Tavşan bakımı

Suskun

V.I.P
V.I.P
Tavşanlarda bakım hayati bir önem taşımaktadır. Beslenmeyi birkaç faktör etkilemektedir. Bu yüzden aşağıda belirtilen her başlığa uyulması ile dengeli bir beslenme gerçekleştirilebilir.

ORTAM : Tavşanların bulunduğu ortam çok gürültü içermemelidir. Özellikle ani gürültülerden uzak durulmalıdır. Bu ani gürültüye örnek verecek olursak çekiç ile bir şeye vurulması,sert bir cismin yere atılması, bir kitap yada defterin uzaktan masaya atılmasında ortaya çıkacak sesler tavşanları oldukça rahatsız etmektedir. Tabii bu tip rahatsız edici seslerin devamlı olması tavşanları strese sokacak ve hastalanmalarına sebep verecektir.

Tavşanların bulunduğu ortam sıcaklıkları da önemlidir. Tavşanlar 10-30 derecelerde tutulmalıdır. (doğada ne yapıyorlar diye sormayın. çünkü evde beslenilen tavşanların 10-20 yıl önceki akrabaları bile doğada yaşamıyorlardı). Optimum sıcaklık ise 15-25 dereceler arasıdır. Bu çevre sıcaklığına önem verilmesi gerekiyor. Çünkü kışın balkonda tavşan bakmaya çalışan kişiler olabiliyor. Çevre sıcaklığı yazın çok olan bölgelerde öğlen vakti su ile tavşanın kulaklarının ıslatılması onu biraz daha rahatlatacaktır.

SU : Tavşan beslenmesinde ülkemiz insanları için önemli olan diğer bir konuda tavşanların su içme problemidir. Forumdan da okuduğum kadarı ile hala bazı çevreler tavşana su verilmesine gerek yok gibi söylemlerde bulunmaktadır. Bu söylemlerin tam aksine tavşanlara, günlük olarak temiz ve soğuk olmayan su verilmelidir. Tavşanların suyuna herhangi bir şey katılmamalıdır. Tavşanların koku alma kabiliyetleri çok gelişkin olduğu için sularına herhangi bir şeyin katılması, su tüketimlerini azaltacaktır.

HİJYEN : Tavşanların tutulduğu kafes veya herhangi bir bölme belirli periyotlarda temizlenmelidir. Genelde kafeste bakıldığı için kafes ile birlikte yemlik-suluk ve diğer ekipmanların temizliği de aynı periyotta gerçekleştirilmelidir. Tavşanlar bakıldıkları kafeste genelde bir yere dışkı ve idrar bırakırlar, bu özellikleri nedeni ile tuvalet alışkanlığı verilebilmektedir. Tek yere dışkılama ve idrar yaptıklarından, bu bölgeye daha fazla kuru saman koyulması gerekmektedir. Her temizlik periyodunda bu kuru saman atılıp yerine yenisi koyulur.Kafes ve ekipman temizliği yapılırken belirli oranda sulandırılmış ve tavşana zararı olmayan dezenfektanlar kullanılmalıdır. Bu uygulamadan 15 dakika sonra bol su ile kafes ve ekipmanlar durulanmalıdır. Tavşanlara banyo yaptırılmamalıdır. Tavşanlar günlük olarak kendi temizliklerini çok iyi yaparlar. İyi bir gözlemci bunu rahatlıkla fark edecektir.

Tavşanlarda Beslenme
Tavşanların sindirim sistemi diğer evcil hayvanlarımızdan farklılık göstermektedir. Bu farklılık onların besinlerden, özellikle sekumlarında ki fermentatif karakterli mikroorganizmalar sayesinde yararlanmalarından kaynaklanmaktadır.Tavşanların besinlerden optimum yarar sağlayabilmeleri için sekumlarında istenilen düzeyde bir mikroorganizma topluluğun sağlanmış olması gerekmektedir.Bu topluluğun sağlanması da yavru tavşanların sütten kesilmesinden hemen sonra başlar.Yani sütten kesimden sonraki yavru tavşanların beslenmesi onların hayatının geri kalanını direkt etkilemektedir.Bu dönemdeki herhangi bir yanlış beslenme geri dönüşü olmayan defektlere yol açar.Diğer evcillerimizin mama çeşitlerine bakıldığı zaman,erişkin ve yavru hayvanların mamalarının farklı olduğunu görürüz.Aynı durum tavşanlarda da söz konusudur.Bu yüzden tavşanlara mama alınırken onun yaşı göz önünde bulundurulmalıdır.

