağrısının sadece kadın hastalıklarına bağlı olduğunu zannederler. Ancak; kadın hastalıklarının da dışında bu ağrıları yapacak birçok neden vardır ve bunların araştırılması gerekir. Özellikle belde, kemik ve sinirlerle ilgili ağrıların iyi değerlendirilmesi gerekir.
47)Kadınlarda aşırı kıllanmanın nedeni nedir? Tedavisi var mıdır?
Bazı hastalar normal olan kıllanmanın dahi kendilerine sorun yapabilmektedir. Kıllanmalar ırksal olabildiği gibi, bazen vücuttaki bir takım organların iyi çalışmamalarına, örneğin; yumurtalık böbreküstü bezi gibi bazen de tümöre de bağlı olabilir. Bunun için hastanın kıllarını kendi kendine temizlemesi hatadır. Mutlaka biri ile görüşülmesi ve onun fikrine göre hareket edilmesi uygundur.
48)Bir defa sezaryen olan her zaman sezaryen olmalı mıdır?
Böyle bir kaide yüzde yüz değildir. Bir önceki sezaryen nedeni son derece önemlidir. Ancak sezaryen sonrası rahimin,ikinci doğum esnasında eski sezaryen yerinden yırtılma ihtimali vardır. Ancak iki defa sezaryen olan kimsenin üçün doğumunda normal doğum yapmaması gerekmektedir. İlk defa sezaryen olanın ne nedenle olduğu çok önemlidir.
49)Normal doğum veya sezaryen arasındaki fark nedir? Hangisini yaptıralım?
Her iki doğumda kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Doğum şeklini hasta ve hekim birlikte karar vermesi gerekir. Ancak anne ve çocuk için vajinal doğum sezaryen ile doğumdan daha iyidir. Sezaryen anne ve çocuk açısından gerekli durumlarda uygulanmalıdır.
50)Çocuğun erkek veya kız olduğunu gebelik esnasında anlamak mümkün müdür?
Gebeliğin belirli haftasında ultrason ile saptamak mümkündür. Ancak çok erken gebelikte dahi kromozon araştırması ile kesin tespiti yapılabilir.
Alt genital sistem olan vulva, vagina, rahim ağzı, rahim cismi, tüpler ve yumurtalık ile birlikte meme ve bu organların kanserinden bahsedilmektedir.
2)Bu kanserlerde ailesel geçiş var mıdır? Yani ailesinde genital kanseri olanlarda risk var mıdır?
Tabii ki risk altındadır. Özellikle ailesinde 1. derece akrabalarında risk en çok olmakla birlikte 2., 3.derece akrabalarda genital kanseri olanlarda risk vardır. 1. derece derken anne, kız kardeş, anneanne 2.derece teyze, haladan bahsediyoruz. Bu insanlardan yumurtalık ve meme kanseri kimde varsa bunların yakınlarında yine meme, yumurtalık, rahim, kalın bağırsak kanseri riski yüksektir. İlerideki yıllarda diğer kanser tiplerinin de etkili olacağı görülmektedir.
3)Kanser olan herkes ölüme mahkum mudur?
Kesinlikle değildir ancak önemli olan hastalığın erken yakalanması ve gerekli tedavinin yeterli düzeyde yapılması ve iyi takibidir. Erkan yakalanan hastaların büyük bir kısmı bu hastalıktan ölmez hatta geç yakalanan hastaların büyük bir kısmı bu hastalıktan ölmez. Ancak ne kadar geç yakalanırsa o hastanın sağlıklı yaşama şansı o kadar azalmaktadır.
4)Rahim ağzı kanseri nasıl oluşuyor? Buna neden olan bir virüs veya başka bir şey var mıdır?
Bu kanser özellikle çok doğum yapanlar, fazla partneri olanlar, sigara içenlerde daha fazla görülmektedir. Ancak son yıllarda HPV dediğimiz (Human Papilloma Virüs) bir virüsün bağlı tipleri neden olabilmekte bir diğer virüs de AIDS virüsüdür.
Virüslerin direkt olarak kanser yaptığını söylemek kolay değildir ancak gerek "prekanseroz dönem" denilen kanser öncesi devrede ve kanserin oluşumunda diğer faktörlerle birlikte etkili olduğu kesindir.Özellikle HPV ve AIDS son yıllarda ülkemizde de artış göstermektedir.
5)Rahim ağzı kanseri olmadan önce teşhis edilebilir mi?
