Atatürk Şiirleri

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk'ü Anlamak
Gölgesine yatıp, sözden yorulduk,
Hedefler ne idi, düz yoldan saptık.
Yeni yeni tarif, lügatlar bulduk,
Başöğretmen yapıp harfleri sattık.

Barış furyasıyla gitti hürriyet,
Büyük millet derken kesik zürriyet,
Milli çıkar bile, artık keyfiyet,
Yamandık birine, zevkleri tattık.

İstikbal gökteydi, indirdik yere,
Tapuları verdik, gerine gere,
Misak-ı milli mi? orada nere?
Davulla zurnayla temeli attık.

Mideden düşünüp, milli konuşur,
Bölüp yutmak için yolda buluşur,
Kaşları kaldırıp, alttan gülüşür,
Dinamiti koyup seni aldattık.

Şimdi kahramanlık, ihanete eş,
Birbirine girmiş, mert ile kalleş,
Yalakalık meslek, hem de güzel iş,
Cevher-i asliden, cilalar yaptık.

Efendi dediğin sürünür yerde,
Biçare kapılmış bin türlü derde,
Bugün bulunmuyor yarını nerde,
Orağa, tırpana, hasret bıraktık.
................
Ahmet Kurt



Atatürk'ten Son Mektup

Siz beni halâ anlayamadınız .
Ve anlamayacaksınız çağlarca da...
Hep tutturmuş 'Yıl 1919, Mayıs'ın 19'u' diyorsunuz.
Ve eskimiş sözlerle beni övüyor, övüyorsunuz .
Mustafa Kemâl'i anlamak bu değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Bırakın o altın yaprağı artık,
bırakın rahat etsin anılarda şehitler.
Siz bana, neler yaptınız ondan haber verin.
Hakkından gelebildiniz mi yokluğun, sefaletin ?
Mustafa Kemâl'i anlamak yerinde saymak değil.
Mustafa Kemâl'in ülküsü, sadece söz değil.

Bana, muştular getirin bir daha,
uygar uluslara eşit yeni buluşlardan..
Kuru söz değil, iş istiyorum sizden anladınız mı ?
Uzaya Türk adını Atatürk kapsülüyle yazdınız mı ?
Mustafa Kemâl'i anlamak avunmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Halâ, o, acıklı ağıtlar dudaklarınızda,
halâ oturmuş, 10 Kasımlarda bana ağlıyorsunuz .
Uyanın artık diyorum, uyanın, uyanın !
Uluslar, feşine çıkıyor, uzak dünyaların..
Mustafa Kemâl'i anlamak gözboyamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil..


Beni seviyorsanız eğer ve anlıyorsanız ;
laboratuvarlarda sabahlayın, kahvelerde değil.
Bilim ağartsın saçlarınızı.. Kitaplar..
Ancak, böyle aydınlanır o sonsuz karanlıklar...
Mustafa Kemâl'i anlamak ağlamak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Demokrasiyi getirmiştim size, özgürlüğü..
Görüyorum ki, halâ aynı yerdesiniz, hiç ilerlememiş,
birbirinize düşmüşsünüz, halka eğilmek dururken.
Hani köylerde ışık, hani bolluk, hani kaygısız gülen ?
Mustafa Kemâl'i anlamak itişmek değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil.

Arayı kapatmanızı istiyorum uygar uluslarla.
Bilime, sanata varılmaz rezil dalkavuklarla.
Bu vatan, bu canım vatan, sizden çalışmak ister,
paydos övünmeye, paydos avunmaya, yeter, yeter !
Mustafa Kemâl'i anlamak aldatmak değil,
Mustafa Kemâl ülküsü, sadece söz değil...
Halim Yağcıoğlu
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Atatürk ve Öğretmenlerim

O ATA, O büyük,
Başöğretmenim Atatürk!

Sonra Cumhuriyet, devrim,
Sonra okul ve öğretmen,
Sonra arı Türkçe, yeni harfler;
Sonra öğretmen Sonuvar,
Sonra öğretmen Yaylalı,
Sonra kara tahta, kâğıt, kalem,
Aydınlanıverdi içim, dışım.
Bırakıp çobanlığı, çiftçiliği,
Öğrenci oluverdim ben...

