Sosyal Performans Ödevi(5.sınıflar için)

Sosyal Performans Ödevi(5.sınıflar için)
Konu:Ege Bölgesi'nin iklimi ve yeryüzü şekilleri,tarım ve hayvancılığı
YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ:Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir . İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür . Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir

Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır


Kiyilari: Ege Denizi'nin yerinde eskiden Egeid karasi bulunmaktaydi. Bu kara parçasinin çökmesi sonucunda bugünkü adalar ve yarimadalar meydana geldi. Bölge daglari kiyiya dik uzandigi için kiyi girintili-çikintili, Enine Kiyi Tipidir. Kiyida birçok körfez, koy, yarimada ve buruna rastlanir. Edremit, Çandarli, Izmir, Kusadasi, Güllük, Gökova baslica körfezleridir. Resadiye, Bozburun, Dilek ve Izmir - Karaburun baslica yarimadalaridir. Ege kiyilari girintili-çikintili oldugu için en uzun kiyimizdir. Mugla, 1.100 km. kiyi seridi ile en uzun kiyiya sahip ilimizdir.
• Daglari: Asil Ege Bölümü faylanma hareketlerine ugradigi için Kaz Dagi, Madra Dagi, Yunt Dagi, [Bozdaglar], Aydin Daglari faylanma sonucu yüksekte kalmis horstlardir. Bölümün güneyinde uzanan Mentese Daglarinin uzanis yönü kiyiya paraleldir. Iç Bati Anadolu'ya gidildikçe yükseklik artar. Bu bölümde, Alaçam, Egrigöz, Murat ve Sandikli Daglari vardir.
• Ovalari : Iç Bati Anadolu Bölümünde Yazilikaya Platosu, [Tavas]- [Çivril] Banaz-Örencik ovalari vardir. Asil Ege Bölümünde horstlar arasinda kalan grabenler birer alüvyon ovasidir. Bunlar Bakirçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovalaridir. Bunlar ayni adi tasiyan ve bol alüvyon tasiyan, akarsulari tarafindan olusturulmustur. Akarsularin döküldükleri yerlerde de delta ovalari da olusmustur.
• Akarsulari : Bakirçay, Gediz Nehri , Küçük Menderes Nehri , Büyük Menderes Nehri baslica akarsularidir. Iç Bati Anadolu'da Susurluk ve Sakarya Akarsularinin bazi kollari da bulunmaktadir.Içeri gidildikçe graben ovalari bulunur.Bu ovalar sonradan olusmus daglarin çarpmasiyla girintili-çikintili olusmustur.
Bölgenin yurt ekonomisine katkısı daha çok tarım alanındadır. Bölümler arasında iklim ve yeryüzü şekillerinin farklı olmasına bağlı olarak yetiştir
Bölgenin asıl Ege Bölümünde graben ovaları sayesinde içlere kadar sokulan Akdeniz İklimi görülür. Bu alanlarda yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı bir iklim görülür. Bitki örtüsü makidir ve yer yer ormanlara da rastlanır. Bu bölgede yağışlar ortalama ocak ayında daha fazla görülmektedir. İç Batı Anadolu bölümüne gidildikçe yüksekliğin artması ve denize olan uzaklığı sebebiyle iklim karasallaşır. Yazları sıcak ve kurak, kışları soğuk ve kar yağışlı Karasal İklim görülür. Bitki örtüsü de Bozkırdır.

ilen ürünler arasında da farklılık ve çeşit vardır. Ege Bölgesi’nde egemen olan Akdeniz ikliminin yumuşak niteliği de, turizme son derece elverişlidir: Kışların geç geçmesi, yazın güneşlenme olanakları, deniz suyu sıcaklıklarının uygunluğu çok sayıda turist çeker
başa dön