Jinekolojik kanserlerde yumurtalık hariç kanser olmadan teşhis kesinlikle mümkündür. Kanserin oluşumu yıllar sürmekte. Hastaların belirleyemeyeceği ancak hekimlerin fark edeceği bu değişiklikler yıllar sonra kansere dönüşmektedir. Burada tedbirinizi alırsanız hasta bu hastalığa yakalanmaz.
6)Eğer geç kalırsak ne yapmalıyız?
Geç kalıp kalmadığını hastanın kendisinin anlaması mümkün değildir. Ancak bu işte ilgilenen uzman hekime müracaat etmelidir. Bazen hastalığın tedavisi hakkında birkaç değişik branşta doktorun görüşü gerekebilmektedir.
7)En öldürücü genital sistem kanseri hangisidir?
Tüm kanserler ne kadar geç teşhis edilir ve ne kadar çok yaygın ise o oranda öldürücüdür ama genital sistem içerisinde bir genelleme yaparsak yumurtalık kanseri en tehlikelisidir çünkü, hem karın içerisinde diğer organlarla komşuluk ilişkisi vardır, hem de çok yakın lenf yollarıyla yayılma şansına sahiptir.
8)Hamilelik esnasında kanser kontrolü yapılabilir mi?
Ülkemizdeki kadınlar için bir genelleme yaparsak en uygun zamandır. Hamilelik dönemi kadının belki de doktora büyük bir rahatsızlık olmadan başvurduğu tek dönemdir. Bu nedenle hekimin hamilelik esnasında hastayı kanser taraması açısından da değerlendirmesinde yararı vardır ve hiçbir mahsuru yoktur.
Bazı kanser tiplerinin hamilelik esnasında teşhis ve tedavilerinin anne ve çocuğa zararlı olmadan yapılabilmesi mümkündür.
9)Kanserli hasta doğum yapabilir mi?
Burada sorun etiktir. Hasta istediği taktirde buna kimse engel olamaz burada hekimin yapabileceği, hastanın o andaki kanserinin durumunu belirlemesi ve hamilelik sonunda kanserin ilerleyip ilerlemeyeceği hakkında yorumda bulunması gerekirse bu konuda hasta yakınlarını da aydınlatması ve sonucu hastaya bırakması gerekir. Tüm bu yorumlar erken dönemde yakalanan kanserle çocuğu isteyen anne arasındaki ilişkilerdir. Ancak geç dönemde bulunan kanserli annelerde bir an önce kanserin ortadan kaldırılmasına yönelik tedavinin başlanılmasında yarar vardır.
10)Yumurtalık kisti tanısı koyulanlardan hangi hastalarda ameliyat yapılmalıdır?
Genç yaştaki hastalarda oluşan kistlerin çok büyük bir kısmı fizyolojik yani doğal oluşabilecek kistlerdir. Bunların ameliyat edilmesine gerek yoktur çünkü, lüzumsuz ameliyatlar ileride birçok sorunu da beraber getirmektedir. Tabii ki kistlere fizyolojik kistler diyebilmenin bazı kriterleri vardır. Ancak 40 yaşın üzerinde oluşan kistlerin daha iyi değerlendirilmesi ve gerekirse ameliyattan kaçmamak gerekir. Bilindiği gibi her tip kanserde olduğu gibi yumurtalık kanserlerinin de birçok tipi yaşa bağımlı olarak artmaktadır.
11)Smear testi nedir?
Rahim ağzı ve vagina kanseri için tarama yöntemidir. Buradan dökülen hücrelerin incelenmesi amacıyla yapılır son derece basit, yararlı ve her yerde yapılacak bir yöntemdir. Ancak bu yöntemle kanser teşhis edilmez. Yanılma yüzdesi vardır. Kesin kanser teşhisi ancak kanserli dokudan alınan parçanın mikroskop altında değerlendirilmesi sonucu bir patoloji uzmanı tarafından yapılmalıdır.
12)Erkeklerin eşlerinin dışında başka kadınlarla ilişkide bulunmasının kadınlarda görülen rahim kanseri ile ilişkisi var mıdır?
Risklerden biri de erkeğin ve kadının çok partner değiştirmesidir. Haliyle HPV ve AIDS gibi virütik hastalıkları bulaştırma riski mevcuttur. Rahim ağzı, vagina ve vulva kanserlerinin en sık suçlanan nedenlerinin başında seksüel yolla bulaşan hastalıklar gelmektedir.
13)Genital kanser bulaşıcı mıdır?