Tavşanlara verilecek gıdalardan bahsedecek olursak,sütten kesilen yavrulara verilecek gıdaların nem oranı çok düşük olmalıdır.Bunun nedeni yine sekumlarında ki mikroorganizma topluluğu ile ilişkilidir.Yüksek nem içeren gıdalar tavşanların sekumlarında daha farklı mikroorganizmaların gelişmesine sebep olmakta ve istenilen mikro flora düzeyi gelişememektedir.Bunun sonucunda tavşanlarda ishal gelişmektedir.Özellikle genç yaşlarda beslenme bozukluğuna bağlı gelişen ishal olgularında yavruların kurtulma şansı çok düşük.Bu yüzden sütten kesimden sonra nem oranı çok düşük kuru ot ( kuru yonca-kuru saman) ve pelet yem verilmesi gerekmektedir.

Beslenmede kaba yemin ( kuru ot ) önemi çok fazladır.Bunun birkaç nedeni vardır.Bunlardan biri ; tavşanların mideleri incelendiği zaman kas yapılarının çok zayıf olduğu gözlenmektedir.Bu nedenle midede biriken yem bloğu barsaklara kolayca itilememektedir.Bu bloğun barsaklara itilebilmesi için mideye yeni bir yemin girmesi gerekmektedir.Bu durumda tavşanlar sürekli bir beslenme içindedirler.Mideye sürekli pelet yem girişi de sindirim sistemini yormaktadır.Burada devreye ağırlıkça hafif hacimce yüksek kapasiteli kuru otlar girmektedir.Kaba yemlerin sekumda fermente edilmesi ile de, vitamin ( özellikle B ve K ) ve protein emilimi sağlanır.Tavşanlar kaba yem olarak kuru yoncayı büyük bir iştahla tüketirler.Kuru yoncanın diğer bir avantajı da vitamin A açısından zengin oluşudur.Vitamin A’ da yavruların gelişim dönemlerinde ki en önemli elemanlarından biridir.Asla unutulmaması gereken olgu,bu otların yaş olarak verilmemesidir.

Tavşanların diğer yem ihtiyacı yukarıda da belirttiğim gibi pelet yemlerdir.Hayvanlarda pelet yem verilmesinin nedenlerinin en başında,yemin homojen bir şekilde dağılmış olmasıdır.Tabii bu da dengeli bir beslenme demektir.Tavşanlara karışık yem verildiğinde içerisinden hoşuna gidenleri seçerek yediği gözlemlenebilir.Bu durum sadece tavşanlara özel değil,bütün evcillerde gözlenen bir durumdur.Kedi-köpek mamaları da bu yüzden homojen bir yapıya sahiptir.Son olarak, tavşanlara günlük taze su verilmesi unutulmamalıdır.


Tavşanlarda Tırnak Bakımı
Tavşanlarda tırnak bakımı periyodik yapılması gereken işlerden birisidir.Doğada tavşanların ayakları sürekli sert zemine bastığından ve kazınma hareketi yaptığından tırnakları aşınmaktadır.Ancak evimizde bu durum tam tersi bir durum gösteriyor.Bu yüzden zamanla tavşanımızın tırnakları uzamaktadır.Bu yüzden belirli sıklıklarla tavşanımızın tırnağını kesmemiz gerekmektedir.Kesmediğimiz takdirde normalden fazla bir uzama göstericek, zamanla yanlış yere basma ve tırnak kırılmaları sonucu ortopedik problemler ortaya çıkacaktır.Ayrıca uzun tırnaklar bize de zarar vercektir.

