• Merhaba Ziyaretçi.
    "Yapay Zeka Objektif " Fotoğraf Yarışması başladı. İlgili konuya  BURADAN  ulaşabilirsiniz. Sizi de bu yarışmada görmek isteriz...

Sarıkamış Harekatı Sehitlerimizin, Rus Arşivlerinden Cıkan Video Görüntüleri +16

wien06

V.I.P
V.I.P
NOT: Görüntülerin küçük yaştaki çocuklara izletilmemesi tavsiye olunur.



Sarikamis Harekati hakkinda daha fazla bilgiyi BURADAN edinebilirsiniz.


*** Hatıralar ***

Köprülü Şerif Bey'in Anıları:

Köprülü Şerif Bey’in anılarında, Sarıkamış Harekatı’yla ilgili öne çıkan ifadelerden bazıları şöyle:
“Sarıkamış bize büyük bir ibret olduğu kadar tarihimize parlak bir sahife-i şereftir. Tarihlere şan olsun ki büyük bir Türk ordusu cahil ve divane kumandanın ihtirasıyla yüksek dağlar üstünde kara kışın tipisiyle, asırdide düşmanın güllesi ve kurşunlarıyla uğraşa, cenkleşe istiklal-i milli uğruna kamilen mahvoldu da bir neferi arka çevirmedi. Sarıkamış’ta hiç panik olmamıştır.”



Rus Kurmay Başkanı Pietroroviç'in

Prof. Dr. Bingür Sönmez ve Reyhan Yıldız’ın “Ateşe Dönen Dünya: Sarıkamış” adlı eserinde de Sarıkamış Harekatı sırasında Rus Kurmay Başkanı Pietroroviç’in kaleme aldığı bir günlüğündeki ifadeler de Türk askerinin kurşun sıkamadan donarak şehit olduğuna işaret ediliyor.

Pietroroviç’in günlüğünde, Sarıkamış Harekatı’nda Türk askerinin durumuyla ile ilgili şu bilgilere yer verdiği belirtiliyor:

“Allahuekber Dağları’ndaki Türk müfrezesini esir alamadım. Bizden çok evvel Allah’larına teslim olmuşlardı. İlk sırada diz çökmüş 5 kahraman... Omuz çukurlarına yasladıkları mavzerleri ile nişan almışlar. Tetiğe asılmak üzereler ama asılamamışlar. Kaput yakaları, Tanrı’nın rahmetini o civan delikanlıların yüreklerine akıtabilmek istercesine semaya dikilmiş kaskatı. Hele bıyıkları, hele hele bıyıkları ve sakalları, her biri birer füturat oku gibi çelik misali. Dinmiş olmasına rağmen şu kahredici tipinin bile örtüp kapatamadığı gözleri, apaçık.”



10. Kolordu askeri İrfanoğlu İsmail Efendi

Prof. Dr. Sönmez’in eserinde, ayrıca askerlikten muaf olmasına rağmen orduya gönülü olarak katılan 10. Kolordu askeri Rizeli İrfanoğlu İsmail Efendi’nin anıları da kolordu askerlerinin Allahuekber Dağları’nda yaşadıklarına şöyle, tanıklık ediyor:
“Harekatın ilk gecesinde yaylanın Kuran sesi ile inlediğini çok iyi hatırlıyorum. Herkes ölmek üzere olduğunu biliyordu. Kan kaybından, soğuktan öleceklerini biliyordu. Yani askerimiz henüz şehit olmamış, yarı mevcudu Kuran okuyordu. Mahşer gibi. Ne var ki gece yarısından sonra Kuran sesleri kesildi. Çünkü yaralıların hepsi öldü. Kolordu şehit oldu. Asker dondu. Sadece Kuran okunuyor. Ağlamak yok. Çünkü ağlamak demek bir ümit beklemek, bir ışık beklemek demektir. Herkes öleceğini biliyor. Gece yarısından sonra ses kesildi. Artık kolordunun sustuğunu ben de anladım. Ben yaralanmamıştım. O düzlükte, karanlıkta yaralanmamıştım. Soğuktan donabilirdim. Aklıma geldi ki yaralıların arasına gireyim. Şehit olan bazı askerlerin kaputlarını alarak üst üste giyerek sabahı buldum. Sonra sabah olunca benle birlikte bir kolordudan 10 kişi kaldığımızı anladık.”


Umarım bu görüntüler, bu vatanın nasıl kazanıldığı, müdafa edildiği hususunda bize bir fikir verir ve bizleri bu vatan için ben ne yaptım sorusunu kendimize sormamıza vesile olur.

Buradan birkez daha Bu VATAN icin gözlerini kirpmadan seve seve canlarini feda eden tüm SEHITLERIMIZE ALLAHTAN Rahmet diliyorum.
 
Top