Uzun süren bir uykudan uyanışın,
Karanlıktan aydınlığa çıkmanın,
Okumanın, yazmanın, bilmenin,
Mutluluğunu duydum, mutluluğunu.
İçtenlikle öptüm ellerini öptüm;
Fikri Sonuvar öğretmenimin,
Hüsnü Yaylalı öğretmenimin...

Onlar göçüp gittiler bu dünyadan,
Meyve verdi diktikleri fidanlar,
Bire bin verdi ektikleri tohum.
Eğittikleri, öğrettikleri çocuklar,
Dağıldı dalga dalga ülkemize,
Uyandı çağlarca uyuyanlar...

'Kuş uçmaz, kervan geçmez,
Tekerleğin değmediği yerlere'
Doğan ilk güneşti onlar! ..
Ahmet Tufan Şentürk



Ben Türkoğlu Türküm ben Atatürk’üm,

Çanakkale de Avrupalı palikaryaları doktuk sulara
Çatlamış ardamarları Avrupalıda utanmak nere
Ders almadılar tekrar saldırdılar bu kutsal toprağa
Kocatepe ten Atatürk’ten aldığı kutsal emirle
Egede palikaryayı tekrar Mehmet’im doktu sulara
Kocatepe Avrupa’nın içinde iyileşmez yaradır
Resmi dairelerden Atatürk’ün kaldırmak çaredir.
Avrupa utanmaz, arsız emperyalist bir ukaladır
O Karafatmaydı dadaş kızı palikarya dersini veren
Atatürk’le o kutsal savaşı kadın haliyle o görevi gören
Çıplak ayakla, karnı açken kurtuluş savaşı veren
Kimse unutturamaz palıkarya Atatürkü iyi öğren
İyi anlayın, iyi belleyin Türk’ün ebedi düşmanları
Biz Türkoğlu Türk üz emperyalistleri yenen Atatürk’üz
Asla dönmeyiz geri hep gideriz ileri
Hedefimiz Kızılelma Türkoğlu Türk ileri
Avrupa’nın yokmuş Atatürk’ün resmine tahammülü
Türk’ün gül bahçesinde ender güldür Atatürk’ü
Kimse silemez gönüllerde bitmeyen bu aşkı
Ben Türkoğlu Türküm ben Atatürk’üm,
Türkoğlu Türk artık ileri.

Halil ÇOLAK 12.11.2005 Ankara
Halil Çolak

 

Suskun

V.I.P
V.I.P
2e2i7vb.jpg




Atatürk Ve 23 Nisan

Toprak parçası değil bu,Vatan; yeryüzünde güzide
Can eksen can fışkıracak,yemyeşil yeryüzünde
Bu toprak öyle kutsal ki,tüm Türk’lerin gözünde,
Bağımsızlık,Egemenlik,Hürriyet var sözlerinde.

Bir kahraman çıkacak ortaya,yön vermek için ülkesine,
Tabi kalarak elbette,hürriyet ve bağımsızlık ilkesine,
Binecek viranede olsa,ana doluya götürecek teknesine,
Son verecek ülkesinin içindeki,zor bilmecesine.

Toprağı uğruna can verecek,insanlarla buluşacak,
Yaşlısı genci,alevisi,sünnisi herkesle konuşacak,
Batıdan mı,güneyden mi,egeden mi,bir yerden başlayacak
Bu millet,bu toprak,elbette bağımsızlığı yaşayacak.

Eserinin temelini yavaş,yavaş sağlam atacak,
Çatısı en güzel olsun diye,çok,çok güzel çatacak
Ve son sayfası geldiğinde eserinin altına imza atacak,
Ortasına bir gönder dikecek,şanlı bayrağımı asacak.

Çatısını çattı,imzasını attı,tüm dünyaya onaylattı,
Laiklik dedi,Egemenlik dedi,Cumhuriyeti anlattı,
En son emeli ise T.B.M.Meclisini kurmaktı,
Emeline erdi,kurdu meclisi,halkına yönetimi devretti.