Tavşanlarımızın tırnaklarını incelediğimizde gözlenen iki bölüm vardır.Bunlar canlı ve ölü kısımların olduğu bölümlerdir.tırnak kesimi yapacağımız zaman canlı dokunun 0.5-1 cm önünden makasla kesilmesi uygundur.Burada gabiotan tipte tırnak makasları kesim açısından uygundur.



Tavşanlarda Diş Problemleri
Tavşanlar bilindiği üzere kemirici evciller arasında yer almaktadır.Bu özellikleri ile de diş sağlığı onlar için hayati bir önem taşımaktadır.Tavşanları diğer evcil hatta kemirgenlerden ayıran bir özellik ise dişlerinin sürekli uzamasıdır.Bu diğer evcil hayvanlarda sadece ergin döneme kadar devam etmektedir.Bu yüzden gelişim çağında ki tavşanlarda çene yapısı hayatının geri kalan kısmındaki beslenmesinde direkt etkilidir.Dişlerin sürekli uzamasına bağlı tavşanlarda iç güdüsel bir kemirme olgusu ortaya çıkar.Bu kemirme sayesinde ön dişlerdeki düzenli aşınma,dişlerin sabit bir pozisyonda kalmasını sağlar.Bu kemirme hareketleri esnasında arka dişlerde birbirine sürterek aşınmış olur.Eğer çene yapısında bir bozukluk var ise,ön dişlerde cisimlerin kemirilmesi ile aşınma devam ederken arka dişlerde ki istenilen aşınma gerçekleştirilemez ve böylelikle arka dişlerde sürekli bir uzama gözlenir.Bunun sonucunda çene tam olarak kapanamaz.Çenenin tam olarak kapanmamasına bağlı olarak zaman içerisinde ön dişlerde gerekli kemirme pozisyonunu kaybeder.Ön dişlerde arka dişler gibi sürekli uzamaya devam ederken üst-alt dudak ve damağa baskı uygulayarak buralarda yaralanmalara sebep olur.Böyle bir durumdaki tavşanın yem ve su ihtiyacını karşılaması çok güçleşir.

Yukarıda ki bu durumu anlatmamın sebebi,tavşanlarda bu durumun çok geç fark edilmesindendir.Çünkü dudaklar bu durumu fark ettirmeyecek kadar dişleri kamufle edebilmektedir.Eğer belirli periyotlarda beslediğimiz tavşanların dişlerini evimizde kontrol edebilirsek onları bu problem ile karşılaşmamalarını sağlamış oluruz.


Tavşanlarda Tuvalet Eğitimi
Tavşanlarda tuvalet eğitimi olur mu acaba diye bir çok kişi düşünebilir. Evet böyle bir eğitim verebilmek mümkün. Öncelikle burada tavşanımızın yaşı da önem kazanıyor. Tavşanlar 3 aylıktan önce aldıkları eğitimleri tam alamıyorlar. Yani iyi bir eğitimin verilebilmesi için tavşanımızın 3 aylık bir yaşı geçmesi gerekiyor. Bu yaştan önce tabii alıştırmalara devam etmeliyiz. Ama eğitimin sonuçlarını 3 aylık bir yaştan sonra alabiliriz.

Tavşanlara tuvalet eğitimi verirken bilmemiz gereken bazı şeyler var. Tavşanlar stres olduklarında dışkılama eğilimi göstermektedirler. Onu kafesinin dışındayken fazla strese sokmamalıyız. Bize alışması için zaman tanımalıyız. Özellikle başlangıçta bize gelmekten, kucağa alınmaktan hoşlanmayabilirler. Bu yüzden o bize gelmeden, kucağımıza çıkmayı kendi istemeden onu zorlamamalıyız. Bir süre sonra zaten kendisi bize gelmeye çalışacaktır. Aksini yaptığımız sürece tavşanımız strese girecek ve olduğu bölgeye dışkılamaya çalışacaktır.

