• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Sınır Dışındaki Tek Toprağımız

wien06

V.I.P
V.I.P
Caber Kalesi, Türkiye'nin Türkiye sınırları dışında sahip olduğu tek kara parçasıdır. Suriye'nin kuzeyinde ve Fırat nehrinin sol kıyısında kalan bu kalede 1921 yılından beri Türk bayrağı dalgalanmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı'n Türkiye, Lozan görüşmeleri öncesinde Suriye'yi işgal eden Fransa ile masaya oturdu ve Ankara'da 1921'in 20 Kasım'ında bir ‘‘ön barış andlaşması’’ imzalandı. Fransa, andlaşmanın 9. maddesiyle Caber Kalesi'nin eteklerindeki ‘‘Türk Mezarı’’nın Türk toprağı olduğunu, Türkiye'nin malı olarak kalacağını ve mezara Türk bayrağı çekileceğini kabul ediyordu.

Türkiye'nin yeni sınırları 1923'ün 24 Temmuz'unda Lozan'da son şeklini alırken Fransız tarafı Ankara Andlaşması'nın hükümlerinin aynen geçerli olduğunu, Lozan'la çakışmadığını duyurdu. Bu, Caber Kalesi'ndeki Türk Mezarı'nın Türk toprağı olduğunun teyidiydi. Fransız hakimiyetinden çıkıp tam bağımsızlığını kazanan Suriye de anlaşmaya aynen uydu.

İslamiyet'ten önceki devirde ve İslamiyet'in başlangıcı sırasında "Davsara" olarak bilinen yer Müslüman coğrafya âlimleri tarafından "Davsen" olarak adlandırılmıştır.

Sınır dışındaki tek Türk toprağı Hicri 5. asırda Benî Kuşeyrli Ca'ber tarafından zaptedildiği için, bu isimle şöhret bulmuştur.


Bu kale, 1087'de Sultan Celâleddîn Melikşah tarafından zapt edilmiş ve Halep'teki Ukaylilerin sonuncusu Sâlim'e verilmiştir.

1146'da Musul Emîri Atabeg Zengi tarafından kuşatılmış ise de, ölümü üzerine zapt edilememiş, ancak daha sonra bu kale, Ukayliler tarafından Atabeg Zengi'nin oğlu Nûreddîn Zengi'ye teslim edilmiştir.
 

wien06

V.I.P
V.I.P
1206'da Harzemşâhların istilâsına, 1260'ta da zâlim Hülagü'nün yağmasına ve tahribâtına maruz kalmıştır.

Memluklüler zamanında Haleb'e bağlanan kale, Kılavun'un hükümdarlığının son zamanlarında tamir edilmiş sonra da Döğer adlı Türkmen Boyunun eline geçmiştir.

Bugünkü Rakka şehrinin 50 km. batısında ve Halep'in 110 km. güneydoğusunda bulunan Caber Kalesi, Yavuz Sultan Selim devrinde Osmanlı topraklarına katılmıştır

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Bey'in dedesi Süleyman Bin Kaya Alp'ın mezarı da buradadır.

Süleyman Bin Kaya Alp, Malazgirt Zaferi'nden sonra 1071'de Ahlat, Erzurum ve Erzincan bölgesinde 7 sene kalıp bu bölgeden güneye inmeye karar vermiştir

Fırat kıyılarından ilerleyip Elbistan ve Halep üzerinden Caber Kalesi önlerine geldiklerinde, 05 Haziran 1086 tarihinde yollarına devam etmek için Fırat nehrinin karşısına geçerken Süleyman Bin Kaya Alp atından düşmüş ve savaş zırhlarının ağırlığı nedeniyle yüzemeyerek boğulup ölmüştür

Süleyman Bin Kaya Alp'ın naaşı, sudan çıkarılarak Caber Kalesinin önüne defnedilmiştir
 

wien06

V.I.P
V.I.P
Osmanlı Devleti zamanında Rakka kazasına bağlı bir nahiye olan Caber Kalesi, 1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin yenilmesi üzerine, 1918 yılı sonlarına doğru İngiliz Kuvvetleri tarafından işgal edilmiş, daha sonra, Birleşmiş Milletler Cemiyeti kararı ile Fransız mandası altına giren Suriye Devleti sınırları içerisinde kalmıştır.

Türkler için büyük manevi değer taşıyan Caber Kalesi, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti ile Fransız Hükümeti arasında imzalanan Ankara Anlaşmasının 9. maddesi gereğince, Osmanlı Devletinin kurucusu Sultan Osman'ın büyük babası Süleyman Bin Kaya Alp'ın Caber kalesindeki, Türk Mezarı adı altında tanınan kabri, müştemilatı ile beraber, Türkiye'nin malı sayılmış ve Türkiye'ye orada muhafızlar bulundurma ve Türk bayrağını çekme hakkı tanınmıştır.

Atatürk'ün mezarında da bu çok önem verdiği kaleden alınan toprak bulunduğu söylenmektedir.

Türbenin muhafazasını sağlamakla görevli olan Jandarma İhtiram kıtasının ikameti için 30 Mayıs 1938 tarihinde modern bir karakol yaptırılmış, eski türbenin tamiri imkansız hale geldiğinden tarihi önem ve özelliğine uygun olarak, 1939 yılında da karakolun yanında yeni bir türbe inşa ettirilerek Süleyman Bin Kaya Alp'ın mezarı buraya nakledilmiştir

Türkiye ile Suriye heyetleri arasında 1956 yılında Halep’te yapılan üst seviyede bir toplantıda düzenlenen tutanağın 13 ve 14 ncü maddelerinde türbe için gönderilecek ihtiram kıtasının her ayın 7'sinde değiştirilmesi kabul edilmiştir. Günümüzde her ayın 7 ve 20 sinde karakolun ikmali sağlanmakta ve personel değişimi yapılmaktadır

Caber Kalesi, Türkiye Cumhuriyeti 20. Zırhlı Tugayı 3.Hudut Alay Komutanlığı 2. Hudut Taburuna bağlı bir manga asker tarafından korunmaktadır.

Suriye Hükûmeti, Fırat Nehri üzerinde 1966 tarihinde başlattığı Tabka barajının 1973 yılı içerisinde her türlü inşaatını bitireceğini ve barajın su toplamaya başlamasıyla Caber Kalesinin tamamen baraj suları altında kalacağını ileri sürerek, Türk hükûmetinden türbenin yerini değiştirilmesi veya türbenin Türkiye’ye naklini talep etmiştir.

Yeni ortaya çıkan durum üzerine Türkiye ve Suriye hükûmetleri arasında yapılan görüşmeler sonucunda imzalanan antlaşmaya göre; Türbe, müştemilatı ile birlikte Karakozak köyü yakınındaki yeni yerine nakledilmiştir.

8797 m2 lik bir alan üzerinde yer alan Caber Kalesini, bu defa yeni inşa edilmekte Teşin Barajının suları tehdit etmektedir.
 
Top