Bugüne kadar bu kanserin bulaşıcı olduğuna dair bir belirti bulunmamıştır. Ancak bazılarının genetik özelliğinin olduğu düşünülmektedir. Bu konu ile ilgili yoğun araştırmalar mevcuttur. Ancak kanserin oluşumunda önemli rol oynadığı söylenen papilloma virüsü gibi hastalıklar bulaşıcıdır ve seksüel temas ile geçmektedir.
14)Menopozda kullanılan östrojen tedavisi kanser yapar mı?
Menopoz ile birlikte östrojen yetersizliği kadında kalp-damar, cilt, kemik ve beyin fonksiyonlarında çok büyük tahribatlar yapmaktadır. Bunların meydana getirdiği sonuçların yanında östrojenin meme kanseri ve rahim cismi kanseri yapma ihtimali son derece düşüktür. Bu tip hastalar yoğun kontrolde oldukları için kanser açısından yakalanmaları daha kolaydır. Hastanın kalp, karaciğer ve diğer bazı önemli sorunları yoksa hormon almasında yarar vardır. Ancak meme kanseri olan kişilerde kullanılmamalıdır.
15)Hiç evlenmemiş kadınlar kadın genital kanserlerine daha fazla mı yakalanırlar?
Rahim cismi ve yumurtalık kanseri evlenmemişlerde daha fazla görülmesine rağmen , rahim ağzı kanseri fazla doğum yapanlarda daha çok görülmektedir. Buradan da anlaşıldığı üzere bazı kanser tiplerinde doğum sayısına bağlı artış görülmesine rağmen, bazı tiplerde doğum kanseri olumlu yönde etkileyebilmektedir.
16)Meme kanseri erken teşhis edilebilir mi?
Her kanser gibi meme kanseri de erken teşhis edilebilir. Bu konuda bize en çok yardımcı olan yöntem mamografidir. Her 10 kadında 1’de yakalanma riski olan bu kanserin her tipte olduğu gibi erken tespitinin büyük önemi vardır.
17)Sigara, genital kanser riskini artırır mı?
Birçok kanserde olduğu gibi genital sistem kanserlerinde de sigaranın büyük etkisi vardır. Ancak en çok bilinen rahim ağzı kanserlerindeki rolüdür. Özellikle bazı virüslerle birlikte rahim ağzındaki hücresel bağışıklığın azalmasına yol açarak kansere neden olabileceği ifade edilmektedir.
18)Doğum kontrol hapı ileride kansere yol açar mı?
Doğum kontrol hapı ileride kansere yol açmaz, eskiden kullanılan çift fazla doğum kontrol haplarında östrojen fazla idi ve etkisi olduğu söylenmekteydi. Bugün bu tip haplar kullanılmamaktadır. Üstelik doğum kontrol haplarını kullanan kişilerde yumurtalık kanseri riski azalmaktadır.
19)Yumurtalık kanserinde erken dönem belirtileri var mıdır?
Maalesef erken dönemde en zor rastlanılan kanserdir. Genellikle klinik şikayet sonrasında yakalanmaktadır. Bu dönemde de geç kalınmaktadır. Erken yakalamak mümkündür. Burada önemli olan hastanın periyodik olarak doktora başvurmasıdır. Herhangi bir nedenle erken yakalananlarda ameliyatının çok dikkatli ve uygun yapılması gerekmektedir. Herhangi bir şekilde tesadüf yakalanan kistler operasyon sonrası parça cevabı kanser gelirse gerektiğinde tekrar operasyon yapılmasından kaçınmamak gerekir.
20)Hanımlar hangi sıklıkla doktora gitmelidir?
Hiçbir şikayeti olmasa dahi yılda bir mutlaka jinekoloğuna muayene olmalı ve tetkiklerini yaptırmalıdır. Jinekolojide kanama, ağzı, zayıflama karında büyüme gibi belirtiler sonrası doktora başvurma çoğunlukla geç kalmış belirtilerdir.
21)Düzensiz adet ile kanser arasında ilişkisi var mıdır?
Bu da genellikle yaşla ilgilidir. Birçok hastada ilişki olmamasına rağmen bazen tek belirti bu olabilir. Onun için düzensiz adeti olan kişilerin bunun neden olduğunu araştırmaları gerekir.
22)Normal yumurtalık kisti kansere döner mi?
Fizyolojik kistlerin dönmesi söz konusu değildir, ancak kanser olmayan kistlerin ameliyatından sonra gelen parça cevabı seröz kist ise bunların daha yakın takibi uygundur.
24)Rahim ağzı kanserini önlemek için ne yapılmalıdır?