Normalde tavşanlar kafeslerinde bir bölgeye tuvaletlerini yapma eğilimindedirler. Ona bir tuvalet kabı aldıktan sonra içine bir miktar talaş koymalısınız. Daha sonra kafesinin içindeki dışkıları bu kaba koyun. Ayrıca bir kısım talaşı da idrarı ile ıslatarak bu tuvalet kabının içine koyun. Bu uygulamayı tuvalet kabına yapıncaya kadar uygulamalısınız. Tavşanınız ilk olarak size geldiğinde tuvalet eğitimini tam almadıkça, kafesinin dışarısında fazla dolaşmasına izin vermeyin. Mesela günlük olarak kafesinin kapısını açık bırakın 1-2 saat, kafesinden dışarı çıkması içinde onu zorlamayın, bırakın o istediği zaman dışarı çıksın.

Tavşanınızın kafesinde de yemliği biraz yüksek bir yere takın. Yoksa tuvaletini bu kaba yapma eğilimine girebilir. Eğer tuvaletini buraya yapmaya başladı ise, bu kabı tuvalet kabı olarak kullanmaya devam edin. Yem koymak için başka bir kap kullanmaya başlayın.


Tavşanların Vücut Dilleri
Tavşanlar ile iletişimin yolu onları gözlemlemek ve vücut dilini çözmektir. Tavşanlar sessiz olmalarına rağmen kendilerini mükemmel ifade edebilen varlıklardır. Duygularını, hislerini anlatmak için kullandıkları hareketleri öğrenince tavşanın aslında anlatacak ne kadar da çok şeyi olduğuna şaşıracaksınız.

"Ben mutluyum" hareketleri:

Yalamak:
Bir sevgi göstergesidir. Tavşanlar kendi aralarında da hoşlanma ve sevgi göstermek için birbirlerini yalarlar, bu tavşan dilince öpücük manasına gelir. Not. Bazen tavşanınızı severken yeri yaladığını görebilirsiniz, ama aslında bu yere değil size yapılmış bir jesttir.

Diş gıcırdatma: Genellikle okşanıp sevilirken dişlerini gıcırdatmaları kedilerin zevkten mırıldamaları ve gırlamalarına eş değer bir göstergedir ve çok hoşlandıklarına işarettir.

Hoplama (Binky): Koşarken veya dururken havada ani hoplamalar ve sıçramalar neşeden dans ettikleri anlamına gelir. Bazen kendi etraflarında havada 180 derece dönerler. Bu çok minik kısa ve yoğun bir ben çok mutluyum şu an ifadesidir. Not: Bu yazıyı yazan kişi tavşanı bunlardan yapsın diye amuda kalkmaya hazırdır.

Kafayı hızlı hızlı sallamak: Bu dansın mini versiyonudur, heyecanlandıklarında ve mutlu olduklarında kafa ve kulaklarını hızlı hareketlerle sallarlar.

Akla ayaklarını uzatarak yere yatma (bunny flop):
Neredeyse bir L harfi gibi görünürler. Biz buna Cleopatra pozisyonu diyoruz. Bu yatış şekli dünyanın en mutlu ve huzurlu tavşanı olduğunun göstergesidir, keyfi kesinlikle yerindedir.

Sırtüstü uzanmak: Cleopatra pozisyonunun ikinci evresi sırtüstü olacak şekilde yuvarlanmaktır. Bu da olabilecek en huzurlu ve mutlu ifadelerden biridir. Bazen kendilerini bu şekilde transa sokabilirler.

Severken kafalarını tamamen yere yapıştırmaları: Adeta bir teslim ve kabul belirtisidir.Beni seviyorsun, tamam sev peki, izin veriyorum manasına gelir.


"Ben sinirliyim, kızgınım, endişeliğim" hareketleri:

Arka ayakları kuvvetlice yere vurma: Bu bir şeye gösterilen kızgın bir tepki olabilir beni neden bu odaya getirdin, ben salonda koşup eğlenmek istiyordum öff gibi). Veya tavşanlar kendi aralarında haberleşmek be birbirlerini uyarmak için arka ayaklarını yere vururlar, bu korktuğunun ifadesi olabilir. İki şekilde de mutlu olmadığından emin olabilirsiniz.