TARIM VE HAYVANCILIK
Bölgenin yurt ekonomisine katkisi daha çok tarim alanindadir. Bölümler arasinda iklim ve yeryüzü sekillerinin farkli olmasina bagli olarak yetistirilen ürünler arasinda da farklilik ve çesit vardir.
• Tütün : Kiyi ovalarinda yetistirilir. Ülke üretiminin %65'ini yetistirir. Birinci siradadir.
• Pamuk : Asil Ege Bölümündeki alüvyal ovalarda ve özellikle güneye yakin bölgelerde yetistirilir. Ülke üretiminin %40'ini saglar. ikinci siradadir.
• Zeytin : Kiyi kesiminde, özellikle Edremit Körfezi çevresinde yetistirilir. Birinci siradadir.
• Incir : En çok Büyük Menderes vadisinde yetistirilir. Birinci siradadir.
• Turunçgiller : En çok Akdeniz ikliminin görüldügü kiyi bölümünde yetistirilir.
• Üzüm : En çok Gediz Vadisi'nde yetistirilir. Ülke üretiminin %35'ini saglarken birinci sirada yer alir. Alasehir, Sarigöl ve Turgutlu üzümü meshurudur.
• Hashas : Iç Bati Anadolu'da Afyon, Usak ve Kütahya çevresinde kontrollü olarak yetistirilir.
• Sekerpancari : Iç Bati Anadolu Bölümü'nde yetistirilir.
• Tahillar : Iç Bati Anadolu Bölümü'nde yetistirilir.
Bölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine bağlı olarak beşeri ve ekonomik yönden farklı olan iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar Ege Bölümü ve İç Batı Anadolu Bölümüdür.

Yer şekilleri
Yer şekillerinin oluşmasında 3. zaman sonları ile 4. zaman başlarındaki tektonik hareketler belirleyici olmuştur.

Dağlar : Bölgenin batısında, Ege Denizi’ne dik uzanan, doğu-batı yönlü dağlar ile bu dağlar arasındaki çöküntü ovaları yer alır. Kuzeyden güneye doğru sıralanan Kaz Dağı, Mardan Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve Aydın Dağları kırılma sonucu oluşan horstlardır. Manisa’nın Kula ilçesi yakınlarında genç volkan konileri yer alır.
Ovalar : Doğu – batı yönlü uzanan dağ sıraları arasında yer alan Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları kırılma sonucu oluşan grabenlerdir. Ege Bölümü’nde yüksekliği 250 metreden daha az olan çöküntü ovaları yer alır ve iç kesimlere doğru uzanır. Bölgenin en güneyindeki Menteşe Yöresi’nde ise karstik ovalar yaygındır.
Platolar : Bölgedeki platolar Ege grabenlerinin doğusunda, İç Batı Anadolu Bölümü’ndeki yüksek düzlüklerdir. Kıyı Ege ovalarının bittiği yerde, plato görünümündeki İç Batı Anadolu eşiği başlar. İç Batı Anadolu Platosu üzerinde yüksekliği 2000 metreden az olan Demirci, Eğrigöz, Şaphane, Murat, Emir ve Sandıklı Dağları yer alır.

Akarsular ve Göller
Akarsular : Bölgenin akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes’tir. Hepsi Ege Denizi’ne dökülür. Akarsuların aşağı çığırlarında arazi eğimi azaldığı için menderesler, akarsu ağızlarında ise akarsularla aynı adları taşıyan irili-ufaklı delta ovaları oluşmuştur. Akarsuların yatak eğimi az olduğu için hidroelektrik potansiyelleri de azdır.
Göller : Göl bakımından fakir olan Ege Bölgesi’nde Bafa (Çamiçi) ve Marmara gölleri yer alır. Bu göller alüvyal set gölleridir. Suları tatlıdır.

İklim
Kıyı kesimindeki Asıl Ege Bölümü’nde Akdeniz iklimi özellikleri görülür. Akdeniz ikliminin etkileri, çöküntü ovaları boyunca, kıyıdan yer yer 100-150 km kadar içerilere sokulur. Kıyı kesiminde kar yağışları ve don olayları çok ender görülür. Kışları oldukça ılımandır. Yaz mevsimi kıyı ovalarında oldukça sıcak ve kurak geçer. İç Batı Anadolu Bölümü’nde ise Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği görülür. Sıcaklık farkları artar. İç Batı Anadolu’da kış mevsimi kıyı kesime göre daha soğuktur. Kar yağışları ve don olayları görülür. Yaz mevsimi ise kıyı kesime göre daha sıcaktır. İç Batı Anadolu’da kıyı kesimine göre azalan yağışlar, ilkbahar mevsimine doğru kayar. Yaz kuraklığı kıyı kesimden daha azdır.