Bu kanserden ölüm maalesef ülkemizde fazladır. Ancak dünyanın ileri ülkelerinde neredeyse sıfırlanacaktı çünkü, buralarda hastalık prekanseroz yani kanser öncesi devresinde yakalanmakta hasta rahmini dahi kaybetmeden ve kanser olmadan tedavi edilmektedir. Bunun teşhisi son derece basittir. Özellikle son yıllarda bilinçli hanımlarımız bu konuya rağbet etmekle sorunsuz halde kontrollerini yaptırmaktadırlar.
25)Daha önce geçirdiğim akıntılar sonunda rahmin ters döndüğü söylendi. Bunun sakıncaları nedir? Tedavisi var mıdır?
Bu durumda belli başlı sorun geçmeyen kasık ve bel ağrısı olacaktır. Nedeni geçirilen iltihaplar nedeniyle oluşan yapışıklıklardır. Rahmin ameliyatlarla düzeltilmesi mümkündür. Ancak yine de ağrılar tamamen ortadan kalkmamaktadır. Bilinmesi gereken bir konu da kadınların bir kısmında rahim doğuştan ters olabilir. Bu durum kişilerin normal olarak gebe kalmasına ve doğurmalarına engel teşkil etmez.
26)Genital organ iltihaplarını önlemenin yolu var mıdır?
Genital organ iltihapları genellikle cinsel temas yoluyla bulaşmaktadır. Bunun dışında kişinin savunma gücü, daha önce yaptığı doğumlar ve rahime yapılan müdahaleler (kürtaj ve benzeri) genel hijyen kurallarına uymamak hazırlayıcı neden olmaktadır. Vagina ve vulvanın hijyenine dikkat etmenin yanında, birden fazla partneri olanlarda prezervatif kullanmak şarttır.
27)Spiral ile korunmanın iltihaba yol açması mümkün müdür?
Spiral rahim içinde ve tüplerde mikrobik olmayan bir iltihabi duruma yol açar. Zaten spiralin koruyucu rolü de büyük oranda buna bağlıdır. Ancak bu iltihap bildiğimiz enfeksiyona bağlı iltihap değildir. Uzun süre kalan spiral karın içi iltihaplarına yol açabilir. Bu nedenle spiral sonrası akıntısı ve kanaması olan kişilerin hekimlerine görünmeleri bir sorun olmasa dahi periodic kontrolleri şarttır.
28)Genital organ iltihaplarına hangi mikroplar neden oluyor?
İltihaba bel soğukluğu (gonorel) veya sifiriz (frengi) nedeniyle oluyorsa tek bir mikrop sorumludur. Ancak genellikle birden fazla mikrop saptanır. Mümkünse iltihap nedeni belirlenmeli ve tedavi ona göre yapılmalıdır. Vagina iltihaplarına da en çok neden olan mikroplar, Trichomonas ve Clamidya adını verdiğimiz enfeksiyonlardır.
29)Bu iltihaplanmalar tedavi ile tamamen düzelir mi?
Erken dönemde tedavi edilen iltihaplar sakınca doğurmaz. Ancak gecikmiş ya da tekrar eden durumlarda apse oluşabilir ve bu nedenle cerrahi girişim gerekir. Uzun dönemde tüplerde yaptığı hasar gebe kalamamaya neden olabilir.
30)Yaygın olarak söylenen "üşütme" ne kadar etkilidir?
Doğrudan bir ilişkisi yoktur ancak genel vücut direncini düşürmesi sonucunda bazı enfeksiyon etkenlerinin kuvvetli olarak genital sistemi ve idrar yollarını etkilemesi mümkündür.
31)Rahimde ve yumurtalıkta iltihaba bağlı olarak apse oluşursa ne yapılır?
Apsenin mutlaka boşaltılması gerekir. Genç kadında sadece apseyi boşaltarak tüpleri ve rahimi korumaya gayret edilir. İleri yaşta rahmi ve yumurtalıkları çıkarmak daha etkili tedavi sağlar. Ancak tekrarlama olasılığı her zaman vardır. Bu tip apsesi boşaltılan hastaların son derece dikkatli olmaları özellikle ateşleri yükseldiğinde doktorları ile temasa geçmeleri gerekir.
32)Her akıntı iltihabı mı gösterir?