Homurdanmak: Ses ile pek iletişim kurmasalar bile bazen homurdanma sesi çıkartırlar, bu da hoşnutsuzluk belirtisidir.

Bağırmak: Tavşanlar acı çektiklerinde veya ölürlerken bağırırlar. Homurdanmadan çok daha yüksek ve tiz bir sestir. (bu yazıyı yazan kişinin hiç duymadığı ve asla duymak istemediği bir sestir)

Isırmak: Ne demek olduğu çok belli olsa bile tavşanların flört ederlerken birbirlerini yavaşça ısırdıklarını da eklemek istiyorum. Bu ısırmaktan çok diş atma şeklinde olur. Kanatmaya, fazla acıtmayan minnacık ısırıklardır. Belki aslında bunu ben mutluyum hareketlerine yazmam gerekirdi, çünkü ısırma bazen senden çok hoşlanıyorum anlamında bir jesttir. Tavşanca makas almaya tekabül eden bir harekettir. Ayrıca, tavşanlar kendi aralarındaki hiyerarşilerini göstermek için birbirlerini yavaşça ısırabilirler, bu ben senden üstünüm, burada benim sözüm geçer demektir, ve tavşanlar bazen sahiplerine de tavşan yerine koyarak olara sınıf farkını anlatmak için durup dururken ısırırlar. Isırıldığında yüksek sesle tepki verilmesi gerekir, Ay veya Hayır diye bağırılırsa tavşan doğru olmayan bir şey yaptığını ve birilerinin canını yaptığını anlayacaktır. Bunun dışında ısırma çok açık, malum bir tepkidir. Isırma ve diş atma arasındaki farkı diş atıldıkça ve ısırıldıkça daha iyi anlayacaksınız

Size arkasını dönmesi: "Şu an hiç işim olmaz şimdi seninle, umurumda değilsin, gidebilirsin" demek oluyor bu maalesef. Bazen de bir şey yaparken gidip arkasını dönüp size arkasını dönüp arkadan siz ona bakıyor musunuz diye size bakıyorsa, bu da bir kızgınlık, ufak bir küsme ifadesidir, popüler ifadesi ile 'trip atma' pozisyonudur bu.


Bir iletişim aracı olarak kulaklar!

Bu kocaman kulaklar sadece duymaya yaramıyor, daha ne marifetleri var! Tavşanlar hislerinin bir kısmını bizim mimiklerimizi kullandığımız gibi kulaklarıyla anlatırlar. Kulakları izlemeyi ihmal etmeyin.

Kulaklar geriye yatırılmış: "Stres altındayım, çok da rahat değilim".

Kulaklar dimdik: Kafa havada ve kulaklar dimdik olarak durması tavşanın tehlike sezinlemiş olması ve tetikte olması anlamına gelir.

Kulaklar iki yana açılmış, kulakların içi ve yüzü size dönük: Bu çok komik bir ifade. Benim favorim. Kafa hafifçe öne inmiş, kulaklar V harfi şeklinde açılmış, dikkatli, ters bir bakış ve efe bir ifade hiç kuşkusuz şu manaya gelir: "Kızmaya başlıyorum bak ona göre". (Resimde Topi Hanım büyük bir ihtimalle fotoğrafını çekiyor oluşuma kızmış, "Yapmam gereken bu kadar çok önemli şey varken sen tutmuş fotoğrafımı çekiyorsun. Şunu kesip derhal yolumdan çekilmezsen sonuçlarına katlanırsın canım" ifadesi ile tehditkar ve sert sert bakıyor. Çok korktum aman!


Bunun dışında:

Eşyalara çene sürme:
Tavşanların çenelerinin altında kedilerdeki gibi özel ter bezeleri bulur ve bizim asla ayırt edemeyeceğimiz bir koku salgılarlar. Çenelerini sürdükleri şeylere, bu koku ile işaretleyip Bu eşya benimdir derler.