Doğal Bitki Örtüsü
Ege Bölümü’nde 500-600 metreler kadar makiler, daha yükseklerde iğne yapraklı ağaçlardan oluşan o2)AKDENİZ İKLİMİ
Bu iklim tipi ülkemizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara Bölgelerinde de etkili olmaktadır. Genel özellikleri şunlardır

Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır.
Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer.
Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır.
Yıllık yağış ortalaması, 600-1000 mm arasındadır.
Yıllık sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir.
Ocak ayı ortalaması 8-10°C’dir.
Temmuz ayı ortalaması 28-30°C’dir.
Yıllık sıcaklık farkı 15-18°C’dir.
Ege Bölgesinde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz İkliminin iç kesimlere ulaşmasına olanak sağlamıştır.
Marmara Bölgesinde görülen Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serin, kışlar ise daha soğuk ve karlıdır.
Akdeniz İkliminin karekteristik bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi bitkilerden oluşan makilerdirrmanlar yer alır. İç Batı Anadolu Bölümü’nde çalılık ve ormanlarla, İç Anadolu’ya doğru bozkİklim araştırmalarında gelinen nokta, ani iklim değişimleri yaşanmasa bile bu değişimlerin doğa ve insanları ürkütücü düzeyde etkileyeceğidir.
Su Temini
Bölgesel yağışlar zaman zaman farklılıklar gösterebilmektedir. Ayrıca, suyun buharlaşma döngüsünün hızlanacağı tahmin edilmektedir. Bu durum, yağışlarda artış meydana gelse bile suyun daha hızlı buharlaşmasıyla birlikte toprağın daha çabuk kuruyacağı anlamına gelmektedir. Böylece bitkiler gelişimleri için gereken sudan yeterince yararlanamayacaklardır. Yeni ve daha ciddi kuraklık dönemleri özellikle fakir ülkelerde içme suyu sıkıntısına neden olabilmekte ve halkın sağlığını tehdit edecek boyuta ulaşabilmektedir. Dünyada hangi bölgelerin kuruyacağı, hangilerinin nemli olacağı şu anda tam bilinmemektedir. Ancak tehlikenin oluştuğu kabul edîlmesi gereken bir gerçektir. Özellikle su kaynakları şu anda bile aşırı kullanımdan dolayı ihtiyacı her zaman karşılayamazken, iklim değişimi nedeniyle su sıkıntısı özellikle kuru bölgelerd
İklim

Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir. İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür. Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür. Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür. En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir.

Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür. Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır. Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır.
e day anılmaz boyutlara ulaşabilecektirırlar göür
Akdeniz iklimi, yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır. En sıcak ay ortalaması 26-30 °C, en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık sıcaklık ortalaması 18 °C dir. Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür. En fazla yağış kışın, en az yağış yazın düşer. Kışın görülen yağışlar cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu ikimde görülür.
Yıllık yağış miktarı yükseltiye göre değişir. Ortalama 600-1000 mm arasındadır. Yağış rejimi düzensizdir.
Bitki örtüsü maki'dir. Maki yaz kuraklığına dayanabilen; mersin, defne, kocayemiş, zeytin, zakkum, keçiboynuzu gibi kısa bodur ağaççıklardan meydana gelen bir bitki topluluğudur. Bitki örtüsüde fazladır(maki)
Dünya üzerinde Akdeniz iklimi görülen yerler Akdeniz iklimi, genel olarak, 30° - 40° enlemleri arasında görülür. Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklık 15 - 20°C dir. Yıllık sıcaklık farkı ise 18°C kadardır. Yıllık yağış miktarı 600 - 1000 mm arasında değişir. En fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür. Ege Bölümü’nde başlıca dağ sıraları ve bunları birbirinden ayıran vadi olukları, doğu-batı doğrultulu çukurluklar oluşturur. Bu çukurluklar, aralarında kalan doğu-batı doğrultulu yüksek kütlelere dağ sıraları görünümü kazandırır. Çukurlukların batı uçları yakın bir dönemde deniz basmasıyla koy ya da körfez biçimini almış ama daha sonra kısmen ya da tamamen alüvyonlarla dolmuştur ve parçalı bir yapı gösterir. Yer yer 2000m’yi geçen dağ kütleleri görülür. Bunlar İçbatı Anadolu’nun 1000m’yi geçebilen düzlüklerinden daha alçak olan Ege Bölümü’ndeki ovalar üzerinde heybetli bir görünüm kazanır.
Ege Bölgesi’nde yerin temelini jeologlaron Menderes Masifi adını verdikleri Saruhan-Menteşe eski kütlesi oluşturur. Paleozoyik zaman ortalarında kıvrılmalara uğramış daha sonra aşınarak düzleşmiş olan bu eski temel, Tersiyer Dönem içinde yeniden yer hareketlerine uğrayınca, bir daha kıvrılamayıp kırılmıştır. Belli kırık çizgileri boyunca bazı parçaların çökmesiyle sözü edilen oluk biçimli çukurlar (graben) ortaya çıkmış, bunların arasında da sert ve kristalli kayaçlardan oluşan eski dağ kütleleri (horst) yükselmiştir. Bu eski kütle yeniden kıvrılmamakla birlikte, çevresinde biriken deniz dibi tortulları kıvrılırken onlara kalıp olmuştur.