Toplandı meclis 23,NİSAN,1920 de,seçildi cumhur,
Kararlar alındı o mecliste,ülke için büyük bir gurur,
Bayram ilan edildi,Mecliste,karar çoğunluğundur,
Bu bayram onların olsun,Çünkü gelecek çocuğumuzundur…

Selahattin Ölmez




Cumhuriyeti
Samsundan çıkarak Atamla yola
Amasya, havzada, verildi mola
Erzurum Sivasda girdik kol kola
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Tüm insanımızda vardı sağ duyu
İşğal edilince, o kordon boyu
Toparladı vatan, için orduyu
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Cephelere gitti, kurulan ordu
Düşmanlara karşı savundu yurdu
Savaşmayı degil, ölmek buyurdu
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti

Ayşesi Fatması, cepheye koştu
Bütün askerimiz, savaşda coştu
Atam kazandıkca gönüller hoştu
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti

Atamı meçlisin, başkanı seçtik
Bursada düşmanın önüne geçtik
İsmet İnönüyle, Yunanı biçtik
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Yunanın gözünü, öç, kan bürüdü
Düşman Sakaryaya, doğru yürüdü
Ordumuz Atamla, kat kat büyüdü
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Kütahyada düşman, perişan oldu
Kaçan Yunanlılar, İzmire doldu
Şavaşarak geri, aldık bu yurdu
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Düşmanı denize, döküp arındık
Masaya bağımsız, diye alındık
Lozan anlaşması, ile tanındık
.......Kurtuluş harbiyle verdik diyeti
.......Atatürk'le, kurduk, Cumhuriyeti


Necati KEÇELİ
ADANA



Atatürk Portresi

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Heykeltıraşlar gibi haksızlık etmeden
At üstünde olmasa da olur
Bir sokakta insanlar arasında yürürken

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Bir birliği denetlerken olmasa da olur
Ama mutlaka gülerken
Çocuk parkında bir kız çocuğunu salındırırken

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Smokinli olmasa da olur
Kuruyan yapraklar ve kuş sesleriyle
Bir göl kıyısında rakı içerken

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Savaş meydanlarında olmasa da olur
Dudağında sigarası elinde tespih
Bir çiftçiyle çay içerken tavla oynarken

Bana bir Atatürk portresi çiz kardeşim
Artık gülerken olmasa da olur
Başını kaldırmış Anıtkabir den
Ana avrat söverken...

(29 Ekim 92 Fethiye)
Murat Demirci
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
En Sevdiğim İnsan

Başkomutanım, Başöğretmenim
Ülkemin lideri, sevdiğim benim
Üzerimde sönmeyen güneşim
En sevdiğim insan, Atatürk


Tür Milleti için hiç uyumadın
Ülkem için savaştan kaçmadın
Düşmanlarla yiğitçe savaştın
En sevdiğim insan, Atatürk

Tek insansın örnek aldığım
Şimdi bile seni aradığım
Senin ışığında yaşadığım
En sevdiğim insan, Atatürk


Seni Türk Milleti unutmadı
Gençlik peşinde uyumadı
Türk’ün bileği, bükülmedi
En sevdiğim insan, Atatürk.

Mustafa Ali Akbaş



KALPAKLI SÜVARİ


Gecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar,
Yatsıları..



Nal sesleri duyulur mu yağmur olursa
Ne mümkün
En usul havalarda duyulacak
Erzurum'a doğru şah damarın oynar gibi,
Gören eden yok, her nasılsa
Kalpaklı olduğunu biliyorlar.



Bir elinde kılıç, bir elinde sancak,
Kemah köylüğünde,
Fakir fukaraya azık dağıtasıymış,
Üçer arşın kefenlik,
İçlik ve mintan,
Birer kese sarı lira cep harçlığı,
Olur mu olmaz mı
Orası bilinmiyor..



Tılhas’ta bir kağnıya dokunmasıyla
bir ne halsa,
Araba traktöre tebdil olmuş
Allah tarafından.
Tercan toprağındaki kerametini
Anlata anlata bitiremiyorlar.
Köylüler böyle diyorlar..



Gecenin arkasında bir yerde,
Ufaldıkça gaz lambaları,
Nehrin omuzlarına yaslanıp
yaşlı ve dindar,
Yalnızlıktan soğumuş dağlar,
Kalpaklı bir süvari dolaşırmış
gizlilerde,
Köylüler böyle diyorlar
yatsıları..



Kemal Paşa'dır diyorlar...


~ Attila İLHAN ~







ATATÜRK'Ü DİNLERKEN


Yay yine gerilmede, fırlayacak yine ok;
Yine vatanımızın yeryüzünde eşi yok;
Bozkurt, Ergenekon'u yeni delmiş gibidir:
Her biri ihtiraını seyre gelmiş gibidir.



