Oluşturmacı Öğretim Etkinlikleri ve Sınıf Yönetimi

Oluşturmacı Öğretim Etkinliklerinin Sınıf Yönetimi Dersi’nde Kullanılması:
Bir Eylem Araştırması

Hanife Akar
Prof. Dr. Ali Yildirim
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Ankara


Giriş

Öğrenme dediğimizde geleneksel anlamda öğrencilerin düzenli bir şekilde dizilmiş sıralarda oturan, öğretmenini dinleyen ve öğretmeninden duyduklarını not alan ve ancak soru sorulduğunda cevap haklarını kullanan, verilen alıştırmalar ya da ödevler üzerinde özenli ve sessizce çalışan bir ortamdan oluşan bir anlayış aklımıza gelir. Elbette bu düzenli gibi görünen ortam içersinde bir de görünmeyen bir boyut vardir. O da öğrencilerin öğretmenlerini dinlerken akıllarından geçen “gürültüdür” (Marlow & Page, 1998). Gürültü belki de öğretmenini dinlerken aklı yarınki ödevinde olan, ya da aksama katılacağı partide ne giyeceğini düşünen, kaç dakikanın kaldığını hesaplayan ya da duyduğu bir şarkının ezgilerini hatırlamaya çalışan düşünceler yumağından oluşmaktadır. Bir eğitici olarak sorgulamamız gerekir. Biz, bizi dinleyen, sadece konus dediğimizde konuşan, yaz dediğimizde yazan, oku dediğimizde okuyan, eleştirel düşünceden uzak, sorgulamayan, sessiz, ezberciliğe itilmiş öğrenciler mi istiyoruz? Yoksa ne istediğini bilen, sorgulayan, eleştirel düşünen, bilgiyi alan değil araştıran ve bildiklerini paylaşan ve paylaşımları sonucunda yeni bilgi çıkarımlarında bulunan öğrenciler mi istiyoruz? Hiç kuşkusuz tüm eğiticiler yetiştmelerine katkıda bulundukları öğrencilerini toplumda etkin bireyler olarak görmek isterler ve onların yüksek değerlere sahip olmalarını beklerler. Bu durumda, biz eğitimcilere düşen, eğitimde paradigmatik değişime uygun ortamlar sağlamamızdır. Bunu yaparken de değişimi eğitici eğitiminde başlatmamızda fayda vardır.

egitim.jpg


Öğretim yöntemleri ile ilgili literatür, söz konusu paradigmatik değişimi uygun anlayışın oluşturmacı öğretim ortamlar ile olabileceğinden söz etmektedir. Bu durumda oluşturmacılık kuramı ne anlama gelmektedir? Eğitim felsefesi açısından, oluşturmacılık, nesnelliği öne çıkardığı pozitivist paradigmanın aksine, bilginin yorumlandığını (Yıldırım & Şimşek, 1999) ve karşılıklı yansıtmalar ve tartışmalar sonucunda bilginin oluşturulduğunu (Vygotsky, 1994) savunur. Yani bilgi, deneyim, gözlem ve mantıklı düşünme kümesinden oluşur. Başka bir deyişle bilgi özneldir (Bağcı-Kılıç, 2001). Öğrenme, bireyin yaşantıları, geldiği toplumsal doku ve deneyimleri ile ilgilidir ve öğrenmenin gelişmesi tamamıyla onun konuyu nasıl algıladığı ile ilgilidir.

Bunlardan anlaşıldığı gibi, oluşturmacılık bir öğretme kuramı değil, öğrenme kuramıdır (Brooks & Brooks, 1993). Bu kuram, öğrencinin sınıf içinde ya da dışında aktif katılımını gerektirir ve öğrenme sürecinde öğrenci sorumluluk almanın ve karar verme sürecine katılmanın önemini algılar ve bu bağlamda hareket eder. Birey öğrenirken geçmişten gelen deneyim ve bilgilerini, karşılıklı konuşma ve yansıtma yöntemiyle paylaşarak yeni bilgilerin oluşturulmasını sağlar (Shunk, 1996). Bilgi edinme bir sonuç değil, yeni bilginin oluşturulması için bir kaynaktır. Dolayısıyla, böyle bir öğrenme sürecinin, geleneksel sınıf ortamlarında gerçekleştirilemeyeceği ortadadır
 

cemree

=)=)
V.I.P
Oluşturmacı Sınıf Ortamı Nasıldır, Nasıl Oluşturulur?