Normalde her kadında "fizyolojik akıntı" denilen ve normal olan bir akıntı vardır. Ancak bu akıntı şeffaf, kokusuz ve az miktardadır ve adetin belirli dönemlerinde artar. Akıntının rengi kokusu miktarı değişirse iltihabı gösterebilir. Her akıntının mutlaka iltihaba bağlı olabileceğini söylemek mümkün değildir. Akıntıların nedenini araştırılması gerekir. Bazen normal sevikal akıntıyı enfeksiyona benzetip tedavi etmek sonra birçok sorunu birlikte getirir.
33)Şeker hastalığı olan kişilerde meydana gelen iltihap ve akıntının tedavisi değişir mi?
Bu kişilerde enfeksiyona ve akıntıya çok daha sık rastlanır. Bilinen yöntemlerin yanı sıra şeker hastalığını doğru şekilde tedavisi esastır. Yoksa tekrarlamalar çok sıktır. Özellikle vulva denilen genital kısımda geniş enfeksiyon alanları hatta apseler oluşabilir.
34)Endometriozis denilen hastalık nedir?
Rahim içini döşeyen ve her adette dışarı atılan dokunun normalde bulunmaması gereken yerlerde bulunması durumu ve buna bağlı olarak gelişen rahatsızlıktır. En çok yumurtalık ve rahimin arkasında ve peritonda rastlanır. Yumurtalıkta yaptığı kistin adı çikolata kistidir. Bazen kadının tüm genital organlarını tutacak şekilde yaygın olabilir.
35)Endometrioziste ne şikayetler olur? Ne kadar sıklıkta rastlanır?
En önemli yakınmalar; adet ağrısı, gebe kalamama ve cinsel temas sırasında ağrıdır. Kesin tanısı laparoskopi denilen yöntemle konulur. Oranı oldukça yüksektir. Klinik şikayet olarak adette ağrı ilk adet gördüğü yıllarda görülmez sonraki dönemde görülmeye başlar. Hiçbir şikayeti olmayan kimselerde çocuk olmama durumu söz konusu ise başka neden bulunamıyorsa endometriozis içinde değerlendirilmesi gerekir.
36)Endometrioziste ne gibi sorunlarla karşılaşılır?
Bu rahatsızlık en sık gebe kalamama nedeni ile hekime başvuran kişilerde tespit edilir. Tedaviye cevap vermeyen ağrıların (kasık ağrısı) yaklaşık yarısında neden bu hastalıktır. Bunun dışında yumurtalık kistleri vb. rahatsızlıklar da yapabilir. Bu durumda ameliyat gerekli olabilir. İleri evrelerde kısırlığa neden olabilir.
37)Yumurtalık iltihabı ne demektir?
Sadece yumurtalıkların iltihapların bir durum çok nadirdir. İltihap varsa, pratik olarak rahim ve tüpleri de içine de alır, o zaman adı pelvic inflamatuar hastalık olur. İleri şekilde tüp ve yumurtalık apsesi şeklindedir. Kadında genital sistemle ilgili önemli bir hastalıktır. Apse oluşmuşsa mutlaka ameliyat yapılmalıdır. Tedaviye cevap verse de zaman zaman tekrarladığı görülmektedir.
38)Kasık ağrısının nedeni nedir?
Eğer idrar yollarında bir iltihap ve benzeri yoksa kaynağı genellikle genital organlardır. Vaginanın, rahimin iltihabı durumları ve endometriozis denilen hastalık bu durumda en olası teşhistir. Jinekolojik bir neden bulunamıyorsa, bel kemiği, sinirleri, adale yapısı ve batının diğer organları incelenmelidir.
39)Mantar hastalığı nasıl oluşur?
Genital organlardaki mantar enfeksiyonları genel hijyen bozukluğu vücudun savunma sisteminin zayıflaması, antibiyotik vb. bazı ilaçların kullanımı şeker hastalığı gibi durumlarda sık olarak ortaya çıkar. Böyle bir neden yoksa olay basit olarak vaginanın doğal koruyucusu olan asitik ortamın değişmesine bağlıdır. Bunun için herhangi bir akıntının çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Bilinçsiz tedavi mantar hastalığının en önemli nedenlerinden birisidir.
40)Mantar hastalığı nasıl tedavi edilir?
Genellikle fitil tarzındaki ilaçlar kullanılır. Dirençli ve tekrar eden bazı kişilerde hap formundaki ilaçlar da kullanılmaktadır. Vagina asit ortamının sağlanması bile yeterli tedaviyi sağlar. Bu hastalıkta da zaman zaman tekrarlamaların görüldüğü bilinen bir gerçektir.
41)Mantar bulaşıcı mıdır?
