• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Türkiyedeki Önemli Geçitler

Suskun

V.I.P
V.I.P
Türkiyedeki Önemli Geçitler

Sertavul Geçidi
İç Anadolu'yu Akdeniz'e bağlayan önemli geçitlerden biridir. 1650 rakımlı geçit kışları zor geçit verse de en yakın bağlantı geçitlerinden biridir. Toroslarda bulunur. Zirve Karaman ve Mersin il sınırı olarak paylaşılmaktadır. Karaman ili ve Mersin'în Silifke ilçesi arasında yer alır.

Çevresinde çeşitli konaklama, lezzetli yemek yeme, kaynak sularından içmek için uygun yerleri olan Sertavul Geçidi, Mersin'in İç Anadolu'ya açılan kapısıdır. Hava sıcaklığı oldukça düşüktür. Rakımın 1650 m. olduğunu düşünürsek, Akdeniz'e ulaşmadan önce serin bölge arayanlar için uygun bir konaklama bölgesidir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Zigana Geçidi

Trabzon ili sınırları içerisinde yer alan Zigana Dağları (Kalkanlı Dağları) üzerinde, 2000 metre yükseklikte yer alan önemli bir kara yolu geçididir. Denize paralel uzanmış dağ sıralarından dolayı iç kesimlerle ulaşım olanaklarının sınırlı olduğu Karadeniz Bölgesi için büyük önem taşır.

Trabzon’u, Erzurum üzerinden İran’a bağlayan kara yolu üzerinde yer alan Zigana Geçidi, bu yolun devamlılığını sağlar. Orta Çağda Asya’yı Avrupa’ya bağlayan en büyük kervan yolu, Çin’de başlayan Kaşgar, Semerkant, Buhara, Nişabur, Rey, Tebriz ve Erzurum üzerinden gelerek Zigana Geçidi’nden denize inerdi. Bu yolun devamında da kervanlar ve ticaret gemileri, Trabzon’dan deniz yoluyla Venedik ve Ceneviz’e ve tüm Avrupa’ya ulaşırdı. Bu nedenle tarih boyunca işlek ve hareketli bir yol üzerinde yer alan bu geçit her dönem önemini korumuştur.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Belen Geçidi

Akdeniz Bölgesi'nin doğusunda, Hatay İli'nde Amanos Dağı'nın en alçak noktasını aşan geçittir (660m.) İskenderun Körfezi'nin doğu kıyılarında dik bir duvar gibi yükselenAmanos Dağları'nı batı-doğu doğrultusunda aşarak Amik Ova'sına iner. Antakya kentini ve Amik Ovası'nı Türkiye'nin Trakya'ya kadar uzanan ana yollarıyla birleştiren Belen Geçidi bu nedenle de önemlidir.

belen-gecidi.jpg


Yaz aylarının bunaltıcı sıcaklarında, hem şehir yaşamını, hem de yayla havasını tatmak isteyenlere Belen kucağını açar. Havanın en güzelolanı, oksijenin en bol, ılık Akdeniz melteminin gün boyu estiği Belen; size sunduğu doğal güzellikler yanında, beslenmenize ve damak lezzetinize de hitap eder. Etin en tazesi, sebzelerin ve meyvelerin en seçilmişleri şehrin ana caddelerinde sağlı sollu uzanan küçük bakkal, manav ve kasap dükkanıarındadır. Siz Amik Ovası'ndan ya da körfez sıcağından kaçarak bunaitıcı yaz akşamlarını serin bir havada geçirip, buz gibi meyvelerinizi yerken derin bir uykuya dalarsınız.

Eski çağlardaki adı; Pylae Syriae (Suriye Kapısı) olan Belen Geçidi, tarihte doğudan ve güneyden gelen orduların batı ve kuzeybatıya açılmasında önemli rol oynamıştır.
Belen adını yakındaki Belen ilçesinden almıştır.

"Belen" Adı:

1516 yıllarında Mercidabık Savaşı ile Osmanlı topraklarına katılan Belen, Abbasilerin Bizans’a karşı olan Avasım(sınır bölgesi)içinde yer aldığı zaman”Maziku Bagras” ve “Bab-ı İskenderun” adlarıyla tanınmaktaydı.
1320 H./1902-1903 M.tarihi Halep Vilayeti Salnamesi’ne göre 1552 yılında Halep ile İskenderun arasında yeni bir yol güzergahı aranırken şimdiki kasabanın bulunduğu yere.960H/1553 M. Yılında Sultan I. Süleyman tarafından “Derbend –i Cebel-i Barkesman İskenderun” denmiştir. Birkaç yıl sonra ise, iskan politikası gereği buraya 65 ailenin daha yerleştirilmesiyle aynal-tell ve mezrası, (tepecik tımarı) adı verilerek mahkeme –i şer’iye siciline kaydolunmuştur.
Yine aynı belgeden öğrendiğimize göre, 1183H./1770M. yılında Adana Sancağı Beyi Abdurrahman Paşa tarafından Belen’e yeni nüfus iskan ettirilmiş ve kasaba daha gelişerek adının”Beylan”olarak tanınması sağlanmıştır.
XIV.yüzyıldaki Osmanlı yerleşimiyle Belen adıyla tanınmaya başlamıştır.1648 miladi yılında Belen’den geçen Evliya Çelebi’de yerleşim için Belen adını kullanmıştır.
Evliya Çelebi Beylan hakkında şunları söylemişti “Havanın ve suyun letafetinden olsa gerek insanların yüzü alpençedir,sokakları gayet dardır.”
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Gülek Boğazı