Kalpler ellerde çarpar gibi alkış kopuyor;
Her ruh bir tutam ışık ve her göz bir damla kor:
En büyük, en sevgili, en genç, en mert geliyor;
Dünya imtihanını veren tek fert geliyor;



Kürsüye her çıkışta, Türk daha yükselecek,
Dinle: Her cümlesinde doğuyor bir "gelecek"
Aslan, insan ve Tanrı bir arada bu başta,
Kıvılcımlar doğuyor bastığımız her taşta.



Önümüzde mesafe ve zaman çökmekte diz;
Bir İnönü azmiyle ardındayız hepimiz.
Yerine getirmeye yeni dileklerini,
Koymuş on yedi milyon, yola yüreklerini.



"Marş! Marş! Öz yurdu fethe!" Şimdi manen, yeniden:
Deliyor dağı taşı öncümüz gibi tren,
Fabrikalar kalemiz, kanallar siperimiz
Ve bu fetih olacak bizim şaheserimiz...


~ Behçet Kemal ÇAĞLAR ~
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
KEMAL PAŞA'YA

Yüzünü görmek istedim
Selanik' te birşey sormadan
Kuyumcularla kebapçılara
Deniz kıyısına gittim
Sesin duyuluyordu
Liman boyunca
Bütün deniz kabuklarında
Bir vapurda
Dalgalanıyordu
Adının hayali
Ne güzel şey "Türk dostuyum " demek
Samsun' a çıkacağız yarın sabah

Ord.Prof.Dr.Anna Masala (İtalyan)

MUSTAFA KEMAL' İ DÜŞÜNÜYORUM

Mustafa Kemal' i düşünüyorum
Yeleleri alevden al bir ata binmiş
Aşıyor yüce dağları, engin denizleri
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda
Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında
Destanlar yaratıyor cihanın görmediği,
Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi.
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel
Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç
Koşuyor zaferden zafere...
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber biryerde,
Yaşıyor dört köşesinde vatanın.
Yaşıyor damar damar yüreklerde.
Mustafa Kemal' i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda
Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum
Uykularıma giriyor her gece.
Ellerinden öpüyorum.

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

BİR RESİMDE ATATÜRK

İzmir' e girişini Atatürk' ün
Bir kahve duvarındaki resimde gördüm
Bir ılık güz öğlesinde
Şanlı haki urbası üzerinde
Koymuştu kılıcını içine kınının
Yürüyordu arasına sevgili halkının
Ayağında Anadolu' dan getirdiği toz
Bir inanç gözlerinde tükenmez
Alabildiğine insan kalabalığı ardı
Bir aydınlık geleceğe bakıyordu
Işıktı sevinçti türküydü
Görseydiniz o resimde Atatürk' ü

Sabahattin Kudret Aksal

SİSTEN SONRA

Ne kadar uyudunuzsa, karalardan uyanın aklara
Evler sokaklar Mustafa Kemal' lerle kalkın
Bir çelenk örün başınıza mutluluklardan
Davranın avlulara ağaçalarla
Meydanlara davul zurnalarla koşun
Çekin bayramlıklarımızı sıkıntılardan
Türkiye bir geçmiş değil gelecektir
Işıklarla sabahlarla dostluklarla
Koç yiğitler sıra sıra kılıçlardan
Çıkın dağlara bayraklarla
Ne kadar bunaldınızsa dumanlardan
Fırlayan sularla topraklarla kuşlarla
Günaydın hepinize Türk ordusundan
Toplanın meydanlara marşlarla
Özgürlük Mustafa Kemal' li bir çiçektir
Kalkın umutlara sevgilere selamlarla

UYUYOR

Alev olmuş yanıyor gözyaşımız
Bu hazin meş'aleler üstünde.
Uyuyor en yüce can yoldaşımız,
Böyle hicranla tutuşmuş günde.
Uyuyor uykusu hiç bitmeyecek
Ölü bir milleti var eyliyenin
Onu makber bile incitmeyecek
Ruhu tunçtur, gece yoktur diyenin
Geceden doğdu ışıklar saçarak
Vatanın gündüzü Türkün özü O
Ölemez böyle sabah, böyle şafak
Tarihin şan dolu en son sözü O.