Mantar bulaşıcı değildir, buradaki asıl sorun kişinin mantara ortam hazırlamasıdır. Çünkü; mantarlar ortamda doğal olarak zaten vardır. Ancak gerekli ortamı bulamazsa enfeksiyona yol açamaz. Sık antibiyotik kullanımı en önemli etkenlerden biridir.
42)Ağrısız doğum mümkün müdür?
Epidural anestezi ile günümüzde ağrısız vaginal doğum yapmak mümkündür. Burada yöntem anestezik maddenin belden verilmesi sonucu, doğum ağrılarının duyulmaması sonucunu verir.
43)Herhangi bir kanser olmayan hastalıkta örneğin miyom nedeni ile rahimi alınması gereken kişilerde yumurtalığın da birlikte alınması doğru mudur? Veya bunun bir yaşı var mıdır?
Rahimi alınan kişilerde her zaman yumurtalığın da alınması doğru değildir. Ancak menopoza girecek yaşta veya buna yakın yaştaki kişilerde yumurtalık da rahimle birlikte alınmalıdır. Menopozun esas nedeni rahim değil yumurtalığın erken devreden çıkartılmasıdır. Türkiye’de ortalama menopoz yaşının 46-48 olduğunu varsayarsak, bu yaşlar idealdir. Yoksa yumurtalığı çıkarmamak gerekir. Ancak ameliyat olan ve rahimi alınan kimselerde yumurta normale göre daha önce fonksiyonunu kaybeder.
44)Doğumdan ne kadar zaman sonra adet görülmesi gerekir?
Halk içinde 40’ ıncı güne kadar adet görülmesi sözü doğrudur. Eğer bu sürede adet görülmüyorsa, hekim lohusanın gebe olup olmadığını değerlendirdikten sonra, adet görmesine yardımcı olmalıdır. Bu konuda kadınlarımızın kendi kendilerine ilaç veya başka bir yöntemle adet görmeye çalışmaları doğru değildir.
45)Rahim ağzındaki yaralarda tedavi nasıl yapılmalıdır?
Öncelikle smear kontrolü yapıldıktan sonra yapılır. Tüm yaraların yakılması gerekmez ancak bazılarında yakma yerine loop ile çıkartılması çok daha iyi kozmetik sonuç verir.
46)Kasık ve belde olan ağrının nedeni nedir?
Genellikle hanımlarımız kasık ve bel ağrısının sadece kadın hastalıklarına bağlı olduğunu zannederler. Ancak; kadın hastalıklarının da dışında bu ağrıları yapacak birçok neden vardır ve bunların araştırılması gerekir. Özellikle belde, kemik ve sinirlerle ilgili ağrıların iyi değerlendirilmesi gerekir.
47)Kadınlarda aşırı kıllanmanın nedeni nedir? Tedavisi var mıdır?
Bazı hastalar normal olan kıllanmanın dahi kendilerine sorun yapabilmektedir. Kıllanmalar ırksal olabildiği gibi, bazen vücuttaki bir takım organların iyi çalışmamalarına, örneğin; yumurtalık böbreküstü bezi gibi bazen de tümöre de bağlı olabilir. Bunun için hastanın kıllarını kendi kendine temizlemesi hatadır. Mutlaka biri ile görüşülmesi ve onun fikrine göre hareket edilmesi uygundur.
48)Bir defa sezaryen olan her zaman sezaryen olmalı mıdır?
Böyle bir kaide yüzde yüz değildir. Bir önceki sezaryen nedeni son derece önemlidir. Ancak sezaryen sonrası rahimin,ikinci doğum esnasında eski sezaryen yerinden yırtılma ihtimali vardır. Ancak iki defa sezaryen olan kimsenin üçün doğumunda normal doğum yapmaması gerekmektedir. İlk defa sezaryen olanın ne nedenle olduğu çok önemlidir.
49)Normal doğum veya sezaryen arasındaki fark nedir? Hangisini yaptıralım?
Her iki doğumda kendine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Doğum şeklini hasta ve hekim birlikte karar vermesi gerekir. Ancak anne ve çocuk için vajinal doğum sezaryen ile doğumdan daha iyidir. Sezaryen anne ve çocuk açısından gerekli durumlarda uygulanmalıdır.
50)Çocuğun erkek veya kız olduğunu gebelik esnasında anlamak mümkün müdür?
Gebeliğin belirli haftasında ultrason ile saptamak mümkündür. Ancak çok erken gebelikte dahi kromozon araştırması ile kesin tespiti yapılabilir.