Burunlarıyla dokunma: Merhaba, benimle ilgilenirsen sevinirim demektir, hemen ilgi gösterilmelidir.

Gezdiği yerde kaka bırakma: Hansel ve Greatel hikayesindeki gibi yabancı gittikleri yerde yollarını bulmak ve Buraya ilk ben geldim, benimdir demek için minik kakalar bırakırlar.

Tüy Yolma (Yalancı Hamilelik): Bu kısırlaştırılmamış dişi tavşanlarda görülen bir harekettir. Tavşan tüylerini yolup bir yere toplamaya, adeta bir yuva yapmaya başlar. Bu aslında hamile tavşanların doğmamış bebekleri için yaptığı yuva, ve minik yataklardır çünkü tavşanlar tüysüz doğarlar. Topladığı ve bir kenara yığdığı tüyler aslında doğacak yavruları için hazırladığı minik bir yataktır. Bu proje ile birkaç gün uğraşacaktır ve bu sırada yuvasının bozulmaması gerekir. Bir iki gün içinde doğurduğunu sanıp rahatlayacak ve normale dönecektir.

Burun hareketleri:
Tavşanların burunları pek durmaz aslında. Ama hareketler bir şey ilgilerini çektiklerinde, heyecanlandıklarında veya tedirgin olduklarında daha hızlı olacaktır ve o an çok sakin olmadığının bir göstergesi olabilir.


Tavşan Hastalıkları
İshal
Tavşan bakımında karşılaşacağımız büyük sıkıntılardan biri de ishal olgusudur. Özellikle yavrularda daha fazla miktarda meydana gelmektedir. Yani eve aldığımız yavruda bu durum ile karşılaşma şansımız çok yüksektir. İshalin nedenlerine bakacak olursak; ishali iki başlık altında toplayabiliriz: Bunlardan birincisi enfeksiyona bağlı gelişen ishaller, diğeri ise beslenme hatalarına karşı gelişen ishallerdir.

Enfeksiyona bağlı gelişen ishallerde ishale neden olan bakteri, virüs ve parazit gibi organizmalardır. Bu durumda tavşanda ishalle birlikte başka hastalık belirtileri de gözlemlenebilir. Tavşanın ateşi çıkar, yemek yemez, su içmez, halsizlik durumu vardır. Kafesinin bir köşesinde hareketsiz olarak durur. Tavşanınızda böyle bir durum ortaya çıktığı zaman hemen bir veteriner kliniğine götürmeniz gerekmektedir. Çünkü ishal ile birlikte sürekli bir sıvı kaybı vardır ve hastalığa bağlı gelişen iştahsızlık nedeni ile dışarıdan besin alamıyordur. Tavşanın dışarıdan hekim tarafından desteklenmesi gerekmektedir.

Beslenme hatalarına karşı oluşan ishal olgularının nedeni ise tavşanların kendilerine uygun bir biçimde beslenmemeleridir. Burada anahtar besin maddesi selülozdur. Tavşanların beslenme tipi omnivordur. Yani otçul beslenmeleri gerekmektedir. Ama evimize aldığımız yavrular bazen çok ufak olduklarında süt verilmesi gibi bazı yanlışlıklar ortaya çıkmaktadır. Bizim kullandığımız inek sütü ile tavşan sütü arasında çok farklılıklar vardır. Bu yüzden inek sütü verilen tavşan yavrularının sindirim sistemi bozulmaktadır. Tavşanlarımız çok küçük olduklarından bu durumu atlatamamaktadırlar. Bu yüzden tavşanlarımıza süt vermemeliyiz.