Oluşturmacı sınıf ortamlarının yaratılması, öncelikle öğrenilecek materyalin gerçekçi olması ve öğrenci için anlam taşıması gerektirmektedir. Oluşturmacı öğrenme kuramı bireyin eleştirel düşünme, sorgulama, problem-çözme ve girişimciliğini ön plana çıkarır (Brook & Brooks, 1993¸Marlowe & Page, 1998). Öğretim etkinlikleri, aktif öğrenmeyi destekleyen gerçekçi etkinlikler çerçevesinde yürütülmelidir (Wilson, 1996). Bu etkinlikler, bilişsel üst düzey becerilerinin kullanmasını gerektirir. Etkinlikler, paylaşımcı ve işbirlikçi çalışma ortamlarında yürütülmelidir. Paylaşım ve tartışmaların amacı, var olan bilgilerin yansıtma yöntemiyle paylaşılmasını sağlamak, yeni bilgilerin oluşturulmasını, yani kavramsal farklılığın oluşturulmasını kolaylaştırmaktır. Etkinlikler çeşitlilikleri ve farklılıkları ile ortamı zenginleştirirler. Bu etkinliklere örnek olarak aşıdakileri sıralayabiliriz:

- Araştırma ya da proje hazırlamak
- Benzetim ya da rol çalışmaları yapmak
- Çoklu öğrenme ortamları yaratmak
- Durum çalışmaları yapmak
- Sözlü durum çalışmalar yapmak
- Sorgulamaya dayalı konuşma/tartışma ortamları yaratmak

Oluşturmacı sınıf ortamlarını yaratılması, sadece etkinliklerin o bağlamda uygulanması ile sınırlı değildir. Öncelikli olarak, oluşturmacı anlayışın başarılı uygulandığı ortamlar, gerçek demokrasinin yaşandığı yerlerdir. Bu ortamlarda hem eğitici hem de öğrenci etkin olarak çalışırlar. Öğrenci, öğrenme ortamına, sorgulayarak, zihinsel çaba göstererek, araştırma yaparak, bilinen ya da sunulan gerçekleri sorgulayarak başkalarıyla etkileşimde bulunur ve yeniliğe açık tutumlar geliştirerek katkı sağlar (Deryakulu, 2000). Bir konuya bütünsel boyutta bakar ve mutlak doğrularla değil, ortamın ve kültürün gerekliliklerini gözönünde bulundurarak esnek yargılar üretir. Sonuç olarak, öğrencinin rolü bilgiyi olduğu gibi alan değil, üreten ya da araştırandır. Yani edilgen değil, aktiftir. Eğitici ise, bireyi bilgiye ulaşması için kaynak sağlayan, onlara rehberlik eden, öğrenciyle birlikte öğrenci olan ve araştırandır. Oluşturmacı ortamı sağlanabilmesi, eğiticinin yönlendirmesiyle gerçekleştirilebilir. Oluşturmacı bir eğitimci aşağıdaki hususları dikkate alır.

- Öğrencinin özerkliğini ve girişimciliğini teşvik eder.
- Gerçek materyallerin yanısıra etkileşime dayalı ve gerçeği modelleyen materyaller de kullanır.
- Öğrencilerin kendi hedeflerini belirlemelerini sağlar.
- Öğretim teknikleri ve içerik konusunda öğrenciye tercih hakkı tanır.
- Öğrencilerini soru sorma ve araştırma yapmayı teşvik eder.
- Mutlak ya da sorgulanamayacak doğrularla değil, deneyim, ortam ve kültürün gerekliklerine göre doğrulara tartışarak ve paylaşarak ulaşılması gerektığini vurgular.
- Bireylerin öz benlik ve kişisel haklarına saygıyı kendisi örnek olarak gözetir.
- Öğrencilerin gerçek yaşamla ilgili deneyimleri yaşamaları için problem çözmeyi gerektiren etkinlikler hazırlarlar ve bunlara eleştirel yaklaşmalarını ister.
- Soru yönelttiğinde bekleme süresi tanır ve soruların amacı ilişkilerin güçlenmesi yönündedir. Özellikle kavramların/olguların kullanılmasını teşvik eder. Bu şekilde bireylerin kendilerini ifade etmelerini kolaylaştırmış olurlar (Brook & Brooks, 1993; Honebein, 1996; Windschitl, 2002).