O' NSUZ

Ah, işte duyuyorum mesut günler içinden,
Sana ^^sevimli yüzün asla solmasın^^ diyen,
Bütün adınla dolu o coşkulu şarkılar.
Sen öldüğün için mi bayraklar yarı!...
Görüyorum, ilk defa seni gördüğüm günü.
Altından, alkışlarla geçiyorsun bir takın.
O gün bana gelmiştin babamdan daha yakın.
Meğer duyacakmışım bir sabah öldüğünü...
Meğer görecekmişim bir sabah gidişini, günü.
İstanbul'un önünden son defa geçişini,
Bizler seninle nasıl, ne kadar beraberdik,
Bizler ki sıkılsak ^^O başımızda^^derdik;
Nasıl yok bileceğiz o güzel güneş yüzü?
Ana,baba değil bu, bizler Ata öksüzü..
Tatmadık, bilmiyoruz bu bambaşka yarayı,
Öğret bize ya Rabbim ah
^^O^^nsuz yaşamayı!..

GAZİ

Ey sen ki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın.
Bir şimşek ağlıyanı halinde Türk kanıyle
Aldığı şana layik tarihte bir sen varsın. Erişemez vasfına hiç bir rebabın sesi
Sen yükseksin ilhamın yıldızlı göklerinden. Dehadan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden.
Kızıl gökte parlayan ay-yıldızın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun.
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda.
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da...

İSTİKLAL SAVAŞINDAN

Ağlamakla gözlerin kızarmıştı akların, Büyük yas karartmıştı kırmızı bayrakları. Boyunlar bükülmüştü, başlar durmuyordu dik,
Kendi vatanımızda vatansızlar gibiydik. Anayurda dört yandan saldırmıştı düşmanlar,
Türk' ün büyük derdini Türk olmayan ne anlar?
Halife olanlarla bir, Sultan olanlarla birlik;
Prensleri ediyor düşmana habercilik.
O günlerde bir ünlü ayak bastı Samsun' a. Yürüdü, etrafına umutlar suna suna;
Bu ateşler içinden geçip gelmiş bir erdi, Göğsünde toplanmıştı milyonla Türkün derdi.
Bu milyonlarla dert ona veriyordu başka hız
Yürüyordu: arkasında genç, ihtiyar, kadın, kız....
O kimdir? Bakışları deniz kadar yumuşak, Saçı, güneşi emmiş bir demet başak.
O kimdir? Bir ulusun sesi var ağzında, Onbeş milyonun nabzı çarpıyordu nabzında.
O kimdir? Gözlerinde, bir tılsım gizleniyor Bastığı topraklardan bahar filizleniyor... Alev saçlı bir volkan, bazı bir dağ başında Bazı beliriyordu bir damla göz yaşında. Güneşten birer oktu ondan gelen her emir, Bu okların altında eriyor dağ, taş, demir. O kimdir?.. milyonla Türk birleşip bir tek olmuş.
Yıkılan memlekete kolları destek olmuş... Öz yurdun içlerinde düşman kurarken pusu
Bir yandan da yürüdü halifenin ordusu. Birisi gök yüzünden bombalar atıyordu, Öbürü ^^tekbir^^ çekip ^^fetva^^ dağıtıyordu.
Bunların karşısında göğsü acık bir dölen, Süngüye, topa diyor : -biz olacağız yenen! Vatan sürüklenirken bir uçurum ucuna, Dağılan kuvvetleri topladı avucuna. Kurşunlar gülle oldu, sopalar süngü oldu, sınırlar baştan başa bir çelik örgü oldu. Bir kale heybeti var vatanın her taşında, Her işin başında o, her iş onun başında. ulusun iradesi, azmi ona verilmiş,
bütün yöney elinde bir yay gibi gerilmiş.

MUSTAFA KEMAL SESLENSE


Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından sesleniyorum size Ben Mustafa Kemal' im heyy...
Ben Mustafa Kemal' im
Büyük büyük denizlerim vardır benim Hürriyeti içmiş dalgalarım,
Hürriyetle kabarmış dalgalarım vardır benim
Ulusumun yanında sevincim
Ben Mustafa Kemal' im heyy...
Karanlığı deler gözlerim
Dalgalara binip gelmiş kahraman,
Gökçe gözlerine türküler yaktığımız... Hani bir güneş doğmuştu ya Samsun' dan İşte benim... Ben... Mustafa Kemal... Ölmek yaşamaktır vatan uğrunda
Deyip, öyle girdim savaşa
Komut verdim
Şahlandı cümle vatan
Boğdum kör talihi zindanında.
Bahtı gülen anaları yurdumun
Gökleri, dağları, denizleri
Yarınları, güvenipte uyuduğum
Aslan yeleni ışığı sınırlarımın Mehmetleri
Tutun ellerinizden yüreklerinizden Sevgilerinizle beni yıkayın.
Yüzyıllar öncesinden
Yüzyıllar sonrasından gelir sesim
Sevdim
Bir tanem
Türkiyelim
Sen var olukça belli ki
Ben Mustafa Kemalim