Toros Dağları üzerindeki geçittir. Akdeniz Bölgesi ile İç Anadolu Bölgesi arasındadır. Böylece Akdeniz Bölgesini İç Anadolu Bölgesine bağlar. Pozantı - Tarsus Otoyolu bu geçitten geçer.

Akdeniz Bölgesi'nde Orta Toroslar'ı oluşturan Bolkar ve Aladağ kütleleri arasındaki geçittir. Adını bir kale kalıntısıyla onun yanı başındaki Gülek Köyü'nden alır. Çukurova'ya bu geçitten inilir. Yolun boğaza girdiği kesimde yükseklik 1.160 m., boğazdan çıktığı kesimde ise 820 m. dir. Bu iki nokta arasındaki uzunluk, yaklaşık 10 km. dir. Gülek yolunun bir bölümü Niğde'de, bir bölümü Adana'da, Gülek Boğazı ise Mersin'de yer alır.
Eskiden Latince'de "Kilikya Kapıları" anlamına gelen Pylae Ciliciae adıyla anılan ve tarih boyunca önemini koruyan bir yol ve geçittir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Belkahve Geçidi

Belkahve mevkii İzmir ili Bornova ilçesi sınırları içinde, Ankara karayolu üzerinde bir geçit ve tarihi önemi olan bir mesire yeridir.

İzmir il merkezine 25 Km mesafededir. İzmir'in düşman işgalinden kurtarılmasından bir gün önce, Nif'de (sonradan Kemalpaşa) gecelediği 8 Eylül 1922 akşamı muzaffer orduların komutanı Mustafa Kemal Paşa'nın buraya çıkıldığında ayakların altında uzanan İzmir'i ilk gördüğü yerdir. (Mustafa Kemal bundan önce İzmir'e, sadece bir kez, Şam'dan döndüğü 1904'de vapur değiştirmek için birkaç saatliğine gelmişti.)

Belkahve, Atatürk'ün doğumunun 100. yıldönümü vesilesiyle, düzenlemeden geçirilmiştir. Piknik yerine umumi vasıtalarla ulaşmak mümkündür. 3,5 hektar büyüklüğündeki saha kızılçam koru ormanı ile kaplıdır. Yazın sıcak günlerinde dahi serinliğini korumaktadır. Arazinin meyilli olmasından dolayı saha içinde otopark bulunmamakta sadece şahıs girişine izin verilmektedir. Ancak giriş kapısı önünden geçen Kavaklıdere köyü yolu boyunca araçlar park edebilmektedir. İçme ve kullanma suyu, WC, çeşmeler, kır büfesi ve piknik üniteleri bulunmaktadır.

Salih Bozok'un hatıralarında Belkahve

Nif'e (Kemalpaşa) geldiğimiz zaman akşam olmak üzereydi. Nif'te bize gösterilen eve girdik. Biraz istirahattan sonra Paşa, Nif'ten İzmir'e kaç kilometre mesafe olduğunu sordular. 30-35 kilometre kadar olduğu söylendi. Bunun üzerine Paşa 'bir yerden İzmir'i görmek kabil midir?' dediler. 10-15 kilometre kadar ileride Belkahve denilen yerden göründüğü söylendikten sonra Paşa derhal oraya gitmek istediler ve otomobile binerek Belkahve denen yere geldik. Orada 1. Ordu Komutanı Nurettin Paşa'yı bulduk. Bir büyük ağacın altında oturmuş, İzmir limanını seyir ve temaşa ediyordu. Bizim geldiğimizi görünce derhal Mustafa Kemal Paşa'nın yanlarına gelerek limandaki İngiliz, Fransız ve Yunan gemilerini gösterdi ve İzmir'in görünen bazı yerleri hakkında bilgi vermeye başladı. 'Şurası Kadifekale'dir, şu görünen Kordon'dur, bu taraf Karşıyaka'dır,' dedi."
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Güresentepe Geçidi