Oluşturmacı öğrenme etkinliklerinin ilk ve orta öğretim düzeyinde çeşitli derslerde anlamlı ve kalıcı öğrenmeye katkısı bilinmektedir (Korkmaz, 2001; Smerdon & Burkhan, 1999; Yıldırım, Özden, & Aksu, 2000). Öğretmen yetiştirme kurumlarında da oluşturmacı öğretim ortamlarının yaratılmasının (Lunenberg & Korthagen, 2003; Holt-Reynolds, 2000) ve artan sayıda olması kaçınılmazdır.
Semerci (2003) doktora öğrenimi gören ve tez aşamasında olan öğrencilerin eleştirel düşünüp düşünmediklerini ve bir dönemde alınan “Gelişim ve Öğrenme” ile “Öğretimde Planlama ve Değerlendirme” öğretmenlik meslek derslerinin, bu öğrencilerinin eleştirel düşünme becerilerini geliştirip geliştirmediğini incelemiştir. Araştırma sonucunda bu iki öğretmenlik dersinin eleştirel düşünce becerilerini geliştirdiğini bulmuştur. Öğrencilerin araştırmaya yönlendirilmesi, tartışma ve soru cevap şeklinde derslerin işlenmesi, derse katılımda ve soru sormada kendilerine güven duymalarının sağlanması gibi durumların, eleştirel düşünce becerilerini geliştirdiğini ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda, lisans öğretiminde de bu derslerin eleştirel düşünce becerilerinin geliştirilmesi yönünde ele alınması önerisini gündeme getirmektedir.

Öğretmen yetiştirme ile ilgili başka bir çalışma Kesal (2003) tarafından gerçekleştirilmiştir. Araştırmacı, yabancı dil öğretmeni yetiştiren bir kurumda ne derecede oluşturmacı bir kuramın kullanıldığını bulmayı amaçlamıştır. Bulgular, yabancı dil öretmenliği ile ilgili bölümlerdeki öğretim elemanlarının ve öğretmen adaylarının yöntem derslerinde oluşturmacı bir yaklaşım kullandıklarını göstermiştir. Ancak her iki grup arasında algı a farklılığı görülmüştür. Öğretmen adayları daha çok geleneksel yönelimler gösterirken, öğretim elemanları oluşturmacı yönelimler sergilemişlerdir.

Yukarıda da görüldüğü üzere, Türkiye’de oluşturmacı yaklaşımı içeren çalışmalar var ise de, öğretmen yetiştirme alanında bu konuyla ilgili araştırma az sayıdadır. Özellikle bu yaklaşımın özellikle denendiği ortamlar azdır. Bu bağlamda, bu uygulamanın amacı eğitim fakültelerinin öğretmen yetiştirme programlarında yer alan zorunlu derslerden biri olan Sınıf Yönetimi dersinde oluşturmacı öğretim etkinliklerini denemek ve bu etkinliklerin öğretmen adaylarının algılarına göre öğrenme sürecine katkısını saptamaktır. Bu amaç çerçevesinde, bu çalışma aşağıdaki araştırma sorusu kapsamında yürütülmüştür:

1) Öğretmen adaylarının, Sınıf Yöntemi dersinde oluşturmacı öğretim etkinliklerinin kullanılması ve bu çerçevede sınıf yönetimi becerilerini geliştirmeleri ile ilgili algıları nelerdir?