Behçet Kemal Çağlar

 

Suskun

V.I.P
V.I.P


ATATÜRK' ÜN YAZDIĞI TEK ŞİİR

Gafil, hangi üç asır, hangi asır,
Tuna ezelden Türk diyarıdır.
Bilinen tarih söylememiş bunu,
Kalkıyor örtüler, örtülen doğacak,
Dinleyin sesini doğan tarihin,
Aydınlıkta karaltı, karaltıda şafak.
Yaşanan tarihi gömüp doğru tarihe gidin.
Asya'nın ortasında Oğuz oğulları,
Avrupa' nın Alpler' inde Oğuz torunları,
Doğudan çıkan biz, batıda yine biz;
Nerde olsa, ne olsa kendimizi biliriz.
Hep insanlar kendini bilseler,
Bilinir o zaman ki hep biriz.
Türk sadece bir milletin adı değil
Türk bütün adamların birliğidir.
Ey birbirine diş bileyen yığınlar!
Ey yığın yığın insan gafletleri!
Yırtılsın gökteki gafletten perde,
Hakikat nerede?




MUSTAFA KEMAL

Mustafa Kemal' i gördüm düşümde
Daha, diyordu.
Uğruna şehit olasım geldi hemen,
Sabaha, diyordu.
Al bir kalpak giymişti, al bir ata binmişti,,
Zafer Irak mı dedim
Aha, diyordu.

Fazıl Hüsnü Dağlarca

ATATÜRK

Sen karımda namus
Kısrağımda hilal
Sen mataramda su, torbamda ekmek
Sen mavzerimde fişek
Ben ondokuzuncu fıkra
Yetmişbirinci alaydan Mehmet

Ayhan Hünalp

İZİNDEYİZ

Temsil, talebeyim
Yoksulum ama duydum
Atatürk' ü mutluyum
Çimentepeler' e düşman ayak basar da
Ben daha dururmuyum?
Kimin kızıyım kimin oğluyum
Yitmiş gitmiş, atam dedem
Hürriyetler uğruna
Ben daha dururmuyum?
Düşebilir körpe fidan hain baltalarla. Düşebilir yeni yıldız
Ama nedir hürriyet
Hiç unuturmuyum?...
Düşer ömrün katı kırağılarda
Düşer elimden kitap
Sonsuz geleceklere geçer benden kan Dirilten kim, bu yurt artık nasıl çöker İzindeyiz, biz varken

GİDİYOR

Gidiyor, rast gelmez bir daha tarih eşine; Gidiyor, onyedi milyon kişi takmış peşine Gidiyor, onsuz olan kudreti sığmaz akla
Gidiyor, göğsünü çepeçevre saran bayrakla Gidiyor, izleri üstünde birikmiş yaşlar;
Gidiyor, yerde kılıçlarla eğilmiş başlar.
Gidiyor, harbin o korkulu aslan yelesi
Gidiyor, sulhün ufuklarda yanan meş'alesi..
Yine bir devr açacakmış gibi ne başta o var Hıçkıran seste o var, sesiz akan yaşta o var Siliyor, ruhunun ülviği fani etini,
Çiziyor ufka batan bir güneşin heybetini Büyüyor, gökten inip toprağa yaklaştıkça; Büyüyor, gitgide gözlerden uzaklaştıkça.

Orhan Seyfi Orban

25 YIL SONRA

Deliler gibi pişmanız
Ne yaptık biz
Neden hala buralardayız?
Neden kurtulup yürüyemedik
Gösterdiğin yere varamadık
Neden bu kadar oyalandık?
Atatürk bağışla bizi
Sana layık olamadık.
Kendimiz kendimize ettik.
Ne güzeldi ne, ne düzdü yollar
İniş aşağı, kayar gibi
Tuttuk yokuşa sürdük
Şimdi deliler gibi pişmanız
Ne yaptık biz?
Neden hala buradayız?