İkinci yapılan bir yanlış da tavşanlarımızın sindirim sistemleri gelişmeden yaş sebze-meyve verilmesidir. Bu durumla oldukça çok sık karşılaşılmaktadır. Böyle bir beslenme sonucunda da yine ishal oluşma riski çok fazladır. Bu yaş sebze-meyvelere örnek verecek olursak; marul, lahana, elma, kıvırcık, havuç, domates vb gıdalardır. Bu gıdalar tavşanlarımıza 6 aylık olmadan verilmemelidir. 6 aydan sonra sürekli değil hafta 1-2 kere olmak üzere az miktarda verilebilir. Ama selüloz oranı yeterli bir pelet yem ile beslenme yapılıyorsa bu besinleri vermeye gerek yoktur. Durduk yere tavşanınızın beslenme alışkanlığını değiştirmemelisiniz. Özellikle tavşanlar 20 günlükten itibaren kuru ot, kuru yonca gibi besinlere aşırı bir ihtiyaç duyarlar ve severek tüketirler. Bu besinleri temin etmek güç olduğundan kuru yonca unlu pelet yem kullanmak en doğrusudur.

Enfeksiyona karşı oluşan ishalleri sadece hijyen kurallarına uyarak önlem alabiliriz. Ama beslenme hatalarından oluşan ishalleri engellemek elimizdedir. Bu sebeple tavşanlarımıza uygun bir beslenme uygulamalıyız.


Kulak Uyuzu

Tavşanlarda sık görülen rahatsızlıklardan biri de kulak uyuzudur. Etkeni "psoroptes cunucıli" dir. Bu etken tavşana özel bir etkendir ve sadece tavşanların kulaklarında uyuz hastalığına sebep olmaktadır. Kulaklarda kahverengi kabuklanmalar tarzında bir belirti gösterir. Bu kabuklanmalar müdahale edilmez ise zamanla çoğalır. Kulak uyuzunun olmaması için dış parazit mücadelesinin yapılması gerekmektedir. Koruyucu amaç ile tavşanınızı kliniklerde 3 ayda bir dış parazit mücadelesini yaptırmanız gerekmektedir.



Diş Problemleri
Tavşanlar bilindiği üzere kemirici evciller arasında yer almaktadır. Bu özellikleri ile diş sağlığı onlar için hayati bir önem taşımaktadır. Tavşanları diğer evcil hatta kemirgenlerden ayıran bir özellik dişlerinin sürekli uzamasıdır. Bu diğer evcil hayvanlarda sadece ergin döneme kadar devam etmektedir. Bu yüzden gelişim çağında ki tavşanlarda çene yapısı hayatının geri kalan kısmındaki beslenmesinde direkt etkilidir. Dişlerin sürekli uzamasına bağlı tavşanlarda içgüdüsel bir kemirme olgusu ortaya çıkar. Bu kemirme sayesinde ön dişlerdeki düzenli aşınma, dişlerin sabit bir pozisyonda kalmasını sağlar. Bu kemirme hareketleri esnasında arka dişlerde birbirine sürterek aşınmış olur. Eğer çene yapısında bir bozukluk var ise, ön dişlerde cisimlerin kemirilmesi ile aşınma devam ederken arka dişlerde ki istenilen aşınma gerçekleştirilemez ve böylelikle arka dişlerde sürekli bir uzama gözlenir. Bunun sonucunda çene tam olarak kapanamaz. Çenenin tam olarak kapanmamasına bağlı olarak zaman içerisinde ön dişlerde gerekli kemirme pozisyonunu kaybeder. Ön dişlerde arka dişler gibi sürekli uzamaya devam ederken üst-alt dudak ve damağa baskı uygulayarak buralarda yaralanmalara sebep olur. Böyle bir durumdaki tavşanın yem ve su ihtiyacını karşılaması çok güçleşir.

Yukarıdaki bu durumu anlatmamın sebebi, tavşanlarda bu durumun çok geç fark edilmesindendir. Çünkü dudaklar bu durumu fark ettirmeyecek kadar dişleri kamufle edebilmektedir. Eğer belirli periyotlarda beslediğimiz tavşanların dişlerini evimizde kontrol edebilirsek onları bu problem ile karşılaşmamalarını sağlamış oluruz.
 

Top