Yöntem

Araştırmada, eylem araştırması deseni kullanılmıştır. Uygulama sürecinin değerlendirilmesi nitel araştırma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Bunlar açık uçlu anket soruları, gözlem notları, öğrencilerle görüşme notları ve araştırmacıdan birine ait yansıtıcı alan notları şeklindedir. Açık uçlu anket soruları ile, öğrencilerden derinlemesine veri toplama amaçlanmıştır. Görüşmeler ise açık uçlu ankete verilen cevapların ayrıntılı olrak incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Dersin uygulanması yazarlardan biri tarafından gerçekleştirilmiştir ve hazırlanan yansıtıcı notlar, kullanılan oluşturmacı etkinliklerin öz değerlendirmesi ve geliştirilmesi amacıyla kullanılmıştır.

Örneklem

Bu çalışma, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Eğitim Fakültesi üçüncü sınıftan oluşan 34 öğretmen adayının katılımıyla bir eylem araştırması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Ankete tüm örneklem cevap vermiştir. Görüşme örnekleminin oluşturulması için öğretmen adayı portföy çalışmalarının içeriği, başarı (başarılı, orta dercede başarılı ve az başarılı) ve sınıf ortamındaki motivasyon (motivasyon, orta derecede motivasyon ve az motivasyon) dikkate alınmış üçer kişiden oluşan iki (n=6) odaklı grup görüşmesi şeklinde yapılmıştır.

Uygulama Süreci

Bu çalışmada, Sınıf Yönetimi dersinde oluşturmacı öğretim ortamlarının gerçekleştirilmesi haftada dört saat olmak üzere 11 hafta sürmüştür. Her hafta için “durum çalışması, problem-çözme etkinlikleri, ya da benzeri oluşturmacı etkinlikler kullanılmıştır. Etkinliklerin uygulama süreci özellikle Tenenbaum ve arkadaşlarının (2001) önerilerini ve literatürde değinilen oluşturmacı öğretim ortamlarının özelliklerini yansıtmaktadır (bkn Tablo 1). Sınıf-içi etkinlikleri özellikle grup çalışması, akran eğitimi ve akran değerlendirmesi şeklinde gerçekleştirilmiştir. Uygulama sonunda öğretmen adaylarının performansı, portföy etkinliği şeklinde ölçülmüştür. Ek 1’de bu konu ile ilgili örnek olabilecek etkinlikler sunulmuştur. Uygulama, araştırmacılardan biri tarafından sınıf içinde yürütülmüştür.

istatistikler.png


Verilerin Çözümlenmesi

Anket ile toplanan nitel veriler sayısal analize, görüşme ve yansıtma ilgili nitel veriler de içerik analizine tabi tutulmuştur yapılmıştır. Çalışmanın geçerliliği birkaç veri toplama aracının birlikte kullanılması ile gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Güvenirlik sağlamaya yönelik olarak başka bir uzmana veri tabanı incelettirilmiş ve analiz sonuçlarını verilerle karşılaştırması sağlanmıştır.

Bulgu ve Sonuçlar

Bu bölümde öğretmen adaylarının, Sınıf Yöntemi dersinde oluşturmacı öğretim etkinliklerinin kullanılması ve bunların sınıf yönetimi becerilerini öğrenmeleri ile ilgili algıları konusunda farklı veri toplama yöntemlerinden elde edilen bulgular tematik olarak sunulmuştur.