ATATÜRK' Ü ANKARA' DA KARŞILARKEN

Gene onbeş sene evvel gibi Gazi geliyor
Gene onbeş sene evvelki gibi yükseliyor
Gene başlarda oturmuş, gene göklerde başı Yıldırımlar gene bir eski silah arkadaşı
Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ;
Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ.
Gene memleketin satveti bir tek emeli;
Koca bir yurdu tutarken gene sapasağlam eli.
Çürüyen göğsü için tak-ı zaferler gene dar;
Gene sağdır, gene sağlamdır
O, hem dünkü kadar.
O' na matemle... hayır, sade taabbütle eğil; Ölüdür, doğru, fakat öldüğü hiç belli değil.

ATATÜRK' Ü DÜŞÜNÜRKEN

Ne şairane mevsimdi eskiden sonbahar Bahçeli talan eden bir deli rüzgardı
Kırılan dal düşen yaprak şaşkın uçan kuşlar
Eskiden sonbaharın bir güzelliği vardı
Gel gör ki Atatürk' ün ölümünden bu yana Sonbahar dahi bir tuhaf bir başka geliyor Vatan gerçeklerini hatırlatıp insana
Türk yüreklerimizi burka burka geliyor.

ÜLKÜ TANRIMIZA

Bir güneş gibi, yalnız
Sensin ülkü tanrımız,
Ey Türk' lüğün bütünü!
Uğruna feda canlar...
Kelimeden cihanlar,
Almaz büyüklüğünü!
Şu güzel bayrağımız,
Taşımız toprağımız,
Üzerine titriyor
Dağların hür rüzgarları,
Denizin dalgaları,
^^Yaşasın Gazi^^ diyor.
^^Ne mutlu Türk olana^^
Ne mutlu Gazi sana!
Armağanın bu ülke!
Ne mutlu göz yaşında,
Kalbinde ve başında, Gazi'si olan Türk'e!

ATATÜRK'Ü DİNLERKEN

Söylüyor birer güneş yakarak bağrımızda, Bir tarihi yolundan çevirecek sözleri Ülküsünün koruyla ışıldıyor gözleri, Haykıran bütün yurdun sesi var bu ağızda. Bir kan gibi gezerek yurdun damarlarını
Bu ses, bir nabız gibi hep birlikte atıyor,
Bu ses yurdu sevgiden bir kolla kuşatıyor. Anlatıyor inançla bize büyük yarını.
Aşacak bir ok gibi çağların üzerinden,
Bu sesin yankısıyla dolacak en uzaklar.
Bu sesi dinleyecek sarsılarak derinden
Bin yıl sonra bu toprak üstünde doğacaklar.

ATATÜRK

Türk tarihi insanlığa kök olmuştur, evrenseldir,
Türk Milleti, ta Asya' nın ortasından kopup gelen,
Yeryüzünün dört yanına kol atan bir çoşkun seldir.
Hep o selin ayakları: Sümer, Elam, Mısır, Eti.
Türkiye' dir bir kolu da, en yenisi, en gürbüzü:
Tarih yeni yazmaktadır böyle güçlü bir devleti.
Bu devleti kuran kimdir?
Sensin bilir bunu cihan
Adın Kemal Atatürk' tür, büyük, küçük tanır seni.
Sensin Türk' e yol gösteren, sensin bize ulu başkan.
Damarında akan kanda milletin öz kanı var,
Bileğinde milletin yenilmeyen öz kuvveti. Yüreğinde, bütün Türklük tarihinin volkanı var.
Görüşünle vatanını ölümlerden sen kurtardın;
Düşmanları bu topraktan denizlere sensin döken;
Yıkık yurdu can verici ellerinle sen onardın. Uzak, yakın geçmişlerde hiçbir eşi bulunmayan
Eserini, yarın için,Türk gencine inanladın.
Biz de onu korumaya ant içmişiz, buna inan.
Çalışmakta, iş yapmakta, yurt sevmekte örnek sensin
Bizler senin çocuğunuz, atamızsın ey Atatürk,
Kurtaransın, koruyansın, Türklüğe can verensin...