Doğu-batı doğrultulu çukur alanlarla bunları ayıran aynı doğrultulu yüksek alanlar kuzeyden güneye doğru şöyle sıralanır: Edremit Körfezi ve Edremit Ova’sı çukur alanı, Bakırçay Ovası’ndan Madra Dağı (1.334m) ve Kozak Kütlesi’yle (1.051m) ayrılır. Bakırçay Ova’sı ile Gediz Ovası arasında Yunt Dağı (1.075m) yer alır; Gediz Ovası’na kuzeyden Akhisar, güneyden de Nif (Kemalpaşa) Ovaları birer körfez gibi katılır. Gediz Ova’sı ile daha güneydeki Küçük Menderes Ova’sı arasına Bozdağlar (2.159m) girer. Bu kütle doğu kesiminde güneydeki Aydın Dağları’yla birleşir, batı kesiminde ise Nif Dağı’na (1.506m) ve kuzeydek Spil Dağı’na (1.513m) bağlanır. Daha güneyde Küçük Menderes ve Büyük Menderes Ovaları arasında Aydın Dağları (1.819m) uzanır. Bu dağlar batıya doğru bükülüp incelenerek Samsun (Dilek) Dağı (1.237m) üzerinden komşu Sisam (Samos) Adasına geçer. Geniş bir alanı kaplayan Büyük Menderes Ova’sı Menteşe yöresi içine Çine ve Bozdoğan Ovalarıyla sokulur.En güzeydeki çukur alanı, Bodrum ve Datça yarımadaları arasında yer alan Gökova Körfezi’dir.

Batı Anadolu’da yer alan ovalar, genellikle dördüncü jeolojik zamanda meydana gelen epirojenik hareketlerle oluşmuştur. Bu hareketler sonucunda bazı alanlar yükselmiş (horst) ve bugünkü dağlık alanları meydana getirmiş, bazı alanlar ise çökmüş (graben) ve çöküntü alanları oluşmuştur. Bu çöküntü alanlarının akarsular tarafında alüvyonlarla doldurulması sonucunda da günümüzdeki ovalar oluşmuştur. Bölgemizdeki en önemli ovalar ise Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes, Balıkesir ve Akhisar ovalarıdır. Ege Bölgesi’nin güneydoğusunda yer alan ovalar ise çökme olaylarının yanında karstik olayların da etkisi ile oluşmuştur. Denizli, Tavas, Çivril gibi ovaların oluşumunda karstik olaylar oldukça etkilidir.

Meriç deltası, hızlı ilerleyen taşkın alanlarına sahip bir ovadır. Meriç Irmağının taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur. Bakırçay Deltası, aynı adı taşıyan akarsuyun, Çandarlı Körfezi’ni doldurması ile oluşmuştur. Yer yer tuzlu bataklıklar bulunan ovada, eski uygarlıkların kalıntıları da yer alır. Küçük ve Büyük Menderes Deltaları da birer çöküntü alanının(graben) ucunda oluşan birikinti ovalarıdır. Büyük ve Küçük Menderes Irmakları, Ege Denizi’nin seviye değişikliklerine de bağlı olarak tarihi dönemlerde hızla denizi doldurmuştur. Öyle ki, İlkçağ’da bir liman kenti olan Milet, Büyük Menderes’in denizi doldurması ile bu gün kıyıdan bir hayli ileride kalmıştır.