a) Karşılıklı Konuşma ve Tartışma ile İlgili Bulgular

Bu çalışmada, karşılıklı konuşmaların ve etkileşimlerin bilgiyi oluşturmada etkin olduğu görülmüştür. Özellikle öğrenciler kendi deneyimlerini, akranlarının deneyimlerini ve teorik bilgiyi karşılaştırarak yeni bilgiler oluşturmuşlar, sahip oldukları bilgi ve deneyimlerine eleştirel bakmışlardır. Oluşturmacı yaklaşım, karşılıklı konuşma ve tartışmayı, bilginin oluşturulmasında temel olarak görür (Brooks & Brooks, 1993; Hedegaard, 1997; Marlowe & Page, 1998; Vygotsky, 2002). Vygotsky (1994) etkileşimlerin bir üst bilgi düzeyine sahip insanların yanında gerçekleştiğinde, bilgiyi oluşturmanın daha etkin olduğunu ve etkileşimler ve paylaşımlar sayesinde bunların eleştirel düşünceye ve yüksek düzey düşünce becerilerini pekiştirdiğini vurgular. Bu paylaşımlar, Vygotsky’nin önerdiği gibi bir derece daha üst bilgiye sahip bir bireyin yönlendirmesi gibi değil, farklı deneyimleri yaşamış bireylerin katılımı olarak etkin bulunmuştur. Bu etkileşimler sayesinde, öğrencilerin kendileri de o ortamda yeni bir kültür oluşturmuş ve sürekli yansıtmalar sayesinde yeni bilgileri kavramsal olarak işlemişlerdir. Örneğin, sınıf yönetimi alıgıları disiplini sağlamak amaçlı kullanılan bir süzgeçten, öğrenmenin daha etkin ve zamanın etkili kullanılmasını sağlamak için gerekli yöntem ve tekniklerin uygulanması şeklinde kavramsal bir yapıya dönüşmüştür.

Her ne kadar karşılıklı konuşmalar ve tartışmaları genel olarak olumlu da görülse, bu tür ortamların yoğun olrak yaşanması öğrencilerde bazı sıkıntılara neden olmuştur. Örneğin, bazı denekler, grup çalışmalarında rahat edemediklerini, bazı akranlarının konuya hazırlıksız geldiklerini bunun da onların grup çalışması yapmak için ilgi ve isteklerini azalttığını bildirmişlerdir. Buna ek olarak, bazı öğrenciler grup çalışmalarının, onların öğrenme becerilerine uymadığını ve kişisel öğrenme becerilerinin ihmal edildiğini bildirmişlerdir. Başka bir deyişle, oluşturmacı öğrenme ortamları etkin öğrenme ortamları yaratma konusunda öğrenciler hem fikir olmakla birlikte, özellikle bireysel öğrenme becerilerine sahip öğrenciler by ortamların sürekli olmasını kendi öğrenme süreçleri açısından uygun bulmuşlardır. Bunların yanı sıra öğrenme ve akran öğrenmesine katkıda bulunma gereğine bazı bireyler duyarlı davranmamışlar ve grup çalışmaları içinde yükü, özellikle daha çalışkan öğrencilere bırakmışlardır.

b) Öğrenci Motivasyonuna Katkısı

Genel olarak oluşturmacı öğrenme ortamlarının motivasyonu olumlu yönde etkilediği rapor edilmiştir. Öğrenciler, aktif öğrenme ortamlarını gerçek ortamların yansıması gibi görmüşler ve sınıf yönetimi konusunda ne tür problemlerin ortaya çıkabileceği üzerinde düşünmüş ve problem çözme yollarını aramışlardır. Bunun yanısıra, kendilerinin aktif olarak öğrenme sürecine katılmaları ve akranlarıyla işbirliği yapmaları, motivasyonu yükselten bir etken olarak gördükleri rapor edilmiştir. Ancak işbirlikçi çalışmaların ya da grup çalışmalarının çok olması motivasyonlarını zaman zaman kırmıştır. Bunun nedenleri arasında sınıfın kalabalık oluşu ve herkesin aynı derecede grup sorumluluğunu belirtmiştir. Her zaman bilgiyi oluşturmaya çalışan olmak yorucu hatta motivasyonu düşürücü unsur olarak ortaya çıkmıştır. Bazen eğiticinin geleneksel anlamda bilgiyi aktarmasına ihtiyaç duyduklarını dile getirmişlerdir.