Hasan-Ali Yücel

MUSTAFA KEMAL'MİŞ

Ölümsüzlük,
Göz olmuş,
Kaş olmuş,
Baş olmuş,
Şekillenmiş,
Ölümsüzlük,
Mustafa Kemal' miş

Cenab OZANKAN
 

Ferşat

Üye
KEMAL'İM

Ülkemdeki insanları hayretle izledim
Şöyle etrafıma baktım, şaştım, tanıyamadım
Kara sakal, yeşil cübbe, başta sarık, alışamadım
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
XXX
Bana öğretilen din; gönüldedir, haldedir
İnsan ayırmamalı, her yaratılan kardeştir
Şimdi bu benlik neden, acep bilmem ne iştir
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
XXX
Dört kitabı bir tutmayan İslam olamaz
Kul hakkıyla yola çıkan menzile varamaz
Cahil hoca emri ile hedef vurulmaz
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
XXX
Yüce Tanrım akıl vermiş, fikir vermiş, yön vermiş
Al yüce kitabını oku diye göz vermiş
Kara cahil bu günlerde diken gibi boy vermiş
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
XXX
Yeşil bayrak açmışlar kurtardığın vatanda
Küfrettiler adına toplanıp meydanlarda
Ölmeye hazırız biz bu vatan toprağında
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni
XXX
Övmek yerine bir gün anlasaydık biz seni
Bin Kemal doğardı, aratmazdık hiç seni
Yarın haykıracak elbet şu gençliğin gür sesi
Gel Kemal`im gel ülken arıyor seni

İbrahim SEVİNDİK
 

Ferşat

Üye
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Gide gide sana geleyim derken
Cüppeler içinde kaldım AtaTürk
Küpeler kulakta saçlar omuzda
Züppeler içinde kaldım AtaTürk
XXX
Bıraktığın gençlik nere gidiyor
Damarından iran arap akıyor
Gözler göre göre insan yakıyor
Mollalar içinde kaldım AtaTürk
XXX
Laiklik nerde uygarlık nerde
Uygulanmaz oldu devrimin nerde
Baştakiler çekmiş gözüne perde
Çeteler içinde kaldım AtaTürk
XXX
Epeydir yorulduk perişan olduk
Baştakiler beni bizde ot yolduk
Emrah iyim velhasıl yorulduk
Nolur kalkıp gelsen görsen AtaTürk

Emrah MAHSUNİ
(Aşık Mahsuni Şerif'in Oğlu)
 

Ferşat

Üye
ATATÜRK SEVDALISIYIZ

Sen kim oluyorsun yüzsüz utanmaz yobaz
Giriyorsun söyle ALLAH'LA benim arama
Sivri dilini uzatıyorsun yalanla birde harama
Bu ülkeyi başıboş sahipsiz mi kaldı sanma
Bizler ATATÜRK’ÜN neslindeyiz sevdalısıyız
XXX
Sulandı bu topraklar Atalarımızın oluk oluk kanlarıyla
Ceddimizle övünürüz çıkarız uzaylara fezalara
Bilimle ilimle aydınlanırız düşeriz ışıklı yollara
Senin beyninde kalmış bir kez karanlık ortaçağ
Bizler ATATÜR’ÜN emrindeyiz izindeyiz
XXX
Sarıldınız kara çarşaflara türbanlara görünmez peçelere
Kirli sakal uzattınız sarıkla şalvarlarla girdiniz cübbeye
Dini alet ettiniz soktunuz çıkarla bulaştırdınız siyasete
Bunu pahalı ödeyeceksiniz canınızla hem de bedeninizle
Bizler ATATÜRK’ÜN özündeyiz sözündeyiz
XXX
Hangi hakla diyorsun cehalete esarete var özgürlük
Sürüp gidecek mi sandın saltanatın kısa bir ömürlük
Milletin sırtında kambur oldunuz taşınmaz bir yük
Anlayacaksınız bu ülkenin vazgeçilmezidir lâiklik
Bizler ATATÜRK’ÜN dilindeyiz bekçileriyiz
XXX
Yılmaz’ım utanır oldum bu çirkefleşmiş düzenden
Halkını kandırarak arsızca edepsizce gelip gezenden
Tanık oldum tahammülü kalmayıp canından bezenden
Ödün vermeyiz asla bir an bile vazgeçmeyiz cumhuriyetten
Bizler ATATÜRK’ÜN gözündeyiz askerleriyiz

Nafiz YILMAZ
 
Top