adjectives-adverbs/sıfatlar-zarflar

bir sıfat bir ismi veya isimleşmiş bir yapıyı nitelemek için kullanılırken, bir belirrteç ise eylemin yapılış tarzını anlatır.
-Tim appears to be a slow learner.
'slow' sıfatı 'learner' ismini niteliyor.

-Tim seems to be learning slowly.
'slowly' belirteci 'learn' eylemini niteliyor.

-What she explained was so clear that the students understood everything.
-The teacher explained everything so clearly that the students understood everyting.
-Te Martian surface has been modified extebsively by volcanism and erosion.

bir sıfat veya belirteci nitelemek için bir belirteç kulllanılır.
-Despite its bulk and weight, this car is really fast so i am going to buy it.
-After she graduated, maria found it extremely difficult to get a job in such a big city.
-He looked incredibly excited before the interview.

bir past participle (v3) adjectives-adverbs : nitelemek için belirteç kullanılır.
- Because it was badly cooked, i couldn't eat the pizza i had ordered.
'badly' belirteci 'cooked' eyleminin nasıl yapıldığını anlatıyor.
-Michelangelo is one of the most widely known figures of renaissance period.

bir şeyin veya kişinin nasıl olduğunı, göründüğünü, hissettiğini; tadının veya kokusunun nasıl olduğunu anlatırken 'be, look, seem, feel, taste, smell' fiillleri ile beraber bir sıfat kullanılır.
-The wind is very strong that's why the fire has spread quickly.
-Your test scores are unbelievably bad i think you must study harder.
-The chisdren seem/aappear hungry so let's order something to eat for dinner.
-These orchids smell wonderful. where did you find them?
-your idea sound good so we shouldn't do it.
-Her hair made feel ugly therefore she changed its color.
-This drink tastes a bit peculiar. do not drink it.

sıfat ve belirteçlerin 'comperative' biçimleri iki şey/kişi/grup arasında karşılaştırma yaparken kullanılır. karşılaştırılan iki şeyden ikşncisi cümlede bulunmayabilir.
-this term, i like this class more than the previous one because the students are hardworking.
-Tim moved into a new house in London to lead a better life.
-Spain has a greater range of landscape than an yother europen country. (2008 yds)

dikkattttt!!!!
'superlative yapıda kullanılan bir sıfat veya belirteç belirli (definite) bir şey veya kişiden bahsedildiğini gösterdiği için çoğunlukla bu bilgiyi destekleyecek bir yapı (the, my...gibi) ile berabe rkullanılır.
-this sculpture is the oldest found in this area.
-he is one of my father's best co-workers.
-this is one of his best essays.

iki şeyden/kişiden oluşan bir grup içinde değerlendirme yaparken 'en iyiis' veya 'en büyüğü ' dmeek yerne 'daha iyisi' veya 'daha büyüğü' demek daha uygundur.
-of these two flats, this one is the bigger.
-I decided to buy the bigger one of 2 t-shirts.

'most' (çoğunlukla 2 veya daha çok heceli sıfatlarla beraber) 'ver' anlamında kullanılabilir.
-as tyhe climbers did not receive a warm welcome, they were most disappointed.