c) Oluşturmacı Ortamların Oluşturulmasında Kullanılan Materyaller

Öğrenci algılarına göre, oluşturmacı etkinlikler öğrenme ortamının gerçekçi olmasını sağlamıştır. Öğrenciler ve bu tür etkinliklerin diğer eğitim derslerinde de göz önünde bulundurulmasını önermişlerdir. Ancak kullanılan kaynaklar açısından bakıldığında, her ne kadar bunlar gerçek ortamlar ile ilgili durum çalışmaları içerse de bunların yabancı ortamları yansıtıklarını ve kendi kültürleri ile ilgili örnekler olmadığından bunları gerçekçi olarak kabul edemediklerini rapor etmişlerdir. Bu bağlamda gerçek sınıf ortamlarına ait videoların kullanılmasının gereğini dile getirmişlerdir. Böyle ortamları (video programlarını seyrederek) grup içerisinde eleştirel bir gözle inceleyip ve gördükleri potansiyel sorunlara çözüm getirerek, sınıf yönetimi becerilerini daha verimli bir şekilde geliştirebileceklerine inanmaktadırlar. Bunun yanısıra, bu ortamlarla ilgili olarak eğiticilerin ya da eğitim ile ilgili uzmanların konuk olarak davet edilmesini önermişlerdir ve onlarla bilgi paylaşımlarında bulunmalarının daha etkili olabileceğini belirtmişlerdir.

d) Alternatif Değerlendirme Yöntemlerinin Kullanılması

Öğrenci algılarına göre, portföy hazırlamak ve yeni edindikleri bilgileri sürekli yazıya yansıtmak, bilginin güçlenmesini ve devamlılığını sağlamaktadır. Ancak bu tür etkinlikler çok zaman aldığından yorucu olmakla birlikte bıkkınlık yaratmaktadır. Bu bağlamda da öğrenciler bunları kendilerine getirilen yük olarak görmektedir. Akran değerlendirme ya da kendini değerlendirme gibi etkinlikler, bu kültürel ortamda etkili bir yöntem olarak kabul görmemektedir. Öğrenciler, bu tür etkinliklerin nesnel olmadığını düsünmektedirler. Değerlendirmelerinde arkadaşlarını olumsuz değerlendirerek onları kırabileceklerini ve bundan dolayı da değerlendirme yapmaktan çekindiklerini bildirmişlerdir.

Özet olarak, bulgular, oluşturmacı öğretmen adaylarının aktif öğrenme ortamlarında daha yüksek motivasyon ile öğrendiklerini ortaya çıkarmıştır. Oluşturmacı ortam sayesinde, bireyler kendilerini gerçek ve anlamlı öğrenmeyi yansıtan ortamlarda görmüşlerdir. Bireyler sınıf yönetimi konusundaki becerileri öğrenirken, kendilerini öğretmen olarak görmüş ve öğrendiklerini yaşama geçirebilmek için okullardaki farklılıkları ve dinamikleri sürekli sorgulamışlardır. Öte yandan sınıf yönetimi ile ilgili Türkiye kökenli literatürün az olması bir problem olarak ortaya çıkmıştır. Öğretmen adayları kullanılan ders kaynaklarının ülkemiz ortamına yabancı düştüğünü düşündüklerini ve uygulanabirliğini sürekli sorguladıkları görülmüştür. Ayrıca, öğretmen adayları portföy çalışması ile performanslarının değerlendirilmesinin öğrenmelerine önemli katkı sağladığını belirtmelerine rağmen, bunu zaman alıcı ve yorucu bir süreç olarak görmüşlerdir.