Niğde'yi, Melendiz Dağı üzerinden Yeşilburç kasabası ve devamında Çiftlik ve daha uzağında Güzelyurt ve Aksaray'a bağlayan karayolu üzerinde rakımı 2180 metre olan bir geçittir. Sert kar yağışı, tipi ve rüzgarların estiği yol ve geçit, kış aylarında motorlu taşıt ulaşımına kapalıdır. Yol, bariyerle kapalı olmadığından, geçilmesi mümkün olmakla beraber tavsiye edilmez.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Karabel Geçidi

İzmir (il)'inin Kemalpaşa ve Torbalı ilçeleri arasındaki yol üzerinde ve Bozdağlar sıradağlar kütlesi içinde, bu dağ silsilesinin en batıdaki kısmını oluşturan Nif Dağı ile daha doğuda uzanan kalan kısmı arasında yer alan bir geçittir.

NejdetDuzen_KarabelHittiteLuwianMonumentCarvedinRockKemalpasaTurkey.jpg


Mira Krallığı döneminden (Geç Hititler-Luviler) kalma kayaya oyulmuş mızraklı ve tıraşlı, yaklaşık iki metre boyunda bir prens-savaşcı kabartmasının bu geçit üzerinde bulunması nedeniyle tarihi öneme sahiptir. Antik çağda Herodot tarafından tarif edilmiş, ancak eski Mısır uygarlığına atfedilmiş bu kabartma bilim dünyası tarafından 1840'da keşfedilmiştir.

Geçitte Tarkasnawa kabartmasına yakın bir mesafede aynı boyda ikinci bir kabartma heykel bulunmaktadır. Ancak bu ikinci kabartma, düşmüş bir kaya kütlesinin üzerinde 1875'de restore edilemez ölüde hasarlı durumda keşfedilmiştir.

Geçitteki yol üzerinde 1926-1935 döneminde İzmir Valiliği görevini yürütmüş Kazım Dirik tarafından kabartma heykelin yerini belirtmek için yaptırılmış çini süslemeli bir zafer takı bulunmaktaydı, ancak yol genişletme çalışmaları nedeniyle bu zafer takı yıkılmıştır. Şu anda yol üzerinden sadece anıta çıkışı sağlayan merdivenler görünmektedir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Körahmet Geçidi

Kaçkar Dağları'nda yaklaşık 3.300 metre yükseklikte dağ geçidi.

Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasındaki sınır üzerinde yer alır. Dağ silsilesini aşmak isteyen köylüler ve doğa sporcuları tarafından kullanılır. İklim koşulları değişkendir, yoğun sis ve yaz aylarında dahi patlayabilen fırtınalar nedeniyle dikkatli olmak gerekir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Naletleme Geçidi

Kaçkar Dağları'nda yaklaşık 3.300 metre yükseklikte dağ geçidi.

kackarguney2.jpg


Karadeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgesi arasındaki sınır üzerinde yer alır. Turistler, dağcılar ve köylüler tarafından sık olarak kullanılır. İklim koşulları değişkendir, yoğun sis ve yaz aylarında dahi patlayabilen fırtınalar nedeniyle dikkatli olmak gerekir.
 

Suskun

V.I.P
V.I.P
Sabuncubeli Geçidi

Sabuncubeli Geçidi, Manisa ve İzmir'i Spil Dağı ve Yamanlar Dağı arasından birbirine bağlayarak İzmir'in Bornova metropol ilçesine ulaşan karayolunun da geçtiği, en yüksek noktası 600 m. rakıma varan geçit.

sabuncubeli.jpg


Sabuncubeli Geçidi'nin bahsi Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nin 9. cildinde geçmektedir. Manisa'dan çıkışta Sabuncubeli'nden inmeksizin tepeden güneydoğuya yönelerek Ulucak köyüne varan ve İzmir'e oradan hareketle doğudan gelen Evliya Çelebi kitabında Sabuncubeli Geçidi'ni "korkunç" sıfatı ile nitelendirmektedir.

Öncesinde 1551 yılında bölgede "şiddetli bir kış yaşandığı (şiddet-i şitâ) ve Manisa ovası ve Karabeli ve Sabuncubeli'nde nice kimselerin soğuktan bunup helâk oldukları" tarih kayıtlarında geçmektedir".

1960'lı yıllarda binlerce hektarı kapsayan önemli bir ağaçlandırma hamlesi dağ ve çevresinde yürütülmüş ağaçlandırılmış bu alanın bir kısmında 2007 yılında ciddi bir orman yangını meydana gelmiştir.

Geçit günümüzde İzmir'in kuzeydoğu yönünde şehirsel gelişiminin doğal uç sınırını oluşturmaktadır. İzmir-Manisa yolu üzerindeki rampaları ortadan kaldırarak trafiğin daha güvenli akışını sağlamak için en yüksekte iki noktası arasında bir tünel inşaatına 2010 yılında başlatılacağı yetkililer tarafından açıklanmıştır.
 
Top