Sosyoloji, yaşamımız için birçok önemli fayda ortaya çıkarmaktadır. Bu faydalar, gerek birey olarak kişisel gelişimimiz, gerekse toplumsal bir canlı olarak toplum içindeki gelişimimiz açısından bizlere önemli artı değerler katmaktadır.
Sosyolojinin insanlığa kattığı artı değerler arasında; "kültürel farklılıkların bilincinde olma", "politikaların etkilerini değerlendirebilme" ve "kendi kendimizi aydınlatabilme yeteneği kazanma" gibi kazanımları sayabiliriz.
Sosyoloji, bizim toplumsal dünyayı birçok farklı bakış açısından görebilmemizi sağlar.
Başkalarının nasıl yaşadıklarını yeterli bir biçimde anlarsak, onların sorunları hakkında daha iyi bir anlayış geliştirebiliriz.
İnsanları etkileyen, ancak onların yaşam biçimleri hakkında yeterli bilgiye dayanmayan pratik politikaların başarısı son derece azdır. Örneğin; çoğunlukla siyahi insanlardan oluşan bir toplulukla ilgilenen beyaz bir görevli, toplumsal yaşantıdaki siyahi insanlarla beyazları ayıran farklılıklara duyarlı olmadığında, bu topluluk üyelerinin güvenini kazanamayacaktır.
Sosyoloji, bizim kendi kendimizi aydınlatabilmemizi; yani kendimizi daha iyi anlayabilmemizi sağlamaktadır.
Bizler, neden böyle davrandığımız hakkında daha çok şey bildikçe, kendi geleceğimizi etkileme olanağımız daha da artmaktadır.
Sosyolojinin yalnızca, politikaları tasarlayanlara -güç sahiplerine- yerinde kararlar vermede yardımcı olabileceğini düşünmemeliyiz. Güçlü olanların izledikleri politikalarda daha az güçlü ya da daha az ayrıcalıklı olanların çıkarlarını kolladıkları her zaman varsayılamaz. Kendilerini aydınlatmış olan gruplar, genellikle sosyoloji araştırmalarından yararlanabilir ve hükümet politikalarına etkin tepkiler geliştirebilir ya da kendi politikalarını biçimlendirebilirler
Sosyolojinin insanlığa kattığı artı değerler arasında; "kültürel farklılıkların bilincinde olma", "politikaların etkilerini değerlendirebilme" ve "kendi kendimizi aydınlatabilme yeteneği kazanma" gibi kazanımları sayabiliriz.
Sosyoloji, bizim toplumsal dünyayı birçok farklı bakış açısından görebilmemizi sağlar.
Başkalarının nasıl yaşadıklarını yeterli bir biçimde anlarsak, onların sorunları hakkında daha iyi bir anlayış geliştirebiliriz.
İnsanları etkileyen, ancak onların yaşam biçimleri hakkında yeterli bilgiye dayanmayan pratik politikaların başarısı son derece azdır. Örneğin; çoğunlukla siyahi insanlardan oluşan bir toplulukla ilgilenen beyaz bir görevli, toplumsal yaşantıdaki siyahi insanlarla beyazları ayıran farklılıklara duyarlı olmadığında, bu topluluk üyelerinin güvenini kazanamayacaktır.
Sosyoloji, bizim kendi kendimizi aydınlatabilmemizi; yani kendimizi daha iyi anlayabilmemizi sağlamaktadır.
Bizler, neden böyle davrandığımız hakkında daha çok şey bildikçe, kendi geleceğimizi etkileme olanağımız daha da artmaktadır.
Sosyolojinin yalnızca, politikaları tasarlayanlara -güç sahiplerine- yerinde kararlar vermede yardımcı olabileceğini düşünmemeliyiz. Güçlü olanların izledikleri politikalarda daha az güçlü ya da daha az ayrıcalıklı olanların çıkarlarını kolladıkları her zaman varsayılamaz. Kendilerini aydınlatmış olan gruplar, genellikle sosyoloji araştırmalarından yararlanabilir ve hükümet politikalarına etkin tepkiler geliştirebilir ya da kendi politikalarını biçimlendirebilirler