Çalışmanın Önemi ve Öneriler

Bu çalışmanın önemi bir kaç yönden ele alınabilir. Birincisi, oluşturmacı etkinliklerin öğretmen adaylarının yetiştirilmesi sürecine katkısını görmek ve bu bağlamda uygulamaları artırmak açısından önemlidir. İkincisi, Sınıf Yönetimi dersinde oluşturmacı etkinliklerin sürece etkisi ve bunların bireylerin öğrenme sürecine katkısı ya da ortaya çıkan potansiyel güçlükler öğretmen eğitimcilerinin uygulamalarına ışık tutar niteliktedir. Son olarak, geleneksel öğretim yöntemlerinden oluşturmacı öğretim ortamlarına geçmenin çok da kolay bir süreç olmadığını, motivasyon ve öğrenmeye katkı sağladığı anlaşıldığı halde, bunun hem öğretmen adayları hem de öğretmen eğitimcilerine fazla yükümlükler getirdiği görülmüştür. Özellikle de portfoy çalışmaları ve işbirlikçi çalışmalar kapsamında bu zorluklar dile getirilmiştir. Bu bağlamda, tek bir eğitim dersini oluşturmacı bir yaklaşım ile yürütmenin zor olduğu, böyle bir uygulamanın tam olarak yürütülmesi için okul kültürünün köklü bir dönüşüme ihtiyacı olduğu görülmektedir. Var olan öğrenci grubunun oluşturmacı öğretim etkinlikleri ile öğrenmenin yürütülmesini büyük bir oranda destekledikleri görülmüştür. Fakat eğitici ve yararlı olduklarına inandıkları halde alternatif değerlendirme yöntemlerinin (portföy gibi) kullanılmasını istememektedirler. Aksine, geleneksel anlamda beceriyi ölçen sınavları tercih ettiklerini vurgulamaktadırlar. Oluşturmacı kuramın tam olarak uygulabilmesi ortam kültürün ve öğrencinin öğrenmeye bakış açısının değişmesiyle olabileceği düşünülmektedir. Böyle bir değişimin de kısa zamanda olmayacağı, bunun adım adım gerçekleşebileceği bu çalışmada kısmen de olsa ortaya çıkmıştır.

Referanslar
  • Bağcı-Kılıç, G. (2001). Oluşturmacı fen öğretimi. Kuram ve Uygulamada Eğitim Bilimleri, 1, 9-22.
  • Brooks, J. G., & Brooks, M. G. (1993). In search for understanding the case for constructivist classrooms. Alexandria, Virginia: ASCD.
  • Deryakulu, D. (2000). Yapıcı öğrenme. A. Şimşek (Ed.), Sınıfta demokrasi. (s. 53-77). Ankara: Eğitim Sen Yayınları.
  • Hedegaard, M. (1990). The zone of proximal development as basis for instruction. L. C. Moll (Ed.), Vygotsky and education: Instructional implications of sociohistorical psychology (p. 372- 402). New York: Cambridge University Press.
  • Holt-Reynolds, D. (2000) What does the teacher do? Constructivist pedagogies and prospective teachers’ beliefs about the role of a teacher. Teaching and Teacher Education, 16, 21-32.
  • Honebein, P. C. (1996). Seven goals for the design of constructivist learning environments. G. B. Wilson. (Ed.) Constructing learning environments: Case studies in instructional design (p. 11-24). Englewood Cliffs: Educational Technology Publications, Inc.
  • Kesal, F. (2003) An investigation on constructivist classroom characteristics in ELT Methodology II courses. Unpublished Dissertation, Middle East Technical University, Turkey.
  • Korkmaz, H. (2001) Çoklu zeka kuramı tabanlı etkin öğrenme yaklaşımının öğrenci başarısına ve tutumuna etkisi. Eğitim ve Bilim Dergisi, 26(119), 71-76.
  • Lunenberg, M., & Korthagen, A. J. (2003) Teacher educators and student-directed learning. Teaching and Teacher Education, 19, 29-44.
  • Marlowe, A. B., & Page, L. M. (1998) Creating and sustaining the constructivist classroom. California: Corwin Press.
  • Semerci, Ç. (2003). Eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi. Eğitim ve Bilim Dergisi, 28(127), 64-70.
  • Shunk, D. H. (1996). Learning theories: An educational perspective. (2. ed.) New Jersey: Prentice-Hall, Inc.
  • Smerdon, B. A., & Burkam, D. T. (1999). Access to constructivist and didactic teaching: Who gets it? Where is it practices? Teachers College Record, 101(1), 5-34
  • Tenenbaum, G., Naidu, S., Jegede, O., and Austin, J. (2001). Constructivist pedagogy in conventional on-campus and distance learning practice: An exploratory investigation. Learning and instruction, 11, 87-111.
  • Vygotsky, L. (1994). The development of thinking and concept formation in adolescence. In R. van der Veer & J. Valsiner (Eds.), The Vygotsky reader (p.175-184). Oxford: Blackwell.
  • Vygotsky, L. (2002). Thought ve language. Cambridge: (A. Kozulin tarafından çevrilmiştir) The MIT Press.
  • Wilson, G. B. (1996). What is a constructivist learning environment? G. B. Wilson (Ed.), Constructing learning environments: Case studies in instructional design (p. 3-8). Englewood Cliffs: Educational Technology Publications.
  • Windschitl, M. (2002). Framing constructivism in practice as the negotiation of dilemmas: An analysis of the conceptual, pedagogical, cultural, and political challenges facing teachers. Review of Educational Research, 72(2), 131-175.
  • Yıldırım, A, & Şimşek, H. (1999) Sosyal bilimlerde nitel araştırma yöntemleri. Ankara: Seçkin Yayınevi.
  • Yıldırım, Z., Özden, Y., & Aksu, M. (2001) Comparison of hypermedia learning and traditional instruction on knowledge acquisition and retention. The Journal of Educational research, 94(4), 207-214.
 