Bölgenin İçbatı Anadolu Bölümü’nde dağ sıraları yerine aralıklı da dizileri görülür. Bu dağlar, güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda birkaç dizi oluştur. Bu dizilerden en doğuda yer alan Emir Dağları (2.307m), Türkmen (1.826m), Domaniç (1.845m) Dağları bölge sınırları dışındaki Uludağ’a kadar uzanır. Bu dağlar dizisi batıda aynı doğrultudaki Afyon-Karahisar-Kütahya-Orhaneli üzerinden geçen bir çukur alanla izlenir. Bu çukur alanın batısında Kumalar (2.247m), Ahır(1.915m), Murat (2.309m), Şaphane (2.120m), Akdağ (2.089m), Eğrigöz (1.931m) dağları yer alır. Bu dizinin daha batısına gidildikçe geniş bir plato uzanır. Gediz Ovası’na dik yamaçlarla inen ve yüksekliği kuzeydoğuda 1.000m’yi aşan bu platoya Gördes-Uşak Plato’su adı verilir. Platonun güney kenarındaki Kula kenti çevresinde sönmüş volkan konileri ve yeni lav akıntıları görülür.

Ege Denizi’ne dökülen akarsularımız; Batı Anadolu akarsuları, geniş çöküntü hendeklerine yerleşmiştir. Bu çöküntü alanları boyunca batıya doğru akarak Ege Denizi’ne dökülürler. Denize ulaştıkları alandaki koy ve körfezlerde geniş delta ovaları oluşturmuşlardır. Bu akarsular bölgemiz ve ülkemiz tarımı için oldukça büyük değer taşır. Bunların başlıcalrı Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes’tir.
İklim
Ege Bölgesi genellikle yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı olan Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Bu genel durum daha çok Ege Bölümü için geçerlidir. İçbatı Anadolu’da ise denizden uzaklık ve yükselti nedenleriyle iklim koşullarında değişiklik görülür. Kuzey kesimlerinde sık sık soğuk baskınları görülür. Yıllık ortalama sıcaklıkta coğrafi enlemin etkisiyle güneyden kuzeye ve yüksekliğin etkisiyle batıdan doğuya doğru azalma görülür. En soğuk ay genellikle ocak, en sıcak ay ise temmuz ayı olarak tespit edilmiştir.

Ege Denizi kıyıları boyunca tam bir Akdeniz yağış rejimi görülür. Yazlar kurak geçer; yağışlar kış aylarında toplanmıştır. Aşağı yukarı bütün meteoroloji istasyonları da yıllık ortalama yağış tutarı 500 mm’nin üstünde, genellikle de 1000 mm’nin altında olarak saptamışlardır.
Bitki örtüsü
Ege Bölgesi’nde kıyıdan itibaren 600-800 m yüksekliklere kadar maki toplulukları ile akrışık olarak kızılçam ormanları görülür. Makilerin cılızlaştığı ve toprak örtüsünün inceldiği alanlarda, çoğunlukla dikenli çalılardan oluşan ve “garik” adı verilen bir bitki topluluğu görülür ve genellikle İzmir civarı ile Karaburun yarımadası ve Bodrum civarında yaygındır. Orman alanları Ege Bölümü’nün alçak kesimlerinde makiliklerin, İçbatı Anadolu’da ise step görünüşlü alanları üstünde yer alır. Ormanların alt basamaklarında çeşitli meşelere rastlanır;iğne yapraklı ormanlar arasında en yaygın tür kızılçam ve karaçamdır. Ayrıca Kozak Dağı’nda fıstık çamı yaygındır. Türkiye’nin en önemli çamfıstığı üretim alanıdır. Bütün kıyı kesimlerde zeytinliklere rastlanır. Kuzeyden gelen soğuk hava etkilerinden korunan turunçgiller bölgenin güneyine sığınmıştır. Ayrıca kekik, adaçayı, lavanta çiçeği gibi kokulu bitkiler ve Akdeniz iklimine uyan kaktüsler, frank inciri gibi bitkilerde yaygındır. Maki türleri arasında çeşitli meşe türleri (pırnal meşesi, palamut meşesi) kocayamiş, mersin ağacı, defne, yabani zeytinlere rastlanır.
 
Top