cemree

=)=)
V.I.P
Ek1: Oluşturmacı Etkinlikler

Etkinlik #1


Sınıf Yönetimi dersinin ilk haftası ve son haftası için uygulanabilecek bir etkinlik.

Amaç: Öğrencilerdeki kavramsal değişimi anlamak. Sınıf yönetiminin etkili olabilmesi için hangi unsurların olması gerektiğini tartışmak.

Yönerge: Lütfen aşağıdaki soruları cevaplayınız. Cevapladıktan sonra 5 kişilik grup içinde paylaşın ve verdiğiniz cevapları karşılaştırarak nedenleri üzerinde düşününüz. Daha sonra her grup içerisindeki bulguları bütün sınıfla paylaşıp tartışalım.

1. Sınıf yönetimi denildiğinde aklınıza gelen ilk kavra/olgu nedir?
2. Sizce hangi unsurlar bu kavramı/olguyu seçmenize yardımcı oldu?


Etkinlik # 2

Fiziksel Ortam ve Sınıf Yönetimi

Amaç:
Fiziksel ortam ile etkili sınıf yönetiminin ilişkisini keşfetmek ve kültürel yapıya uygun yeni zenginleştirilmiş ortamlar yaratmak.

Yönerge: Çevrenizdeki bir okulu ziyaret edin ve boş bir sınıfı inceleyin, hatta resmedin. Sizce gözlemlediğiniz sınıfta ne tür eğitim yöntem ve teknikleri kullanılmaktadır? Öğretmen ve öğrenci rolleri nedir? Sınıfın içinde bulunduğunuzda ne tür duygular yaşıyorsunuz? Fred Steele’in fiziksel sınıf ortamına ait boyutları gözlemlediğiniz sınıf ile karşılaştırabilir misiniz? Öğretmen adayı olarak kendinize çıkardığınız dersler nelerdir? Açıklayınız.

Not: Bu etkinliği öğretim elemanı sınıfa farklı sınıf ortamları ile fotoğraflar getirerek de yürütebilir.


Etkinlik # 3

Problem Çözme Etkinliği: Gerçekçi Ortamların İncelenmesi

Amaç: Gerçek bir sınıf ortamının incelenmesi ve sınıf yönetimi açısından değerlendirilmesi.

Araçlar: Öğretmen adaylarının meslekleri gözönünde bulundurularak deneyimli ya da deneyimsiz bir öğretmenin sınıfını ders materyali olarak video’ya çekmek.

Yönerge: İzlemekte olduğunuz video programını sınıf yönetimi açısından değerlendiriniz gerek gördüğünüz yerde öneriler getiriniz. Değerlendirirken, öğretmenin kullandığı öğretim teknik ve yöntemlerinden, sınıftaki bilişsel ve duyuşşal tüm boyutları gözönünde bulundurunuz. Grup tartışmalarınız sonunda bunları boş bir sayfaya yansıtınız.
 

KaderKatibi

Dürüstlük insanın kartvizitidir, Matbaada basılmaz
Özel üye
Verici ve alıcı durumundaki öğretmen ve öğrenci ilişkileri bu gibi çalışmalarla daha da etkili iletişim kurarak başarıya tam anlamıyla ulaşabilirler.
Öğretmenin anlatım öğrencinin anlama becerisine kalmış ...
 
Top